Benim ailem biraz farklı galiba.

  • Konu Sahibi Konu Sahibi asaj
  • Başlangıç Tarihi Başlangıç Tarihi

asaj

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
4 Ekim 2011
9
0
36
İzmir
Öncelikle şunu söyliyim, bir ailem olduğu için Allah'a şükrediyorum tabii ki, daha kötülerinide düşünüyorum ama ailemi diğerleriyle (arkadaşlarımın aileleriyle) kıyasladığımda çok farklı geliyorlar. Şöyle;

Annem sürekli babam ve babamın tarafından olanları bana kötülüyor, babamda bir şeye sinirlendiğinde aynısını yapıyor.
Doğrusunu söylemek gerekirse babam bunu çok sinirli olduğunda yapıyor ama annem en ufak bir şeyde söylenmeye başlıyor.
Ve benimde bi ara kuzenimle aram bozulunca annem iyice gaza gelip, daha fazla konuşmaya başladı. Ne kadar kuzenime çok kızmış olsamda artık bıktım, yeter bana konuşup durma diye kızdım. Hala yapmaya devam ediyor, yine kızıyorum, kavga ediyoruz... Benide kötülüyo, sende onlara çekmişsin falan diyor. Bazen başka bir sebepten çıkan kavgada da çok ağır şeyler söylüyor. Karakterimle dalga geçtiği bile oluyor. Kısacası annem beni hiç düşünmüyor...

Belki yaşayanlar vardır böyle şeyleri benim gibi ama her gün müdür?... Bilemiyorum.
Arkadaşlarım bir şey anlatırken, anneleri-babaları bana gayet normal insanlar gibi geliyor. Aynı evde yaşamadığım içinde aslında bilemem ama bizim kadar olduklarını zannetmiyorum.

Aslında babam aile ve akraba bağlarına çok önem veriyor. Annem (böyle söylemek istemiyorum ama) düşüncesiz biri... Babam her ne kadar çözümcü yaklaşsada o da yıpranmış tabii. Of bilemiyorum ben en ufak tartışmada bile hissettiklerimi onlara söylemeye çalışıyorum ama değişmiyorlar. Galiba üniversiteye gidince falan kurtulucam anca. Ama keşke bu sorunlar hiç olmasaydı ve ben kendime daha fazla güvenen biri olsaydım. Annem karakterim hakkında bir şeyler söylüyor dedim ya. Ben daha yeni yeni hissettiklerimi söylemeye başladım. Eskiden söylediğim tek bir laftan kavga edicek yer ararlardı, sonra annem beni suçlardı. Bende bütün gece ağlardım. Mesela hala ona benzer şeyleri yapıyorum. Bir olay olduğunda kendimi çok fazla sorguluyorum. Başkalarını çok düşünüyorum. Keşke böyle olmasa. Of....
 
Son düzenleme:
canım öncelikle haklısın.. annemiz babamız başımızda olduğu için çok şükür.. daha kötüleri de var..iyi hissetmek ve şükretmek için, her zaman kötüyü düşüneceksin.. ne babalar var yetişkin kızların döven ,söven.. karısını kovan,küfürlerin her birini eden... ne anneler var çocuklarını sokağa atacak kadar vicdansız olan.. sanırım daha lise çağındasın. kıyaslama yapıyor olman çok normal bu yaşlarda.. bir çok kişinin olduğu gibi, benimde çok hoşnut olduğum bi aile hayatım yok. bu hep böyleydi..bizde de babam agresif ve anlayışsızdır. laf söylmeye bağırıp çağırmaya yer arar.. bu çocukluğumda bende büyük bi yara açtı..hala daha bi yanım buruktur. fakat insan yaşı ilerledikçe daha kapsamlı düşünüyor,öyle bakıyor olaylara.. önceden babama bişi demeye korkardım. ezik ve pasiftim.peki şimdi babam değişti mi? hayır. ama ben büyüdüm.. artık karşıma alıp konuşuyorum. hakkımı savunuyorum. susmuyorum. uygun bir dille sende mutsuz olduğunu ve bu hareketlerinin seni ne kadar etkilediğini anlat...belli ki onlar bu mutsuzluğundan ve olanlardan ne kadar etkilendiğinden habersizler..seni üzen şeylere inat gül ve kendi kendinide içten gelen güveninle telkin et. hiç birşeyin ve hiç bir kimsenin seni mutsuz etmesine izin verme. sen sessiz kaldıkça , ya da bi kenara çekilip ağladıkça ne değişiyor? hiç bişi.. konuşmak en doğru çözüm.. Allah ailenizden huzuru mutluluğu eksik etmesin inş.
 
