• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Bayanların hayallerindeki yaşam ve çılgınlıkları

ANNE OLUNACAK EN İYİ ÜLKE?

Yaşam - 12 Mayıs 2012 18:10
Anneler günü öncesi, en iyi anne olunacak ülkelerin listesi açıklandı. 160 ülkenin mercek altına alındığı araştırmada, Norveç anne olunacak en iyi ülke, Nijer ise anne olunacak en kötü ülke oldu.

"Save The Children" adlı yardım kuruluşu "2012 yılında, dünyadaki annelerin durumu" başlıklı bir rapor yayımladı. 165 ülkenin mercek altına alındığı raporda, en iyi anne, en iyi kadın ve en iyi çocuk olunacak ülkeler sıralandı.

Bu sene 13. kez yayınlanan raporda, kadınların, çocuklarını büyütüp bakabilecekleri en iyi ülkeler arasında ilk 3 sırada, Norveç, İzlanda ve İsveç yer aldı.

TÜRKİYE 90'INCI SIRADA

Biraz daha gelişmiş, daha az gelişmiş, az gelişmiş olmak üzere üç kategoriye ayrılan ülkeler sınıflandırmasında, Türkiye 80 ülkenin yer aldığı daha az gelişmiş ülkeler sınıfına dahil edildi.

Türkiye, sıralamada 90'ıncı sırada yer aldı. Sıralamada ayrıca kadın ve çocuk endeksine de yer verildi. Buna göre Türkiye, çocuk olmak için en iyi 53'üncü, kadın olmak içinse en iyi 106'ıncı ülke oldu.

Anne, kadın ve çocuk olmak için en kötü ülkelerse Nijer, Afganistan ve Yemen olarak sıralandı. En iyi anne olunabilecek ülkeler listesi, ülkelerdeki çocuk sağlığı, anne sağlığı, kadınların eğitim ve ekonomik durumları gibi konular dikkate alınarak hazırlandı.
 
herkes dünyayı gezmek ıstermıs...

sanırım benimki çokk uçuk bir hayalll

herkese saçma gelebilir en iyisi yazmamak :)
 
Çocuklara yönelik yardım kuruluşu Save The Children, Batı Afrika ülkesi Nijer'i anne olunacak en kötü ülke olarak değerlendirdi.
Kuruluş, yıllık raporunda sağlık, eğitim, ekonomik statü ve beslenme gibi konularda anneler açısından koşulları değerlendirerek 165 ülke arasında sıralama yaptı.
İlgili Haberler
Ölümcül kıtlığa Kenya'da çözüm aranıyor
'Nijerya'daki petrol felaketinin izleri otuz yılda silinebilir'
İlgili Konular
Afrika, Sağlık, Sosyoekonomik
Bölgede giderek ağırlaşan gıda krizinden etkilenen Nijer, Afganistan'ı geride bırakarak listede en son sırada yerini aldı.
Sağlık görevlilerine yapılan yatırımlar nedeniyle Afganistan ilerleme kaydederek listede biraz yükseldi.
'Fasit daire'
Nijer'in durumu beslenme ile yakından ilgili.
Save The Children, Sahel bölgesindeki gıda krizinin bir milyona yakın çocuğun yaşamını tehlikeye düşürdüğünü bildiriyor.
Kuruluş, kronik beslenme yetersizliği nedeniyle çocukluğunda kendileri etkilenen annelerin nasıl zayıf ve hastalıklara açık bebekler doğurduğunu açıklıyor.
Kuruluşun raporunda, "Eğer bir anne yoksulsa, aşırı çalışmak zorundaysa, eğitim almamış ve sağlıksızsa bebeğini de yeteirnce besleyemez ve bu da bebekte kalıcı etkiler bırakır" deniliyor.
Kuruluşun yöneticisi Brendan Cox, "Yetersiz beslenme konusunda, anneler ve bebekleri için beslenme projelerinin akışına yol açarak hayatta kalmayı ve sağlıklı olmayı sağlayacak global önderliğe ihtiyacımız var" diyor.
Save The Children çocukların hayatında, anne karnındaki dönemi de kapsayan ilk bin güne yoğunlaşan bir program ile bu fasit daireyi kırmanın mümkün olduğunu belirtiyor.
BBC'nin Afrika uzmanı Martin Plaut raporun, bir ülkenin listedeki sıralamadaki yerinin sadece o ülkenin zenginliği ile alakalı olmadığını gösterdiğini belirtiyor.
Plaut, Malawi gibi, yoksul bir ülkenin listedeki yerinin daha yukarıda olmasını sağlayan temel nedenin, çocukların doğdukları andan başlayarak iki yaşına kadar emzirilmesi uygulaması olduğunu belirtiyor.
Plaut, Nepal, Pakistan ve Mali gibi ülkelerde özel eğitimli binlerce sağlık personelinin ülkeyi dolaşarak bebeğin emzirilmesi konusunda anneleri bilinçlendirdikleri, böylece çocuklar arasında belsenme yetersizliğinde büyük br düşüş görüldüğünü ifade ediyor.
Save The Children raporunda anne olunacak en iyi ülke listesinde Norveç ilk sırada yer alıyor.
 
