bende çalışmak istiyorum ama eşim izin vermıyor

Teşekkürler.
Kadın kendi ayakları üstünde durmalı ama eşine rağmen değil....
O ince çizgi konuyu detaylandırmayı gerektiriyor,burda kimse kadın ezilsin demiyor zaten ....

Kadınlar çalışma hayatını,aile hayatını neye göre düzenliyor?
Bizlerin rehberi kim?
Kimlerden,nelerden etkileniyoruz?Kimleri örnek alıyoruz?...

Biryerlerde bir yanlışlık var...genellersek kadınlar hiç olmadıkları kadar özgürler ama şiddet,boşanma... hiç olmadığı kadar arttı.Bu benim yorumum değil,rakamsal veriler...
 

ben psikolog değilim ama bu arkadaşın yanlış düşündüğünden kendi adıma emimin.ve psikolgların yaptığı şeyin bu olmadığını da biliyorum.danışanını anlamaya çalışır psikolog onu suçlamaya çalışmaz.demek ki insnlar arasında algılama farkı bu.tamam o fikirleri sizede uyuyor anlıyorum ama objektif bakmaya çalışırsanız daha iyi göreceksiniz ne demek istediğimizi.eğer o arkadaşa sözel şiddet yapıldığını var sayıyorsanız bende diyorum ki son yazısına tekrar bakın orada kadınlara uygulanan psikolojik şiddetin alası var.iyi günler.
 

Başta yazdıklarınızdan psikolog muşsunuz ve bugüne dek pek çok danışanınız olmuş fikri oluştu bende.Demek ki yanlış anlamışım psikolog değilmişsiniz.

Ben bana uyan fikirleri destekliyorum uymayanlara kendi fikrimi söylüyorum ama kimsenin örüşlerini tamamen benimseyip savunuculuğunu yapmıyorum.

Burda kimse objektif olamaz.Herkes kendi penceresinden olaylara bakıyor,sizde öyle...

Ben son yazımda şiddet göremedim,iddanızı ispatlar mısınız?Hemde ala şiddet nasıl olmuş merak ettim....
 

psikolojik danşmanım..sizin son yazınızda değil o üyenin son yazısında.ben mi anlatamıyorum acaba diye düşünmeye başaldım artk ve devam edersek polemikten banlanıcaz ikimizde.

benim bahsettiğim sizin yazılarınız değil umarım bu sefer anlatabildim.diyorum ki o cümleleri kuran başkası olsa tabii fikri der geçeirm de ben şöyle iyi psikoloğum deyip tam tsri şeyleri savununca kendi adıma yanlış gördüğümü yazdım.neyese bu sefer gerçekten iyi günler
 
Yazı için seçtiğiniz renk ve yazı boyutu okumayı zorlaştırıyor.Gözün rahat algılayabilmesi için yazı boyutu en az 11-12 px ,yazı rengide beyaz zemin rengine contrast olmalı ki farkedilsin...Ukalalık değil amacım bu da benim mesleğim ,yeri gelmişken söylemek istedim çünkü bu neden ile ben sizin yazılarınızı rahat okuyamadığım için atlıyorum.

O üye kendi düşüncelerini detaylandırmak isterse bunu yapabilecek yeterlilikte olduğu için ben açıklama yapmaya çalışmayacağım.

Konu çok derin anlaşılabilmesi için uzun uzun konuşmak lazım.
 
Son düzenleme:

ben bu rengi ve boyutu seviyorum bugüne kadar da anlaşılma sorunu yaşamdım ama sizin için siyah da yaparım sorun değil :)

işte bunu diyorum benim yanlış bulduğum o üye siz değilsiniz. o yüzden tartışmanın manası da yok.hoşçakalın.
 
umarım seneler sonra sizi dinleyip eşinin çalışmama isteğini kabul eden, seneler sonra kendini sokakta bulan bir üye olmaz.
umarım.
 
