Kime göre neye göre ? Evleneceğin adamın bunu hak ettiğinin kanısını nasıl varabiliyorsunuz ? Ve bu mantık ile mi evleniliyor ? Sen hak ettim bunu ben sana nikah kıydırayımda gör diyerek mi ?
Karşında ki ne olur ise olsun senin ondan farkın olsun sen onun gibi olmak zorundamısın ? Kadınlık onurun gururun yok mu ?
Not : Genel olarak yazdım direk size hitaben algılamayın lütfen.
Eskiden açık olunması, dürüst olunmasından taraftardım...
O zamanlar küçüktüm sanırım ya da erkekleri iyi tanımıyordum. Şimdi ise erkeklerin, hele ki Türk erkeklerinin mantığını anladıkça ve gördükçe artık kızlık zarı dikimine ve yalan söylemelere kızmıyorum.
Çünkü öyle aşılanmış ki, daha geçen gün bile bir üyenin konusuydu iyi hatırlıyorum, evlenmeden sevdiği adamla beraber olmuş sonra başkasıyla evlenecekken adama dürüst olup bunu söylemiş. Adam, kadın boşanmak istediğinde bunu koz olarak kullanıp 'söyliyeyim mi ailene bakire evlenmediğini' tarz konuşmalar yapıyormuş.
Ha diyeceksiniz ki adamın şerefsizliği... Maalesef ki evlenmeden önce buna dikkat etmeyip önemsemeyip, evlendikten sonra bunu kafaya takan erkek de çok...
Ben örneğine çok rastladım... Siz adına şerefsizlik deyin, utanmazlık deyin... Ne derseniz deyin ama bu işi dürüstlük çözmez...
O her halinle kabulümsün diyen erkeklerin yüzdesi çok düşük ki, pek çoğu da evlendikten sonra döneklik yapıyor...
Konu sahibesi, şayet çevreniz muhafazakar bir çevreyse her türlü imkanı gözden geçirin...
Benim de tıpkı lake'in dediği gibi tek çekincem kızlık zarı operasyonunda o kızcağızın ruhsal halinin ne duruma geleceği...
Onun dışında kesinlikle evleneceği kişinin ne düşüneceğini bile önemsemiyorum, lütfen buna feministlik demeyin...
Bu çok başka bir şey... Toplum dayatması ve sancıları...
Toplum ?
Neyse madem öyle o topluma karşı çıkıyorsum hayat benim beden benim ki doğru şimdi o kötülediğin dışladığım topluma geri dönme çanası nedir ?
bence dürüst olmak lazim zaten onu sorun eden biriyse ondan uzaklaşsın derim.çünkü namus iki bacak arasında değil beyindedir..benim fikrim bu benim başıma gelse açık açık söylerdim..
Kesinlikle sana katılıyorum Hayyalcim aynı fikirdeyim hatta ben dürüstlük gösterecek erkek sayısını bile istatistiklere göre söyleyebilirim aynen kopyalıyorum;
Türkiye, kadının bekareti ancak evlilikle bozulmalıdır görüşünde yüzde 85 oranında fikirbirliği içinde. Böyle düşünen Türklerin dünya görüşlerine baktığımızda muhafazakar kesim yüzde 95.4 ile Türkiye ortalamasının epey üzerine çıkıyor. Yani toplumun bu kesimi için bekaret, tartışılmaz bir kesinlikte. Aynı kesim, yüzde 94.9 oranında bekaret kadının namusunun simgesidir, diyerek bu konudaki kesinliğini gösteriyor. Hatta, yüzde 89.8 oranında bekaret babanın/kocanın namusudur; yüzde 89 oranında da, erkekler bekareti bozulmamış kızlarla evlenmelidir diyerek bekaret denildi mi, taviz yok demeyi sürdürüyorlar.
