- 17 Ağustos 2011
- 26.827
- 170.716
- 798
Ahhh beni can evimden vurdun. Bu aralar bir kursa gidiyorum. İyice de kaynaştık. Birgun kahvaltı yapalım, kimler gelir dediler. Eh ben de kabul ettim. Bir kahvaltı yani, tabak alırım en fazla yirmi lira diye düşündüm. Son saniye 'arkadaşlar biz rezervasyonu yaptık' demişler, İstanbul'un kalburüstü restoranlarindan birine! Zaten bu aylarda çok sıkışığim; hem işten çıktım işsizim, hem yurtdışına gidecem , euro olmuş beş lira! Masraf olmasın diye suyumu bile çantamda taşıyorken, zaten azıcık olan parami idareli kullanmaya çalışıyorken iki zeytin bir kaymak bala kırk lira ödedim! Diyemedim de param yok diye, çünkü biz odeyelim -maksat beraber olmak derler. Öyle insanlar. Ertesi hafta yine çağırıyorlar... Eh ona gitme buna gitme olmuyor da...
Bir de öğretmenimizin dogumgunu geldi, çok da tatlıdır hocamız. Ben de hediye almak isterim. Ama hocaya ne alınır? Gumus Kolye, küpe,dolma kalem defter falan, di mi?
Biz kuyumcudan altın set aldık! Onda bile ben itiraz ettim 'arkadaslar,içimizde öğrenciler var. Uygun birşey alalim' diye. Ama başarılı olamadım. Sonuç olarak belki çalışan biri için önemsiz ama benim için fazla olacak parayı sırf hatır gonul için ödedim ve zor durumda kaldım
Kurs çıkışı biryerde oturalım diyorlar, bir gidiyoruz Starbucks! Neyse ki midem problemli,kahve icemiyorum bahanesini buldum,oradan hasarsız çıkıyorum:)
Kursum çok ucuz ama bu davetlerden, şunlardan bunlardan dolayı ayrılmayı dusunuyorum...
Kendi uzuuun sikayetlerimi bırakıp sana gelirsem ben bu şekilde bir eğlenceye gittim. Ama arkadaşım maddi durumu iyi olmadığı için düğün yapamayacakti. Yakın Arkadaşları ile gideceği fasilli bir meyhane ayarlanmıştı, Fix menü 50 lira-sinirsiz yerli içki şeklinde de fiyat belirlemişti. Ben de seve seve kabul ettim zaten zamanında bu fikri çok desteklemiştim:)
Ama 140 lira olsa ben de gitmezdim. Hayır şöyle yapabilirdi. Bir bara giderdiniz, herkes yediğini içtiğini öderdi. Parasi olmayan bir bardak bira içip bırakırdı.
Ama bu ne ya?
Yine de 'kirilirim,ederim' diyorsa gidin düğününde birşey takmayın:))
Bir de öğretmenimizin dogumgunu geldi, çok da tatlıdır hocamız. Ben de hediye almak isterim. Ama hocaya ne alınır? Gumus Kolye, küpe,dolma kalem defter falan, di mi?
Biz kuyumcudan altın set aldık! Onda bile ben itiraz ettim 'arkadaslar,içimizde öğrenciler var. Uygun birşey alalim' diye. Ama başarılı olamadım. Sonuç olarak belki çalışan biri için önemsiz ama benim için fazla olacak parayı sırf hatır gonul için ödedim ve zor durumda kaldım
Kurs çıkışı biryerde oturalım diyorlar, bir gidiyoruz Starbucks! Neyse ki midem problemli,kahve icemiyorum bahanesini buldum,oradan hasarsız çıkıyorum:)
Kursum çok ucuz ama bu davetlerden, şunlardan bunlardan dolayı ayrılmayı dusunuyorum...
Kendi uzuuun sikayetlerimi bırakıp sana gelirsem ben bu şekilde bir eğlenceye gittim. Ama arkadaşım maddi durumu iyi olmadığı için düğün yapamayacakti. Yakın Arkadaşları ile gideceği fasilli bir meyhane ayarlanmıştı, Fix menü 50 lira-sinirsiz yerli içki şeklinde de fiyat belirlemişti. Ben de seve seve kabul ettim zaten zamanında bu fikri çok desteklemiştim:)
Ama 140 lira olsa ben de gitmezdim. Hayır şöyle yapabilirdi. Bir bara giderdiniz, herkes yediğini içtiğini öderdi. Parasi olmayan bir bardak bira içip bırakırdı.
Ama bu ne ya?
Yine de 'kirilirim,ederim' diyorsa gidin düğününde birşey takmayın:))