Son düzenleme:

Benim annemin de söyle bir huyu var, biz dahil babam' da anaannem, dedem, teyzem, dayım hatta kuzeni, teyzesi ve halası hakkında da hic bir yorum yapamayız haddimiz degil..
Annem babamın ailesi icin sürekli konusur, sikayet eder babam birsey demez ama bazen, kendi ailesi icinde bazı seyler oluyor ve görüyoruz, duyuyoruz bir yorum yapmaya kalkınca annem kaplan kesiliyo hatta bize küsüyor bile.
Babamın agzına tıkıyor lafı sen kendine ailene bak cok mu iyilerde sana sunu yaptılar, böyle davrandılar, bunu dediler vs. vs.
 
sen bir de benimkileri gör diyorum seninkileri altınmış diye bağrına basacaksın :)
benim uğradığım hakaret evden kovulmalarım ohooo burdan köye yol seninkilerin söylenmeleri gündeme almaya bile değmez
eskiden ağlardım salak gibi psikolojim mi bozulmadı intihar etsem mi diye mi düşünmedim evden mi ayrılsam ohooo akla gelebilecek herşeyi düşündüm bir kısmını da yaptım ve vardığım sonuç bu dünyaya bir daha gelmicem hiç biri artık umrumda değil beni rahatsız eden bir şey yaptıklarında rahatsızlığımı bildiriyorum bana saygı göstermezseniz ben de size göstermem yani siz annem babamsınız ama sahibim değilsiniz
onların sevgisizliği saygısızlığı da ailelerinden kınamıyorum tüm suç onların da değil insan kendinde olmayan birşeyi başkasına veremez bana veremiyorlar onlarda da yok ne yapsınlar ve kendime dışardan baktığımda bende onlara benziyorum benim çocuğum olsa ailem olsa bir farkım olmaz kimsenin canını yakmaya gerek yok ...
 

Canım bızde de tam tersı.ilerde benım kızımda diyecek ki' babam annemin ailesi hakkında agzına gelen her seyi söylüyor ama annemle benim ne haddime aslan kesiliyor' diyecek...

Yani bu savaşlar aileler yüzünden galıba hiç bitmeyecek bunlarla yasamayı öğrenmemiz gerekiyor galiba.
En güzeli çok çalışıp iyi ama gercekten iyi bir okulada okumak.hepimizi allah yarattı ve hepimizin kaderi farklı.Sende kendi kaderin doğrultusunda ilerleyeceksin.İnşallah çok mutlu olursun.Allah a çok şükür ki genede sapkın daha kötü bir ailemiz yok
 
benim annemde sürekli babamın tarafını kötüler durur bende küçüken dme öyle anlatma derdim ama büyüdükce anladım tanıdıkça insanları anladım anneme çektirmişler ellerinden gelse bizede çektirirler aslında ben 9 yaşımda sildim babamın sülalesini 2 yıl hastanede yattım 5 tane ameliyat geçirdim hiçbiri gelmedi merak bile etmediler o günlerden beri görüşmem hiçbiriyle insan dolu olunca tutamıyo kendini konuşuyo işte...
 
annenin bir bildiği vardır ki sevmiyordur onları bence alttan al o konuda. diğer konuları bilemem bazı anneler çok kırıcı oluyor gerçekten de ama elden ne gelir annen sonuçta.
 

