Başkaları adına utanmanın da bir sınırı olmalı sanki.

Munecim şu nokta tespitlerin beni benden alıyor.geçen de de okumustum bir konuda, pes demiştim.. :)
 
Bırak hersey olacagına varsın bu kadar düşünürsen fazla yasamazsın canım. Zamanında her gıttıgımız yerde kv nın pesine dolanırdım yıne benı rezıl edecek bişey yapmasın diye, 2 yasında cocugun pesıne dolanır gibi. Ama ne yapar eder yıne o patavatsız manasız hareketlerını be konusmalarını yapar benı yerın dıbıne sokardı toplum içinde. Baktım olacak gıbı degıl gıttıgım gıcnır yerden zevk alamıyorum ve kadın zaten amacını bı sekılde gerçekleştiriyor saldım kendı halıne. Herkes yaptıklarından sorumlu kımse kımsenın adına utanmak zorunda degıl herkes kendı yaptıgından utansın.
 

Arkadaşın dediğine kesinlikle katılıyorum. Mutlu olmak insanın kendi elinde. Sana bir kaç yöntem önerebilirim terapistlerimden öğrendiğim :)

Öncelikle geçmişte yaşadığın şeyleri geçmişte bırakacaksın. Çok zor hatta bence en zoru bu biliyorum ama geçmişe takılı kalarak yaşamak insanı çok yoruyor ve mutsuz ediyor. Daha sonrasında insanları affedeceksin, onları anlamaya çalışacaksın. Yaptıkları şeylerden hep güzel olanlarını seçeceksin, beyninde yapılan kötülükler yerine iyilikleri düşünüp duracaksın. Ha bu dediklerimi tabii ki senin için önemli olan insanlar için yapacaksın. Annen, baban, kardeşlerin ve tabii ki de eşin için. Eğer eşin için annesi aşırı değerliyle mecburen kv için de...

Ben 7.5 yıldır evliyim. O kadar çok şey yaşadım ki. İlk defa birileri tarafından sevilmedim (eşimin annesi). Herkes tarafından her zaman çok sevilen, değer gören, güzel bulunan bir bayanken eşimin annesi her fırsatta beni yerin dibine soktu. Öz güvenimi o kadar yitirmiştim ki aynaya baktığımda kendimi güzel bile bulmuyordum. Neler etti o kv bana 4 yıl boyunca. Aslında yüzüne bakmasam haklıyım ama sırf eşimin hatrına işte her şey... Son 3.5 yıldır da el üstünde tutuyor, yaptıklarını telafi etmeye çalışıyor ama ben geçmişte yaptıklarında kaldığım için ne mutlu oluyor ne de eşimi mutlu edebiliyordum. Sonra terapiye başlamaya karar verdik, değişti her şey. Mutlu olmayı tekrar başarabildim...

Eşinle alakalı da sana şunu söyleyebilirim, benim eşim de asosyal çünkü... Onun sevdiği aktiviteleri yapmaya çalış. Adam futbol seviyorsa al tuttuğu takımın biletini maça gidin beraber. Yani illa yapmaktan hoşlandığı bir şey vardır. Eğer oğlunla dışarı çıkmaktan keyif almıyorsa ki erkekler maalesef öyle, mızmızlanıp duran bir çocukla dışarı çıkmayı asla istemezler, benim eşim de öyle Ayda bir de olsa oğlunu bırak babaannesine beraber bir şeyler yapın. Emin ol bu ikinize de o kadar iyi gelecek ki... Ben artık öyle yapıyorum. Ayda bir gece bırakıyorum oğlumu dayısına ya da babaannesine eşimle beraber dışarı çıkıyoruz. Hem bu birbirinize yakınlaşmanız için de önemli. Anne-baba saati olmalı kesinlikle ayda bir de olsa... İlk başlarda çok huzursuz olacaksın, vicdan azabı çekeceksin oğlunu bıraktığın için ama sonra alışıyorsun, hatta iyi ki de yapmışız böyle bir şey diyorsun :)

Değişmek senin elinde emin ol. Sen değiştiğinde eşin de seninle beraber değişecek bak göreceksin...
 



