Ben bu kadarda bırakmam diyen kitle hadi koşun hemen feyZbokunuza.

Canndann Hanım;
vallaha ikinci cümlem benim de hoşuma gitti açıkçası balık hafızalı olduğumuzun hala arkasındayım ama yanlış bilgilendirme olmasın, bu mahkeme ziyaretçiler ya da basın tarafından kayıt edilmiyor ama mahkeme tarafından her şey kayıt ediliyor sanırım. Nitekim İşçi Partisi Genel Başkan'ın "ergenekon savunması" diye bir videosu da vardı sonradan hatırladım.

Bence, eğer birileri cımbızla çekip polemik yaratmak için malzeme olarak kullanmaya çalışmadıkça, ifadenizde yanlış bilgilendirme gibi bir sıkıntı olmaması lazım. Çünkü siz hiçkimse, hatta mahkeme tarafından bile kayıt yapılmıyor gibi bir şey yazmamışsınız ki!

Ben direk olarak, izlenmesine izin veriliyor ancak kayıt ve fotoğraf çekilmesine izin verilmiyor'u, izleyenler açısından olduğunu düşünmüştüm. Diğer türlü birşey aklımdan bile geçmedi açıkçası. Kaldı ki kasıt ve samimiyetsizlik olmadığı apaçık ortada, tabi ki bunu görmek istemeyen olursa da, öyle biri veya böyle bir yorum hakkında, aklı başında herkes "bunca önemli şey arasında onun ilgisini çeken başka bir şey yok muymuş" kanaati taşır sanırım...

İyi geceler diliyorum.
 
Afedersiniz ama ben bu sayfalarda size "siz cahilsiniz" şeklinde bir ifade veya imaya rastlamadım. Ya da öyle birşey varsa ve farkedememişsem, bu da benim cahilliğim olsa gerek...

Bir de yine afedersiniz ama, polemiğe girmek istemediğinizi beyan etmişsiniz, sonraki sayfaları okuduğumda ise, ben böyle olmanıza sevindim. Çünkü bir de polemiğe girmek isteyen halinizi veya polemik yaratmış veya yaratmaya çalışan halinizi düşünmek bile istemem açıkçası.

Konu o kadar hassas, o kadar can yakıcı ki, hele arka arkaya bunca kahredici olay ve şehit haberleri içimizi parçalarken, hatta bu günlerde her akşam olduğu gibi şu anda da caddede korna sesleriyle ve uğurlanan gencin arkadaşlarının "En büyük asker bizim asker" sloganlarıyla bir asker geçirmesi sokakta yankılanırken, inşallah bu yavruları Allah anacıklarına ve yakınlarına bağışlar diye buruk bir duygu içinde olmama rağmen, yukarıdaki ifadeniz ve sonrasında ise bununla hiç bağdaşmayan yorumlarınıza ilgisiz kalamadım inanın.

Hem de buraya yazmadan edemeyecek kadar dikkatimi çektiği için paylaşmak istedim bu düşüncelerimi.

candan hanım,
alıntıladığınız yorumu hitaben yazdığım kişi bana bilgisiz dediği için yazdım.
O kişiyle polemiğe girmek istemiyordum.
Siz farketmemiş olabilirsiniz.
Bu konuyu en başından beridir takip ediyorum.
Daha önceki yorumlarımı ve burada yapılan yorumları görmediğinizi düşünüyorum.
Bir kaç sayfada silinmiş zaten.
Ne demek istediğimi anlamanız için onları görmeniz gerekir.
Bakın bu yorumum kendimi anlatmam için yeterli olduğunu sanıyorum;

Bu basliga ilk yorum yaptigimda irk ayrimciligina dayanmisti konu
Ben hep birlikten ve fikir yurutmekten bahsettim
Hatta bir eylem yapmayi onerdim
Pkk ya yardim eden ulkelerin adlarini ocalanin roportajini yayinlayarak yazdim
Urunlerini cikaralim kullanmayalim bunuda neden yaptigimizi basin yayin organlarina duyuralim dedim
Malasef, o bagira bagira naralar atanlar bir anda ortadan kayboldu
Geriye kalanlarda daha basindan karamsarlik gosterdiler.
Bir iki kisi haric.
Bir sure sonra konu tamamen siyasete dondu
Ben yine birlik cagrisi yaptim yemeyin birbirinizi dedim
Haa su anki hukumeti elestirmelerinde halki buluyordum bunuda belirtmistim
Sonucta basta kim varsa sorumlusu odur
Ama cirkin sozler sarfediyorlar
Konu terorden cikiyor ve provokasyona donuyor
Zaten bu yuzden konu kapandi
Ve hic kimse dersini almamis gibi kaldiklari yerden devam ediyorlar
Sehit denince aklima a-b-c partisi gelmedi hic
Hep ne yapilabilir ne yapabilirim diye dusundum
Ama herkes bizim gibi degil iste...
Bende artik beklemiyorum zaten

