• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Bazı şeyleri kafada olduramamak

Bir yalan uydurup 2 saat bir yeri gezmeye gidebildik başbaşa, 30 yaşında insanım ağrıma gidiyor böyle kaçak göçek kocamla takılmak. Zaten kalabalıklar birlikte kesinlikle organize olunmuyor.
Ben sizin ne demek istediğinizi çok iyi anladım, benim durumum da benzer, bir defasında herkes uyudu gece 10 gibi falan baş başa tatlı yemeye öyle dolanmaya çıktık, 1 saat sonra ablası aradı gelin de biraz bizimle oturun diye, halbuki bu abla 1 saat önce iyi geceler ben uyuyacağım diyip odasına çekilmişti.
Başka bir örnek verecek olursam 12 saat otobüs yolculuğu yapıp sabahında orada olmuştuk ve tüm ablalar yeğenler çocuklar eve toplanmış(halbuki benim aile üyelerim biz gider gitmez gelmezler biraz dinlenelim diye), daha sonra hadi siz dinlenin biraz uyuyun dediler biz de tamam diyip 1 saat falan uyumaya gittik, arkamızdan hemen daha yeni geldiler evde misafir var ayıp değil mi uyumaya gittiler bir de diye laf etmişler, halbuki onlar dinlenin demişlerdi.
Bana göre bunlar düşüncesizlik ve saygısızlık, eşinizin ailesi de böyleyse haklısınız.
 
Moralinizi bozmak istemem ama ya ilerde doğacak çocuklarınınız yüksek vizyonlu sizin yerinize, hiç size sormadan ne yapacağınızla ilgili emirler yağdırmayı misyon edinmiş eş ailesine benzerse.
Mazallah yanınıza da yakışmayacaklar. Bir de evlat olunca atsan atılmaz, satsan satılmaz.
Karamsarlığa kapılmakta haklısınız.
Yol yakınken dönün siz.
 
Çalışıyoruz bazen aynı evde denk gelemiyoruz. Gece nöbetlerimiz oluyor. Eşimi kırmamak için o mutlu olsun diye gidiyorum. Böyle de ben mutsuzum, hayatı evliliğimi sorguluyorum.
Anlıyorum, eşinizle bir yemeğe gitme lüksünüz bile yoksa sıkıcı olabilir. Ama bunu halledecek kişi eşiniz
 
Bu düşünceyle devam ederseniz mutlu olamazsınız. Bende kayınvalidemi sevmem, o elma ben armut o derece farklıyız ama o beni değiştiremiyor, bende onu.
Eşler bu düşüncelerimizi farkedince ailesini tutuyorlar söyleyeyim tecrübeyle sabit.

Ben kayınvalidemle küssem keşke de kafam rahat olsa diyordum evlendiğim ilk günden beri. Küstüm, hayatı zindan etti eşim. 2 ay neler neler yaşadım hamile halimle daha anca düzeliyor aramız. Küsmeyip mesafeliyken daha rahatmışım meğer. Son olarak da beğenmediğiniz ailenin oğluyla evlenmişsiniz, çocuğunuz olduğunda beğenmediğiniz ailenin huylarına hatta fiziksel özelliklerine benzeyecek. Bence haksız değilsiniz ama mutlu olmak istiyorsanız bu durumu aşmalısınız kafanızda.
Haklısınız. İnsan tecrübe ede ede öğreniyor bazı şeyleri. Eşimin o evden çıkması beni de çok şaşırtıyor. Küçük yaşta çıkması, yatılı okullarda okuması onu biraz farklı kılmış ama genetik diye bir şey var. Bu konuları nasıl aşıp mutlu olabilirim onun arayışındayım.
 
