"Neyi arıyorsan sen O'sundur" der Mevlâna..
Zulmün peşindeysen zalimsin,
Aşk' ı arıyorsan Âşık..
Elinden tuttuğumuz her sevgili, bizi sürükleyip kendi iç dünyamızın derinliklerinde bir keşif gezisine
çıkarır. Her ilişki, benliğimizde bir kazıdır aslında, her sevda ruhumuzun bir başka yüzü... Her aşkta
kendimizi ararız, o yüzden bulduklarımız benzerimizdir. Resimlerini yan yana koyun sevdiklerinizin ve
dikkatle bakın yüzlerine, onların suretlerinden kendi yüzünüz bakacaktir size..
Aşklarınız hulasanızdır. Sevdiğiniz her adam, beğendiğiniz her kadın farklı ruh hallerinizi ele verir..
Sevgilinizin gözlerindeki dolunay, sizdeki ışığın yansımasıdır aslında; dilindeki sizin ilhamınız, tenindeki
sizin yansımanızdır. Yoksa hala bir sevdiğiniz, o henüz kendinizi bulamadığınızdandır.. Ve biz, hep
baharı takip ederek dünyayı gezen bir gezgin gibi içimizdeki eski baharları arıyoruz..
Hikaye bu ya..
Narcissus; Öyle heybetli ve güzelmiş ki, bakmaya doyamazmış kendine.. Gün boyu ayna karşısına
geçip kara gözlerini, incecik burnunu, dar kalçalarını, kıvırcık saçlarını seyredermiş hayran hayran..
Bir gün ırmak kenarında gezinirken, sudaki yansımasına ilişmiş gözü. Uza ıp iyice bakmak istemiş;
tam gördüğünde dengesini kaybedip düşüvermiş ırmağa ve kapılıp gitmiş suya.. Yeryüzünün en güzel
insanının öldüğünü gören Tanr ı, unutulmaması için O'nu her bahar açan güzel kokulu bir çiçeğe
dönüştürmüş. Narcissus, Nergis olmuş..
Kıssadan hisse: nerede baharsa mevsim, rotanızı oraya çevirip içinizdeki eski baharlara koşan bir
gezgin gibi "Bahar getirdim sana" deyin. Baharın elinizde olduğunu unutmadan; gözlerinizdeki ırmağa
Baktığınızda kendinizi göreceksiniz; dikkat edin de hayran olup düşmeyin.. Düşüp bahar kokulu bir
çiçeğe dönüşmeyin..
Can DÜNDAR
güzel bir hafta dileğiyle..