İlk zamanlarda provakasyon olduğunu düşünmüyordum.
Ama sonra yorumlarda bunun farklı olduğunu anladım.
Ben bir partiyi savunmuyorum.
Gördüğün yetersiz bir iktidar, gündemle alakasız bir muhalefet ve terörist yanlısı bir grup var mecliste.
Zaten şu yorumumda yeterince açıklamışım durumu
Partizanlara hitaben
Kusurabakmayin malesef sakin olamiyorsuz, olamayizda.
Kimsenin propaganda yaptigini dusunmuyorum. Eger oyle olsaydi sanirim uzerine alinmasi gereken kisi gibi birini elestirip birini savunurdu.
Bu ulkeyi yoneten insanlar var. Ve bizler onlari oraya koyuyoruz. Oy vermek nasil insanin dogal hakkiysa elestirmekte oyle.
Mesele sahsi bir melese degil mesele parti meseleside degil mesele gencecik evladlarimizin katledilmesi.
Onlar biz rahat yatalim diye canlarini veriyorlar. Allah hepsinin mekanini cennet eylesin. Allah hepsinden raziolsun.
Ulkenin basindaki insanlar gerekenleri yapmali bitirmek icin en azindan cabalamalidir.
Herkes koltuk sevdasinda, show pesinde birbirlerine laf sokup duruyorlar. Kimse bir cozumden bahsetmiyor. Suandaki siyaset tamamen mide bulandirici.
Ben bu konuda simdeye kadar hic bir elestiri yapmmistim. Sadece birligi bozmamamiz geretirdigini ve cozumu konusmamiz gerektigini savundum.
Teror ulkemizin kanayan yarasi olmaktan cikti artik cuzzama donustu.
Ulkenin basindakiler artik silkelenmeli ve kesin bir cozum bulmali.
Bana gore cozum en once meclisin icindeki zehirli sarmasiklardir. Dokunulmazlik kalkmali, idam gelmeli, egitimsiz asker asla catismaya gonderilmemeli vs.
Bakin bizler siyasetci degiliz ama bunlari dusunebiliyorsak yukardakilerin daha kesin cozum bulmasi muhtemel degilmi?

Tabi sonradan beni utandırıp bir kaç kişi propaganlarına başladılar.
Ondan sonrası malum konu kapanır silinir vs.
Burada Terörü konuşuyoruz.
Terörle alakası olmayan siyasi içerikli konuları yada kalıp sözleri yersiz ve samimiyetsiz buluyorum
Tamamen prokavasyon olarak görüyorum.
Konunun içeriği benim anladığım kadarıyla terörle ilgili ne olabilir ,ne yapabilir yada biz kadın olarak neleri yapabiliriz yanlış mıyım?
 
Sadece profesyonel askerle bitecek değil.

Bunun yanında Ordunun BAĞIMSIZ olması lazım, bunun olması için meclisin bağımsız ve TÜRK vekillerinden olması lazım. Gürcüyüm kürtüm diyenlerden değil. (Türk olmak etnik değil millet olmaktır ,Kürt sorunu yok bunu söyleyen ve kullanan amerika olduğunu düşünüyorum.)

CESUR orgeneralimiz olması lazım Eşref Bitlis gibi. (Bilindiği gibi Eşref Bitlis’in şehit olması amerikan suikasti.o zamanki yaşananlar bugüne ışık tutmaktadır...) (bu konuda bilgimin yetersiz olduğunu düşünüyorum kimseye cahil deme cüreti de göstermem.)

Bugüne kadar yazdıklarıma bir isim koymak istesem yakın tarihten bu şüphesiz Eşref Bitlis olabilirdi.

