Balayı Adetinin Kökeni Nedir?

Adivar

Guru
Kayıtlı Üye
27 Haziran 2007
6.169
49
Balayı Adetinin Kökeni Nedir?

Balayı denilince evliliğin bal gibi tatlı geçen ilk ayı veya evlenir evlenmez çıkılan seyahat anlaşılır. Aslında İngilizce deki honeymoon kelimesinin balayı olarak tercümesi doğrudur ama buradaki moon süre olarak bir ay değil gökyüzündeki Ay anlamındadır.

Balayının geçmişi ile ilgili farklı hikayeler vardır. Birinci hikayeye göre balayının kökeni Babilliler ile o zamanki Avrupa ülkelerine uzanıyor. O zamanlarda evlenen çiftlerin önce törenleri sırasında, sonra da 30 gün boyunca, içine bal katılmış, bal likörü diye adlandırılan bir şarabı içmeleri adettendi. Hun İmparatoru Atilla nın ölümüne de evlilik töreni sonrası içtiği bu bal likörünün sebep olduğu rivayet edilir.

Aynı hikayeye göre balayı dey imindeki bal kelimesi bu bal liköründen kaynaklanmakta olup ay kelimesinin kullanılmasına ise o zamanlar insan vücudunun (özellikle kadınların) Ay ın evreleri sürelerine denk gelen periyodik değişimler gösterdiğine, evlilikte ilk dönem nasıl geçerse diğerlerinin de o şekilde devam edeceğine inancın neden olduğu sanılıyor.

İkinci hikayede ise balayı adeti kız kaçırma adeti ile birleşiyor. Oğlan komşu köyden kaçırdığı kızı, ailesi aramaktan bıkana veya kız hamile kalana kadar, sadece birkaç yakın arkadaşının bildiği bir yerde saklıyor. Daha sonra çift ortaya çıkıyor ve başlık parası verilerek mutlu sona ulaşılıyor. Görüldüğü gibi bu hikayede bal ile ilgili bir husus yok. Tarihçilere göre İngilizce balayı anlamındaki honeymoon , bu hikayedeki gizlenme olayının anlamı olan hiding kelimesinden türemiş.

O tarihlerde yeni evli bir çiftin, ev işleri, hayvanlarla uğraşma gibi köylük yaşamın gerekli işleri dururken, bir ay süre ile bir yere kapanıp, baş başa bal likörü içme lüksüne sahip olmaları biraz zor olduğundan ikinci hikaye daha akla yakın geliyor.

Günümüzdeki anlamıyla balayı deyimine 16. yüzyıldan sonraki yazarların eserlerinde rastlanıyor. Balayının evliliğin ilk ayında yapılan tatil olarak nitelendirilmesi ise 18. yüzyıldan sonradır.

Tüm sevenlere ve evlilik telaşıda olanlanlara tavsiyedir... Evliliğin ilk günlerine kimseyi dahil etmemek için mutlaka kısa bir süre de olsa uzaklara kaçın.Tecrübeyle sabittir.
 
X