- 25 Aralık 2013
- 41
- 44
- 88
- 35
- Konu Sahibi aglakmadam
-
- #41
ya arkadaşlar zor falan olmayacak silinir engellenir bunun bir önemi yok ama size yaşanan garip şeyi hakikaten anlatamıyorum. Ben adamı sonsuzluğa her türlü uğurlayacağım ondan şüpheniz olmasın. Sadece keşke bu kareleri size izletme imkanım olsaydı… Neyse hadi ayağı göl başı pınar olsun arkadaşımızın. Yorumlarınız için teşekkürlerBütün yazılanlara katılmakla beraber bence adam seksten çok memmun kalmamış. Zaten bütün amacı buyken bir de yaşanılan cinsellik hoşuna gitseydi sık sık olmasa bile arardı bence.
Zor olacak ama silip engelleyip hiçbir şey yaşanmamış gibi devam etmelisin.
bu cinsellik onun açısından çok da iyi geçmemiş gibi" ay yok bu kacmadan once tipik -bir bahane lazim tuymek icin- hazirligi. Cok klassik bir numara. Cok manipulatif bir hareket, ardinda biraktigi kadinin kendini sorgulayip "eksik miyim?" duygusunu yasattiran asagilik bir hareket. Adam yedigi halti acikca demiyor ya, bir kulp bulacak. Buram buram narsizm kokan orta yas tekesi seni, elbet sen de yaslanacaksin ve sirf ucagi degil, kaldiramadigin baska şeyler de olacak.sen olaya çok duygusal bakarken onun amacı cinsellikmiş belli ki, onu da yaşadıktan sonra alacağımı aldım moduna girip uzaklaşmış işte, anlamak için daha ne olmalı ki? ve bu cinsellik onun açısından çok da iyi geçmemiş gibi. sen huzur içinde uyumuşken o gece rahat uyuyamadığını söylemiş falan mesela.
bas kçına tekmeyi bu kart horozun, boşver.
Üffff ortamlarda ota boka ağlayanlar gelmiş burda ahkam kesiyor neyi arabeskce acabaaaa…kadın acı cekiyor …Çok arabeskçe yazmışsınız
Adam sizi istemiyor artık anlamanız için daha ne yapmasını bekliyorsunuz günlerdir aramamış istemediği belli bide aramış hal hatır sormuşsunuz
Ah adil yıldırım.. tüm kalbi kırık kadınların YouTube izlenenlerinde üste çıkar bir ara… sonra sen unuttukça videoları düşmez olur önüne..Merhaba kızlar. Uzun zamandır yazmıyordum. Burası benim kaçış alanım. Bu sefer işin içinden gerçekten çıkamadım ve yardımınıza ihtiyacım var. Hayatımda ilk kez hakikaten bu kadar ilginç bir şey yaşıyorum. Çok acayip bir ortamda yaklaşık yedi ay önce kendimden yaşça oldukça büyük, Avusturyalı ve pilot bir adamla tanıştım.
Onu ilk gördüğüm saniyeden itibaren çok etkilendim ve ilk başta gerçekten bu durumdan çok korktum. Her an, bucak bucak kaçtım ondan. O ise tam tersi her hafta gittiğim mekanda tüm işine gücüne rağmen, inatla beni görmeye, benimle aynı ortamda bulunmaya çalıştı. Etrafımda onu tanıyan birkaç kişi vardı. Bu insanlar adamı bana karşı o kadar övdüler ki mutlaka benimle bir kahve içmek istediğini, çok iyi niyetli biri olduğunu falan söylediler. Sonunda bir gece yine gittiğim ortamlardan bir tanesinde karşılaştık ve birkaç dakika aynı masada oturduk. İlginç bir şekilde birkaç dakika içerisinde birçok ortak noktamız olduğunu fark ettim. Bunu fark ettiğim an daha çok kaçmaya başladım.