ben bu durumu asmak icin ise ortami terk etmekle basladim

öyle küskün tavirli olarak da degil

iki dk yatak odasina attim kendimi
uc dk banyoda oyalandim
bes dk mutfakta oturdum ya da bulasik falan topladim

gormeyince kafaya da takmazsiniz cunku
birlikte oldugunuz iki saat icinde caktirmadan toplamda ufak ufak molalari yarim saat yapip kendinize es verebilirsiniz


cok sinir oldugum biseyse kendi kendime sinirlenip sakinlesip ciktim

gozume takilmasin hir cikmasin diyeyse sarki soyledim ki bu cok ise yarar
duymak istemiyosam dusunmek istemiyosam surekli sarki soylerim

kurban bayraminda esimin ailesi geldiginde mesela kv benim uzerimden prim yapmaya bayildigi icin beni midiklamaya basliyodu. kimseye caktirmadan yatak odasina yatip sakinlesip dinleniyodum.
boyle olunca esim anlayip gelir yanima uzanir sarilir oper. cok sinirliysem sakinlestirir, normal kafa dinlemek istiyosam ya cilvelenip eglendirmeye çalışır ya da sessizce sarilip yatar. sonra beni ikna eder beraber iceri gideriz. ben sen git desem de bensiz gitmez.

sizin eski bi konunuz esinizle ilgiliydi mesela. esinize karsi adim atmistiniz, devami geldi mi acaba. yoksa bu yogunluk ve yorgunlukta halinin altina mi supurdunuz. esinizle aranizdaki durumlari duzeltince en buyuk destekcinin her zaman o oldugunu farkediceksiniz.


bi uyeye yazmissiniz mesela; cok agir seyler yasamissiniz, ust uste çok kayip vermissiniz. peki yaslarini tutabildiniz mi. kendinizi tutup dik durmaya mi calistiniz. bence her zamanki gibi dik durup yasi bile yeterince yasamadiniz.

erkekler genelde cocuk gibi oluyo. benim esim oglum daha bi kac aylikken baslamisti. bu ne zaman buyicek, suna bak annesine yapisiyo, onun yuzunden karimiza da sarilamiyoruz, opemiyoruz, beraber yatamiyoruz.... diyorum 18 yasina gelsin de evden atalim biz bunu basbasa kalalim. o zaman da ben ogluma kiyamam bak çok tatli annesi diye basliyo konusmaya. gunde 4 saat uyuyosam bi saatinden feragat edip esimle ilgilenmeye basladim. beraber vakit geciriyoruz birbirimizle ozlem gideriyoruz. o zamandan beri de cok daha yardimci, guler yuzlu ve anlayisli.

bide sinirlensem de soylenmeyip dedigimi yaptirmanin bi yolunu arayip bi sekilde bulmaya calisiyorum. eskiden esim doluya bosa konusup kendi kendine sinirlenip benden cikarirdi. o kadar zoruma gider o kadae uzulurdum ki evden hic cikmamaya basladim, esime de sana kiriliyorum sen soyle yapiyosun demeyip icime atiyodum, canim istemiyo diyodum. markete bile cikmaz olmustum artik esimle. bakti herkesle disari cikip egleniyorum plan program yapiyorum, onla her cikmamiz olay oluyo kendini baya torpuledi. simdi siz %95 hakli olabilirsiniz disarda kizmakta. ama o soylenmeyi dinlemek o kadar zor ki anlatamam. esiniz hatali olsa da yola getirip soylenmeden sinirlenmeden gidip gelecek bi cozum bulmalisiniz. esinizdeki sıkıntıların cogunun sizi cok ozlemesinden kaynaklandigini dusunuyorum.


yani sizin once gücü birakip gucsuzlukle biraz zaman gecirmeniz sart. esinizle eski zamaninizi yakalamalisiniz. yasayamadiginiz acilari serbest birakip acilarinizi yasayabilmeniz lazim. bi yardim alsaniz hic degilse biraz orda kafa dinlersiniz gibi geliyo bana.


bide bi anne icin bunu duymak hosunuza gitmez tabiki, haddimi asiyo olabilirim cok ozur dileyerek soyluyorum. siz bu kadar buyuk bi cadi cazanini kafanizda kalbinizde hapsetmeye calisiyosunuz ya, ne kadar yansitmasaniz da cocuklar sanki icimizi okuyo gibi hissediyo herseyi. acaba oglunuz da bunu hissettigi icin hircinligi da bu yuzden olabilir mi.

ben kucukken annemin agladigini bi kere gordum. cok sert ve dik dururdu. ona hic bisey anlatip soyleyemezdim. o yaralarini gostermezdi yarasi yok sanip anlamaz beni diye dusunurdum. tabi samimi olmamamizda annemin evlat yetistirmedeki yanlis tutumlari da vardi. ama gercekten anlatacak gucsuz duracak cesaretim olmadi hic aileme karsi. uzuldugum icin gitmek istemesem canim istemiyo diye bilirlerdi. gardinizi indirmeniz en cok oğlunuzla aranizdaki meseleyi çözecek belki de


yine ne bulsam araya sokusturmus gibi olmusum ama bence bunlarin hepsi komplike ayiramadim birbirlerinden
 
 

Eşiniz hiç bir şekilde memnun olmayan bir tip gibi duruyor burdan..Bu da sizi çok yoruyor ve geriyor sanırım. Eşinizle bu konuyu konuştunuz mu hiç? Yani siz de insansınız, sosyalleşmek, eşle birlikte birşeyler yapmak evliliğin doğal parçası. Ayrıntılı yazdığınızda size hak verdim.