Kadınlar neden aldatır?

Bir erkek bir bayanı ne kadar severse sevsin, eğer o bayan o erkeği sevmiyorsa bu ilişki evlilikle sonuçlanmaz. Aslında, bayanlar erkeği seçer, erkekler bayanı seçemez. Seçici olan, son kararı söyleyen çoğu zaman bayan olmuştur. Peki bir kadın neden aldatır ki?

İnsan, bir canlı oluşu nedeniyle, doğası gereği tekeşliliğe yatkın değildir. Doğacak olan çocukların hangi ebeveynden olmasını kolay saptayabilmek için zamanla evlilik kurumu geliştirilmiştir, bu da beraberinde şu sorunu getirmiştir: "Aldatmak"

Şüphesiz ki toplumumuzun aldatma konusunda erkeğe biçtiği rol ile kadına biçtiği rol çok farklıdır. Mesela erkekte bu durum "çapkınlık" olarak adlandırılırken kadınlar için burada yazmam hoş olmayacak olan sıfatlar yakıştırılmaktadır.

Kuşkusuz demek istediğim, kadınlar da aldatırken bunu erkeklerde yaptığımız gibi hoş görelim şeklinde anlaşılmamalı. Peki kadınlar niye aldatır? Sanırım bunun nedeni, detaylara boğulmadan ikiye ayırmak mümkündür: İlki, "ilgisizliğin " neden olduğu aldatmalar, ikincisi "cinselliğin" neden olduğu aldatmalar.

Her kadın, evliliğin hangi evresinde olursa olsun, mutlaka ilgi ister. Şüphesiz ki, erkekler de ilgi isteten varlıklardır ancak sanki kadınlarda bu ilginin "doz"u biraz daha çok olmalıdır. Evliliğin hangi evresinde olursa olsun, ilgisizliğin başladığı anlarda kadınların ilgisi başka erkeklere yönelecektir. Kuşkusuz, bu durum ekonomik özgürlüğünü kazanmış, ayakları üzerinde durabilen, kimseye hiçbir şekilde bağlı olmayan kadınlarda, diğer kadınlara göre daha "hızlı" gerçekleşebilir.

Bu ilgisizliğin nedeni, günlük hayatın tekdüzeliği de olabileceği gibi, başka nedenlerden de olabilir. Her ilgisizlikle açığa çıkan durum ise; gerek çocuğun varlığı, gerek kadının sadakatliğinin yüksek olması nedeniyle gerekse başka nedenlerden dolayı, aldatmaya dönüşmeyebilir. Ancak kadına gösterimeyen ilgi, aldatmayı tetikleyecek en önemli unsurlardan biri olarak sayılmalıdır bence, yoksa Anna Karenina niçin aldatmaya gerek duysaydı ki?

