- Konu Sahibi BarbieveKen
- #61
Albert Einstein ne kadar dogru demis....
Bir atomu parcalamak ön yargilari parcalamaktan daha kolay....
katılıyoruma.s.
o anlatılanın bu adamcağızla ne alakası var anlamadım ya.. neyse

Aşağıdaki videoyu izleyerek sitemizi ana ekranınıza web uygulaması olarak nasıl kuracağınızı öğrenebilirsiniz.
Not: Bu özellik bazı tarayıcılarda mevcut olmayabilir.
Albert Einstein ne kadar dogru demis....
Bir atomu parcalamak ön yargilari parcalamaktan daha kolay....
somayım dedim konu dışına çıkamak için ama dayanamadım.
herkes tanıyor da bir ben mi tanımıyorum şu monk'u?delikafadulden
kim o ya?
Adrian Monk heeeekaydirigubbakcemile5
dizimaxte bir dizinin başkahramanı. detektif ve takıntı kralı......
Albert Einstein ne kadar dogru demis....
Bir atomu parcalamak ön yargilari parcalamaktan daha kolay....
Yavyuşum işin içeriğini öğrenmeden adama bağırmak ve teşhir etmek insanlık dışı bir hareket.Haaa şöyle olabilirdi,taciz eder,rahatsız eder,ama arkadaş öyle bir şey yok diyor baksana.Öncelikle Mariyel canım çok geçmiş olsun diyorum ve inşallah korktuğun gibi değildir temennisinde bulunmak istiyorum.
Burada arkadaşların bir çoğu "Sen niye rahatsız oluyorsun adamdan" demişler sana. Yani, seni korkutacak boyutta davranışlar sergilemesi açıkçası beni de endişelendirdi. Aslında seni tedirgin etmemek adına bunları yazmayacaktım ama bir açıdan da tedbirli ve dikkatli olman için yazmam gerekiyor.
Diloşum fıstığım, sana katılmıyorum maalsef bu konuda. Çünkü buna benzer bir olayı bizzat ablam yaşadı. Aynı yerde çalıştığı, evli, üstelik müdürü olan bir adam, ablamı kafaya fena halde takmıştı. Ablam, 5-6 yıl bu stresi çekti ve mide kanaması filan geçirdi, psikolojisi bozuldu. Bizim bu durumdan haberimiz çok sonra oldu. Akli dengesi yerinde değildi. (Hani zeki ama ruh hastası bir adam). Herneyse şimdilik ses soluk çıkmıyor Allah'a çok şükür.Ama ailece hepimizi perişan etti.
O yüzden bence sessiz kalmak yerine Kolonya'nın dediği gibi adamı herkese teşhir et. Tuhaf olduğunu dedikodu mahiyetinde bile olsa yaymaya çalış etrafına bence.
arkadaşlar herkese merhaba
ben kamuda çalışan sabah 8 akşam 5 işe servisle gidip gelen biriyim. servisim evimin önünden kalkıyor aynı yerden 5 kişi biniyoruz. ben servise bindikten sonra aynı zamanda karşı apartmanımda oturan ve aynı yerde çalıştığım bir bey servise biniyor.