Tüm mücadelesi bu sorunun çözmek olan birini yaşatmak mümkün müydü?

Bu suikastin amerika bağlantılı olduğuda ortalama bir akla sahip herkesin görebileceği bişeydi.

Ben diyorum cesur bir savaşsı çıkmalı,bir kumandan aklı ve zekasıyla cesaretini ortaya koymalı diye.
Sonra çıkıp bana Eşref Bitlis denilince,Gaffar Okan geliyor aklıma ve çok derine girmek istemiyorum ama Uğur Mumcu suikasti geliyor.
Cesurlar,çok şey bilenler yaşatılmıyor ki çıkıp savaşsın!!!!
 


candan hanım,
alıntıladığınız yorumu hitaben yazdığım kişi bana bilgisiz dediği için yazdım.
O kişiyle polemiğe girmek istemiyordum.
Siz farketmemiş olabilirsiniz.
Bu konuyu en başından beridir takip ediyorum.
Daha önceki yorumlarımı ve burada yapılan yorumları görmediğinizi düşünüyorum.
Bir kaç sayfada silinmiş zaten.
Ne demek istediğimi anlamanız için onları görmeniz gerekir.
Bakın bu yorumum kendimi anlatmam için yeterli olduğunu sanıyorum;
...
İlk zamanlarda provakasyon olduğunu düşünmüyordum.
Ama sonra yorumlarda bunun farklı olduğunu anladım.
Ben bir partiyi savunmuyorum.
Gördüğün yetersiz bir iktidar, gündemle alakasız bir muhalefet ve terörist yanlısı bir grup var mecliste.
Zaten şu yorumumda yeterince açıklamışım durumu
....
Tabi sonradan beni utandırıp bir kaç kişi propaganlarına başladılar.
Ondan sonrası malum konu kapanır silinir vs.
Burada Terörü konuşuyoruz.
Terörle alakası olmayan siyasi içerikli konuları yada kalıp sözleri yersiz ve samimiyetsiz buluyorum
Tamamen prokavasyon olarak görüyorum.
Konunun içeriği benim anladığım kadarıyla terörle ilgili ne olabilir ,ne yapabilir yada biz kadın olarak neleri yapabiliriz yanlış mıyım?


Bilgisiz demedim. Konuştuğunuz konu hakkında bilginiz olmadığını öngördüm.

Ama siz cahil olarak algıladınız kendinizi. Bu da provakasyonunuzun bir parçası, bakın siz beni böyle görüyorsunuz fakat konuşmalarınızın kışkırtıcı olduğu apaçık. Parti savunucusu yok burada.

Size yazdığım mesajlarda söylediğiniz yanlışları düzeltmek için yazdım fakat bunlara cevap vermediniz. Konuyu farklı boyutlara taşıdınız bu yüzden sizinle tartışmak istemiyorum.

Ne yapılabilir hakkında konuştum.. Görmek istemeyen biri için bir şey söyleyemem...
 

Bugüne kadar yazdıklarıma bir isim koymak istesem yakın tarihten bu şüphesiz Eşref Bitlis olabilirdi.

Tüm mücadelesi bu sorunun çözmek olan birini yaşatmak mümkün müydü?

Bu suikastin amerika bağlantılı olduğuda ortalama bir akla sahip herkesin görebileceği bişeydi.

Ben diyorum cesur bir savaşsı çıkmalı,bir kumandan aklı ve zekasıyla cesaretini ortaya koymalı diye.
Sonra çıkıp bana Eşref Bitlis denilince,Gaffar Okan geliyor aklıma ve çok derine girmek istemiyorum ama Uğur Mumcu suikasti geliyor.
Cesurlar,çok şey bilenler yaşatılmıyor ki çıkıp savaşsın!!!!

İşte bu yüzden ben de şerefli bir meclisin olması gerektiğini savunuyorum. amerikaya raporlar veren bir iktidar istemiyorum ben, elbette her olaydan sorumlu oldukları için...
Aslında düşüncelerimiz aynı fakat farklı algılıyoruz sanırım...
 
İşte bu yüzden ben de şerefli bir meclisin olması gerektiğini savunuyorum. amerikaya raporlar veren bir iktidar istemiyorum ben, elbette her olaydan sorumlu oldukları için...
Aslında düşüncelerimiz aynı fakat farklı algılıyoruz sanırım...