Düşüncesiz ve kaba demenizi anlıyorum ama bu insanlari kendime yakıştıramıyorum sözünüz çok itici.Agac kavugundan çıkmadı ki bu adam.Ayrica o yakistiramadiginiz aile kocanızı yetiştirmiş,bu yaşa getirmiş.Bir evlat kolay yetişmiyor.Ne fedakarlıklarla ne yokluklarla bir insan büyüyor.Kirsalda yaşadıkları için mi yakıştıramadınız?
Hiç birimiz saraydan ya da İngiliz kraliyet ailesinden gelmiyoruz maalesef.Hoş gelsekte hepimiz 9 aylığız,ölünce 2 metre kefenle toprak altına gireceğiz.Madem vizyonunuz farklı nisanliyken az çok nasıl insanlar olduğunu anlamışsınızdır.O zaman vizyonunuza ve hayat görüşünüze uygun insanlarla akraba olmayı secseydiniz.Konuyla bu ayrintinin alakasını anlayamadım açıkçası.
Diger siteminizde haklısınız,ona bir şey diyemicem.Senede 15 gün izniniz varmış aile ziyaretinde sizin planınız dışında isteklerin olması hoş değil.Bu konuda size katılıyorum.
Esinize çekirdek bir ailede yetiştiğinizi bu yüzden fazla kalabalıktan hoşlanmadığınızı,köye gittiğinizde çok fazla akraba ziyareti yapmak istemediğinizi,ziyaretleri kısa ve öz tutarsak birlikte baş başa vakit geçirmek için daha fazla zamanınızın kalacağını söyleyebilirsiniz.Sonucta sizinde yılda 1 kez izin hakkınız varmış.Bastan açık ve net konuşursanız sıkıntıya da girmezsiniz.
 
Moralinizi bozmak istemem ama ya ilerde doğacak çocuklarınınız yüksek vizyonlu sizin yerinize, hiç size sormadan ne yapacağınızla ilgili emirler yağdırmayı misyon edinmiş eş ailesine benzerse.
Mazallah yanınıza da yakışmayacaklar. Bir de evlat olunca atsan atılmaz, satsan satılmaz.
Karamsarlığa kapılmakta haklısınız.
Yol yakınken dönün siz.
Siz abinizin eşinin boyu kısa diye boşanmalarına ailece üzülmedik diyen üye değil misiniz?

Çocuklarınız da vizyonunu sizden ve ailenizden almaz umarım.
 
Moralinizi bozmak istemem ama ya ilerde doğacak çocuklarınınız yüksek vizyonlu sizin yerinize, hiç size sormadan ne yapacağınızla ilgili emirler yağdırmayı misyon edinmiş eş ailesine benzerse.
Mazallah yanınıza da yakışmayacaklar. Bir de evlat olunca atsan atılmaz, satsan satılmaz.
Karamsarlığa kapılmakta haklısınız.
Yol yakınken dönün siz.
Aramızda bir nefret, küslük bir şey yok. Sadece ayrı dünyaların insanlarıyız. Sizin konumu bu kadar içselleştirmenize gerek yok
 
Haklısınız. İnsan tecrübe ede ede öğreniyor bazı şeyleri. Eşimin o evden çıkması beni de çok şaşırtıyor. Küçük yaşta çıkması, yatılı okullarda okuması onu biraz farklı kılmış ama genetik diye bir şey var. Bu konuları nasıl aşıp mutlu olabilirim onun arayışındayım.
Benim eşimde erken yaşta ayrılmış evden, işi gereği hep başka şehirlerde çalışmış ki bana göre kendini yetiştirmiş biri ama annesinin bana aşırı cahil gelen yönleri eşimde var mesela genetik sanırım burada devreye giriyor.

Biz geçen sene 10 günlüğüne gitmiştik ailesinin evine. Yazlık yerde yaşıyorlar. 10 gün içinde her gün gezdik ama ne gezmek. Sadece bir kere eşimle başbaşa 2 saat çay içmeye çıkabildik. Denize girmiyorlar, gezmeye gidiyoruz 1 saat sonra eve gidelim hadi dediler hiçbir şey anlayamadım gezmemden. Geçen gittiğimde bir sürü kitap götürdüm yanımda bol bol kitap okuyup dizi izledim. Gezmek söz konusu olunca da virüs var diyip odada oturdum hep. Gezme konusunu belki sizde sallayabilirsiniz bu yıl virüsü bahane edip.
 