Aldatmanın diğer nedeni ise cinsellikle ilgilidir. Cinsel açıdan yetersiz olan koca, kadını aldatmaya itebileceği gibi, başka diğer nedenlerin varlığı da buna neden olabilir. Ben ise, aldatmanın nedenlerinden biri olan cinselliğin, cinsel açlık kısmı üzerinde durmak istiyorum. Aslında bu durum hem erkeklerde hem de kadınlarda görülebilir ve magazin dünyasından buna tanıma uyan kişilerin varlığı rahatça farkedilebilir. Cinsel açlık, kanımca libidonun aşırı çalışmasından kaynaklanan birşey olacak ki, hayata bakışını ve yaşayışını bu tip kişiler "zevk ekseni" üzerine oturtmaktadırlar. Çoğu zaman ise, bunun yanlış olduğunun farkına varılması çok geç gerçekleşir.

Kadınlarda aldatmanın nedeni, biz erkeklerin anlayamacağı başka nedenlerden de gerçekleşebilir çünkü aslında kadınlar karmaşık varlıklardır. Psikanaliz'in kurucusu Freud bile birçok soruya cevap bulmuşken, "Kadınlar gerçekte ne ister?" sorusuna cevap bulamamıştır.

İlgisizlikten doğan aldatmaları önleyemek için bende de Pınar'ın ilgili yazısındaki sonuca vararak şunları diyorum ki, kadınlar ilgisizlik ile karşılaştıklarında çözüm olarak aldatma yolunu seçmeleri yerine, her zaman mutlaka ilgi çekici çekici biri olarak kalmayı yolunu seçmelidirler. Bir kadın, doğası gereği mutlaka gizemli bir yanının kalmasına dikkat etmeli bunu da yeri geldiğinde bir "joker kartı" olarak kullanmayı başarmalıdır. Bunu başardığı takdirde ne kendisnin, ne de erkeğinin ilgisi başkalarına yönlenmez.

Cinsel açlık ile ilgili aldatmalarda ise, her iki cins için de bu tip kesin bir önerme yapmak mümkün değildir.Onlardaki çözüm ise bence, sırf joker kartıyla açıklanacak bir durum değildir. Her ne kadar sebep hormonal olsa da bu onları haklı çıkarmaz, onların sorunu bence ahlaki bir açıdan bakmak daha doğru olacaktır. Bu tip kişilere ahlaki unsurlarla yaklaşıldığında, ahlak temelli çözümlerle yaklaşıldığında problemlerinin sona erebileceği kanısındayım.

Yazımı bitirken, şu anda kimin söylediğini hatırlayamadığım bir sözden alıntı yaparak bitirmek istiyorum: "Eğer eşiniz sizi aldatmışsa bu onun problemidir. Eğer eşiniz sizi ikinci kez aldatmışsa bu sizin probleminizdir.
 
Hangi kadınlar ya da hangi durumlarda kadınlar aldatmaya eğilimli olurlar:
-Aile baskısıyla,gönülsüz evliliklerde.
-Kalabalık aile ortamlarında eşiyle yeterince baş başa kalamama durumlarında.
-Pasif,güvensiz ve sorumluluk almayan erkekle evli olanlar.(Saygı kayboluyor.)
-Eleştiren, aşağılayan,fiziksel şiddetesık sık baş vuran koca.
-Sevgi ve saygı göstermeyen,özel günlere önem vermeyen koca.
-Aile çatışmalarında her halükarda ailesini tutan koca.
-Eşi tarafından aldatılmışsa.
-Kocanın sürekli alkol yada başka bağımlılık yapıcı madde kullanması,kumar,kahve ve kıskançlığın olması.
-Erkeğin uzun süre evden ayrı kalmaları askerlik,iş yaşamları gereği 6 ay,1 sene yurt dışında çalışanlar.
-Erkeğin başka kadınlara ilgi-sevgi gösterip eşine göstermemesi.
-Erkeğin öz bakımına dikkat etmemesi(Ağız kokusu, ter,tırnak kiri,iyi giyinmeme.)
-Erkeğin cinsellikte bencil davranması(Romantizm ve aşk oyunlarının olmayışı.)
-Uzun süre baskı altında kalan kadının,ekonomik ve statü olarak yükselmesi durumlarında.
-Etrafında eşini, sevgilisini aldatan arkadaşların olması.
-Ruhsal hastalıklar döneminde(Depresyon,mani)Kişilik bozukluklarında.
-Kişiliği bozabilen beyin tümörü gibi fiziksel ve hormonal hastalıklar.(Aşırı östrojen hormonu salgılayan tümörler.)
-Gençliğinde karşı cinsle hiç flört etmemiş ve ilk flörtü veya aşkı eşi olan bayanların bir kısmı.
-Cinsel açıdan tatminsizlik,sürekli erkeğin eve geç gelmesi.
-Eşini aşırı kıskanması ve baskı altına alması.
 
