Arkadaşlar maalesef ben, yeğenlerim, kızım bakıcı ile büyümek zorunda kaldık. Bugüne kadar 10 dan fazla bakıcı ile tanışma yada iş verme fırsatım oldu ve anlatım ki piyasada doğru düzgün bakıcı yok gibi. Zaten iyi olan bakıcıların iş bulması sorun olmuyor, baktığı çocuk büyüdüğü zaman hemen tavsiye ile iş bulabiliyorlar ama piyasadaki bakıcıların %90 ı sırf bu işi kolay para kazanma olarak görüyorlar. Eğer tavsiye ile bakıcı bulmadıysanız mutlaka aşağıda yazdıklarıma göz atın.
1- İstediğiniz tüm işleri yazın ve görüşmeye gelen kadına okutup, kabul ederse imzaladın. Sözleşmeyi kadına vermeyin sizde kalsın.
2- Mutlaka referans isteyin. Evlatlarımız deneme tahtası değil.
3- Bir senet düzenleyin, 20 bin civarında olabilir. Sonuçta evimizi emanet ediyoruz.
4- Yurtdışından saat şeklinde gizli kamera siparişi verin. İnternet üzerinden çin den sipariş verebilirsiniz. Tanesi kargo dahil 50 TL civarında, 2 adet olmasında fayda var.
5- Tanımıyorsanız veya referans yoksa kendi evimde bakarım diyenleri hemen eleyebilirsiniz. Hem evimin işini yaparım, hem kendi çocuklarıma bakarım, hemde para kazanayım diyenlerin çocuğunuza bir yararı olmaz.
6- Asla fazla para vereyim de çocuğuma daha iyi baksın diye düşünmeyin. 1 de versen 10 da versen çocuğa aynı şekilde bakar. Fazla verdiğiniz miktarı da ben hak ettiğim için aldım diye düşünürler.
7- Asla baştan fazla samimiyet kurmayın, ismi ile hitap edin. Abla,teyze gibi sıfatları kullanmayın. Otoriter olun. Siz onun yaşına hürmeten iyi davranırsınız, o yüz bulup astar ister.
8- Parayı bankaya yatırmayın, elden teslim edin. İlerde işten çıkardığınız zaman sigortamı yapmadılar diye sizi şikayet edebilirler. Mümkün olduğu kadar fotoğraf çektirmeyin, kanıt olarak sunabileceği malzeme vermeyin.
9- Aracı kurumlarda çok farklı değil.
Bu işi çocukları sevdiği için yapan insanları bulabilirseniz, hiç kaçırmayın. Piyasada ki 10 bakıcıdan 1 en fazla 2 si böyle. Sırf temizliğe gitmek çok yoruyor, çocuk bakmak hem kolay hemde garanti para diye düşünüyorsa işiniz zor.
Bakıcılarla yaşadıklarımı anlatsam roman olur. Eskiden sokak sütçüleri olurdu. Annem bana süt alsın diye bıraktığı parayı cebe atan, bana bit bulaştıran, erkek kuzenimi cinsel obje olarak kullanılan sapık. Yeğenimin bakıcısı maaşını sevgilisine verdikten sonra ailesinden korkup eve hırsız girdi diye polis çağıran, utanmasa eniştemi suçlama noktasına getiren, kızıma sabah akşam beni affet dizisi izleten, elinden telefonu, ağzından sigarası eksik olmayan çingeneden...
ne kadar üzücü şeyler bunlar ya..çalışan kadının çocuk neyine..çocukları böyle kişilerin eline bırakıyorlar hemde çalıştıp kazandığı maaşın yarısını bakıcı müsveddelerine veriyorlar..çocuğa annesi bakar,anneden başkası yalancıktan bakar..
yazdıklarınızı okudukça şaşkınlığım arttı açıkçası bu kadar karamsar olmanız çok annenin içini karartmıştır,herkesi aynı kefeye koymak çok üzücü bence, bu zamanda her annenin oturup çocuğunu büyütmek gibi bir lüksü yok ne yazık ki ,bu yüzden çocuklarımızı emanet etmek zorundayız tabiki en doğru kişiyi bulmak şartı ile eğer bıraktığınız kişide allah korkusu varsa emanet kavramı varsa kendi evladından daha iyi bakar çünkü o bebek ona önce allahın sonra o ailenin emanetidir,rabbim herkesi iyilerle karşılaştırsın...
anne bakmalı çocuğuna körün değneyi yanında gerek demiş atalar..