LÜTFEN YAZIMI EN AZ 3 DEFA OKU CANIM, ÇOK ÖNEMLİ.

kardeşin var mı? büyük küçük? kaç yaşındasın? annen hernagi birinizin üstüne daha fazla düştü mü?

aynı olaylar bende de vardı, hala var. ben 29 ablam 32 yaşında, annem benim üstüme daha çok düşmüştür. annemle babam arasındaki kavgalara ablam daha küçük yaşlarda ve en şiddetli olduğu dönemlerde denk gelmiştir. (şiddet derken fiziksel şeyler yok, kavga anlamında). ablam çocukluktan hırçın büyümüştür. zekidir, her istediği iki edilmeden gerçekleşti. bugünkü durumunu ise aşağıda anlatıcam.

annem büyük hayallerle evlenmiş, biraz da sınıf farkını gözeten biridir, babam da tipik memur tipli bir adamdır. mütevaziliğin suyunu çıkarır. aile bağları çok kuvvetlidir. annem de babam da aşırı dırdırcıdır, diyeceklerini 3 cümlede bitirmezler ardından 33 cümle eklerler. benim şansım adalet duygumun olması, annem, babam hakkında konuşurken hep babamı savundum, babam da annem hakkında konuşunca hep annemi savundum. ben bu şekilde yapmasaydım şimdi ablam gibi kaybolmuştum ruhen.

sen ne anneni ne babanı kırma, hep orta yolu bul, hep idareci ol çünkü hayat sanatı idareciliktir. en azından kendi psikolojin için çünkü aile atsan atılmaz satsan satılmaz, hep varlar, onlarla yaşamanın çaresini bulmalısın, üniversiteye gidince kurtulurum uzaklaşırım deme, her zaman olaylar bilgin dahilinde ve kontrolün altında olsun. ben de küçükken önemsiz şeyler olduğunu düşünürdüm ama şimdi bakıyorum da keşke çok önceden alsaymışız önlemlerimizi.

ablam benim gibi değildir, davranışsal olarak da hep olaylı bir hayatı olan oydu. çok zekiydi, çok önemli bir fen lisesini kazandı uzak olduğu için yatılı gönderdik, bir gün okula habersiz gidelim dedik ders sırasında bizimkini ağzında keşler gibi sigara voleybol oynarken gördük. sonra da o okuldan atıldı zaten. sonra boğaziçini kazandı, okula gitmedi hep gezdirdi arkadaşlarını arabasıyla, ordan da atıldı. hatta boğaziçi tarihinde okula karşı açılan ve kazanılan ilk dava bizimkisidir. yine tarihe geçirdi kendini. sonra 3. ligden hapçı bir futbolcu sevgili edindi, sonra bunun parasına göz dken şerefisizn en önde gideniyle birlikte oldu uzun süre, sonra da yine atıp tutan bi baltaya sap olamamış serserinin biriyle. hepsinde tabiki de bizim sözümüzü dilnemedi kafasının dikine gitti, herşeyi çok iyi biliyor ya! ve bu heriflerle uğraşırken istediği ilişkiyi yakalayamadığı için hacılar hocalar falcılar gezmediği yer kalmadı.. ruhuyla oynadı, beyniyle oynadı.

son bir yıldır kafası iyice gitti. hakaret üstüne hakaret yağdırıyor evde her gün, hergünü zehir ediyor. ölüsü olan bir gün, delisi olan hergün ağlarmış. biz hergün ağlıyoruz. doktora götürdük ilaç verdi . ilacı kullanıyor ama doktora bi daha gitmiyor. hastaneye yatırmak kolay değil, siciline işlenen şey her zaman peşinden takip eder insanı. çalışabileceği birçok iş var çalışmıyor. evde oturuyor, bütün gün internette alışveriş yapıyor, odası çöp gibi oldu, hergün postacı en az 30 paket getiriyor abuk subuk çinden koreden.. hayatta istediklerini elde edememeye başladıktan sonra domino taşı gibi devrilmeye başladı zaten.

