- Konu Sahibi Superlightt
- #1
Yaşınız 30'a yaklaştıysa metebolizmanız yavaşlarken hayatınız eviniz ve işiniz arasında sürüyorsa hele birde masabaşı bir işte çalışıyorsanız kilolarla savaşınız bitmeyecek demektir. Hayatının büyük bölümünü 36 ile 38 beden arasında geçirmiş biri olarak 42-44 bedenlere alışmak 4 yılımı aldı. Yanlış duymadınız 4 yıl!
4 koca yıldır zayıflama hapları, açlık diyetleri, iştah kesicilerle kah kilo alıp kah vermekle geçti aylarım. Ama itiraf edeyim 42 bedenin altını hiç görmedim. Neler denemedim ki?
İsmi lazım olmayan tehlikeli bir zayıflama hapı: Sağlığın kilodan daha önemli olduğunu kanıtladı
Açlık sınırında yiyecek azaltma: Böyle durumlarda bedeninizin kıtlık alarmı verip aldığınız her besini depoladığını öğrenmem bu şekilde oldu :)
Çeşitli diyet listeleri: İnanın bana bünyenizin neye odaklanacağı büyük bir muamma.
Kısa ağır kardiyo egzersizleri: Bacağımı sakatladım :)
Sonuç olarak başarısız oldum. Her defasında başladığım noktaya geri döndüm. Bu gerçek motivasyonumu kaybettirdikçe daha fazla yedim hatta su içsem yarıyor mazeretleri uydurmaya başladım. Ama bütün bu karmaşık mücadelenin sonunda şu gerçeği kabullendim. Görüntüm için değil sağlığım için kilo vermeliydim. Uzun mesafeler yürüdüğümde ayaklarım ağrıyordu. Eğilip yerden birşey almak istemek işkenceydi ve en ufak aktivitede nefes nefese kalmayı kendime yediremiyordum. Hergün başlayıp daha çok geceleri yemek yiyerek bozduğum diyetlerim bana daha fazla kilo olarak geri döndü hep. Bu sadece bedensel değil ruhsal bir savaştı aynı zamanda. Özgüven kısmına girmiyorum bile. Geçen hafta memleketime tatile gittiğimde ailemin tepkisiyle bu durumun ne denli ciddileştiğini daha iyi anladım.
Nihayetinde 75 kilo ile 2 önce sağlıklı bir diyete başladım. Sabahları kahvaltı etmeyi oldum olası sevmiyorum ama kahvaltısız olmuyor bu iş. Bende bu açığı salatalık ya da meyve yiyerek kapatmaya çalışıyorum. Ara öğünlerde leblebi yiyorum gerçekten tok tutuyor. Akşamüstü muhakkak muz, armut..vb meyve yiyorum. Akşam yemeklerindede genelde salata çorba yada ızgara beyaz et tüketiyorum. Atıştırmalıklarda dialarda satılan kurutulmuş elma da açlığımı bastıyor. Tabii arada hile yapıp iştahımı kesmesi için kahve içiyorum. Her gece muhakkak yeşil çay içiyorum. Ve en büyük sorunum olan gece yemek yemek konusuna gelince meyve, salatalık ile kapatıyorum şimdilik bu durumu. İlerleyen günlerde sadece su ile geçiştirmeyi diliyorum.
2 günlük bilançonun kilo sayısı olarak geri dönüşümü henüz bilmiyorum ama göbeğimin indiğini rahatlıkla söyleyebilirim. Sporsuz bir diyetin yavaş ilerleyeceğini biliyorum ama öncelikle bacağımın iyileşmesini beklemem gerekecek.
Gelişmeleri ve neler yaptığımı ileteceğim :)
4 koca yıldır zayıflama hapları, açlık diyetleri, iştah kesicilerle kah kilo alıp kah vermekle geçti aylarım. Ama itiraf edeyim 42 bedenin altını hiç görmedim. Neler denemedim ki?
İsmi lazım olmayan tehlikeli bir zayıflama hapı: Sağlığın kilodan daha önemli olduğunu kanıtladı
Açlık sınırında yiyecek azaltma: Böyle durumlarda bedeninizin kıtlık alarmı verip aldığınız her besini depoladığını öğrenmem bu şekilde oldu :)
Çeşitli diyet listeleri: İnanın bana bünyenizin neye odaklanacağı büyük bir muamma.
Kısa ağır kardiyo egzersizleri: Bacağımı sakatladım :)
Sonuç olarak başarısız oldum. Her defasında başladığım noktaya geri döndüm. Bu gerçek motivasyonumu kaybettirdikçe daha fazla yedim hatta su içsem yarıyor mazeretleri uydurmaya başladım. Ama bütün bu karmaşık mücadelenin sonunda şu gerçeği kabullendim. Görüntüm için değil sağlığım için kilo vermeliydim. Uzun mesafeler yürüdüğümde ayaklarım ağrıyordu. Eğilip yerden birşey almak istemek işkenceydi ve en ufak aktivitede nefes nefese kalmayı kendime yediremiyordum. Hergün başlayıp daha çok geceleri yemek yiyerek bozduğum diyetlerim bana daha fazla kilo olarak geri döndü hep. Bu sadece bedensel değil ruhsal bir savaştı aynı zamanda. Özgüven kısmına girmiyorum bile. Geçen hafta memleketime tatile gittiğimde ailemin tepkisiyle bu durumun ne denli ciddileştiğini daha iyi anladım.
Nihayetinde 75 kilo ile 2 önce sağlıklı bir diyete başladım. Sabahları kahvaltı etmeyi oldum olası sevmiyorum ama kahvaltısız olmuyor bu iş. Bende bu açığı salatalık ya da meyve yiyerek kapatmaya çalışıyorum. Ara öğünlerde leblebi yiyorum gerçekten tok tutuyor. Akşamüstü muhakkak muz, armut..vb meyve yiyorum. Akşam yemeklerindede genelde salata çorba yada ızgara beyaz et tüketiyorum. Atıştırmalıklarda dialarda satılan kurutulmuş elma da açlığımı bastıyor. Tabii arada hile yapıp iştahımı kesmesi için kahve içiyorum. Her gece muhakkak yeşil çay içiyorum. Ve en büyük sorunum olan gece yemek yemek konusuna gelince meyve, salatalık ile kapatıyorum şimdilik bu durumu. İlerleyen günlerde sadece su ile geçiştirmeyi diliyorum.
2 günlük bilançonun kilo sayısı olarak geri dönüşümü henüz bilmiyorum ama göbeğimin indiğini rahatlıkla söyleyebilirim. Sporsuz bir diyetin yavaş ilerleyeceğini biliyorum ama öncelikle bacağımın iyileşmesini beklemem gerekecek.
Gelişmeleri ve neler yaptığımı ileteceğim :)
Son düzenleme: