Benim gibi düşünüp sonra pişman olan

Yaşamaktan kasıt aynı ev olarak değil birbirimize yakın veya aynı apartman olabilir. Ben yaşarım diye düşünüyorum ama böyle düşündüğüm kesin yaşayacağım anlamına gelmiyor tabiiki de o yüzden böyle düşünüp sonra pişman olanlar kararından vazgeçenler var mı diye merak ettim :)
20 yaşındayken çoğu kişiye yaşayabilirim gibi geliyor sanırım. Safça, masumca bakıyorsunuz. Ne var ki anlaşırız diye düşünüyorsunuz. Uzaktan anlaşmak en güzeli. İnsan büyüdükçe kendine ait, bireysel bir hayat istiyor. Doğru olan da bu. Belli bir yaşa gelmiş ve yuvasını kurmuş bir birey artık kendine eşine ve çocuklarına odaklanmalı. Öncelik çekirdek ailesi olmalı. Zırt, pırt burnunu sağdan soldan uzatabilecek mesafede olan her kişi bu aileye fazlalıktır. O yüzden mesafe iyidir. Bunu beceremeyen erkeklerle de evlenilmemelidir.
 
Şu an nişanlıyım kaynanam dünya tatlısı hep biz anne kızız der. Ama nişanlım şakasına birlikte otururuz dediğinde bile yok oğlum ayrı eviniz düzeniniz olsun dedi, ama karşı dairelerini bize kiralamayı düşündüler onu da ben istemedim nişanlımı aldım karşıma konuştum ha aynı ev ha karşı fark etmeyecek ben kendi ayaklarımızın üzerinde durmak istiyorum dedim haklı buldu ve uzaktan tuttuk evimizi. Burda can alıcı nokta 'kendi ayakları üzerinde durmak' evlenmeyi biliyorsanız ev olmayı da bileceksiniz. Geçen bi konuda arkadaşlardan biri evlenmek bi ailenin korumasından çıkıp ötekine girmek değildir demiş çok haklı. Adı üstünde evlenmek yani nasıl kurulu bir düzenin üstüne gitmeyi kabul edebiliyorsunuz 🤷🏻‍♀️🤷🏻‍♀️
Kimileri mecbur kalıyor
 
Bende bunu merak ediyorum işte bu gelin-kaynana kısımları neden genellikle anlaşamıyorlar
Ev ev içinde olmaz. Tek kaynana meselesi değil. Buradaki kimse eşiyle anne evinde de yaşamak istemez.
Her insan (eğer başkalarının sırtından geçinmeye seven , asalak karakterde değilse) kendi ayakları üstünde durmayı, kendi kararlarını almayı sever.
Ben bekarım,28 yaş,ailemle yaşıyorum. Ailem neredeyse hiç karışmaz bana. Ama yine de bu evde yaşamak benim için coooook zor . En basitinden ailem alkol kullanmaz ve hoş karşılamaz. Bu yüzden seyehatlerde aldığim ickilerimi mutfağa koyamiyorum. Ya da evimde mini bar yapıp sergileyemiyorum. Kapali dolabımda boynu bükük duruyorlar. Ya da yaz aylarinda soğuk soğuk biralarimi dolaba dizemiyorum, soğuk bira eşliğinde yarışma programı izlemek gibi basit bir zevkten mahrumum mesela.
Ya da misafir ağırlamak... Arkadaşlarim gelip gidiyor , bazen yatıya da kalıyor elbette ama arkadaşıma yemek yapip şık bir sofrada yiyemiyorum mesela. Neden? Çünkü evde başkaları da yaşiyor. Ne diyeceksin, anne siz mutfakta yiyin mi?? Aileyle ve arkadaşla öyle yemek yiyorsun. O hayal ettiğin uzun sofra muhabbeti vs olmuyor.
Ya da cinsiyeti erkek çok yakın arkadaşlarım var. Kafelerde şurada burada değil evime çağırmak isterim bazen,kahvaltıya gelsin mücver yapayım mesela... Ama aile evinde olunca onlarla tanıştırdigim herkesi sevgilim zannetme huyları var:)
Bunun gibi şeyler mesela bekar birinin aileisyle yaşadığı sorunlar.
Sen de annenle kvnle sunla bunla yaşarsan evine misafir Cagirip sofrada keyifli bir sohbetten bile geri kalacaksın,en basiti. Yanında kaynanan varken yap bakalım 'ozel' muhabnetini.
Odaya çekilsen kadın alınacak... Onun dizisi varken TV'yi değiştirmek istersen üzülecek , akşam film izlerken eşine sirnaşamayacaksin. Bir ömür kendi evinde misafir gibi olacaksın.
İstediğin saatte sevisemeyeceksin, çoluk çocuk sahibi insanlar gibi herkesin uyuduğu saati kollayacaksin- sadece yatak odasında /sessiz sedasız bir uğraş içinde olacaksınız...
Çok sıkıcı gerçekten. Ya da peşpeşe banyoya girseniz mesaj açık olacak. Aynı anda banyoya girseniz hoş karsilanmayacak, eşinize romantik sürpriz yapmak isterseniz kadını sepetlemeniz gerekecek,kalbi kırılacak...
Yani dertsiz başa dert. Ne gerek var?
Çocuğunu evlendiren insan ortalama 50 -60 yaslarindadir. O yaşlar da elden ayaktan düşme yaşları değil. Eşi vefat etmişse pekala tek başına işini görebilir. Heee,yaşı artık seksene yaklaşınca,elden ayaktan düşmeye , yardıma ihtiyaç duymaya başlayınca tabii ki aynı evin içine girilebilir. Ama en azından evliliğinizin ilk yıllarının içine edilmemiş olur.
 
