detaylarını bilemem ama bazı psikoloji makalelerinde okumuşumdur, erkekler kendilerini değiştirmeye ,kendilerine bir kalıp oluşturmaya çalışanları sevmezlermiş.Belki de siz öyle yapınca bıraktılar sizi ne dersiniz?Belki özünüzde iiyi niyetle yaptınız her şeyi ama sürekli düzeltici öğretmen rolü oynarsanız herkes kabul etmez bunu. Herkesdin bir yerde karakteri var.
belki sen de düzeltilecek adam değil de düzeltilmiş adam bulup onlarla çıkmaya başlamalısın.
çünkü bence erkeklere normal bi ilişki nasıl olmalıyı öğreten bir kız mutlaka oluyor.
Olana geçmişe boşverin gitsin. Sizin için hiç de mutlu olacağınız bir insan değildi belki de..
Kaderim bu vs diyerek boşyere şeytanın vesvesesine kapılmayın.
Fakat şu da var ki: ilişkileriniz hep aynı sonuçlanıyorsa, yeni partner edinmek çare olmaz, sorun biraz da kendimizde demek ki.
Kendimizi analiz etmek, doğru sandığımız halde yanlış olan yönümüzü farkedip ileriye dönük doğru kararlar ve mutluluğumuz için yenilikler yapmak gerekli.
Olana geçmişe boşverin gitsin. Sizin için hiç de mutlu olacağınız bir insan değildi belki de..
Kaderim bu vs diyerek boşyere şeytanın vesvesesine kapılmayın.
Fakat şu da var ki: ilişkileriniz hep aynı sonuçlanıyorsa, yeni partner edinmek çare olmaz, sorun biraz da kendimizde demek ki.
Kendimizi analiz etmek, doğru sandığımız halde yanlış olan yönümüzü farkedip ileriye dönük doğru kararlar ve mutluluğumuz için yenilikler yapmak gerekli.
Emin ol ben de böyle derdim kendime ama anladım ki seçimi yanlış yaptığım için sorun yine bende. Yani düşüncemizde bakış açımızda bir hata var.Bunu telafi etmek gerekir
Emin ol ben de böyle derdim kendime ama anladım ki seçimi yanlış yaptığım için sorun yine bende. Yani düşüncemizde bakış açımızda bir hata var.Bunu telafi etmek gerekir
"Burnuna sarımsak dayayarak gül kokusu hayali kurulmaz"... Olmayacak dualara amin dedirten nankör aklımız ve hain kalbimize "söz geçirmek" gerek...Mutluluk ve huzur "uyanık" ve kendinize karşı dürüst olmayı gerektiriyor... Öyle ya, hırsızın hiç mi suçu yok? Olası ihtimalleri değerlendirelim:
Örneğin adayınız size uygun, sevdiğiniz, saydığınız birisi... İlişkinin başında bazı yanlışlarını, anlamlandıramadığınız hareketlerini görüyorsunuz... "O kadar kusur kadı kızında da olur" düsturuyla devam ediyorsunuz, her şeyin değişeceğine, düzeleceğine inanarak... İyimser davranıyorsunuz, bir şeylerin ters gittiğini bile bile "hayra yoruyorsunuz"... Sonuç; her şerde bir hayır, her hayırda bir şer çıkabiliyor...
Genç kızlarda çok sık rastladığım eğilimlerden biri de "fazla Türk filmi izlemişlik"... Nerede ipe sapa gelmez, serseri ruhlu bir adam var, hemen kanları kaynıyor bu oğlana... Diğer efendi adaylar direkt eleniyor ve bu "huysuz"u yola getirmek görev ediniliyor, niye, hayvan terbiyecisi misin sen? Ama yok, herkesin peşinde koştuğu "fırlama genci" adam eden Türkan Şoray olacak kızımız... Sonuç; hüsran...
Bir ilişkinin başında karşınızdaki size ne kadar uyum sağlayabilir, bunu objektif olarak değerlendirmelisiniz... Adayın ailesi yahut çevresi sizi istemiyor... "Olsun, kaynaşırız"... Ne gerek var? Evlat mı edinecekler, kulüp mü kuracaklar yoksa oğullarını mı evlendirecekler?.. Aile(çevre)yle sürtüşme varsa, sizin de bir aileniz(çevreniz) varken riske girmeye gerek yok... Sonuç; yersiz gerilim...
Değer yargılarınız uymuyorsa olacakları söylemeye gerek bile yok... Sonuç; hevesle başlanan ilişkinin "değersizleşmesi"...
Nedenler,örnekler çoğaltılabilir... Kader de önemli bir faktör... Bu durumda "armudun sapı, üzümün çöpü", sonu yok diye diye hiç mi aşık olmayalım? Başkaları tüm bu riskleri göze alıp mutlu olurken biz davetiye mi biriktirelim?
Elbette hayır... Fakat her şeyden önce kendimize dürüst olalım, olayları tarafsız değerlendirelim... Her hareketi sevildiğimize yormayalım... İlişkinin ilk zamanları başta olmak üzere olumsuz ihtimal ve eleştirileri de dikkate alalım ki kendimizi kandırmayalım... Bugün borsaya para yatıracak küçük çaplı yatırımcı, en asgari düzeyde birikimi için kılı kırk yararken ömrümüzün en değerli varlığımız olduğunu, onu değerlendirmek için en uygun yol arkadaşını seçmemiz gerektiğini unutmayalım... Ne her şeye takacak kadar evhamlı ne de "Olacağına varır" diyecek kadar rahat davranalım... Yeri geldiğinde savaşmayı, yeri geldiğinde pes etmeyi, vazgeçmeyi bilelim... Her şeyden önemlisi de doğru zamanda gelecek doğru insana "sadık kalalım"...
Bundan sonra bir ilişkiye başlayacağın zaman, daha önce görşütüğün kişilerle aynı özellikleri veya çok benzer özellikleri taşıdığına inanıyorsan, hemen o kişiden arkana bile bakmadan kaçmanı tavsiye ediyorum.Büyük ihtimalle sonuç yine hüsran olacaktır. Bence bir ilişkiye başayacağın zaman karşında ki kişiyi ölçüp tartmandan yanayım, aklında oluşturduğun hoşuna gidecek erkek modeliyle uyuşuyor mu diye. Uyuşuyorsa zaten mutluluğu yakalamışsındır demektir. Ama uyuşmayan yanlarını yakalayıp o kişiyi yeniden adam etme yoluna gidersen tekrar üzülebilrsin canım.