- 31 Ekim 2014
- 3.782
- 9.370
- 208
- Konu Sahibi bayanpukina
- #181
Kıyamam, o kadar iyi biliyorum ki ben bu duyguyu. Bazı üyeler anlam verememiş ama aşık olmak tam olarak böyle bi şey malesef.Çok kötüyüm, sabahtandır ağlamaktan içim çıktı, iki ay önce arkadaş ortamında tanıştığım biri oldu ikimizde ilk görüşte aşık olduk, içimiz içimize sığmıyordu çok mutluyduk hep ama aşırı konuşacak konumuz da olmuyordu şakalaşıyorduk, hayal kuruyorduk falan çok uzun sürmüyordu sohbetlerimiz,öpüşmekten de ilerisine gitmedik, ailesiyle yaşıyor zaten, benşuan kpssye hazırlanıyorum çalışmıyorum, oysa kendi işinin sahibi(yaşımız aynı 24-25)ailesiyle tanışmadım ama çok güzel mutlu bir ailesi var beni bu aralar tanıştıracağını söylemişti ikimizin ailesi de ilişkimizi biliyor, o aileye girebilmeyi çok isterdim, sevgilim her fırsatta nişan yapalım bir kaç aya seneye evlenelim diyen biriydi ama ne olduysa kendi işi olduğu için sanırım çok yoğun çalışan birisi olduğu halde hep zaman ayırırdı bana ama son bir haftadır çok soğuktu bana. Üzerine gittim kendimle alakalı, işimle ilgili sorunum var dedi üzerime gelme dedi, o aramadıkça aramadım gün içinde bir ikimesaj atıyorduk birkaç gündür birbirmize ama bu sabah uyandığımda yüzümde stresten sivilceler çıktığını gördüm ve ona canım lütfen bana böyle olma uyuyamıyorum, ders çalışamıyorum, çok mutsuzum bende lütfen eskisi gibi olalım dedim ki demez olaydım benden ayrıldı, çok iyi birisin ama yapamıyorum hoşçakal dedi engelledi. Aradım bağırdı ve aklımdan çıkardım seni dedi. Hayat boyu böyle birisini bulabileceğimi sanmıyorum. Şu an mantıklı düşünemiyorum akşam onu tekrar arayıp lütfen barışalım bu zamana kadar hep dışarda yemek yedik kahve içtik artık farklı şeyler yaparız,bisiklet süreriz piknik yaparız hem konuşacaklarımız da artar, ailesi şehir dışına gidecek (size gelirim yabancı diziye başlarız falan da demek istiyorum) ben seninle sonuna kadar varım demek istiyorum. Gurur yapıp ömür boyu keşke demek istemiyorum.Of o kadar mutsuzum ki lütfen bana akıl verin, yol gösterin, çok ama çok seviyorum hatta sanırım çok aşığım... ilk kez bu kadar gurursuz ve çaresiz hissediyorum kendimi, lütfen ben napabilirim, nasıl eskisi gibi onunla mutlu neşeli olabilirim bana yol gösterin...
25 yaşındaki bi kadını 5 yaşında bi çocuğa çeviren aptalca ama büyüleyici bi şey.
Beyninizin mantıklı düşünmeye yarayan kısımlarında şalterler iner; sizden geriye de içi içine sığmayan, coşkulu, mutlu, karşısındakinin her sözünden, her hareketinden, bi bakıs bi gülüşünden kolayca etkilenen, yapamayacagı hiçbi sey olmadıgına inanan, her seyin güzel gidecegine emin 5 yaşında peluş ayı kıvamında bi canlı kalır.
Romantik komedilerin ve pembe dizilerin 12 yaş zekasına uygun olarak çekilmesi bu yüzdendir mesela. Hayata bakışınızı o saflık derecesine indiren hormonal bi atak gecirmek gibi bi seydir aşık olmak.
O yüzden bu denli savunmasız bi halinizin istismar edilmesini, yanlıs birinin elinde hırpalanmasını istemiyosanız bi yandan bu duygunun tadını çıkarırken diger yandan da efor sarfedip algılarınızı tekrar açacak, mantıgınızı tekrar devreye sokacaksınız.
Aşık olduğunuz adamı tartacaksınız; adam nasıl biri, iyi mi, dürüst mü, zeki mi, sadık mı, size karşı ne hissediyo, ortak noktalarınız neler, iletişim kurabiliyor musunuz...
Bu sorulara verilen olumlu cevaplar artarsa aşkınızın peşinden gidersiniz, olumsuz cevaplar agırlıktaysa yapılacak en iyi sey ayaklarınızı totonuza vura vura kaçmaktır. Tehlike bölgesinden uzaklaşıp çekim alanından paçayı sıyırınca kırılan kalbinizi itinayla toplayabilirsiniz. Tehlike bölgesinden uzaklasmaz inat ederseniz kırılan tek sey kalbiniz olmaz.
Özetle yanlış aşkta hayaller Ghost hayatlar A Nightmare on Elm Street olacaktır(2010 degil 1984 yapımı olan dikkatinizi çekerim)ve sizin hayatınız şu an Freddy Krueger'a göz kırpıyor ne yazık ki.