Emperyalizmin işgali altındaki ülkelerde bu çark hep böyle döner. Ülkemizde de parçalanana kadar bu çark hep böyle dönecektir.

Ben bu çarkı parçalayacak birini bekliyorum hala...küçükken ''küçük prens''i beklediğim gibi.

Ha bu arada farklı algılamak güzeldir,farklılıklar doğrurur fikirleri ve o fikirlerden biri doğrudur.

"Yarısını yedikten sonra elimizde bütün bir elma kalamayacağı gibi, çelişik taraflardan biri olmadan diğeri de olamaz"demiş yılmaz güney severim bu sözünü.
 

Bilgisiz demedim. Konuştuğunuz konu hakkında bilginiz olmadığını öngördüm.

Ama siz cahil olarak algıladınız kendinizi. Bu da provakasyonunuzun bir parçası, bakın siz beni böyle görüyorsunuz fakat konuşmalarınızın kışkırtıcı olduğu apaçık. Parti savunucusu yok burada.

Size yazdığım mesajlarda söylediğiniz yanlışları düzeltmek için yazdım fakat bunlara cevap vermediniz. Konuyu farklı boyutlara taşıdınız bu yüzden sizinle tartışmak istemiyorum.

Ne yapılabilir hakkında konuştum.. Görmek istemeyen biri için bir şey söyleyemem...

Afedersiniz yanlış anlamışım ozaman özürdilerim.
Kimseyi kırşkırtmak değil niyetim ama sinirlenmiştim belki ondan öyle düşündünüz.
 
Öcalan'ı Türkiye'ye getiren özel timdeki askerler dün itibariyle Öcalan'la aynı cezaya çarptırılmış oldu, müebbet

paşaların rütbeleri sökülüp er statüsünde emekli olmuş sayılacaklarmış, o rütbeler bikaç seneye ev hapsine çıkacak olan Öcalan'a takılır

bu ülkede terör bitmeyecek gibi, konu açıldığı günden bu yana şehit sayısı kaç oldu yazmaya elim varmıyor

vah gidene.. yoksa alemin keyfi yerinde
 
Konuyla çok ilgili olduğunu düşündüğüm için ve hepinizle paylaşmak istediğim için
Balyoz Davası sonucu 18 yıl ceza alan, Abdullah Öcalan'ı 1999'da Kenya'dan Türkiye'ye getiren Emekli Korgenereal Engin Alan'ın kararlardan önceki savunması.

'Balyoz Davası‘nda mütalaaya karşı savunmasını yapan tutuklu sanık emekli Korgeneral MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan, “Duruşmanın başlangıcında yaptığım birkaç cümlelik ön savunmamın dışında bugüne kadar hiç konuşmadım” diyerek sözlerine başladı.

Cumhuriyet Savcılarının 920 sayfalık mütalaayı mahkemeye sunduğunu hatırlatan Engin Alan, “Mütalaada, 3 sayfada benimle ilgili delil ve değerlendirmelere yer verilmiş. Ancak geldiğimiz bu noktada bunları uzatmanın bir manası yok olmadığı kanaatindeyim. Mütalaaya karşı beyanlarımı yazılı olarak mahkemeye sunacağım” diye konuştu.

Alan “Zaman tünelinde geçmişten bugüne kadar yaptığım hızlı bir yolculukta kendimle ilgili gördüğüm manzara şudur, Tam 40 yılım TSK’da devlete, ülkeye ve millete hizmetle geçti. Uzun yıllar devleti, ülkeyi ve milleti paramparça etmeyi amaçlayan bölücü terör örgütü ile mücadele ile geçti. Bu mücadelede hayatlarını bu vatan için feda eden bir değil birçok Mehmet’i al bayrağa sarıp kutsal vatan topraklarına Yüce Tanrı’nın şefkat ve merhametine teslim ettim. Gözümü, kolunu, bacağım kaybeden Gazilerim oldu. Onlardan bazıları buraya bu mahkeme salonuna kadar geldi Kucaklaştık. Hep gözlerime baktılar. “Komutanım ne oluyor’ dercesine. Sadece ‘Allah devlete, millete zeval vermesin’diyebildim. Çünkü söylenebilecek başkaca bir şey yoktu” dedi.
“BİR SABAH UYANDIĞIMDA DARBECİ OLDUN DEDİLER”