-VAR MI ACABA?

Benim gibi genç yaşında ben kaynanamla anlaşırım kaynanam ile yaşayabilirim diyip evlenince pişman olan var mı? Benim için çok erken daha ama ileriye dönük düşünüyorum hep evlenince kendi annem ile yada kaynanamla yaşardım büyük ihtimal burada çok kaynana sorunları var o yüzden merak ediyorum bu gelinler neden kaynanaları ile yaşayamıyor,neden anlaşamıyorlar bu kadar? :KK70: aklıma çook takılıyor bu aralar :kahve:

Kayınvalidemi tanımadım, tanısam çok severmişim öyle diyorlar ama yine de yorum yapamam o konuda.

Kayınpederimi tanıdım, eşimle ayrı evlerde yaşıyorlardı biz sevgiliyken. İki erkek iki ayrı evde çünkü ikisi de özgürlüklerine düşkün insanlar. O zaman eşime demiştim evlenince biraz geniş bi ev bulur babayı yanımıza alırız diye, ne gerek var adam sağlıklı, kendine bakıyor, elden ayaktan düşerse düşünürüz demişti. Elden ayaktan düşmeden, biz daha evlenemeden bir gece göçüp gitti. Ama hala söylerim kayınvalideyi bilmem kayınbabamla gayet güzel yaşardım ben.
 
Ben burda ailesinin zorla evlendirdiği hanımları da okudum. Geçinemeyip kaynana eline bakmak zorunda olanı da. Başta bir ay sonra da ev ayrılacak deyip ebedi oturtanı da, başta kaynanası Melek olup evlenince şeytana döneni de
Evet haklısınız, Allah yardımcıları olsun. Ama bile isteye aynı eve gitmek kesinlikle doğru değil
 
ev ustune ev olmaz
nıye kayınvalıdeyle anlasılmaz demıssınız de kayınvalıde gelınle alakalı degıl
herkesın kendı ev duzenı var 1 hafta 1 ay yasamaya benzemez bır omur aynı evın ıcınde rahat rahat gaz bıle cıkaramazsınız :)
 
Evet haklısınız, Allah yardımcıları olsun. Ama bile isteye aynı eve gitmek kesinlikle doğru değil
Benim eski kayınvalidem melek gibiydi ama sürekli arar ve beni niye aramıyorsun diye darlardı. O yğzden sene içinde 3 kere gördüğüm kadın bana aşırı itici gelmeye başlamıştı. Ben 3 kere görmeye çok diyprım aynı evde asla asla yaşayamam
 