Çocuğunuz olmadan arada bir yemeğe sinemaya vs gitmek de mi istemez?
 
Herkesin bir kişiliği vardır kişiliği değiştirmekte çok zordur.Bir de kimse mükemmel değildir ve bizim gibi tepki vermemeleri bizim gibi konuşmamaları normaldir.Eşinize fazla yüklenmiyormusunuz yada ağır kelimeler değil mi bunlar.Herkes coşkuyu sevmez yada konuşmayı sevmez bu çok normal değil mi?Yada duygularını belli edemez.Size yada ailenize saygısızlık yoksa ve kişiliği öyleyse bırakın.Aynı şey anne kv ve çocuk içinde geçerli.Terapiste gitseniz yoksa bu şekilde kendi hayatınızı zorlaştırırsınız ve şu an olduğu gibi sevdiklerinizle bile zaman geçirirken mutlu olamazsınız.Malesef bir süre sonra onlar da mutsuz olacak o yüzden akıl okumayı başkaları yerine utanmayı bırakın sevdiklerinizle hoş vakit geçirin.
 
Tamam kızma yahu bana ne evet :) kendi ilişkilerimi mükemmel yönetmek mi. Ay ben gülerim bok gibi benim ilişkiler afedersin :) benim kendime hayrım yok insanlara faydalı olayım diye düşünüyorsam demek ki.

yok canim niye kizayim,
cok merak etdiyorum ondan bir kaz kez sordum,
cevap vermemissin ama
sen de kendine sor bence, belki boyle boyle vaz gecersin.

genc yasta kanser olursun boyle her seyi kafana takarsan, relax baby
 
Ondan eminim zaten. Eşim de annem de inanılmaz rahat insanlar. Önemsiyor olsalar bile bu onlar için sonrasında laf sokup rahatlamak için bir sebep olur sadece. Öyle derinden etkilenmezler.
O zaman rahat olmaya çalış. Yapacak başka birşey yok zira bu saatten sonra değişmezler. Arada kalıyorum diye düşünme ,aslına bakarsan hepsinin tavrı birbirini gayet dengeliyor.
 
Sertap Erener'in bir şarkısı vardı pek severdim, "incelikler yüzünden" diye... Bazı insanlar sizin gibi "incelikli" düşünür. Olaylarda detaya kaçmaya meyillidir. Kendimden biliyorum ve az da olsa sizin yaşadığınız sıkıntıları ben de yaşıyorum. Fakat unutmamak gereken bir şey var ki çoğu insan böyle düşünmez, aklına geldiği gibi konuşur. Öncesini sonrasını pek düşünmez ve bu bir yapı, belki kapasite, belki zeka, belki de düşünce alışkanlığı meselesi...(Burada zeki olmadıklarını değil, zekanın farklı alanlarında belki daha iyi burada belki yüzeysel olduklarını düşünüyorum). Kemikleşmiş bir durum olduğundan da maalesef sizin beklentileriniz asla tam olarak karşılanmayacak... O nedenle biraz daha "relax" olmayı öğrenmeli ve insanların söylem ve davranışlarını kendi kişiliğimiz üzerinde baskı olarak algılamamalıyız.
 

Benim annem anlattığınız gibi, çok domdom konuşur, asla düşünmez ötesini berisini, içinden geldiği gibidir. Oysa çok zeki bir kadın ama itici oluyor başkalarının gözünde. Kötü niyetli asla değil.

Ama mesela ev sahibi olamayan kız kardeşininin yanında evine yaptırdığı bir şeyi anlatıyor ballandıra ballandıra. Kendince heves etsinler diye anlatıyormuş, karşı taraf nispet yapıyor gibi algılıyor:)
 
Bu durum uykularını da etkiliyor mu? Benim çok etkiliyor, beynimi çok yorgun hissediyorum... Yıprandım, ama önüne geçemiyorum saplantılı bir durum. Herkesi kontrol etmeye çalışıyoruz bu niye.. Yada mutluluk nasıl oluşur gerçekten bilmiyorum... O yüzden fikir verebileceğim birşey yok bende aynıyım
 

Eskiden hayatıma girip olaylı bir şekilde çıkmış insan bana bunu söylemişti. Pek ciddiye almamıştım ama şimdi siz bunu vurgulayınca acaba dedim. Bana ayrılmadan önce "ben seni hayatımda kimseyi sevmediğim kadar çok sevdim. Ki bunu sonuna kadar da hakettin. Ancak sen ilgi ve sevgi ile motive olan bir insansın. Karşındaki kişi kendini biraz geri çekse sen zerre kadar adım atmıyorsun ve modun düşüyor" demişti.