“Göğsüme madalya taktılar” diyen Engin Alan, “Televizyonlarda, gazete sayfalarında yere göğe sığdırılamaz oldum. Sonra aradan yıllar geçti. Bir sabah uyandığımda darbeci oldun’ dediler. Bu sefer güzergahım pkk ile mücadele ettiğim dağlar değil, mahkeme, emniyet ve savcılık üçgeni oldu, tutuklandım. Ne hazindir ki hakkımızdaki övgülerin, methiyelerin yerini itibarsızlaştırma ve alçakça saldırılar aldı. Yağmur yağmış salyangozlar ortaya çıkmıştı. En son 11 Şubat 2011′de de ‘Siz içeri’ dediniz. Böylece 14 ayı milletin iradesiyle seçilmiş bir milletvekili sıfatıyla olmak üzere hapishanede 22 ay neredeyse 2 yılı geçti ve bugüne geldik” diye konuştu.

“AYNI ANAYASA AYNI CMK”

Alan, “Sayın başkan manzara bu. Hani siz hep ‘Maddi gerçek diyorsunuz’ ya benimle ilgili maddi gerçek bu. Tüm samimiyetimle şerefimle temin ediyorum. Beni burada en çok yaralayan ve canımı yakan konuyu ifade etmeden geçemeceğim. Şimdi size bir resim göstereceğim.(Heyete gazete kupürünü gösterdi) Milletvekili Sebahat Tuncel, pkknın Eruh Şemdinli baskının yıl dönümünde halay çekiyor. Sözcü Gazetesi’nin 17 Ağustos 2012 tarihli haberinde. Bu 29 Ekim, 30 Ağustos kutlamaları değil. 15 Ağustos 1984′te silahlı eylemi başlatmanın ve devlete başkaldırılışının yıldönümü. Milletvekili Sebahat Tuncel hem halay çekiyor, hem de şöyle diyor: “Tek yol vardır o da Abdullah Öcalan’ın özgürlüğüdür” diyor. Şimdi bir Engin Alan’ın bir de bu muhterem bayanın durumuna bakalım. Bu çok Sayın Hanımefendi PKK terör örgütü üyeliği suçundan tutuklu iken 2007′de milletvekili seçildi ve de şayet yanılıyorsam lütfen düzeltin bu mahkemenin farklı üyelerden oluşan heyeti tarafından serbest bırakıldı. Ben de 2011 seçim sonucu milletin verdiği oylarla milletvekili seçildim. Siz ise Anayasa’nın 14. maddesini gerekçe göstererek benim tutukluluğuma devam ettirdiniz. Oysa Anayasa, aynı CMK, aynı TCK 2007′de de yürürlükteydi” dedi.

“NE YAPACAKSINIZ SAYIN BAŞKAN?”

Alan, “Ancak ne var ki durum karşısında acı gerçek tokat gibi suratıma çarptı. Ülkeyi, devleti, böldürmem’ diyen bunun için savaşan Engin Alan’ın, ‘Biz bu ülkeyi, bu milleti böleceğiz’ diyen Sebahat Tuncel kadar bir kıymeti harbiyesi olmadığı gerçeği ile yüzleştim. Sokaklarda Öcalan’a özgürlük, Kürtlere, kürdistana özgürlük diye bas basa bağıran, devletimin görevini yapmaya çalışmaktan başka bir günahı olmayan şerefli bir polis amirine pervasızca tokatlayan, bayramdan hemen önce yanındaki 8 BDP’li milletvekili ile birlikte Şemdinli kırsalında üstelik milleti gerizekalı yerine koyup sanki tesadüfmüş gibi pkklı teröristlerle buluşup, onlarla kucaklaşıp, öpüşüp, koklaşan çok sayın miletvekili Sebahat Tuncel’in yanında, yıllardır bunlar olmasın diye mücadele eden sonunda da akıllara zarar bir darbe teşebbüsü iddiası ile 22 aydır tutuklu yargılanan Milletvekili Engin Alan’ın esamesi okunmaz. İşte bugünün gerçek, tam da budur”