bir kaç aydır adamın hareketlerinde tuhaflık seziyorum. mesela servise gelirken sürekli yere bakıyor ve biranda duruyor 2 adım geri gidiyor sanki yere birşey yapışmış gibi ayağıyla birşeyi kazıyıp yola devam ediyor. servisten iniyoruz binaya giriceğimiz yerde benden önce iniyor arkasından iniyorum önümüzdeki merdivenleri çıkıyoruz. o benden önce çıktığı merdivenleri yeniden iniyor yere bakıyor yine sağa sola bakıyor ve tekrar çıkıyor aynı merdivenleri binaya giriyor. aynı şekilde bina girişindeki döner kapıdanda girip girip çıkıyor yerlere bakıyor ayağıyla kazıyor etrafa bakıyor ve giriyor tekrardan binaya. bakışları hareketleri refleksleri bi tuhaf. önümde oturuyor ve kendisinden iyice korkmaya başladım üstelik karşı apartmanımda da oturuyor iyice psikolojimi bozdu sanki benim arkamdan benim apartmanıma gelir falan diye şeyler düşünmye başladım. biliyorum çok komik ama
diyorumki acaba eşiyle falan konuşsammı? durumu öğrensemmi? yada ben bunları sezdim diye uyarsammı? ama tepkisindende korkuyorum kocama deli mi diyorsun falan derse
ama bende çok kötüyüm inanın
Adrian Monk değil, Deniz Karayurt canım. Yaaa Diloş'um nasıl yakaladım ama seni. (Gerçi yanlışlıkla yakaladım. Aradığımda bulamıyorum ama olsun. Başarı başarıdır):roflol:
Bu arada herkes çok garip öğütler vermiş ve psikiyatıların uzmanlık alanına giren bir konuda adamın hastalığını bile teşhis etmiş maşallah. Yani herhalde bir psikiyatr bu teşhisi bu kadar kolay koyamaz. Bu ne biçim bir kendine güvendir anlamakta zorluk çekiyorum.
Bunun yanı sıra, kızcağız herhalde durduk yere kafasına takmadı. Demek ki adamın hareketleri hakikaten rahatsız edici. O yüzden "Takma kafana "filan demek yerine, tedbirli olmasını istemekte fayda var diyorum. Bunu yaşamış bir insan olarak.
Adrian Monk değil, Deniz Karayurt canım. Yaaa Diloş'um nasıl yakaladım ama seni. (Gerçi yanlışlıkla yakaladım. Aradığımda bulamıyorum ama olsun. Başarı başarıdır):roflol:
Bu arada herkes çok garip öğütler vermiş ve psikiyatıların uzmanlık alanına giren bir konuda adamın hastalığını bile teşhis etmiş maşallah. Yani herhalde bir psikiyatr bu teşhisi bu kadar kolay koyamaz. Bu ne biçim bir kendine güvendir anlamakta zorluk çekiyorum.
Bunun yanı sıra, kızcağız herhalde durduk yere kafasına takmadı. Demek ki adamın hareketleri hakikaten rahatsız edici. O yüzden "Takma kafana "filan demek yerine, tedbirli olmasını istemekte fayda var diyorum. Bunu yaşamış bir insan olarak.
Albert Einstein ne kadar dogru demis....
Bir atomu parcalamak ön yargilari parcalamaktan daha kolay....
ablanıza geçmiş olsun.
ama sizin anlattığınız konudaki adam kafasına ABLANIZI takmış.
yani anladığım kadarıyla davranışları ablanıza yönelikmiş.
ama burada adam kendi kendine davranış sergiliyor.
yani mariyel'e karşı yapılmış birşey yok.
eğer psikolojik rahatsızlığı varsa -akli denge demiyorum- bunu kalkıp dedikodu şeklinde ifşa etmek; adam için ne kadar rencide edici bir durum olur.
Valla size katılıyorum. Önyargıları yok etmek çok zor. Ama siz böyle bir olay yaşamadığınız için çok rahat konuşuyorsunuz. Umarım asla yaşamazsınız da. Çünkü uzaktan davulun sesi hoş gelir.
adrian mork tamamen sizin dışınızda bir muhabbetti.
neyse..
psikatrlığa soyunan benim.
acayip kendime güvenirim, bildiğiniz gibi değil...
ben şimdi buna obsesij komposif bozukluk dedim ya; konu sahibi kesin şimdi gidip bir kutu ilaç alıp verecek adama.
yani o derecede etkilendi benden.
Bence bu korkular hep psikolojik rahatsızlıkların toplumda yeterince bilinmemesinden kaynaklanıyor. Çok şükür internet var ansiklopedi var. Korkuyorum korkuyorum deyip kendini yiyen kişi korkmasına gerek olup olmadığını internetten araştırıp kolayca öğrenebilir. Tabi bu aşırı korkunun arkasında kendi sorunları varsa ve bu korkunun arkasına saklanıyorsa o zaman bilemem.