Ben ailenin tek kızıyım. Her ne kadar ailemden geleceğimle ilgili çok zarar görsem de, yetiştirme konusunda pek çok hata yapmış olsalar da hep çok sevildiğimi ve değer gördüğümü hissettim. En azından evlenene kadar. Annem beyin kanaması geçirdikten sonra inanılmaz değişti. Bencilleşti ve kendine dönük yaşamaya başladı. Benim ne yaşadığımı pek umursamadı. Belki de onun bu değişimi sonrasında onunla sorunlarımız arttı.

Eşim evlenmeden önce ve evliliğin ilk yılında inanılmaz sevgi dolu, merhametli bir adamdı. Evliliğin ikinci yılında bir hatası oldu. Aldatma vs değil. Ancak bana yalan söyledi. O yıl zaten oğlumuz oldu ve hem çocuğun bakımı, hem o hatasından dolayı ben affedemedim onu. Ne çenem durdu, ne de sevgi gösterdim. Hakkını yiyemem bir yıl boyunca çabaladı affettirmek için kendini. Sonra o da vazgeçti. Ne eski sevgisi kaldı ne de ilgisi. Eşimle ilgili açtığım konuda bolca konuşmuştuk bunu zaten. Eskiden hayatımda olan o insanın dediği gibi, ben sevgi ve ilgiyle motive oluyorum evet. Ve bunu göremez isem adım atamıyorum. Dolayısıyla büyük engeller oluşuyor sevdiğim insanlarla aramda.

Gerçekten teşekkür ederim. Hiç bu açıdan düşünmemiştim. Zira güçlü olacağım diye sevgiye aç olduğum gerçeğini asla kabul edemezdim. Ancak beni bu denli etkiliyorsa sebep bu olabilir. Ne yapsam ki. Beni sevin mi diyeyim insanlara :)
 

Böyle soramıyorum işte. Bunun iki sebebi var. Birincisi belki farkına bile varmadılar o davranışların, ben şimdi farkındalık kazanmalarını sağlayıp ellerine ve dillerine koz vermeyeyim, zaten zayıf olan bağlarını iyice koparmayayım diyorum. İkincisi olur da farkında olsalar bile, bunu benden duyup karşı tarafı eleştirmeye hak görürlerse kendilerinde bu beni üzer.
 

Hayır onların hepsi bana ait, benim tamam mı diye çamura yatmak istiyorum şu anda :)
Her ne kadar yazdıklarınız beni içten içe rahatsız etse de hak verdiğim çok nokta oldu. Rahatsız etti çünkü "yok canım ben böyle düşünüyor olamam" diye inkar etme isteği doğuruyor.

Esasında temelde saygısızlık barındırmıyor bence durumum. Evet zaman zaman keşke karakterleri böyle olmasaydı dediğim oluyor. Ailemi kabullenmek bir nebze daha kolay. Zira onların evladı olmak benim seçimim değildi. Ancak eşimin hatalarına karşı toleransım daha düşük. En nihayetinde eş olarak birbirimizi seçtik. Bir zorunluluk sonucu hayatıma dahil etmedim onu.

Aşk dediğimiz olay zannediyorum her insanın hayatına aynı şekilde etki ediyor. İyi, çekici, hoş görünen ne kadar özelliği varsa ön plana çıkıyor. Kötü olanlar ise ya karşı tarafın saklaması ile görünmüyor ha da göründüğü halde yok sayılıyor. Evlenip birkaç yılı devirince de acı gerçekler yüze çarpıyor. Hatta "köfte dudaklım benim" şeklindeki sevme biçimi "aman be pek kalın sanki dudakları" düşüncesine evriliyor.

Bu noktada kimileri kabullenip evlenince zaten aşk aynı tazeliğini muhafaza etmez. Huzur olsun yeter deyip yoluna devam ediyor. Kimileri de benim gibi istediği kalıba sokmaya çalışıyor. Sanki o kalıba girince tekrar aşık olacağım diye düşünüyor insan. Böyle yazınca ne kadar boş ve anlamsız geldiğini fark etmedim değil :)

Asıl garip olan şu ki, ailemin huylarına, hayatı algılama biçimlerine ve fikirlerine ne kadar zıt olsam da, ne kadar beğenmiyor olsam da ne hikmetse eşimle bir araya geldiklerinde eşim onlara uyum sağlasın, eşimi beğensinler, eşimi onaylasınlar istiyorum. Ki yıllarca onların onay verip beğenecekleri bir aday ile asla evlenmeyeceğimi söyleyip bunu uyguladığım halde. Temelde neden onlar tarafından onay görme isteğimin var olduğunu anlayamıyorum.
 

Evet eşimin, temelde özgüven eksikliği mevcut. Her ne kadar bunu uç davranışlar ve umursamazlık ile örtbas etmeye çalışsa da var. Bu yüzden böyle şeylerden haz etmez. Beş kardeşin en küçüğü kendisi. Ve hayatı boyunca sen dur biz hallederiz denilerek büyümüş. Neyse ki yapısı gereği çalışmayı seven, sorumluluklarına sadık bir insan. Ancak ne zaman ufak bir aksilik olsa, birilerinin onu toparlamasını ve teselli etmesini bekler. Asla hiçbir şeyden memnun olmaz. Çoğunlukla negatif bir insan.
 

Bir yıl önce vefat eden yengem, kanserle mücadele ederken bana bunu demişti." görümcük Allah sana kötü hastalık vermesin. Muhtemelen ne zaman öleceğim, diye beklersin sadece" demişti. O, hayatımda gördüğüm en pozitif, en mutlu olmayı bilen insanlardan biriydi. Ki beni her daim toparladı. Ne zaman umutsuz olsam, mutlu olacak neden bulamasam tek tek sıralardı ve kendine gel diye sarsardı beni. Ama gitti...

Velhasılı evet şükredecek çok sebebim var. En başta sağlık. Deneyeyim gece yatmadan önce sıralama işlemini :) araya başka pis düşünceler girmezse tabi.
 
Reactions: K_G

Gemiş önemli evet. Onu kabullenmeyi başarırsam düzelecek zaten birçok şey.

Eşim çocuk yokken nispeten daha iyiydi sosyalleşme konusunda. En azından sorun çıkarmazdı gezerken. Çocuk olduktan sonra evden çıkmayalım diyor. Bildiğin korkuyor çıkmaya. Bir ara denedik çocuğu bırakıp çıkmayı. Ancak bakan kişiler söylenince öyle kaldı işte.
 

Eşimle yakınlaşma çabalarımız halının altına süpürüldü maalesef. Bu kaos içinde öylece kaldı. Kavga etmiyoruz ama bir yakınlaşma da yok.

Yas tutma mevzusuna gelince, evet tutamadım. Zaten dayımı kaybettikten iki ay sonra yengemi kaybettim ki dayıma üzülmek için hiç fırsatım olmadı. O iki ayda yengem ağır durumdaydı ona destek olmak zorundaydım. Bazen sayıma ihanet ettiğimi bile düşünüyorum. Yeterince üzülemedim bile diyorum. Yengemin ardından aileme destek olmam gerekiyordu. O arada ameliyat oldum. Ağrılı bir süreçti. Ameliyatın ardından abim ve çocuklar ailemin yanına taşındı. Yengemin ailesi epey sorunlar çıkardı vs. Üzülemedim yani buna vakit olmadı.

Eşimle olan durumumuz çok değişik. Tarif edemiyorum. Acayip bir soğukluk var aramızda. Konuşuyoruz, gülüyoruz onlarda sıkıntı yok. Ancak görücü usulü tanışup yakınlaşmaya çalışan ama çekinen iki insan Gibiyiz. Değişik bir mesafe var aşamadığımız. Zor durumlarda ben ona desteğim, o da bana. Bunlarda sıkıntı yok. Ancak birbirimize ihtiyacımız olduğunu söylemiyor ve hissettirmiyoruz. Birbirimizin sevgisine muhtaç olduğumuzu asla çaktırmıyoruz. Kuyruğu dik tutma çabası var ve bu çok manasız. Aşılır mı bilmiyorum...
 

Kesinlikle öyle. Memnuniyetsiz bir insan kendisi. Konuşuyorum bana hak veriyor, haklısın diyor. Biraz çabalıyor sonra yine aynı. Onun kafasında bazı değişmez kurallar var. Çok parası olmalı, tamamen sağlıklı olmalı, uslu bir çocuğu olmalı. Bunların biri bile eksikse hiçbir şeyden zevk almaz.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…