Herkes annelik de iyi olamıyor.. Ama çoğunluk anne olabiliyor. Yine de bir annemiz olduğu için şanslıyız. Anlayışsız, düşüncesiz biri olabilir. Ama inan yokluğunda hissedeceğin acı hiçbir şeye benzemez. Rabbim uzun ömür versin.
Küçükken okuma yazmaya herkesten geç başladığım için annem beni banyoya kitlerdi. Işıklar kapanınca banyo zifiri karanlık olurdu. Her okumayı deneyip okuyamadığımda bunu tekrarlardı. Yediğim dayaklar da cabası.. Bir kere yanında kitap varsa mutlaka bir oklava da olurdu.
Ama ondan hiç nefret etmedim. Neden bilmiyorum.. O kadar çok sebebim vardı ki aslında. Çok çok kızardım yaptıklarına anlam veremezdim. Ama o banyonun kilidi açılıp beraber masaya oturdugumuz zaman yine de sevdiğimi hissediyordum. O da kendi dayak atardı ama babama attırmazdı :) matematiğim 1 geldiği zaman babama "Osman chocolitayı bir dövdüm bir dövdüm, mahvettim kızı. Nasıl 1 alır, hala sinirlerim tepemde." Başta aşırı öfkelenen babam, "Vurmasaydın kıza. Olsun ne olacak."
Bu arada o gün dayak falan yemedim :) annemin kendince beni babamdan koruma düşüncesi.. Nasıl bir psikoloji.. Nasıl sağlıksız bir yöntem..
Neyse işte demem o ki, kendi kendine bile olsa annenden nefret ettiğini söyleme. Onu idare edilmesi gereken zor bir kadın olarak düşün. O kadın annen olunca buna katlanması daha kolay. Sende onun olgun düşünceli kızısın. Seni mutlu eden diğer her şey hayatının merkezinde dursun. Bebeğin, eşin mesela. Sen anneni düşünerek mutsuz olma.