Engin Alan savunmasını şöyle tamamladı: “Sizlere gelince ya siz ne yapacaksınız Sayın Başkan? Bu ülkeyi en az benim kadar sevdiğinize inandığım sayın hakimler. Ülkede oluk oluk kan akarken, şehirlerde bombalar patlatılırken, masum insanlar günahsız çocuklar hayatlarını kaybederken her gün 2-3 vatan evladı şehit düşerken buna karşın milletvekili sıfatıyla birileri teröristlerle kucaklaşıp, ‘ Onlar terörist değil, gerilla onlar bizim çocuklarımız’ derken siz ne yapacaksınız Sayın Yargıçlar?Az kaldı ne yapacağınızıda hep beraber göreceğiz”



Kaynak: ASKERHABER / İSTANBUL
 
Balyoz davasında verdikleri müthiş kararlarla ülkemizi çok şükür ki büyük teröristlerden kurtaran özel yetkili mahkemelere selam olsun. Türkiye'yi bu terörristlerden kurtardınız, çok rahatladık, artık yataklarımızda rahat rahat uyuruz milletçe, bu kararlarınız vatana millete hayırlı olsun.
 
adalet yerini buldu...mahkeme adil (!) bir yargılama sonucu karar verdi alkış...suçlular cezalandırıldı herkesin içi rahat olsun....

darbeye teşebbüs eden ve hatta başarıp insanları sorgusuz sualsiz asanlar bugün verdiğin vergilerle maaşını alırken, darbeye EKSİK teşebbüs ettiği , aklından geçirerdiği düşünülenler önemli tanıklar dinlenmeden (sebebi nedir bilinmez, hangi hakla çoook özel yetkili mahkemeler olayın kilit isimlerini tanık olarak dinlemeyi reddettiler) babalık ve kocalık hakları ellerinden alınarak yıllarca hapis cezasına çarptırıldılar......adalet yerini buldu

devleti bölmeye tam teşebbüs edenler, ellerine silah alıp bunu fiile dökenler sınır kapılarında hakim savcılarla karşılanıp davul zurnalarla serbest bırakılırken, hükümeti (devleti değil) bölmeye eksik teşebbüs ettiği düşünülenler, doğru dürüst bir savunma hakkı verilmeden babalık ve kocalık hakları ellerinden alınarak yıllarca hapse mahkum edildiler.....adalet yerini buldu....

devleti bölmeye tam teşebbüs edenler, bunu açıkça çekinmeden dile getirenler devletin meclisinde ceylan derisinden koltuklarda oturup, verdiğin vergilerle binlerce lira maaş alırken, bölücübaşını yakalamaya tam teşebbüs eden ve başaran insan babalık ve kocalık hakkı elinden alınarak yıllarca hapse mahkum edildi....adalet yerini buldu

suça EKSİK teşebbüs nedir ??? bir hukukçu açıklayabilir mi lütfen?? yani ben hırsızlık yapmayı aklımdan geçirdim birileri bunu anladı ve daha teşebbüs edemeden yakaladı .... kaç yıl yerim???

babalık ve kocalık hakkı elinden alınarak mahkum edilmek nedir??? kimin buna haddi ve hakkı vardır...bir insanı hangi insanoğlu hangi gerekçeyle babalık ve kocalıktan men edebilir böyle bişey mümkün müdür???

şucu- bucu olmayı bir kenara bırakın ve vicdanınızın adalat terazisinde ölçün bu adaleti...hangi adalet nasıl yerini buldu??

şehitler ölür, bir mehmetçik giderse yerine yenisini kim koyabilir?? vatan sağolmasın artık...gencecik insanlar hergün 10 ar 5 er katledilirken vatan nasıl sağolur???
 
Kac zamandir devam eden dava iki gunde sonuclaniverdi ise bakin tam da sehitler icon hukumete tepkiler artmisken. Gundem ne de guzel degisti.
 