Her sabah bana günaydın yazdı, nasıl olduğumu sordu. Kısa kısa mesajlaşmalar geçti aramızda ve bir gün pes ettim. Tamam dedim yarın akşam dışarıya çıkabiliriz. Çok güzel bir yerde bir şeyler içtik. İnanılmaz bir akşamdı. Ayrılırken birbirimize hiç ayrılmayacakmış gibi sarıldık. Arkasından yine her sabah mesajlaşmalar.... Sonra tekrar görüşmeler... Ben ciddi ciddi yabancı dil çalışmaya başladım. Haftada bir gün değil belki 10 günde bir buluştuk ama mutlaka bana zaman ayırdı. Korona geçirdi, kapısının önüne çorba yapıp bıraktım. Doğum günü oldu, ona video çektim gönderdim, hatta incelik olsun diye videoyu karekod haline dönüştürüp, karekodu bastırıp kutuya koydum falan. Doğum gününü ailesiyle Salzburg'da geçirdi ve saat 00:00 da ailesinin yanında kutuyu açtı falan. Aile sorunlarını konuştuk, hayatını konuştuk, ben anlattım, o anlattı...
Saatlerce görüntülü konuştuğumuz günler oldu. Yer yer gözlerime bakarken kaybolduğu anları gördüm. ve sonunda bir gece beraber kaldık. Daha önce de aramızda bir şeyler geçti ama o gece ilk kez yan yana uyuduk. Elimi tuttu uyurken. Ben hep ona sarıldım.... Öncesinde bütün gün yan yanaydık. Mükemmel bir restoranda yemek yedik, ofisime geldi... Gece zaten tek bir sorun bile yoktu öyle söyleyeyim siz anlayın. (ki bu konu beni aşırı geriyordu.)
Sabah uyandım. Benden önce kalkıp başucuma kahve koymuş. Yüzünde bir gariplik vardı. Birkaç dk sonra geçer belki kalkınca böyle oluyordur dedim ama geçmedi. Çok farklıydı, çok soğuktu bana karşı. Gece ne oldu hiç anlamadım. Ona rahat uyuyup uyumadığını sordum, çok rahat uyuyamadığını söyledi. O kadar bozuldum ki. Buz gibiydi sanki bir gece önce , yedi ay boyunca bana öyle içten öyle inanılmaz davranan adam o değil de bir yabancı, bir başkasıydı.
İstersen dedim, bir daha beraber uyumayabiliriz.
-Herşeyi çok düşünüyorsun dedi bana.
Neyse ben artık gideyim dedim. Taksi çağırdım kendime ve gittim.
O günden sonra onu bir daha hiç görmedim. Yer yer yine bana mesaj attı ama artık her sabah değildi.
Bir hafta önce beni arayıp 4 aylığına Miami'ye gitmesi gerektiğini söyledi. Üzüldüm, şaşırdım ama bunun benim için bir önemi yoktu o zaten benim onu bekleyeceğimi ve artık onun hayatında olmak istediğimi biliyordu. Bir sessizlik oldu ve görüşürüz deyip telefonu kapattım.
İnanılmazdı çünkü bu sefer üzerinden 1 hafta geçti. Tam 1 hafta boyunca bana tek kelime bile yazmadı.
İki gece önce dayanamadım ve ona bir mesaj attım.
Nerdesin? Seni çok özledim. Seni rüyalarımda görüyorum. Bunun böyle olmasını istemiyorum. dedim beş dakika sonra cevap geldi;
Çok yoğun ve yorgun olduğunu, bu günlerde hayatının karışık olduğunu, bana hak etmediğim gibi davrandığının farkında olduğunu ve bunun için çok üzgün olduğunu yazmış. Yarın seni arayacağım diye de eklemiş.
Bu sabah beni aradı. Yine soğuk bir telefon konuşması geçirdik. Bu sefer bana honey demedi mesela. Sadece işlerinden bahsetti ben de oldukça soğuk konuştum ve yüz yüze konuşmamız gerektiğini, buna ihtiyacımız olduğunu söyledim. Farkındayım dedi. Önümüzdeki hafta buluşmak üzere telefonu kapattık.