çok ağır hakaretler ve küfürler ediyor evde, en çok beni hırpalıyor bu durum çünkü anneme de babama da laf edilmesine tahammül edemem. ama ruhen hasta olduğu bildiğimiz için hep alttan almaya çalışıyoruz onu, hep susuyoruz. bize dediği ise:

"ben mi dedim size beni doğurun diye, yıllarca ben sustum, artık susmıcam, beni bu hale siz getirdiniz, herşeyin suçlusu sorumlusu sizsiniz". biz kouşmaya başladığımızda da siz ne bilirsiniz diyor.. o kadar çaresisiz ki..

evet bu cümlede abartıyor kendi durumunu, hatalarının sorumluluğundan kurtulmaya çalışıyor ama bir yerde de babama olan düşmanlığı annemin dolduruşlarından; anneme olan düşmanlığı ise babamın dolduruşlarından ve annemin benim üstüme daha fazla düşmesinden kaynaklanıyor.

çok uzun yazdım kusura bakma biraz da içimi dökmeye ihtiyacım vardı ama bizim aileye çok benzettim yazdıklarını. lütfen iş işten geçmeden herşeye engel ol, herşey senin kontrolünde olsun, ve kardeşin var onu, özellikle de kendini sakın bu dolduruşlara getirme. kendi adalet duygun, kendi düşüncelerin ve kendi kriterlerin olsun.
 

benimle de konuşabilir misiniz?? aynı dertler bende de var ve ablanıza çok benzerim 21 yaşındaym nasıl atlatıcam bilmiyorum lütfen yardım edin
 
benimle de konuşabilir misiniz?? aynı dertler bende de var ve ablanıza çok benzerim 21 yaşındaym nasıl atlatıcam bilmiyorum lütfen yardım edin

selam, tabiki de elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım. sizin istekli olmanız çok önemli.

ablamın sağlıklı bir iletişimde olduğu bir tek ben varım ve samimi bir şekilde konuşabiliyor ve onu anlayabiliyorum. öncelikle onu kendi değer yargılarıma göre yargılamamam gerektiğini kendime öğrettim (zor oldu). siz de kendinizi aile bireylerinden veya çok yakın akrabalarınızdan birine açmalısınız ve o kişiye sivri sözler söylemeden ve aşırı tepkiler göstermeden derdinizi anlatmalı ve sizi objektif bir şekilde hatta sizin sıkıntılarınız olduğu gerçeğini göz önünde bulundurarak sizinle iletişime geçmesini istemelisiniz. o kişiyle yüzyüze sohbetler de gerçekleştirebilirsiniz, ama içinizi daha fazla dökmek ve bakış açınızı daha iyi anlatabilmek için yazarak da iletişime geçebilirsiniz. örneğin emailleşebilirsiniz. hem ani ve sinirli tepkiler vermemiş olursunuz, hem de karşınızdakinin yüz ifadesine göre psikolojinizi de etkilememiş olursunuz. daha sonraki aşamalarda yüzyüze sohbetler şeklinde iletişiminize devam edebilirsiniz. karşınızdaki insana anlatmalısınız, sizi yönlendirmemeli, sizi sadece konuşturmalı, hatta size"acaba gerçekten öyle mi, ben de sana katılıyorum ama işin bir de şu yüzü yok mu onun için ne dersin, haklı olabilirsin ama o da şöyle veya böyle düşünüyor olamaz mı" gibi alternatif sorular yönelterek sizin diğer insanların düşüncelerine kendinizi daha fazla açmanızı sağlayacaktır. ama sakın kendi düşüncelerini size dayatmasın, bu konuda nazikçe uyarın. bakarsınız insanlar sizden nezaketi ve olgunluğu bile öğrenir bu sebeple.

bütün herşeyin altında sizin kendi kendinizi telkin etmeniz yatar. kendinizi sürekli sakin tutmalısınız. şu cümleyi sakın ama sakın unutmayın "karşınızda her kim olursa olsun tek bir kelimeyle binbir parçaya ayrılacak şekilde kırabilirsiniz. insan kırmak çok kolaydır. ama önemli olan insanların gönlünü hoş etmektir. olgunluk göstermektir."

