keşke her kadın başı dik durabilse ama bence temel sorun bu kadar feryadın,kendini ıspat çabasının sebebi de bu;başı dik duramamak.
Siz zarif ifadelere süslü cümle diyerek beni küçümsemeye çalışıyorsunuz....Hani boş konuşuyorsun sadede gel der gibi...
Ben ne düşündüğümü gayet net ifade ediyorum ama saldırgan tarza alışık olanlar benim kibar ifadelerimi anlayamıyor demek ki.
Sadece saldırmak için kendi kafanızda bir düşman yaratıp ona yanıt veriyorsunuz.Benim yazdıklarımı okumuyor musunuz?
Ben erkek komutandır son sözü söyler sözüne teşekkür etmedim başka sözlerine teşekkür ettim,hangi sözler olduğuna açın bakın.
Sorunuzun yanıtı.Evlilik bir ortaklıktır ve kararlar ortak alınmalıdır.Ben bunu konunun en başında yazmıştım,kaçırmışsınız...
Alınan karalarda kimin bilgisi,deneyimi....vb fazla ise onun görüşleri dikkate alınır ve istişare edilir....
Ancak erkeğine herif,adam,bizim ki,bu...vb ifadeler kullanan kadınlar zaten erkeği bırakın son sözü erkeğe vermeyi onun hiçbir sözünede değer vermeyeceklerdir.
...
İncitici cümleler sarfedenlar var,büyük büyük tespitler yapanlar var ve en kötüsü de kendi tespitlerinin doğru olduğuna kesin kes inananlar var.
Ben burda başın dik olması ve dikbaşlı olmak arasındaki ayrımı vurguladım.Neden?
Mahkemeler dolsa taşsa.....yani tüm kadınların başı dik olsada zulüm çekmese denilmiş.Bende zaten buna tamam haklısınız kadınlar zulüm çekmesin demişim ama sonrasında şunu vurgulamak istedim...
Mahkemeler sadece zulüm gören başıdik kadınlar yüzünden değil çok sayıda dikbaşlı kadınlar yüzünden de dolup taşıyor ve ne demek istediğimi daha iyi açıklamak için bir örnek verdim.
Çok şükür bende dikbaşlı ile başı dik olmanın farkını ayırt edebiliyorum....
Not:Elbette boşanmaların pekçok sebebi olmalı,burda sanki boşanmalar sadece kadınlar yüzünden oluyormuş gibi algılanmamalı,konu kadın olduğu için konu bu yönde ilerliyor...Açıklamak lazım,yanlış anlaşılmasın....
Öncelikle teşekkür ettiğiniz yazıdaki arkadaşın kendisi komutan-emireri kelimelerini ilk kullanan kişi. Teşekkür ettiğiniz yazı zaten daha önceki yazılarının devamı. Türk erkeklerinin hrisytiyan zihniyetin gibi olamayacağı kısmı başlı başına tartışma konusu girmeyeceğim bile. Ve siz buna teşekkür ediyorsunuz. Bence neye teşekkür ettiğinizi siz biraz daha düşünün.
Evlilik ortaklıktır diyorsanız zaten katılıyorum size. Kadın çalışmak istiyor. Erkek çalışmasını istemiyor. Eşit oy hakları var. Bu durumda kadın seçimini yapacak.
Kimse hayat arkadaşına herif diyerek çıkmaz yola. Lafı diyene baktığınız kadar dedirtene de bakabildiğiniz bir pencerenizin olması dileğiyle.
Dikbaşlı kadınlar yüzünden gerçekleşen boşanmalarda da erkekler için hakkında hayırlısı olmuş desek nasıl olur peki. O da onu çekmemiş. Belki karşısına daha iyisi daha mutlu olacağı birisi çıkacak. Nedir bu yürümeyen ilişkileri illa birarada tutma isteğimiz. Dinimizde bile boşanma var. Koyu katolilk değiliz sonuçta.
Gülmek ne kelime kahkaha attım bu sefer.
Hakaret olarak algılamayın ama gerçek dünyada bile sizin mantığınızda biriyle oturup muhabbet etmem kaldıki psikolog olarak yani, danışacağım en son kişi siz olursunuz oyüzden ödüllerinizi kutlamakla yetinmek isterim.
Çooooook başka pencerelerden bakıyoruz olaya.
Malesef cümleleriniz buram buram ataerkil kokuyor.
Çalışmak isteyip eşi kıskanıyor diye çalışamayan bir insan ne kadar mutlu bir evliliğin içinde olur. Çalışmak, üretmek sadece paraya ihtiyaç olduğunda başvurulan bi'şey değil öncelikle bunun farkına varmanız gerek. İşleyen demir paslanmaz demiş eskiler bilmem duydunuz mu ömrünüzde hiç?