Düşüncesiz ve kaba demenizi anlıyorum ama bu insanlari kendime yakıştıramıyorum sözünüz çok itici.Agac kavugundan çıkmadı ki bu adam.Ayrica o yakistiramadiginiz aile kocanızı yetiştirmiş,bu yaşa getirmiş.Bir evlat kolay yetişmiyor.Ne fedakarlıklarla ne yokluklarla bir insan büyüyor.Kirsalda yaşadıkları için mi yakıştıramadınız?
Hiç birimiz saraydan ya da İngiliz kraliyet ailesinden gelmiyoruz maalesef.Hoş gelsekte hepimiz 9 aylığız,ölünce 2 metre kefenle toprak altına gireceğiz.Madem vizyonunuz farklı nisanliyken az çok nasıl insanlar olduğunu anlamışsınızdır.O zaman vizyonunuza ve hayat görüşünüze uygun insanlarla akraba olmayı secseydiniz.Konuyla bu ayrintinin alakasını anlayamadım açıkçası.
Diger siteminizde haklısınız,ona bir şey diyemicem.Senede 15 gün izniniz varmış aile ziyaretinde sizin planınız dışında isteklerin olması hoş değil.Bu konuda size katılıyorum.
Esinize çekirdek bir ailede yetiştiğinizi bu yüzden fazla kalabalıktan hoşlanmadığınızı,köye gittiğinizde çok fazla akraba ziyareti yapmak istemediğinizi,ziyaretleri kısa ve öz tutarsak birlikte baş başa vakit geçirmek için daha fazla zamanınızın kalacağını söyleyebilirsiniz.Sonucta sizinde yılda 1 kez izin hakkınız varmış.Bastan açık ve net konuşursanız sıkıntıya da girmezsiniz.
Bakın ben uyumsuz bir insan olsam evlerine adım atmam. Elimden geleni yapıyorum. Sadece biraz saygı bekliyorum. Covid var dedim güzel dille konuştum. Yine de emrivakiyle, zorla gelmediğim akraba kalmadı. 2 saat bir yere gidip gelip çocuk gibi hesap vermek beni yoruyor. Yaklaşmaya çalıştıkça uzaklaşıyorum ve kendime yakıştırmamaya başlıyorum. Bunda herhangi bir sorun var mı?
 
Eş aileniz gibi bir eş ailem var. Muhtemelen sizinkilerden de kalabalıktır. 20 kardeşler, 2 anne var, sayamayacağımız kadar yeğen..
Ben de tek çocuk sayılırım. Ailelerin ve yetiştirilme tarzımızın arasında uzay boşlukları var. Ve yapı olarak son derece keyfime ve yalnızlığıma düşkünüm.

Ben de gidip 1 ay eşimin ailesiyle kalamam, ama 1 hafta 10 gün idare ediyorum, çok da keyif alıyorum. Evet biz de başbaşa bir şey yapamayız, ayıp kaçar, ama eşim ailesine biz geliyoruz diye haber vermeden önce bana memleketindeki tüm köyleri kaleleri tarihi yerleri gezdirir. Siz de böyle yapabilirdiniz aslında. Gezip tozmanız bitince eve geçerdiniz.
Gittiğiniz zaman topluca akraba gezmek dışında sizin giyiminize kuşamınıza karışıyorlar mı? İş bekliyorlar mı?
Kendileri gibi olmadığınız için değişmenizi ima ediyorlar mı? Bunlar yoksa bence idare etmeye çalışın derim.

Biz de akraba gezmek veya akraba ağırlamak zorunda kalıyoruz. Çünkü görmek istiyorlar nadir gidince. İnanın ben sırf çok sıkılıyorum hiçbir muhabbete dahil olamıyorum diye dillerini bile öğrendim. Yaşlılar hiç Türkçe bilmiyor çünkü. Şimdi muhabbete pek katılamasam da nelerden bahsedildiğini anlıyorum ve daha az sıkılıyorum.