Bende bunu merak ediyorum işte bu gelin-kaynana kısımları neden genellikle anlaşamıyorlar
Çünkü ev kv nin gelin gidip kendi düzenine göre yaşamak isteyince düzenleri birbirine uymayınca olmuyor iki mabaad bir koltuğa sığmıyor çatışmalar başlıyor eş arada kalıyor ne sana bişey diyor ne kv ye kavgalar da öyle başlıyor sonra alsana geçimsizlik = boşanma
 
Ben özel hayata ve özel alana cok önem veririm. Aynı evi bırak ayni mahallede oturmak bile istemem. Büyük konusmayayim tabi. Ama evlensem dahi kendime özel alanim olsun özel hayatim devam etsin derim.
 
Ev ev içinde olmaz. Tek kaynana meselesi değil. Buradaki kimse eşiyle anne evinde de yaşamak istemez.
Her insan (eğer başkalarının sırtından geçinmeye seven , asalak karakterde değilse) kendi ayakları üstünde durmayı, kendi kararlarını almayı sever.
Ben bekarım,28 yaş,ailemle yaşıyorum. Ailem neredeyse hiç karışmaz bana. Ama yine de bu evde yaşamak benim için coooook zor . En basitinden ailem alkol kullanmaz ve hoş karşılamaz. Bu yüzden seyehatlerde aldığim ickilerimi mutfağa koyamiyorum. Ya da evimde mini bar yapıp sergileyemiyorum. Kapali dolabımda boynu bükük duruyorlar. Ya da yaz aylarinda soğuk soğuk biralarimi dolaba dizemiyorum, soğuk bira eşliğinde yarışma programı izlemek gibi basit bir zevkten mahrumum mesela.
Ya da misafir ağırlamak... Arkadaşlarim gelip gidiyor , bazen yatıya da kalıyor elbette ama arkadaşıma yemek yapip şık bir sofrada yiyemiyorum mesela. Neden? Çünkü evde başkaları da yaşiyor. Ne diyeceksin, anne siz mutfakta yiyin mi?? Aileyle ve arkadaşla öyle yemek yiyorsun. O hayal ettiğin uzun sofra muhabbeti vs olmuyor.
Ya da cinsiyeti erkek çok yakın arkadaşlarım var. Kafelerde şurada burada değil evime çağırmak isterim bazen,kahvaltıya gelsin mücver yapayım mesela... Ama aile evinde olunca onlarla tanıştırdigim herkesi sevgilim zannetme huyları var:)
Bunun gibi şeyler mesela bekar birinin aileisyle yaşadığı sorunlar.
Sen de annenle kvnle sunla bunla yaşarsan evine misafir Cagirip sofrada keyifli bir sohbetten bile geri kalacaksın,en basiti. Yanında kaynanan varken yap bakalım 'ozel' muhabnetini.
Odaya çekilsen kadın alınacak... Onun dizisi varken TV'yi değiştirmek istersen üzülecek , akşam film izlerken eşine sirnaşamayacaksin. Bir ömür kendi evinde misafir gibi olacaksın.
İstediğin saatte sevisemeyeceksin, çoluk çocuk sahibi insanlar gibi herkesin uyuduğu saati kollayacaksin- sadece yatak odasında /sessiz sedasız bir uğraş içinde olacaksınız...
Çok sıkıcı gerçekten. Ya da peşpeşe banyoya girseniz mesaj açık olacak. Aynı anda banyoya girseniz hoş karsilanmayacak, eşinize romantik sürpriz yapmak isterseniz kadını sepetlemeniz gerekecek,kalbi kırılacak...
Yani dertsiz başa dert. Ne gerek var?
Çocuğunu evlendiren insan ortalama 50 -60 yaslarindadir. O yaşlar da elden ayaktan düşme yaşları değil. Eşi vefat etmişse pekala tek başına işini görebilir. Heee,yaşı artık seksene yaklaşınca,elden ayaktan düşmeye , yardıma ihtiyaç duymaya başlayınca tabii ki aynı evin içine girilebilir. Ama en azından evliliğinizin ilk yıllarının içine edilmemiş olur.
Valla genel olarak düşününce gerçekten çok haklısın şimdi idrak edebildim
 
Back
X