Olaylar böyle. Kafam çok karışık. Yüz yüze geldiğimde nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum. Yüz yüze gelsem mi? ondan bile emin değilim. Onu gerçekten çok özledim ve bunu gayet iyi bildiğini biliyorum. Bir anda onu ne bu kadar geri çekmiş olabilir? Nasıl davranmalı ve ne söylemeliyim? Bana yardımcı olursanız sevinirim.
Bu arada bu adamın benden yaşça büyük olduğunun ve hareketlerinin tutarsız olduğunun altını çiziyorum. (not: evli değil evli olmadığından eminim. Yaşından da eminim pasaportunu gördüm.)
Buyurun tartışalım ne olur bu konuyu. Ben kafayı yemeden çözelim. Adama aşık kız pozu vermek istemiyorum. Ben ne yapıyordum da bu benim peşimden koşuyordu anlayamıyorum. Adil Yıldırım izlemekten iflahım kurudu.
Teşekkürler.
Kendine gel sen Bihter Ziyagil sin bu üslup hiç yakışmadıÜffff ortamlarda ota boka ağlayanlar gelmiş burda ahkam kesiyor neyi arabeskce acabaaaa…kadın acı cekiyor …
Biri kahkaha attım diyor biri oroboskceee diyor mal mısınız oğlum siz
Pardon arkadaşlar bu sitede bok diyemiyormuşuz.Kendine gel sen Bihter Ziyagil sin bu üslup hiç yakışmadı
Hangi insan Allah aşkına kıta değiştirir yaSizin adınıza gerçekten çok üzüldüm. Ama inanın erkeklerin çoğu böyle. Elde ettiklerini düşündükleri an gidiyorlar. Kadınlar onlar için sadece bir skor.
Ben olsan buluşurdum onunla. Kendimi kullanılmış gibi hissettiğimi söyler neden diye sorardım. Ama herkesin mizacı-kişiliği çok farklı. Bence buluşun onunla. Yurtdışına çıkması bile planlı. Sizin ona yapışacağınızı düşünüp kaçmıştır (Kanaatim kesinlikle bu. İş güç bahanedir)
ne bileyim artık insanlardan her şey bekler oldum.. Cins cins insan var. Vallahi okurken aklıma gelmedi değil. Mantıksız biliyorum :)Hangi insan Allah aşkına kıta değiştirir yasevgilisinden kaçmak için.
Amaan üç günlük dünya zaten uğraşmaya değmezYaşanan cinsellikten memnun kalmamış bu kadar basit. Genç ve güzelsiniz diye büyük bir beklenti içine girmiş, bu beklentinin oluşturduğu hormonlarla size yaklaşmış ve sonuç: Hüsran. Beklentisini karşılayamamış, umduğunu bulamamış, hayal kırıklığına uğramış bir erkek davranışı. Sadece genç ve güzel olmak yeterli olmuyor bu tür durumlarda.
Bu tür durumlar yüzünden insan cinsellikten de, erkeklerden de soğuyor gerçekten.
Kesinlikle katılıyorum adam bir çakal .ona göre heyecan bitti şimdi başka arayışlara geçti.iate bu tür insan tipi en tehlikelisi.en gereksizi.bu ilişkiden size iş çıkmaz bırakın Sizde önünü ze bakinTartışacak bir şey yok ki..
Adam eski kulağı kesiklerden..
Aklına koymuş ve başarmış.
Merakıni gidermiş.
Sonrası malumunuz zaten.
Onun için güzel bir kaçamak olmuş..
Özetle yaş farkını da gözeterek bu adamın sizinle gönül eglendirdigini,asla sizin pencerenizden bakmadığını düşünüyorum.
Ayrıca neden 7 ay uğraştı demeyin,işin ucunda seks varsa erkek milleti usenmez, düz duvara tirmanir.