Yani onların yaşam tarzı size çok farklı gelebilir ama eşiniz önemli. Eşiniz hala ailesinin tüm kodlarını evliliğinize yansıtıyorsa ciddi problem bu. Ama benim eşim o kodlardan arınmış biri, o feodal kafada değil. O yüzden ben tadını çıkarıyorum kalabalığın ve farklılığımızın. En son gittiğimde görümcelerimle yöresel çöreklerinden yaptım. Süt sağdım. Yumurta topladım. Evime geldikten sonra darlayan, hayatımıza müdahale eden insanlar olmadığı için de çok seviyorum. Sizde de durumlar böyleyse tahammül seviyenizi biraz artırmanızı öneririm.
 
Ben büyük şehirde büyüdüm, eşim köyde ve gelişmiş bir köy değil. Wc ve mutfak dışada dökme su ile bulaşık ve yemek yapıyorum gidince. Sabah namazı herkes ayakta dolayısı ile biz de kalkıyoruz. Ömrümde ilk defa eşimle köy gördüm.

Demem o ki nişanlıyken ve öncesinde ailesini gördüm, öyle kabul ettim. Şimdi kalkıp eşime " ben köye gitmek istemiyorum" desem cok ciddi kırılır bana. Aramızda kültür farkıda çok fazla lakin evlenmeden evvel ailesini saklamadı bile göre evlendiysem sonradan ben oynamıyorum olmaz.

Sizin eşinizin ailesi o şekilde ve değiştiremezsiniz. Bilerek evlendiniz katlanamayacaksanız başında yok deseydiniz. Napsın adam? Ailesini mi terbiye etsin veya hiçe mi saysın? Biz de birbirimizi sık görmüyoruz, tatilimiz kısıtlı. Eşinize büyük haksızlık bu.
 
Alt tarafi yilda bir hafta goruyorsunuz. Bunca isyan etmenize anlam veremedim. Diger haftayi esinizle basbasa gecirin ama o hafta onlarinnistedigi gibi oluversin ne var. Surekli gorusmek zorunda olsaniz anlayacagim. Insanlari degistiremeyeceginize gore duruma adapte olmaniz gerekiyor...
 
Kendinize yakıştıramadığınız insanların oğluyla neden evlendiniz? İnsan senede bir hafta için mi bu tantana valla belki o insanlarda sizden haz etmiyordur ama oğulları arada diye çekiyorlardır ne dersiniz prensesten hallice hanım?
Aşık oldum evlendim. Gerisini çok düşünmedim. Hala da seviyorum o adamı. Konumuz bu değil, evet prensesim.
 
İyi geceler, yıllar önce burada ilişkimle ilgili ufak bir soru sormuşum. Şimdi o ilişki evlilik oldu.Birbirimizi çok seviyoruz, asla beni hiçbir şey için zorlamaz, baskı yapmaz o konuda mükemmel bir insandır. Başka sorularım var. Daha önce belirttiğim gibi eşimle aramızda kültür farkı var. Ailelerden uzakta yaşıyoruz. Zaten benim pek akrabam yoktur. Prensesten hallice yetiştirildim. Eşimin ailesi kırsalda yaşayan, kalabalık, iç içe olmaktan zevk alan insanlar. Senede birkaç kez gider 1 hafta gibi bir süre kalırız. O bir hafta curcunayla geçer ben daha yorulmuş olarak eve dönerim. Eşimin memleketini henüz gezebilmiş değilim. Sürekli akraba gezeriz annesinin zoruyla. Başbaşa bir gün şuraya gidiyoruz deme şansımız yoktur. Herkesin ayrı bir isteği olur. Ben bu durumdan aşırı bunaldım. Özgür alan benim için çok önemli. Senede 1 haftada olsa saygı duyulmasını istiyor insan. Bugün artık patladım bir daha gelmeyeceğimi istiyorsa yalnız gidip akraba gezip gelmesini söyledim. Henüz çocuğumuz yok. Açıkçası bu insanları artık kendime yakıştırmamaya başladım. Kafam çok karışık. Kocamı aşırı çok seviyorum ama durum da bundan ibaret. Bazen evliliğimizle ilgili karamsarlığa kapılıyorum.
15 gün tatilinizden 1 haftasını eşinizin istediği gibi ailesi ile 1 haftanızı da sizin istediğiniz gibi geçirin olsun bitsin.
 