Erkekler genelde birçok kızla istediğini yapıp evlenirken ailesinin seçtiği "namuslu" bir kızla yani onlara göre (kimseyle görüşmemiş) evlenmek isterler..
en ben modern bir erkeğim diyen giyimine kuşamına baksan new yorktan gelmiş yabancı müzikten başka bişey dinlemem havalarında olan tipler bile sonunda böyle bir seçim yapıyorlar.. Ya türkiye de eşlerine hediye olsun diye tekrar diktiren kadınlar var yaa bunu estetik gibi görüyorlar.. Hem olay sadece evleneceği kişiyi ilgilendirmiyorki ben olsam önce ailemi düşünürüm madem bunu utanç kabul ettik önce benim ailem utanmasın derim elin adamına dürütlük yapacağıma.. Bence burda en önemli şey Allaha dua edip affedilmesi için yalvarıp bir hocaya da danışıp doktora gitmeli..
hoca mı ?sesli güldüm valla hangi hoca gidin diktirin kızım der yaa yapmayınn komikleşti iyice konu .neyse arkadaşım ilk konunuzuda okudum arkadaş 25 yaşında olmuş zorla yapılan birşey yok ortada güçlü dursun seven erkek her şekilde kabul eder o kızı .seven sayan değer veren birini bulsun .herkes bakireyle evlenmiyor benim çok arkadaşım var bakire değilken evlenen var yani yok değil bu durumlar .o yüzden bence bu kadar büyütmeyin .
aklasık 2 ay önce hayatımın aşkı onsuz asla yaşayamam diyebilcek kadar değer verdiğim sözünün eri güvenilir biriyle evlendim. evlenmeden önce okurken üniversite hayatımda yaklasık 1 sene kadar bi süreyi ondan ayrı geçirdim bu zmn zarfı içinde hoşlandığım bi başka erkek ile cinsel ilişkim oldu ve kızlık zarımı kaybettim. bunu ona sölersem beni istemeyecegini düşündüm o benim için çok ama çok değerliydi ve kör kütük aşıktım, nasıl diyebilirdimki biriyle ilişkiye girdim diye anlayışla karşılamaz diye düşündüm. çok kararsız kaldım sonunda bazı arkadaslarımında tavsiye ettiği gibi uzman bi jinekoloğa gittim. kalıcı denilen uzun süreli dikimi yaptırdım, maliyeti yüksek olduğundan bundan anneminde haberi oldu ama oda başka çare olmadığını biliyodu. sevdigim kişiyle evlenmeden bu konuları konuşmuştuk ona bakire olduğumu ve kimsenin bana dokunmadığını yerin dibine geçerek sölemek zorunda kaldım. ilk gece olan oldu ve kızlık zarım kanamadı eşim bana baktığında artık korkudan ağlıyordumçünkü yalanım her an ortaya çıkabilirdi çok geçmeden ben ismedigim halde doktora götürdü uzun bi kontrol sonrasında doktor kocama benim daha önceden operasyon geçirdiğimi sölemiş.
bana zarar vermedi ama eşim bana boşanma davası açtı, hayatım başıma yıkıldı. hayatımın aşkı simdi beni terk ediyor okadar pismanımki
simdi keske diyorum diktirmeyip ona doğruyu söyleseydim
operasyonumu yapan doktora büyük bi sinirle gittiğimde
hiç bir kızlık dikiminin %100 başarı sağlamayacagını ne kadar dikkat edilirse edilsin asla kesin sonuç vermeyecegini söyledi
simdi mahvolmuş bi durumdayım perişanım
Ayrıca bide vijdan konusu var
taşınabilcek bi yük deil bu
evlenecigin eşini bi ömür kandırmayı düşünmek
belki çaresizlikten yaptım ama inanın pismanım hem çok pismanım
diktircek olan hemcinslerime tavsiyem kesinlikle ve kesinlikle diktirmesinler
xxxxxxxxx
operasyon başarılı olsa bile yakalanma riski var çok ağır bir bunalıma giriyorsunuz
ben yaşadım
siz yaşamayın
neyseniz o olun ve eşinize doğruyu söyleyin
ben eğer dürüst olsaydım kocam etmiceyeceği kadar ağır bi yemin ederek beni o halimle kabul edecegini söylediğinde ise tümden bitmiştim
simdi boşanıyoruz ve ben canıma kıymayı bile düşündüm
bunları niye paylastım yaşadıklarımı sizler yaşamayın istedim.................. bu yazıyı bı forumdan kopyaladımm yorumlarınız beklıyormm
bir gün yine buna benzer bir konuda okuduğum yorum üzerine "genital estetik" başlıklı topiğe girip yazılanları okudum.