Ayrıca sırf erkek/kadın bulunuyor diye çalışmak isteyen eşini kıskanan kadın/erkeğin psikolojik destek alması gerekir. Aşırı kıskançlık hastalıktır of ben ne yapıyorum ya çok pardon cidden
Bu arada sizin tü-kaka dediğiniz düşüncelerimle mükemmel ilişkiler yürütüyorum gerek aile, gerek ilişki.
İyi günler.
neyse yoruma gerek yok ...başarılarınızın devamını dilerim.
Çalışan kadın=Dikbaşlı kadın=Sonu aile mahkemesi
Bunu mu söylüyorsunuz.
Dikbaşlılıkla çalışan kadın nasıl ilişkilendiriliyor.
Sığ bir bakış açısı ile tek yönde bakılırsa ortaya daha farklı,durumu kavrayıcı yorumlar çıkması imkansız.
Çalışan kadınların yaşadığı sorunlardan konuşsak biraz,yaptıkları fedakarlıklardan, yorgunluklarından,üzüntülerinden.
Olmaz değil mi.
Ya da çalışma hayatı kadınlar için nasıl kolaylaştırılmalı bunu konuşsak yine olmaz değil mi.
Kadını çalışıyor diye etiketlemek ve kusurlar aramak, çalışan kadının evinde,evlilliğinde mutlaka eksikler var, asla bizler gibi ,çalışmayan kadınlar gibi olamazlar demek daha kolay.
Boşanmalar arttı diyorsunuz.Bu kadar derin ve çok yönlü bir sorunu çalışan kadına indirgemek te nedir?
Uzmanları konu ile ilgili yüzlerce sayfa tespitler yaparken burada yazdığı birkaç cümle ile çok büyük !tespitler yaptığını sanmak biraz abes olmuyor mu?
Bakın çalışıyorum ve onurlu bir hayat yaşıyorum.Geleceğim kendi ellerimde.
Allah korusun eşime birşey olsa kendi ayaklarımın üzerinde durabileceğimin bilincindeyim Allah sağlık verdiği sürece.
Dikbaşlı değilim ve aile mahkemesine de uğramaya niyetim yok!
Eşimi ezme derdinde hiç değilim.Sadece istediğim çocuğumuza iyi bir anne-baba olabilmek ve ona elimden geldiğince bir hayat kurarken destek olmak.
Evimdeki her işimi kendim yaparım,günde 3 çeşit yemeğim olur.
PAzarıma ,marketime kendim giderim.
Çocuğumu da elinden tutup parka götürür,saatlerce peşinden dolanırım.
MAaşımı ise eşimle ortak harcar,asla bu benim param deyip ayırmam.
Kendi özelimi anlatmak değil derdim ama yapılan genellemeler çok can sıkıcı.
Kendimden örnek vererek anlatmak zorunda kaldım en sonunda:))
Var işte bakın,gayet düzenli,muntazam onurlu ,namuslu evliliğine sadık çalışan kadınlar var.
Yapmayın etiketlemeyin insanları.
Çalışmayan kadınlar da kendi çalışmamalarının arkasında dursunlar.
Çalışmaya ihtiyacım yok,hayat görüşüm bu,durumum iyi desinler.
Eşim iyi kazanıyorken ben niye eziyet çekeyim ki diye düşündüklerini de saklamasınlar.
Çalışan kadınların üzerinden kendilerini rahatlamaya kalklamasınlar.
Eğer konuştuğunuz cesaret, gerçek hayatınızda da varsa, huzur evlerini bi ziyaret edin. Onlarla görüşün.
Haaa yok ben çapulculuğuma devam edeceğim. Ayyaş olarak takılacağım derseniz, karar sizin.
Sizi biraz daha güldüreyim dedim...
Siz tespit yapmaz mısınız hiç?
Tepitlerinizi paylaşmaz mısınız?
Ayrıca insanların kendilerine ait doğrularının olması normal değil mi?Tek doğru sizinki mi?
Tespitlere katılırsan destek verirsin,katılmazsan karşı çıkarsın.Bunuda sanal ortam kuralları içinde yaparsın.Burda olanda tam olarak bu.
Neden bu kadar rahatsızsınız anlayamıyorum?Kimse sizin özelinizi bilmiyor,direkt size söz söylemiyor.Niye alınıyorsunuz?
Bakın bir üyede burda kadınların karamürsel sepeti gibi evde oturmaması gerektiğini söylüyor.
Ben niye incinmiyorum?Böyle büyük büyük tespitler nasıl yapar?bunun doğru olduğuna nasıl inanır demiyorum.
Çünkü haklılık payı var.Cem Yılmaz'ında söylediği gibi gri pijamasını giyip,bütün gün T.V. karşısında dizi izleyip,akşam kocasına beni anla diyenler yok mu?Var.
Ama bende evde oturduğum halde W.C.'ye gidecek vakit bulamadığım zamanlar oluyor.
Burda genelleme yapıyoruz.Eğer üstünüze alınırsanız üzülürsünüz...kızarsınız...