Son düzenleme:

Boşanma olmaması evliliği başarılı yapmıyor malesef. Bir evlilikte dayak var psikolojik şiddet var ama kadının gidecek yeri yok ve boşanmıyorlar. Şimdi bu evlilik başarılı bir evlilik mi? Ya da dışardan bakıldığında hiç bir sorun yok gibi görünüyor ama bir kazak almak istediğinde ne gereği var, saçını kuaföre boyatmak istediğinde evde kendin boyasan gibi cümlelerle (kaba saba olmasına bile gerek yok kibarca söylense bile) karşılaşınca insanı acıtabiliyor.

Şiddetin artması asla kadının suçu olarak görülemez. O kısmı düşünmeden yazdığınızı ummak istiyorum. Kadınlar bir birey olduklarının farkına vardılar ve kendi kararlarını alıyorlar yani özgürler diye şiddet artıyorsa orda kadına suç bulmak çok yanlıştır.
 
kadın eskiden ekonomik bağımsızlığı yokken helede,gidecek yeride yok ise ,eşinin her türlü baskısına,ona yaptığı haksızlıklara katlanıyordu. Acı çekiyordu ama kan kusup kızılcık şerbeti içtim demekten başka çaresi yoktu.
ne zamanki kadın ekonmik özgürlüğünü eline aldı. artık haksızlığa acı çektirmelere,şiddete,aldatmaya,eziyete yada geçimsizliklere katlanmıyor.
evet kendi ayakları üstünde durabildiği için bir ömrü bu şekilde harcamıyor ve boşanıyor.
iyikide çalışıyor ve iyikide hayatını bir koca olmadan rahatça idame ettirebilecek maddi güce sahip olabiliyor. ne güzel .
 
Son düzenleme:
bir koca, eşinin çalışmasını istemiyorsa kendi adıma önce nedenlerine bakarım.. eğer; "hatun çalışıp da ne yapacaksın, dünyanın parasını kazanıyorum, evler-hanlar-hamamlar.. Ye, iç, gez, dolaş" derse ne ala.. kim ister ki sabahın kör saati işe gitsin (gerçi ben gene isterim öyle de bir mazoşistim ) amaaa, "ben seni kıskanıyorum, çalışma" diyorsa bu bir problemdir, ciddi bir özgüven sorunu vardır ki
böyle bir eşin "komutan" olabileceğini düşünmüyorum (sevgili psikolog üye)..

kaldı ki sizin işiniz gerçekten çok sevimli, genelde kadınlarla muhatap olunacak bir iş.. Umarım bir orta yol bulunur ve iş hayatına atılırsınız..

Bu forumda edindiğim tecrübeyi ne eğitim ne de çalışma hayatında edinmediğimi söyleyebilirim rahatlıkla.. Kadının, kadına yaptığını hiç kimse yapamıyor.. Arkadaşlar, biz eşlerimize köle olmak için evlenmiyoruz.. Bakın "eş" diyoruz değil mi? "komutan, general, patron, öğretmen" değil, eş.. Herhangi bir üstünlüğü yok bir eşin diğerinden.. Orta yol bulunmalı demek varken, kayıtsız-şartsız teslimiyeti öğütlemek nasıl bir mantıktır, bir uzman da bana bunu açıklasın sevabına
 

Sizi fikirlerinizi belirtirken bazı noktalarına katılmasam da yine de çok rahatsız edici bulmadım. Hatta eşinizi ikna yoluna gidin yapıcı bir öneriydi. Tabi ben bunun çift taraflı olması gerektiğini düşünüyorum. Misal koca tutup da ben kamyon işine giricem, bir iki gün uzun yolda olacağım diye eşine danışmadan kendi başına karar almamalı. Eşlerin her ikisi de birbirlerini ikna yoluyla yeni düşünceleri hayatlarına sokmalılar. Ama "sözel şiddet" uygulandığını iddaa ettiğiniz kişinın üslubu kötüydü. Cesareti kötü bir şey gibi lanse ediyordu. Daha da kötüsü yalnız kalmamak için itaatkar oluna getirdi lafı. Ama en kötüsü bunu meslek olarak yapması ve kendisine danışan insanlara da bunu söylemesi. Zaten beyinsel gelişimini tamamlayamayan bir takım kocalara "bak bak okumuş etmiş kadın da aynı şeyi düşünüyor evde benim sözüm geçecek" demenin yollarını açması.