Bu son zamanlarda gerek internetten gerek haber kanallarından son haberlere bakmadan yatamıyorum.
Hele ki son dakikalar içinde bilmem nerde çatışma, bilmem nerde patlama haberi okuyarak yattığımda uyuyamıyorum.
Acaba bu sefer kaç şehit verdik diye tahminlerle geçiyor gecem. O çaresizliği yaşıyorum. Ateş hattında sanki ben varım gibiyim…
Eee ben böyleysem aileler ne durumda diyorum kendi kendime.
Kim bilir kaç evde uykusuz geceler geçiyor. Kimbilir kaç kişi çalacak bir telefondan ya da kapıdan korkuyor……
Bu akşam üstü böyle bir şey yaşadım yine.
Baktım haber kanalı son dakika haberi veriyor Tunceli`de patlama..
çok sayıda yaralı var ayrıntılar az sonra…
Az sonra ben evden çıktım.. artık yoruldum………
Kaldıramıyorum aynı şeyleri yaşamaya……
Kimbilir kaç kişi şehit oldu. Kimbilir kaç kişi o ateş hattında hayatla ölüm arasında gidip geldi……
kimbilir kaç aile kaç sevgili yüreği ağzında, telefona ya da kapıya baktı…

Neşet Ertaş`ın anısına tekrarlanan bir müzik programını izlerken internete bir bakayım dedim…

6 şehit bir sivil kadın ayrılmış aramızdan........
7 aile…….. 7 kişinin dostları…….. 7 kişinin sevgillileri……. 7 kişinin komşusu, okul arkadaşları, iş arkadaşları……..
Nokta nokta diyorum çünkü ne kelimeler yetiyor ne de göz yaşım………..
 
Şehit verdiğimiz haberi almak kadar acı bir şey daha varsa "şehit verdiğimiz haberlerine" alıştırılmış bir topluma dönüşmek. Duyarsızlaşmak. Yine şehit veriyoruz ama tv'lerde diziler, eğlence programları devam ediyor. Biz şehit veriyoruz bakanın biri çıkıp "genç yaşta şehit olmak nasip işi" diye açıklama yapabiliyor şehit ailelerini avutmak için. Bu gencecik yaşta ölen insanlar ne için, neyi korumak için şehit oluyor acaba? savaşta mıyız? O zaman bütün orduyu salın da şehit olanlar da kapısı bacası olmayan karakolları korumak için ölmesinler.
Yine şehit verdik, yine mi demeyin, yine tepkinizi gösterin nerede nasıl gerekiyorsa, alıştırılmayalım. Bu acı hepimizin acısı.
 
Hakkari Kazan Vadisinde çatışmada 1 uzaman çavuş şehit oldu.
1 can daha gitti bugün. O tek bir mehmet bile dünyaya bedeldir.
 
bu durumda bile terörle mücadele başarıyla devam ediyo diyolar, şehitlikte nasip işiymiş, ne demek yani Allah takdir etti biz ne yapabilir demek, deprem olur aynı laflar seller olur aynı laflar, bu millete de bu müstehak, hiçbi acaba demez bi güruh bu nasıl bi hissizliktir bu nasıl bi adamsendeciliktir??
 
Düşmandan yüz çevirmek korkaklıktır!
Benim ikbalim yücedir.
Talihsizlik ise düşmanımın nasibidir.
..........diyerek İstanbu'lu fethetti Fatih Sultan Mehmet.

Ucuz politikalardan sıyrılmadan bu işin sonu gelmez.
Kötü ve samimiyetsiz bir barış yerine haklı ve iyi bir savaşı tercih ediyor bu millet.
Sorun millette değil ya zaten;

Bu milletten bir günde bir ordu toplanır da o orduyu yönetecek akıl zor bulunur.
 
Siz hiç villadan çıkan bir şehit cenazesi gördünüz mü?
$534218_476844175683783_756584052_n.webp
 
Polise Tuzak Hazırlarken Kendilerini parlattılar.İlâhi Adalet.Hakkâri'nin Yüksekova İlçesinde Polis Kontrol Noktasındaki menfeze yerleştirmeye çalıştıkları bombanın infilak etmesi sonucu 2 pkklı geberdi. Darısı diğer sürüsüne.:24:
$427843_280097598775243_2002229680_n.webp
 
Siz hiç villadan çıkan bir şehit cenazesi gördünüz mü?
Eki Görüntüle 520380

bunu gecenlerde bende yazmistim bir yerde vatan hepimizin vatani koruyanlar belli kesimler, ortada bir savas var ama parasini odeyen vatanini korumaktan sorumlu olmayabiliyor ama bu vatan HEPIMIZIN (!)
bazi rutbeliler bile emekli omalarina yakin doguya gidiyor neden emekli maaslarinin yuksek olmasi yani doguya sadece maas icin gidiyorlar
 
Back
X