DİŞİ KUŞ OLMAK ÇOK ZOR....
Kadın olmak ne zor hiç düşündünüz mü?
Kadın olmanın dayanılmaz ağırlığını bilmeyenler kadın olmak konusunda
ahkam kesenler keşke bir gün bile olsa onların yerinde olabilselerdi.
Doğuştan başlayalım. Eğer ilk çocuk kız olarak dünyaya gelmişseniz.
Önce babanın daha sonra dede ve diğerlerinin ufak da olsa buruk
bakışları ile karşıla bilirsiniz. Anne o her daim şefkat dolu
yüreğiyle sizi sarmaya hazırdır. Çünkü o bir kadındır. Daha sonraki
dönemlerde pembeli cicili bicili zaman zaman da komik
kıyafetleri ,ponponlu dantelli çorapları giymek zorunda kalırsınız.
Henüz seçme şansınız yoktur. Bebek iken giydirilen minicik etek ve
elbiseler büyüdükçe sorun yaratmaya başlar.Kimi aileler etek giy
derken kimi aileler pantolona mahkum eder.
Okul çağına gelince yaşıtınız erkek çocukları tarafından horlanır
oyunlara alınmaz sen kızsın diye bir kenara itilebilirsiniz. Oysa ki
elinize bebek tutuşturmak yerine top verilse kim bilir belki de sizde
onların büyürken ne düşündükleri konusunda bir fikir sahibi
olabileceksinizdir. Ama yapılmaz ev aletlerinin minyatürleri evcilik
oyunları size arabalar erkeğe, asla araba almazlar. Kızların arabası
erkeklerin bebekleri olamaz. Kızlar erkek Fatma olur. Erkekler ise
karşı tarafa eğilimli düşüncesi ile daha çocuk yaşlarda sınırlar
çizilir. Tabi kızların çizgisi dış dünya ya doğru biraz daha kalındır.
Ortaokul derken liseye gelen pek az olmasına rağmen eğer çizgiyi biraz
olsun zorlayarak kapağı üniversite attıysanız çok çalışmak zorunda
kalırsınız. Çünkü zaten kızlar okuyup ta ne olacak zihniyetleri ile
yozlaşmış toplumda okulu bitirip kendinizi kanıtlamak için, iş
hayatında bir yer edinebilme zorunluluğunuz vardır. Erkeklerin hakim
olduğu bir toplum demiyorum dünya da demek daha doğru olabilir. İş
hayatında başarılı olmak olduğunuz yerde kalabilmek ayrı bir efor
ister bu arada ister okumuş olun ister okumamış belli başlı işleri
bilmek zorundasınız. Yemek yapmak, dantel işlemek, ütü ,çamaşır
aklınıza gelebilecek her tür ev işi ama zaten bunları üç dört
yaşlarında öğrenmeye başlamışsınızdır. Tabi istisnaları saymıyorum.
Ama zaten istisnalarda kaideyi bozmuyorlar değil mi?
Bu arada ergenlik başlarda kavak yelleri esme dönemlerinin ardından
eğer iş hayatınız yoksa evlenmek zorunda bırakılırsınız. Yani toplumda
kız kurusu diye anılmak istemezseniz.E tabi her zaman bakımlı ve
çekici olmalısınız. Kremler, parfümler güzellik ürünleri ,diyet
reçeteleri hangi yaşta olursa olsun bunlar kadınlığın vazgeçilmezi
olurlar. Mecburlar karşı cins olmasa da söz konusu diğer hemcinsleri
ile yarış halinde olurlar. Köydeki kadınlar bunlarla uğraşmıyor
diyebilirsiniz ama onlarında başka alternatifleri oluyor uğraşacak.
Hem o konuya girmek istemiyorum. Onların yaşadıkları zorlukları başka
bir zamanda tartışabiliriz. Ben genel anlamda bahsetmek istedim.
Evlilik kapıya dayandığında sadece kocanızı değil ailesini de memnun
etme zorunluluğunuz vardır. Her iki aileyi de idare etmek size düşer.
Çoluk çocuk koca hepsine yetişmek hepsinin bakımını üstlenmek bunları
yaparken de güzelliğinizden ödün vermemek zorundasınız. Yoksa
kocanızın geçireceği yaş bunalımlarında ikinci kadınlarla uğraşmak
durumunda kalabilirsiniz. Derken gelin eş, anne, üçgenini
tamamladıktan sonra yaşınız kemale ermiştir. Ama onunla da bitmez
zaman anneanne babaanne gibi sıfatları da isminizin arkasına ekler.
Yolu tamamlarsınız. Eğer huzur ve mutluluk hayatınıza hakim olabilmiş
ise ne mutlu yoksa yılların yorgunu beyaz saçlarınızı süpürge yaptım
diye yakınmaktan başka yapacağınız bir şey yoktur.Uzun lafın kısası
dişi kuş olmak ne zormuş değil mi?