Yazık ki okuluma devam etmek istiyorum ya da ilerde çalışmak istiyorum gibi konuları evlenmeden konuşmamız gereken bir noktadayız hala. Eğitim gibi en temel gereksinimimiz olabilecek bir konuda bile birileri bize izin vermeli (o zaman evlenmesin onunla bile bazen çare olmuyor. Bazen insanlar ailesinin zoru ile bir yola çıkabiliyor). Kadın olmak bazen kadınlara rağmen ayakta kalabilmekmiş meğer.
 
Bence de eşinizin huyuna gidin eğer çok inatçıysa sevdiği bir büyüğünüzden yardım alın. İlla yapıcam diye tutturup işi dırdıra vurursanız inada biner. Sabır ve tatlı dil :) Ben eşinizi tanımıyorum ama yine de hırslar yüzünden yuvaların dağılması çok kötü bir durum o yüzden erkeklerin suyuna gidilmeli diyorum. Kocasına tatlı diliyle her istediğini yaptıran kadınlar da var nihayetinde, umarım muvaffak olursunuz konu sahibi. :)
 

Bende zaten yalnızca sizi düşünerek uyarıda bulunmadım,siz yanıt verince konu size döndü:)))

Benim ekranım maalesef yazıları büyütmüyor artık bir çaresine bakacağım.Hoşçakalın.
 
tüm yorumları okudum ve yine dedim ki kadının kadına yaptığını kimse yapmıyor....


neredeyse aaa kocanda kim sen açmak istiyorsan aç imaları verildi. burada dükkan açmak isteyen kocaların hanımlarını da okuduk ''kocam dükkan açmak istiyor'' hep bir ağızdan ne dendi

''bu işler ortak kararla olmalı'' eee nerede ortak karar!!!


ben evliliğimde eşimin üstünlüğünü onunla eşit olmadığımı kabul ettim . oda benim naifliğimi onunla aynı yüklere sahip olamıyacağımı biliyor. bi ara çalışma fikrini sunduğumda bu beni görevim ben çalışıp size bakarım sen evle zaten yoruluyorsun dedi. ve bu cevapla çok memnun oldum. ikimizde biliyoruz ki çalışmak ve ayaklarımın üzerinde durmak zorunda değilim .biz kocamla bir bütün olduk o bizim için ayakda duruyor bende bizim için evle yemekle ve kızımızla ilgileniyorum. kendimi hırpalayıp evde kadın gibi yorulup işte de en az erkek kadar çalışıp iki kat enerji sarfedemem.


bi komşumuzun babası imam hatiplere örtü yasağı gelince ben sizi artık okutmam elbette evlenince de eşiniz sizi kimseye muhtaç etmez demiş ve şimdi eşi çok iyi kalpli bi amca..

ama arkadaşının annesi asla koca eline muhtaç ola ayaklarının üzerinde dur demiş demiş ve gerçekten hayırsız bi eşle evlenip şimdi kadın çalışıp kocasına bakıyormuş...


zaten çalışan kadınların ev hanımlarına yönelik psikolojik baskısıda bunda evde koca gün tv karşısında mı oturuyorsunuz....ev hanımıyım ama çok şükür boş zamanım çok olmuyor . bi dernekte gönüllü görev alıyorum bir sürü kitap okuyorum , kızımla parklara gezmelere gidiyoruz , blog yazıyorum nakış yapıyorum yani ne zaman ne istersem onu yapıyorum.


benim fikrim eşini ikna etmem ama olmazsa zorlama .


bu benim fikrim kimseyle tartışma yaşamaz istemiyorum . kimse yorumumu beğenmek zorunda değil ama herkes saygı duymak zorunda.
 


tabii o evler hanlar hamamların bir kısmını üstüne yaptırıp geleceğini kadının garantiye alırsa:)
yoksa neler duyoruz adam zengin ama mahkemelerde nafaka için savaş verip duruyor.
neyseki yeni yasada evlilikte kazanılan malların yarısı eşe kalıyor çıktı. hoş o yasadan önce evlenenler için geçersiz sanırım bu.
 

