Lütfen lütfen beni anlayın. Buna çok ihtiyacım var. Uğruna ölmeyi göze aldığım, zerre kadar umrunda olmadığım o insanın artık bir sevgilisi olduğunu öğrendim. İnsanın sevdiğini, sakındığını, güvendiğini bir başkasıyla görmesi ne acı. Ve sanırım o kızdan emin olunca benden ayrıldı. Yani onun için beni bıraktı.
5 yılımız geçti. İlk terk edişinde beni sevmediği belliydi. Döndüğünde seviyorum pişmanım dediğinde ona inanmak istedim. Hata benimdi. Nasıl anlatsam, çok anlattım ben. Ailesizliğimi, sevgi isteğimi, yaşadıklarımı. Sizi yormak istemiyorum, herkesi sıkıyorum bunlarla biliyorum.
Uyku haplarıyla bile uyuyamıyorum aylardır. Antidepresanlarla ayakta durmaya çalışıyorum. Her şey üst üste geldi. İşsizlik, başarısızlık, terk ediliş.. Allah büyük dert vermesin şükrediyorum. Ama yaşayanlar vardır bu çok acı.
İnsan pişman olsun, haksızlık ettiğini anlasın isterken, içten içe elde olmadan beklerken başkasıyla mutluluğunu görmek..
Bana gelince 34 üne kadar gezmek isteyen, atanmadan evlenemeyiz diyen, türlü türlü bahanelerle oyalayan o insan birkaç aydır birlikte olduğu o insanla evlenecek.
Zoruma giden çok şey var. Diyemiyorum ki olmadı bitti. Böyle mi biter? Birine umutlar verip yarı yolda bırakmak... Kendime kızıyorum körlüğüm, sonsuz güvenim için. O kadar ihriyacım vardı ki inanmaya, güvenmeye.. Balıklama daldım.
Evet olan bana oldu. O birini buldu, senin için yapacak bir şeyim yok olmasaydı böyle iyiydi ama toparlayamam artık beni öldü bil deyip çekip gitti.
Dinmiyor acım dinmiyor. Bir de üstüne başkasıyla görünce.. Bi insan bu kadar dipten nasıl çıkamaz? Ben nasıl bir insanım böyle? Ne zayıflık, ne küçülüş..
Dizilerde olur ya hani can yakanın canı yanar falan. Hayat böyle değilmiş, can yakan gayet de mutlu. Aldığı her şey yanına kar kalıyor.
Artık size nasıl ayağa kalkıcam demiyorum. Ben size ne diyeceğimi de bilmiyorum ki. Acımı paylaşıyorum sadece. Bitmeyen acımı.
5 yılımız geçti. İlk terk edişinde beni sevmediği belliydi. Döndüğünde seviyorum pişmanım dediğinde ona inanmak istedim. Hata benimdi. Nasıl anlatsam, çok anlattım ben. Ailesizliğimi, sevgi isteğimi, yaşadıklarımı. Sizi yormak istemiyorum, herkesi sıkıyorum bunlarla biliyorum.
Uyku haplarıyla bile uyuyamıyorum aylardır. Antidepresanlarla ayakta durmaya çalışıyorum. Her şey üst üste geldi. İşsizlik, başarısızlık, terk ediliş.. Allah büyük dert vermesin şükrediyorum. Ama yaşayanlar vardır bu çok acı.
İnsan pişman olsun, haksızlık ettiğini anlasın isterken, içten içe elde olmadan beklerken başkasıyla mutluluğunu görmek..
Bana gelince 34 üne kadar gezmek isteyen, atanmadan evlenemeyiz diyen, türlü türlü bahanelerle oyalayan o insan birkaç aydır birlikte olduğu o insanla evlenecek.
Zoruma giden çok şey var. Diyemiyorum ki olmadı bitti. Böyle mi biter? Birine umutlar verip yarı yolda bırakmak... Kendime kızıyorum körlüğüm, sonsuz güvenim için. O kadar ihriyacım vardı ki inanmaya, güvenmeye.. Balıklama daldım.
Evet olan bana oldu. O birini buldu, senin için yapacak bir şeyim yok olmasaydı böyle iyiydi ama toparlayamam artık beni öldü bil deyip çekip gitti.
Dinmiyor acım dinmiyor. Bir de üstüne başkasıyla görünce.. Bi insan bu kadar dipten nasıl çıkamaz? Ben nasıl bir insanım böyle? Ne zayıflık, ne küçülüş..
Dizilerde olur ya hani can yakanın canı yanar falan. Hayat böyle değilmiş, can yakan gayet de mutlu. Aldığı her şey yanına kar kalıyor.
Artık size nasıl ayağa kalkıcam demiyorum. Ben size ne diyeceğimi de bilmiyorum ki. Acımı paylaşıyorum sadece. Bitmeyen acımı.