Bence okuyun..

mavigece75

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
6 Ağustos 2009
485
3
118
İstanbul
okudum hoşuma gitti...acaba kaç erkek bunları kendine itiraf ediyor...Can Dündar arkadaşlar okuyun...


"Kendimi ayırt etmeden söyleyeceğim: Bazen erkek soyu midemi bulandırıyor. "Kadın kokusu", taze ete susamış bir sırtlana dönüştürüyor bizi... Gözümüzü kör ediyor; başımızı döndürüyor.

Amerikan başkanından hocasına, kör cahilinden okumuşuna, kılıbığından "Taşfırın"ına kadar böyle bu. Hele 40'ımızı geçmişsek...Hele cüzdanımızı şişirmişsek...Ve hele 40 yılı "boşa" geçirmişsek...

* * *
Sokağın çağrısını 40'larında işiten erkeğin "kaybolan yıllar" ağıtına, "televole" özentisi bir aşermenin ağız şapırtısı eşlik ediyor.

Evet, "alem gezip eğleniyor". Sokakta onun karizmasına teslim olmaya hazır "çıtırlar" fink atıyor. O ise pijaması içinde "evi bekliyor". Oysa -40'lıkların yaman teşhisiyle- "Hayat hızla geçiyor" ve "Böyle mi öleceğiz?" sorusu beyni deşiyor.

Bu panik, yaşanmamış yılların hıncıyla sokağa döküyor 40 yaş erkeğini... Altta kırmızı arabalar, belde zar zor giyilmiş kotlar, dilde demode iltifatlar, cepte karaborsa Viagra'larla...Hâlâ beğeniliyor olmanın vehmi, hala yapabiliyor olmanın hazzına karışıyor. Tatmin edilen ego şiştikçe şişiyor. Nefis uyanınca göz, ne iş ne ev görüyor.

Bitap evliliklerin tozunu, sevgisiz ilişkiler alıyor. Her dişlenen "taze et", yenileri davet ediyor. Ev zulaları, günahların çetelesini tutuyor. İhanet kol geziyor.

* * *

Kim bilir kaç erkek, gömlekteki bir ruj izi, cepte unutulmuş bir mektup ya da ansızın gelen bir telefon mesajı yüzünden kan ter içinde hesap verdi, çocukça boyun eğdi, beceriksizce yalan söyledi, öfkeyle terk etti, terk edildi bugünlerde...

Kaçı, pişman gözler, yalvaran sözlerle geri döndü eşine, döndürdü eşini...

Kaçı, ertesi gün unuttu, "ebediyen" verdiği sözleri...

Kaçı, haber verenleri suçladı, yakalandığında...

Kaçı, yakalanana "enayi" dedi, haberi duyduğunda...

Ve kaç "kutsal kadın", aile denilen kumdan kalenin sınır boylarını bekledi, kızarak, ağlayarak, utanarak, yine de diş bilediği kale reisini savunarak; ...ve göz yumarak... bazen sevgiden, çoğu kez çaresizlikten... aynı saatlerde erkek, bir kahvede, becerdiklerini anlatırken...

* * *

Yanlış anlaşılmasın:

Garipsediğim, 40 yaş erkeğinin kadını sevmesi değil; sevmemesi.... Ve şaşırtıcı olan, ihanet etmesi değil; ihanet ettiği hayatı aynen sürdürmesi... Yaşadığının bedelini ödemeye cesaret edememesi... Harcına yalan kattığı kaleyi terk edememesi... "Ben de karımın kaçamağını, ondan beklediğim tevekkülle karşılayabilirim" diyememesi...

Hep kendine yontarak diktiği ikiyüzlü bir ahlak totemine her daim secde etmesi... Ne ihanet ettiği, ne ihaneti paylaştığı kadına karşı dürüst olabilmesi... 40'ında hala para karşılığı çiftleşmeyi, geceden kalma pudra izini banyoda gizlice çitilemeyi, cep telefonunu her an patlayabilecek bir el bombası gibi gizlemeyi kendine yedirebilmesi...

* * *

Kabul edelim:

Evlilik bitti!

Çağ yorgunu aile, ancak başka kadınların (ya da erkeklerin) kolunda yürüyebiliyor. Yalan, bir mecburiyetler rejimi sayılan evliliğin temellerini oyuyor. Ve herkes her şeyi bilerek, gönülsüzce boyun eğerek bu oyunu oynuyor.

Çare, eşlerin birbirinin hayatını yaşamaktan vazgeçip her hayatı, sahibinin nefsine, iradesine, vicdanına, insafına terk etmesidir.

Sevgi varsa, aile ilelebet sürecektir.

Yoksa, böyle sürdürmek rezilliktir.

Yalansız yaşamayı özlemediniz mi?

CAN DÜNDAR
 
off çok güzelmiş ya
erkeklerin iğrenç egolarını ne güel anlatmış, bence eşlerinize de okutun, akıllarının bi köşesine ilişir belki...
 
Evet,her erkek mutlaka okumali, okumali da kendisi de icinde bulundugu " ne yardan, ne serden" durumuna care bulmali oncelikle ....sanirim erkeklerin "Andropoz"dan kacmasi mumkun olamiyor sonucu ise yalan,dolan ,cesitli bahanelerle bitirilen iliskiler, evlilikler..gel de erkeklere guven.....
 
Hele bir Can Dündar kendine itiraf etsin gerçekleri..:ecrin_bebek:
 
İlk önce yazıyı yazanın yalansız hayata doğru adım atması gerekli bence.

katılıyorum.
sanırım karısını aldattığı kadınla çekilen fotografları basına sızmadan önce yazdıgı bir yazı olsa gerek. can dündar'ı cok severdim ama o fotografları ile gözümde saygınlıgını ciddi bicimde yitirdi. bu tarz yazıları da cok manasız geliyor artık
 
valla ben bunu bilmiyordum...şimdi nette aradım haberi buldum..neyse can dündar takıntımda yok zaten...ama yinede meraktan aradım 2004 te yazmış yazıyı...sanırım o yüzden yazıya kendimi ayırt etmeden diye başlıyor:))neyse arkadaşlar sonuçta doğru şeyleri anlatan bir itiraf ...bunun için paylaştım...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…