Kimde allah korkusu kalmış ki para sevgisi var...iş bilmeyen insanlar bu tür işlere soyunursa çocuğa eziyet olur..doğru kişi ..ama o da alınlarında ben doğru kişiyim aradığınız benim diye yazmıyor..bizim annelerimiz bizi bakıcıyamı emanet etti biz öylemi büyüdük sanki..eski kadınlar en az 4 çocuğu olur hatta 6-7 çocuğu olur onlarada gül gibi bakarmış..şimdiki hatunlar bir tane doğuruyor onun bunun eline veriyor anneyiz diyede geçiniyorlar..
Koca dışarıda çalışır evin nafakasını kazanır kadın evinde çocuklarına bakarmış..günümüzde herşey bol fakirlik yok denecek kadar az ben fakir kimse görmüyorum fakirim diyenin kolunda bilezik cebinde son model telefon görüyorum....elleri öpülesi o eski kadınlar birde fakirlikle boğuşarak zeytin tanesinin hesabını yaparak büyütmüşler çocuklarını..
2 gün önce bana da bir kız başladı.henımefendinin aklının 1 karış havada olduğunu hemen anlayamadım tabi.1 aylık kızım var uykusuz ve yorgunum.kız kızkardeşiyle beraber urfanın bir köyünden kaçıp merkeze gelip ev tutmuşlar,20 yaşındaki kardeşinin biri 4 diğeri 4 aylık oğlu var.çocuklarla beraber kadını evden atmış kocası.neyse ben acıdım ve tanıdığım ilk gün hemen para ve yeni ev açtılar diye eşya verdim(kucaktaki bebeğin hatrına elbette).ha bunu çalışmaya devam edecek diye değil,hayır olsun diye yaptım.ilanımda maaşı ve şartları yazmış, hatta karşılıklı konuşurken de belirtmiştim.anneye her anlamda yardımcı olunması,ancak halı silme,perde takma vs gibi ağır işlerin verilmeyeceği,önceliğin ev işinde değil çocuklarda olacağı,4 yaşındaki kızımın her an gözümüzün önünde olacağı,yatmak dinlenmek isterse arada yarım saat dinlenebileceği,arada yatılı kalmasını isteyebileceğimi,iş saatlerini,tatile bizimle gelebileceğini ..herşeyi konuşup anlaştık.hele tatili duyan arkadaşımız,çalıştığının ikinci günü 4 yaşındaki kızıma bahçede refakat etmesini istediğimde kızımı anneme emanet edip,eve benim yanıma gelip tatile ne zaman gidiyoruz?kızkardeşim de çocuklarıyla gelsin,o da tatil yapsın deyince beynimden vurulmuşa döndüm.ben sezaryen doğumun sancısı çekip büyük kızımla ilgilenemediğim için üzülürken kız 3 ay sonra yapacağı tatilin hayalinde...:))) çok tirajikomik oldu değil mi? aynı günün sabahı da bana diyorki;hocam bu maaşı kimse vermezdi bana.maaştan memnun ancak işten değil.tatilden memnun olacak ama kızkardeşi de gelirse.oh ne iyi..bana da ne olursa olsun.anne olmayınca mı anlamıyorlar,yoksa işine mi gelmiyor,yoksa anlayışı mı kıt? ayrıca kızım da konuşmasından bişey anlamıyor.hızlı ve anlaşılmayacak şekilde konuşuyr.ooooffff ne zormuş bu işler.yarın 1 haftalık denemeyi geçemediğini söyleyip üzülerek işine son vericem.keşke bir şeylerin farkında olsaydı
2 gün önce bana da bir kız başladı.henımefendinin aklının 1 karış havada olduğunu hemen anlayamadım tabi.1 aylık kızım var uykusuz ve yorgunum.kız kızkardeşiyle beraber urfanın bir köyünden kaçıp merkeze gelip ev tutmuşlar,20 yaşındaki kardeşinin biri 4 diğeri 4 aylık oğlu var.