Bence size yapmış olduğunu baskalarina da yaptı..İlk degilsiniz.
Harika yorum sonuna kahkaha attimHe bu arada, buna benzer bir versiyon yasadim, sonunda evli cikiyor, ya da nisanli vs. Hep ayni yemek yemekten bikan, parasi pulu kariyeri karizmasi yerinde bu adamlar, tatli olarak citir genc hatun buluyor. Ve kesinlikle kisa surede bulutlarin uzerinde hissettiriyorlar.
Simdi gencsin, muhtemelen da boyle bir olayi ilk defa yasiyorsun. Sok olup, uzuntuden aglayacaksin, ama gececek.
Bu arada Sana guzel bir haberim var, bu Tür adamlarin dikkatini cekebilecek kadar citir ve albenin var demek ki, bunun kiymetini bil :)
ben sadece kadın listesinin sayısını artırmaya çalışan adam diye düşündüm . yatağa atana kadar yatağa attımı eyvelllahhhMerhaba kızlar. Uzun zamandır yazmıyordum. Burası benim kaçış alanım. Bu sefer işin içinden gerçekten çıkamadım ve yardımınıza ihtiyacım var. Hayatımda ilk kez hakikaten bu kadar ilginç bir şey yaşıyorum. Çok acayip bir ortamda yaklaşık yedi ay önce kendimden yaşça oldukça büyük, Avusturyalı ve pilot bir adamla tanıştım.
Onu ilk gördüğüm saniyeden itibaren çok etkilendim ve ilk başta gerçekten bu durumdan çok korktum. Her an, bucak bucak kaçtım ondan. O ise tam tersi her hafta gittiğim mekanda tüm işine gücüne rağmen, inatla beni görmeye, benimle aynı ortamda bulunmaya çalıştı. Etrafımda onu tanıyan birkaç kişi vardı. Bu insanlar adamı bana karşı o kadar övdüler ki mutlaka benimle bir kahve içmek istediğini, çok iyi niyetli biri olduğunu falan söylediler. Sonunda bir gece yine gittiğim ortamlardan bir tanesinde karşılaştık ve birkaç dakika aynı masada oturduk. İlginç bir şekilde birkaç dakika içerisinde birçok ortak noktamız olduğunu fark ettim. Bunu fark ettiğim an daha çok kaçmaya başladım.
Her sabah bana günaydın yazdı, nasıl olduğumu sordu. Kısa kısa mesajlaşmalar geçti aramızda ve bir gün pes ettim. Tamam dedim yarın akşam dışarıya çıkabiliriz. Çok güzel bir yerde bir şeyler içtik. İnanılmaz bir akşamdı. Ayrılırken birbirimize hiç ayrılmayacakmış gibi sarıldık. Arkasından yine her sabah mesajlaşmalar.... Sonra tekrar görüşmeler... Ben ciddi ciddi yabancı dil çalışmaya başladım. Haftada bir gün değil belki 10 günde bir buluştuk ama mutlaka bana zaman ayırdı. Korona geçirdi, kapısının önüne çorba yapıp bıraktım. Doğum günü oldu, ona video çektim gönderdim, hatta incelik olsun diye videoyu karekod haline dönüştürüp, karekodu bastırıp kutuya koydum falan. Doğum gününü ailesiyle Salzburg'da geçirdi ve saat 00:00 da ailesinin yanında kutuyu açtı falan. Aile sorunlarını konuştuk, hayatını konuştuk, ben anlattım, o anlattı...
Saatlerce görüntülü konuştuğumuz günler oldu. Yer yer gözlerime bakarken kaybolduğu anları gördüm. ve sonunda bir gece beraber kaldık. Daha önce de aramızda bir şeyler geçti ama o gece ilk kez yan yana uyuduk. Elimi tuttu uyurken. Ben hep ona sarıldım.... Öncesinde bütün gün yan yanaydık. Mükemmel bir restoranda yemek yedik, ofisime geldi... Gece zaten tek bir sorun bile yoktu öyle söyleyeyim siz anlayın. (ki bu konu beni aşırı geriyordu.)