KADINLARIN ALDATMASI İÇİN 3 NEDEN
- Hormonal nedenlerden dolayı masum aldatmalar
Cinsel tatmin için olan aldatmalardır. Kadın da erkek gibi farklı cinsel paylaşımlar yaşamak ister.

- İyi giden bir evliliği olduğu halde eşinin kendisini aldattığını hissettiyse intikam almak için aldatma
Bu durum psikolojik ve depresyon gibi sorunları beraberinde getiren hadiseler yaratır.

- Kötü bir evliliği olan kadının başka bir erkek bulma isteği
Bu tarz aldatmalarda kadın durduk yerde kendini maceraya atmaz. Eşinden memnun değildir, onu maddi manevi yetersiz buluyordur. Bu sebeple başka bir erkeği garantilemek ister. Nasılsa eşiyle arasında problem yoktur ya da boşanmadan yeni bir olay yaşayacağım diyerek bunun altyapısını hazırlar. Dolayısıyla aldatır ve eski eşiyle boşanır. Yenisiyle evlenir ya da beraber yaşar.

Kadın severse, aşık olursa, yapısı gereği iki eşliliği kabul etmez, birine bağlı olmak ister. Garanti altına almak istemesi, ait olma duygusuyla hareket ettiği içindir. Eğer eşiyle arası bozuksa, evlilik kağıt üzerinde sürüyorsa bir garantör arar. Gerek duygusal, gerek ekonomik nedenler. Dolayısıyla o garantiyi bulduktan sonra birincisinden boşanır. Bu aldatma mıdır değil midir bu tartışma konusudur. Bitmiş bir evliliğin sürecini hızlandırmak için destek arayışıdır.

ERKEK MACERACI, KADIN GARANTİCİ
Erkekler daha maceracı, kadınlar daha garanticidir. Kadın hiçbir zaman evde oturan, pısırık bir adam istemez. Yapılan araştırmalar, böyle durumlarda yani erkek pısırıksa, maddi manevi her tür daha az bir getirisi varsa, eğer çocuk da varsa, kadın her durumda birine ait olmak ister. Evdekine de ait olmayı istemediği için kadın kendini garanti altına almadan aldatmaz.
 
salla gitsin ne olucaksa olsun hayata bir kez geldik istedigimiz gibi eglenmek çoşmak serbest sınırlarımız yok çünkü bizler bayanız :)

kadın erkek eşitliğinden konuşan bir kadın bizler bayanız demez çünkü bayan kelimesinin bir cinsiyet ifade etmediğini sadece hitap biçimi olduğunu bilir.
 
Kadınlar burçlarına göre eşlerinde ne gibi özelliklere dikkat ederler? İşte cevaplar!


Kadınlar burçlarına göre eşlerinde ne gibi özelliklere dikkat ederler?

Koç kadını:

Yükselebilen, sert mizaçlı kıskanç bir eş arar. Birinden hoşlanıp hoşlanmadığına, onu gördüğü ilk beş saniye içinde karar verir. Siz çok seviyor ve kıskanıyor olabilirsiniz ama bu onu günde 10 kez aramanızı gerektirmez.

Boğa kadını:

Ateşli, yaratıcı zevklere sahip, cinselliği güçlü bir eş arayışı içindedir. Ayrıca içgüdüsel olarak aradığı en önemli özellik sağlıklı olmasıdır. Bu nedenle kambur bir duruş hakkınızda yanlış fikre kapılmasına sebep olabilir.