şok geçirdimzira bana ters şeyler...
fakat hiç bir zaman kınamadım..yargılamadım...
sadece insanların yaşadıklarının arkasında durmaları gerektiğine inanıyorum..
her şeyden önce insanın kendisine saygısı olması gerekir..
yapılan bu diktirme operasyonu kişinin kendisine edip edebileceği en büyük hakarettir... daha ötesi olamaz...
evlilik öncesi yaşanan cinselliği sevdim inandım güvendim diyerek savunabilir masumluğunu ve aslında ruhunun güzelliğini gösterebilirsin..
fakat diktirmek demek "benden her türlü kötülüğü bekle, dolandırıcının tekiyim" sonucunu çıkartır...
benim mantığıma göre bu budur...
hani hep derler ya yeter ki ruhun bozulmasın diye... aynen böyle işte...
başta bahsettiğim topikte en ibretlik olay benim için de buydu.. ve yeniden girip üşenmeden yorumu buldum...
umarım konu sahibi yeğeninize bir fikir olur...
Ben, istesem de istemesem de bu toplumun içinde yaşıyorum. Yanlışları eleştiriyorum, doğru gördüğümü beyan ediyorum, mağdur edilmeye çalışılanların hak ve haysiyetlerinin korunması gerektiğine inanıyorum.
Toplumdan dışarı çıkma çabam yok ki geri döneyim, ama bu demek değildir ki ben bu toplumu eleştirmeyeceğim.
Kısacası "ya sev ya terket" diye bir şey yok benim için. Bu mantık çerçevesinde düşünüyor ve yazıyorum.
kesnlkle söylemesin eskiye dair hiç bir şeyi..
bir dini kitapta bile hoca; dürüst olun fakat her yanlışı doğruyuda açığa çıkarmak belirtmek zorunda değilsiniz gibi birşey diyordu..
peygamber efendimizde; bir günah işlediyseniz Allah onu örtecektir(tövbe ettğiniz sürece) bunu açığa çıkarırsanız o zaman hata edersiniz, Allahın örttüğünü ortaya dökmek yanlıştır..(tabi daha farklı söylemşti)
neyse söylemek zorunda değil..karşıdaki erkek neler yapıyo söylüyor mu? üstelik zina her iki cins içinde günahtır..
önemli olan yaptığı hatanın farkında olması..
bence dikim işlemini yaptırsın..diğer türlüsü hiç çıkar yol değil..arkadaşım yaptırdı böyle bir operasyon gayet mutlu bir evliliği var..önemli olan sonrasında namusla yaşamak
Bir söz okudum geçen çok anlamlı; "Hiç kimse sınanmadığı günahın masumu zannetmesin kendini." Burada vay niye nikahsız böyle bir şey yapmış diye yargılayan arkadaşlar Allah sizi böyle bir şeyle sınamadığı için rahatça konuşuyorsunuz, kendinizi masum görüyorsunuz ama siz de sınansanız aynısını yapardınız, yapabilirdiniz sadece şanslısınız masum değil.
Sınanmak ? Yarın gideceğini bilemezdim diyen kadın yalan söyler bilerek yapılıyor.
İnan ben aynı durumdayım hiç de böyle bir onursuzluk yapmayı aklımın ucundan bile geçirmedim. Ben buyum çünki. Diktirenlerin hayatı sahte eşleri onlar ile evlenmiyor onların yarattığı sahte karaktere aşık o karakter ile evleniyor.
Konudaki arkadaşı harici tutarak çevremden yaşadıklarımdan bildiğimi söylüyorum bir çoğu evlenecek erkek saf erkek buldumu nikahı kıydırıyor.
Erkekler aptaldır çünki kadın duygusal derler ya seven aşık olan erkek kadar gözü kör duygusal olan kimse yoktur.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?