Sabah uyandım. Benden önce kalkıp başucuma kahve koymuş. Yüzünde bir gariplik vardı. Birkaç dk sonra geçer belki kalkınca böyle oluyordur dedim ama geçmedi. Çok farklıydı, çok soğuktu bana karşı. Gece ne oldu hiç anlamadım. Ona rahat uyuyup uyumadığını sordum, çok rahat uyuyamadığını söyledi. O kadar bozuldum ki. Buz gibiydi sanki bir gece önce , yedi ay boyunca bana öyle içten öyle inanılmaz davranan adam o değil de bir yabancı, bir başkasıydı.
İstersen dedim, bir daha beraber uyumayabiliriz.
-Herşeyi çok düşünüyorsun dedi bana.
Neyse ben artık gideyim dedim. Taksi çağırdım kendime ve gittim.
O günden sonra onu bir daha hiç görmedim. Yer yer yine bana mesaj attı ama artık her sabah değildi.
Bir hafta önce beni arayıp 4 aylığına Miami'ye gitmesi gerektiğini söyledi. Üzüldüm, şaşırdım ama bunun benim için bir önemi yoktu o zaten benim onu bekleyeceğimi ve artık onun hayatında olmak istediğimi biliyordu. Bir sessizlik oldu ve görüşürüz deyip telefonu kapattım.
İnanılmazdı çünkü bu sefer üzerinden 1 hafta geçti. Tam 1 hafta boyunca bana tek kelime bile yazmadı.
İki gece önce dayanamadım ve ona bir mesaj attım.
Nerdesin? Seni çok özledim. Seni rüyalarımda görüyorum. Bunun böyle olmasını istemiyorum. dedim beş dakika sonra cevap geldi;
Çok yoğun ve yorgun olduğunu, bu günlerde hayatının karışık olduğunu, bana hak etmediğim gibi davrandığının farkında olduğunu ve bunun için çok üzgün olduğunu yazmış. Yarın seni arayacağım diye de eklemiş.
Bu sabah beni aradı. Yine soğuk bir telefon konuşması geçirdik. Bu sefer bana honey demedi mesela. Sadece işlerinden bahsetti ben de oldukça soğuk konuştum ve yüz yüze konuşmamız gerektiğini, buna ihtiyacımız olduğunu söyledim. Farkındayım dedi. Önümüzdeki hafta buluşmak üzere telefonu kapattık.
Olaylar böyle. Kafam çok karışık. Yüz yüze geldiğimde nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum. Yüz yüze gelsem mi? ondan bile emin değilim. Onu gerçekten çok özledim ve bunu gayet iyi bildiğini biliyorum. Bir anda onu ne bu kadar geri çekmiş olabilir? Nasıl davranmalı ve ne söylemeliyim? Bana yardımcı olursanız sevinirim.
Bu arada bu adamın benden yaşça büyük olduğunun ve hareketlerinin tutarsız olduğunun altını çiziyorum. (not: evli değil evli olmadığından eminim. Yaşından da eminim pasaportunu gördüm.)
Buyurun tartışalım ne olur bu konuyu. Ben kafayı yemeden çözelim. Adama aşık kız pozu vermek istemiyorum. Ben ne yapıyordum da bu benim peşimden koşuyordu anlayamıyorum. Adil Yıldırım izlemekten iflahım kurudu.
Teşekkürler.
Merhaba kızlar. Uzun zamandır yazmıyordum. Burası benim kaçış alanım. Bu sefer işin içinden gerçekten çıkamadım ve yardımınıza ihtiyacım var. Hayatımda ilk kez hakikaten bu kadar ilginç bir şey yaşıyorum. Çok acayip bir ortamda yaklaşık yedi ay önce kendimden yaşça oldukça büyük, Avusturyalı ve pilot bir adamla tanıştım.