Sadece kıskançlık yüzünden mi ikna olmuyor.Acaba bilmediğiniz bir işte başarılı olamamanızdan mı çekiniyor ki.
İş ile ilgili ön çalışmanızı daha detaylı yapsanız.Mesela maliyetleri-kar hesaplarını-zarar etme durumundaki kaybınızı filan.
Tamam küçük çaplı bi dükkan açacakmışsınız ama yine de hazırlığınızın sağlam olması gerekiyor.
Ev yemekleri yapan yerler iş yapıyor.
O çevrede bir güven sağlayabilirseniz tutturursunuz.
Bir de düğün -sünnetlere yemek çıkaracak kadar tecrübeniz var mı?
Bu da önemli çünkü büyük kazanlarda çok porsiyonlu yemek çıkarmak ta meşakkatli iş.
 

Yanlış anlamışsınız.Şiddetin artması kadının suçu demedim.
Kadınlar özgürler diye şiddet artıyor demedim.

Demek istediğim kadının özgürleşmesi mutlu olmasını sağladı mı?
Aile içi bağları sağlamlaştırdı mı?
Büyük bir sorun olan ve hepimizin kınadığı kadına şiddet olayları azaldı mı?

Bakıyoruz istatistiklere.Kadınlar mutsuz,aile bağları kopuk,şiddet tırmanıyor.....

Ben soru sorup,yanıt arıyorum.

Ama kadınında uyguladığı şiddet var.Kadın kocasına psikolojik şiddet uyguluyor,çocuğunu dövüyor...

Eğer toplumda şiddet ortadan kaldırılacaksa bu herkese uygulanan şiddetin önlenmesi ile olur diye düşünüyorum.

Yoksa kadın özgür olmak isterse şiddet görür gibi insanlık onuru ile bağdaşmayan bir çıkarım yapar mıyım hiç:))))
 
Son düzenleme:

Siz eşinizle bunu oturtmuşsunuz ne kadar güzel ama tutup da herkesi aynı şartlarda sanmak olmaz. Hayırsız eşle herkes karşılaşabilir. Siz de karşılaşabilirdiniz. Hayırsız eşle karşılaştıysa bir insan çalıştığı kendi ayakları üzerinde durduğu için değildir. Esas çalıştığı için bir kurtuluşu vardır.
Çalışan kadın-çalışmayan kadın tartışmalarında sizi temin ederim her iki taraftan karşıya yüklenenler çıkıyor. Çalışan kadın dik başlı, yalnız kalmaya mahkum, gudubet bir şey gibi anlatılmaya çalışılıyor. Böyle genellemeler de oluyor. Olay sizi temin ederim karşılıklı.
 
Son düzenleme:
Şu topikte okuduklarım beni şoka soktu, dudaklarım ucuklattı. Herifleri gezdirin basınızda.

Kadın ve erkek eşittir. Hatta bununla ilgili cok güzel de bir yazı var;

.........bir kadını ağlatırken çok dikkat edin
çünkü Allah gözyaşlarını sayar.
kadın; erkeğin kaburgasından yaratıldı, ayaklarından yaratılmadı.
öyle olsaydı ezilirdi.. üstün olsun diye başından da yaratılmadı.
AMA GÖĞSÜNDEN YARATILDI.
Eşit olsun diye......
kolun biraz altında...
Korunsun diye...!!!
KALP HiZASINDA SEViLSiN DiYE!!!
 
Bence harika ve çok şirin bir fikir. Eğer istersen kalkarsın zorlukların altından. Onu düşünme yani. Eşin başardığını görünce umuyorum ki o da destek çıkacaktır. Caymamalısın...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…