Ben diyorumki her çalışan kadın,eziyet gördüğünden ,geçim derdinden...vb çalışmıyor,bazı kadınlarında gözünü para hırsı bürümüş,eşi,çocuğu bir kenara itmiş diyorum....
Yok mu böyle kadınlar...Ben biliyorum var...Ben şimdi tüm çalışan kadınlar böyle mi?Demiş oldum.Siz lafı böyle algılarsanız büyük olur...
Birincisi ,sizin tabirinizle "çok ağır" konuşamazsınız bu haddiniz değil, herhalde "haddini aşmak" ne demek biliyorsunuzdur !!!
İkincisi , Kadınların başının dik olması sizi niye bu kadar rahatsız ediyor ? Ne güzel keşke herkesin başı dik olsa da, ağız kokusu ve gereksiz adam çekeceklerine aile mahkemeleri dolsa taşsa.
Evli kalmak, evliliği yürütmek niçin bu kadar önemli ?
Yaptığınız tespitlere bakarsanız hepsi tek bakış açısından.
Madalyonun öbür yüzünü de gösterir örnekler yazabilirdiniz tıpkı yukarıdaki gibi.
Alınganlık yapmayacak kadar olgunluğum var endişelenmeyin:))
Rahatsız da değilim, ispat derdinde de değilim .
Tıpkı sizin gibi fikirlerimi yazıyorum.
Çalışmayan kadınlar için yazılacak her olumsuz mesaj anında tepki alır burada.
İşte bu nedenle hiçbir mesajımda bu tür köşeli bir eleştiri getirmedim çalışmayan kadınlarla ilgili.
Çünkü hassas konudur dikkat etmek gerekir...
Aile mahkemelerine gelen kadınların %78 i dayak yediğini söylüyormuş.Çok ağır konuşacaktım ama ben gereksiz diyaloğa girmem. Evet boşuna okumuşsun.
Branşınızla ilgili bir iş yapıyormusunuz bilmiyorum ama GAZ VERMEKLE sonuca asla ulaşılmaz. Karşı tarafa aykırı bir yaklaşımla asla bireylerin mutlu olması sağlanamaz. Doğru sonuç için, her koşulda, şahsın problemli olduğu kişiye, onun geçerli sebeplerini kabul ettirmek ve kendi hatalarını benimsemesini sağlamaktır.
Sana bir tecrübe olsun bu.
En son ünlü bir terapi merkezinden ve 2 tane tanınmış holdingden aldığım ödülleri, beni ziyaret ederek görebilrsin. Ya da daha öncekileri. Şımarıklık olarak algılayabilirsiniz. Algılayın. Çünkü ben kendimi, kendime ve etrafıma yeteri kadar kanıtladım.
O yazının temel sonucu karşılıklı anlayış çıkartılması gerekirdi. Patronluk ve kölelik sistemini gün yüzüne çıkartanlar, beyninde oluşan amerikan filmlerini çıkartmasını öneririm. Ya da çok süslü ve hiç bir şekilde gerçeğe dayanmayan müthişşşş Türk Dizilerini....
Bir erkek, eşine ekmek parası için, ajansta çalışacağım yada masör lük vb. bir iş yapacağım dese siz ne hissedersiniz.
Diyeceksiniz ki ne alakaaa?
Ya çok alaka işte. O adam sizi sürekli iş yerine gelen erkekleri düşünüp kıskançlık krizlerine girecek. Bunu söyletmeyi başardınız ya helal olsun size be. Bunu kast etmek istedim.
Kıskançlık krizine giren bir adam, kocamsa ne mutlu bana. Demekki beni canı gönülden seviyordur.
Biraz anlayış. Lütfen arkadaşlar. Biz hiç bir zaman hristiyan toplumlarla aynı zihniyete sahip olamayız. En azından erkekler olamaz.
Dindar yobaz bir kişi elbette değilim ama AİLE MAHKEMELERİNDE SÜREKLİ BAŞI DİK KADINLAR GİDİYOR. KABÜLLENİNNNN !!!!
(tabi adam ayyaş, kumarbaz, sorumsuz vb. değilse)
Boşanmış yada hiç evlenmemiş bayanlar tabiki para kazanması mecburidir. Fakat evli ve ihtiyaç yoksa gerek yoktur. Canınız sıkılıyorsa sosyal alanda, aşırıya kaçmadan faaliyette bulununuz.
Eğer konuştuğunuz cesaret, gerçek hayatınızda da varsa, huzur evlerini bi ziyaret edin. Onlarla görüşün.
Haaa yok ben çapulculuğuma devam edeceğim. Ayyaş olarak takılacağım derseniz, karar sizin.
Sizi biraz daha güldüreyim dedim...
Ne olduğun belliydi de , rengin tam belli oldu.
Bizden sana ekmek çıkmaz.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?