Aramızda bir nefret, küslük bir şey yok. Sadece ayrı dünyaların insanlarıyız. Sizin konumu bu kadar içselleştirmenize gerek yok
Konuyu içselleştirdiğim kanısına nerden vardınız anlamadım. Hata konuyu okurken Sharek çizgi filmi canlandı gözümde.
Ayrı dünyaların insanlarıyız diyen sizsiniz.
Bir evlilikte bundan büyük bir sorun yok bana göre.
 
Aşık oldum evlendim. Gerisini çok düşünmedim. Hala da seviyorum o adamı. Konumuz bu değil, evet prensesim.
Konunuz tamda bu zira beğenmediğiniz aşağıladığınız aileyi öncesinde gördünüz eşinizle evlendiniz. Sen ve ailen çok vizyonluysan kendi vizyonunda biriyle evlenirdin böylece eşinin ailesini aşağılamazdın. :işsiz: Ortalık okumuş cahil kaynıyor sanki her eğitim alan insan vizyon sahibi oluyor.
 
Eş aileniz gibi bir eş ailem var. Muhtemelen sizinkilerden de kalabalıktır. 20 kardeşler, 2 anne var, sayamayacağımız kadar yeğen..
Ben de tek çocuk sayılırım. Ailelerin ve yetiştirilme tarzımızın arasında uzay boşlukları var. Ve yapı olarak son derece keyfime ve yalnızlığıma düşkünüm.

Ben de gidip 1 ay eşimin ailesiyle kalamam, ama 1 hafta 10 gün idare ediyorum, çok da keyif alıyorum. Evet biz de başbaşa bir şey yapamayız, ayıp kaçar, ama eşim ailesine biz geliyoruz diye haber vermeden önce bana memleketindeki tüm köyleri kaleleri tarihi yerleri gezdirir. Siz de böyle yapabilirdiniz aslında. Gezip tozmanız bitince eve geçerdiniz.
Gittiğiniz zaman topluca akraba gezmek dışında sizin giyiminize kuşamınıza karışıyorlar mı? İş bekliyorlar mı?
Kendileri gibi olmadığınız için değişmenizi ima ediyorlar mı? Bunlar yoksa bence idare etmeye çalışın derim.

Biz de akraba gezmek veya akraba ağırlamak zorunda kalıyoruz. Çünkü görmek istiyorlar nadir gidince. İnanın ben sırf çok sıkılıyorum hiçbir muhabbete dahil olamıyorum diye dillerini bile öğrendim. Yaşlılar hiç Türkçe bilmiyor çünkü. Şimdi muhabbete pek katılamasam da nelerden bahsedildiğini anlıyorum ve daha az sıkılıyorum.

Yani onların yaşam tarzı size çok farklı gelebilir ama eşiniz önemli. Eşiniz hala ailesinin tüm kodlarını evliliğinize yansıtıyorsa ciddi problem bu. Ama benim eşim o kodlardan arınmış biri, o feodal kafada değil. O yüzden ben tadını çıkarıyorum kalabalığın ve farklılığımızın. En son gittiğimde görümcelerimle yöresel çöreklerinden yaptım. Süt sağdım. Yumurta topladım. Evime geldikten sonra darlayan, hayatımıza müdahale eden insanlar olmadığı için de çok seviyorum. Sizde de durumlar böyleyse tahammül seviyenizi biraz artırmanızı öneririm.
Evet birkaç kez kıyafetime karışmaya kalktılar oralı olmadım. Eşim zaten karıştırtmaz. Erkekli ortamda çalışıyorum. Buraya gelince kocamla aynı odada başka erkek varsa bile oturmam problem onlar için. Tabi bunlar benim için önemsiz meseleler. Ben sadece bizim artık ayrı bir aile olduğumuzu bilmelerini saygı duymalarını istiyorum.
 
Back
X