çocuklarla beraber kadını evden atmış kocası.neyse ben acıdım ve tanıdığım ilk gün hemen para ve yeni ev açtılar diye eşya verdim(kucaktaki bebeğin hatrına elbette).ha bunu çalışmaya devam edecek diye değil,hayır olsun diye yaptım.ilanımda maaşı ve şartları yazmış, hatta karşılıklı konuşurken de belirtmiştim.anneye her anlamda yardımcı olunması,ancak halı silme,perde takma vs gibi ağır işlerin verilmeyeceği,önceliğin ev işinde değil çocuklarda olacağı,4 yaşındaki kızımın her an gözümüzün önünde olacağı,yatmak dinlenmek isterse arada yarım saat dinlenebileceği,arada yatılı kalmasını isteyebileceğimi,iş saatlerini,tatile bizimle gelebileceğini ..herşeyi konuşup anlaştık.hele tatili duyan arkadaşımız,çalıştığının ikinci günü 4 yaşındaki kızıma bahçede refakat etmesini istediğimde kızımı anneme emanet edip,eve benim yanıma gelip tatile ne zaman gidiyoruz?kızkardeşim de çocuklarıyla gelsin,o da tatil yapsın deyince beynimden vurulmuşa döndüm.ben sezaryen doğumun sancısı çekip büyük kızımla ilgilenemediğim için üzülürken kız 3 ay sonra yapacağı tatilin hayalinde...:))) çok tirajikomik oldu değil mi? aynı günün sabahı da bana diyorki;hocam bu maaşı kimse vermezdi bana.maaştan memnun ancak işten değil.tatilden memnun olacak ama kızkardeşi de gelirse.oh ne iyi..bana da ne olursa olsun.anne olmayınca mı anlamıyorlar,yoksa işine mi gelmiyor,yoksa anlayışı mı kıt? ayrıca kızım da konuşmasından bişey anlamıyor.hızlı ve anlaşılmayacak şekilde konuşuyr.ooooffff ne zormuş bu işler.yarın 1 haftalık denemeyi geçemediğini söyleyip üzülerek işine son vericem.keşke bir şeylerin farkında olsaydı
2 gün önce bana da bir kız başladı.henımefendinin aklının 1 karış havada olduğunu hemen anlayamadım tabi.1 aylık kızım var uykusuz ve yorgunum.kız kızkardeşiyle beraber urfanın bir köyünden kaçıp merkeze gelip ev tutmuşlar,20 yaşındaki kardeşinin biri 4 diğeri 4 aylık oğlu var.çocuklarla beraber kadını evden atmış kocası.neyse ben acıdım ve tanıdığım ilk gün hemen para ve yeni ev açtılar diye eşya verdim(kucaktaki bebeğin hatrına elbette).ha bunu çalışmaya devam edecek diye değil,hayır olsun diye yaptım.ilanımda maaşı ve şartları yazmış, hatta karşılıklı konuşurken de belirtmiştim.anneye her anlamda yardımcı olunması,ancak halı silme,perde takma vs gibi ağır işlerin verilmeyeceği,önceliğin ev işinde değil çocuklarda olacağı,4 yaşındaki kızımın her an gözümüzün önünde olacağı,yatmak dinlenmek isterse arada yarım saat dinlenebileceği,arada yatılı kalmasını isteyebileceğimi,iş saatlerini,tatile bizimle gelebileceğini ..herşeyi konuşup anlaştık.hele tatili duyan arkadaşımız,çalıştığının ikinci günü 4 yaşındaki kızıma bahçede refakat etmesini istediğimde kızımı anneme emanet edip,eve benim yanıma gelip tatile ne zaman gidiyoruz?kızkardeşim de çocuklarıyla gelsin,o da tatil yapsın deyince beynimden vurulmuşa döndüm.ben sezaryen doğumun sancısı çekip büyük kızımla ilgilenemediğim için üzülürken kız 3 ay sonra yapacağı tatilin hayalinde...:))) çok tirajikomik oldu değil mi? aynı günün sabahı da bana diyorki;hocam bu maaşı kimse vermezdi bana.maaştan memnun ancak işten değil.tatilden memnun olacak ama kızkardeşi de gelirse.oh ne iyi..bana da ne olursa olsun.anne olmayınca mı anlamıyorlar,yoksa işine mi gelmiyor,yoksa anlayışı mı kıt? ayrıca kızım da konuşmasından bişey anlamıyor.hızlı ve anlaşılmayacak şekilde konuşuyr.ooooffff ne zormuş bu işler.yarın 1 haftalık denemeyi geçemediğini söyleyip üzülerek işine son vericem.keşke bir şeylerin farkında olsaydı
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?