Bıktım artık otlakçılardan!!!
Ben çalışıyorum. Çocuklarıma kayınvalidem bakıyor. Allah razı olsun ondan, eksik olmasın iyiki bakıyor.
Ama ben etrafındaki yiyici, otlakçı tayfasından bıktım usandım. Çocuklarım onun evinde dengeli beslensinler, gıdasız kalmasınlar diye eşim de ben de habire alır dururuz oraya. Buz dolabını doldururuz. Bir gün elimiz boş gitmemişizdir. Fakat bizim çocuklarımıza aldığımız şeyleri gelen giden ortak olup bitiriyor. Ayıptır söylemesi balık alıp akşam yemeğine gideriz. Bir bakmışsın balığı seven bütün sülalesi orda. Ciğerci kedileri gibi üşüşmüşler sofraya bizim kısıtlı bütçemize kendimize kadar aldığımız yemekten güdük kadar tabaklara paylaştırılmış ve biz doymadan o sofradan kalkmışız. Birgün çocuğumuza kahvaltılık almıştık. Anlarsınız ya işte yavrumuz yesin diye peynirin tereyağın en iyiisinden, balın en kalitelisinden. Fazla paramız yok ama ona kadar aldık işte. Kayınvalideme bu peynir, bal çocuğun ona kadar aldık dedim üstüne basa basa. Bunda gücenecek darılacak bir durum yok. Bizim çocuğumuzun onların torunlarının sağlığı için alındı bu gıdalar. Aman yarabbim o gün ve ondan sonra birkaç gün daha kahvaltı sofralarına görümcemden ve sanki cebinde akrep varmış gibi elini cebine sokmaya korkan cimri kocasından tutun, kaynının çocukları, eltisi, v.s v.s akrabaları doluşmuşlar sofraya. Kayınvalidemde mahçup olamamak için çıkarmış bizim aldıklarımızı sofraya. Bir hafta geçmedi bitmiş çocuğun yiyecekleri. Ee nooldu anne, çabuk bitmiş dedim. Dedi kızım işte böyle böyle. Nasıl tepemin tası attı anlatamam. Saygıda asla kusur etmeyen bir gelinimdir. Ağzımı açıp tek kelime söylemedim. Ama eşimle konuştum. Bundan sonra ya günlük alıcaz offyaaa bilemiyorum ne yapıcaz... Ona da annenle konuş dedim. Çocuğun beslenmesinin önemli olduğunu aktar dedim. İnşallah konuşur.
Ben çalışıyorum. Çocuklarıma kayınvalidem bakıyor. Allah razı olsun ondan, eksik olmasın iyiki bakıyor.
Ama ben etrafındaki yiyici, otlakçı tayfasından bıktım usandım. Çocuklarım onun evinde dengeli beslensinler, gıdasız kalmasınlar diye eşim de ben de habire alır dururuz oraya. Buz dolabını doldururuz. Bir gün elimiz boş gitmemişizdir. Fakat bizim çocuklarımıza aldığımız şeyleri gelen giden ortak olup bitiriyor. Ayıptır söylemesi balık alıp akşam yemeğine gideriz. Bir bakmışsın balığı seven bütün sülalesi orda. Ciğerci kedileri gibi üşüşmüşler sofraya bizim kısıtlı bütçemize kendimize kadar aldığımız yemekten güdük kadar tabaklara paylaştırılmış ve biz doymadan o sofradan kalkmışız. Birgün çocuğumuza kahvaltılık almıştık. Anlarsınız ya işte yavrumuz yesin diye peynirin tereyağın en iyiisinden, balın en kalitelisinden. Fazla paramız yok ama ona kadar aldık işte. Kayınvalideme bu peynir, bal çocuğun ona kadar aldık dedim üstüne basa basa. Bunda gücenecek darılacak bir durum yok. Bizim çocuğumuzun onların torunlarının sağlığı için alındı bu gıdalar. Aman yarabbim o gün ve ondan sonra birkaç gün daha kahvaltı sofralarına görümcemden ve sanki cebinde akrep varmış gibi elini cebine sokmaya korkan cimri kocasından tutun, kaynının çocukları, eltisi, v.s v.s akrabaları doluşmuşlar sofraya. Kayınvalidemde mahçup olamamak için çıkarmış bizim aldıklarımızı sofraya. Bir hafta geçmedi bitmiş çocuğun yiyecekleri. Ee nooldu anne, çabuk bitmiş dedim. Dedi kızım işte böyle böyle. Nasıl tepemin tası attı anlatamam. Saygıda asla kusur etmeyen bir gelinimdir. Ağzımı açıp tek kelime söylemedim. Ama eşimle konuştum. Bundan sonra ya günlük alıcaz offyaaa bilemiyorum ne yapıcaz... Ona da annenle konuş dedim. Çocuğun beslenmesinin önemli olduğunu aktar dedim. İnşallah konuşur.