ben bunca zaman herkese katlandım hep sustum gördüklerim karşısında artık biraz da onlar bana katlansın da diyebilirsiniz, çok haklısınız ama bir daha düşünün, gerçekten katlandınız mı insanlara yoksa yok mu saydınız etrafınızı? mesela benim ablamın çoğunlukla bildiklerini içine atmasının sebebi ileride şantaj kozu olarak kullanmak içindi. kimseye dürüst olmasanız bile bu soruyu kendinize dürüst olarak cevaplayın. bundan sonra susmıcam, herkese yaptıkları yanlışları pat pat söylicem de diyebilirsiniz. aman yapmayın, bilin ki hata yapmak kula mahsustur. herkes binbir tane hatayla kaplıdır, yaşama amacımız bulmaca çözer gibi olayların iç yüzünü keşfetmek ve insanların açıklarını yakalayıp yüzlerine vurmak değildir. yapıcı olmaktır.

yalnız doğduk, yalnız yaşıyoruz ve yalnız da ölücez. çok kısacık bir hayat var önümüzde. neden durduk yere moralimizi bozmaya çalışıyoruz ki? kendimi üzmek için somalideki iç savaşı bile bahane edebilirim halbuki. ama kendi mutluluğumuzu hiçe saymamalıyız. kendimizi mutlu edersek etrafımızdakiler de mutlu olur ve bu çekim yasası gibi birşeydir. insanlar yanlarında mutlu oldukları kişilere doğru çekilirler ve bir de bakmışsınız ki etrafınızda pür neşe insan dolu.

kolay olan üzülmek, zor olan mutluluktur. üzüntüye kaçmamak gerekir.

mesela yapabileceğiniz ilk güzel şey arkadaş grubunuzu değiştirmek olabilir. yani mevcut arkadaşlarınızla görüşmeyin demiyorum ama diğer arkadaş gruplarının da içine girmeye çalışın, herkesle farklı farklı görüşün, tek bir kişiye saplanmayın çünkü bir bakmışsınız ki kendi düşünceleriniz o kişiye göre şekilleniyor ve o kişinin hatalarını yapıyorsunuz.

mesela hacı hoca falcı vs gitmeye bayılan bir arkadaşınız varsa bir bakmışsınız bir servet harcamışsınız falcılarla.. çok yanlış bu. benim ablam meraklıydı böyle şeylere, zamanla öyle bir hal aldı ki gerçekleri reel dünyada aramaktan ziyade 5-6 ayrı falcıya sorarak bulmaya başladı. böyle bir durum insana ne kadar tatmin edici gelir ki? üstüne üstlük gerçeği bir türlü bulamamanın kayıplığı içinde kalırsınız. hayat önümüzde, her türlü deneyimi bizzat yapabilmemiz için. film izler gibi bir başkasından duymak için değil. bunun bir başka yüzü de falcılardan başkasına inanmamaya başlanması. özellikle de aileye.

size nacizane önerim, ailenize daha çok bağlanın. mutlaka herkes ailesini sever, kabul görmez davranışlarla karşılaşmadıkça. aile öyle kişilerden oluşur ki herkes dürüsttür. giydiğiniz bir kıyafeti nedensiz yere arkadaşınız ay çok güzel olmuş diyebilir ama gerçeği her zaman aile söyler. neden bilmiyorum insan psikolojisi sanırım insanlar dışarıdaki insanlara karşı belki ilgisizlikten belki sevimli görünmeye çalışmaktan böyle yapıyor. unutmayın aile her zaman gerçeği söyler ve aile hangi konuda uyarıyorsa o uyarıları dinlemek lazımdır. onlar hayatı televizyondan izleyerek öğrenmedi, bizzat deneyimledi. komik gelen uyarılar yapsalar da ciddiye almalı çünkü biz de zamanı geldiğinde bir başkasına aynı uyarıları yapacağız.

aile sevgisi en saf en temiz sevgidir.

sevgiler..
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…