İkizler kadını:

Eşi zengin, ruhsal açıdan güçlü ve düşünceli olmalıdır. Onunla göz teması kurmaktan kaçınmayın, cinsel heyecanını serbest bırakın. Asla istemediği bir şeyi yapmaya zorlamayın. Önce karşısında dimdik durduğunuzdan emin olun..

Yengeç kadını:

Sahiplenen bir eş önceliğidir.. Mülkiyetçi ve baskıcı davranmayın. Çalışması gerektiğinde dışarı çıkmak için ısrar etmeyin. Sahiplenir olmanız ve ona fikir danışmanız hoşuna gider ve sizinle çok mutlu olur.

Aslan kadını:

Eşi, kendini gösterebilen kariyer ve otoriter biri olmalıdır. Kimyayı oluşturun. Kendinizi onunla aynı frekansta hissettiğinizde vücut dilimizi de onunla uyumlu hale getiririn. Kendini size daha yakın hissetmesini sağlamak için hareketlerini takip etmelisiniz.

Başak kadını:

Arzulu, akıllıca yaşayan, iyi kazanan bir eş arar. Onu aldatmayın, yalan söylemeyin. O konuştukça bakışlarınızı gözlerinden ayırmayın. Kötü öpüştüğünü söylemeyin. Seksi ve gezmeyi sevin, yumuşak başlılığından yararlanmaya kalkmayın.

Terazi kadını:

Eşinin endişelerden uzak, dürüst, kibar ve yaşamı seven biri olması gerekir. Ona öneri yapın ama emir vermeyin. Böylece kendine de söz hakkın verdiğinizi düşünür ve kendini önemser. Onun yanında küfür etmeyin.

Akrep kadını:

Gösterişten uzak, sabırlı ve yakışıklı seksi bir eş ister. Flört edin. Bir şeyi ayrıcalıklı hale getirdiğinizde Akrep kadını onu daha fazla ister. Aynı şey Akrep erkekleri için de geçerlidir. Geçmişi unutmasını beklemeyin.

Yay kadını:

Memuriyete uyabilecek bir eş tipi idealdir. Mutlu bir ilişkiye sahip olmanın yollarından biri kıyaslamadan kaçınmaktır. Üzerine düşmeyin, doğum gününü unutmayın, ihmal edildiğini hissettirmeyin.

Oğlak kadını:

Tutumlu ve ne yaptığını bilen, sağduyulu bir eş arayışı içindedir. Kötü şöhretiniz olmasın. En yakın arkadaşını aramayın. Son aşkınızdan söz etmeyin. Sizi aradıysa ona dönmeyi unutmayın. Onu hep sevin.

Kova kadını:

Modern, teknolojiden anlayan, orijinal seksstil bir eş arar. Onu avucunuzun içine almak istiyorsanız şirin değil seksi olmalısınız. Bu yüzden kendine güvenli ve gizemli davranın. Bir şeye mecbur etmeyin.

Balık kadını:

Onu deli gibi sevecek ve üzüntülerini dindirecek bir eş ister. Aynı fikirde olmasanız da kelimelerle oynayarak öyle düşünmesini sağlayabilirsiniz (örneğin "Gerçekten seninle bende üzülüyorum" diyerek). Tepkisiz kalmaktansa herhangi bir tepki vermek her zaman daha etkili sonuçlar almanızı sağlar.
 
benim hayalim sonsuzum diyebileceğim bir insanla tanışıp güzel bir evi dayayıp döşeyip mutlu huzurlu çocuklu bir ev kurmak..
 
benim hayalim herhangı bır ulkeyı veya sehırı gezmek degıl...

ben hıc olmamak isterdim ...bu dünyaya hiç gelmemek .... herhangı bır çiçek, ağaç, yaprak , yagmur damlası, denız dalgası, esen rüzgar olmak ısterdım ....

saf günahsız tertemiz kaygısız yorulmadan düşünmeden ağlamadan gülmeden ......

hiç olmamak isterdim....

bu dünyaya hiç getirilmemek yaratılmamak....
 
Erkeklerin büyük kısmı güzel ve anaç kadınları eş olarak tercih ederken zeki, tuttuğunu koparan kadınlara da kendini beğendirme ihtiyacı duyuyor.
Her erkeğin mutlaka eşini aldatacağı yönündeki görüş yanlış. Ancak aldatma söz konusu olduğunda akla ilk erkekler geliyor. Danışman Psikolojik Hizmetler Merkezi'nden Uzman Psikolog Alanur Özalp, her erkeğin eşini mutlaka aldatacağı gibi bir görüşün yanlış olduğunu belirtiyor. Özalp, "Ama toplumsal inanç olarak günümüzde hem erkekler, hem de kadınlar erkeklerin daha fazla aldattığı konusunda hemfikirdirler." diyor. Bu fikrin gerçekle ters düşmediğini de dile getiren Özalp, bu durumun toplumsal dayanağını, toplumsal değer yargıları, erkeğe aldatma eyleminde tolerans verici durumdadır, şeklinde açıklıyor.

Rüya kadının çekim ilkeleri!

Aldatma hikayesi

Aldatmanın erkekler için bir sosyal statü göstergesi haline geldiğini savunan Özalp, "Erkekler kendi aralarında konuşurken, eşlerini ya da sevgililerini hiç aldatmamış olsalar bile sosyal statülerini yükseltebilmek için hayali aldatma hikayelerini birbirlerine anlatırlar. Erkeğin aldatma hikayesi ne kadar çoksa o kişinin o grubun içinde statüsü daha fazla oluyor ve en çok sözü dinlenilen, onaylanan ve aynı zamanda ne derse yapılan kişi haline geliyor" diyor. Bunun erkek egemen toplumun bir sonucu olduğuna dikkat çeken Özalp, aldatan erkeğin daha zeki, daha erkek gibi kabul gördüğünü dile getiriyor.
 
Erkeklerin büyük kısmı güzel ve anaç kadınları eş olarak tercih ederken zeki, tuttuğunu koparan kadınlara da kendini beğendirme ihtiyacı duyuyor.
Her erkeğin mutlaka eşini aldatacağı yönündeki görüş yanlış. Ancak aldatma söz konusu olduğunda akla ilk erkekler geliyor. Danışman Psikolojik Hizmetler Merkezi'nden Uzman Psikolog Alanur Özalp, her erkeğin eşini mutlaka aldatacağı gibi bir görüşün yanlış olduğunu belirtiyor. Özalp, "Ama toplumsal inanç olarak günümüzde hem erkekler, hem de kadınlar erkeklerin daha fazla aldattığı konusunda hemfikirdirler." diyor. Bu fikrin gerçekle ters düşmediğini de dile getiren Özalp, bu durumun toplumsal dayanağını, toplumsal değer yargıları, erkeğe aldatma eyleminde tolerans verici durumdadır, şeklinde açıklıyor.

Rüya kadının çekim ilkeleri!

Aldatma hikayesi

Aldatmanın erkekler için bir sosyal statü göstergesi haline geldiğini savunan Özalp, "Erkekler kendi aralarında konuşurken, eşlerini ya da sevgililerini hiç aldatmamış olsalar bile sosyal statülerini yükseltebilmek için hayali aldatma hikayelerini birbirlerine anlatırlar. Erkeğin aldatma hikayesi ne kadar çoksa o kişinin o grubun içinde statüsü daha fazla oluyor ve en çok sözü dinlenilen, onaylanan ve aynı zamanda ne derse yapılan kişi haline geliyor" diyor. Bunun erkek egemen toplumun bir sonucu olduğuna dikkat çeken Özalp, aldatan erkeğin daha zeki, daha erkek gibi kabul gördüğünü dile getiriyor.
 
erkeklerinde kadınlarında aldatması ıcın hıc bır sebep olamaz olmamalı......
:20:
insanın ıcınden gelıyorsa her haltı yer:40:
 
Back
X