Onu ilk gördüğüm saniyeden itibaren çok etkilendim ve ilk başta gerçekten bu durumdan çok korktum. Her an, bucak bucak kaçtım ondan. O ise tam tersi her hafta gittiğim mekanda tüm işine gücüne rağmen, inatla beni görmeye, benimle aynı ortamda bulunmaya çalıştı. Etrafımda onu tanıyan birkaç kişi vardı. Bu insanlar adamı bana karşı o kadar övdüler ki mutlaka benimle bir kahve içmek istediğini, çok iyi niyetli biri olduğunu falan söylediler. Sonunda bir gece yine gittiğim ortamlardan bir tanesinde karşılaştık ve birkaç dakika aynı masada oturduk. İlginç bir şekilde birkaç dakika içerisinde birçok ortak noktamız olduğunu fark ettim. Bunu fark ettiğim an daha çok kaçmaya başladım.
Her sabah bana günaydın yazdı, nasıl olduğumu sordu. Kısa kısa mesajlaşmalar geçti aramızda ve bir gün pes ettim. Tamam dedim yarın akşam dışarıya çıkabiliriz. Çok güzel bir yerde bir şeyler içtik. İnanılmaz bir akşamdı. Ayrılırken birbirimize hiç ayrılmayacakmış gibi sarıldık. Arkasından yine her sabah mesajlaşmalar.... Sonra tekrar görüşmeler... Ben ciddi ciddi yabancı dil çalışmaya başladım. Haftada bir gün değil belki 10 günde bir buluştuk ama mutlaka bana zaman ayırdı. Korona geçirdi, kapısının önüne çorba yapıp bıraktım. Doğum günü oldu, ona video çektim gönderdim, hatta incelik olsun diye videoyu karekod haline dönüştürüp, karekodu bastırıp kutuya koydum falan. Doğum gününü ailesiyle Salzburg'da geçirdi ve saat 00:00 da ailesinin yanında kutuyu açtı falan. Aile sorunlarını konuştuk, hayatını konuştuk, ben anlattım, o anlattı...
Saatlerce görüntülü konuştuğumuz günler oldu. Yer yer gözlerime bakarken kaybolduğu anları gördüm. ve sonunda bir gece beraber kaldık. Daha önce de aramızda bir şeyler geçti ama o gece ilk kez yan yana uyuduk. Elimi tuttu uyurken. Ben hep ona sarıldım.... Öncesinde bütün gün yan yanaydık. Mükemmel bir restoranda yemek yedik, ofisime geldi... Gece zaten tek bir sorun bile yoktu öyle söyleyeyim siz anlayın. (ki bu konu beni aşırı geriyordu.)
Sabah uyandım. Benden önce kalkıp başucuma kahve koymuş. Yüzünde bir gariplik vardı. Birkaç dk sonra geçer belki kalkınca böyle oluyordur dedim ama geçmedi. Çok farklıydı, çok soğuktu bana karşı. Gece ne oldu hiç anlamadım. Ona rahat uyuyup uyumadığını sordum, çok rahat uyuyamadığını söyledi. O kadar bozuldum ki. Buz gibiydi sanki bir gece önce , yedi ay boyunca bana öyle içten öyle inanılmaz davranan adam o değil de bir yabancı, bir başkasıydı.
İstersen dedim, bir daha beraber uyumayabiliriz.
-Herşeyi çok düşünüyorsun dedi bana.
Neyse ben artık gideyim dedim. Taksi çağırdım kendime ve gittim.
O günden sonra onu bir daha hiç görmedim. Yer yer yine bana mesaj attı ama artık her sabah değildi.
Bir hafta önce beni arayıp 4 aylığına Miami'ye gitmesi gerektiğini söyledi. Üzüldüm, şaşırdım ama bunun benim için bir önemi yoktu o zaten benim onu bekleyeceğimi ve artık onun hayatında olmak istediğimi biliyordu. Bir sessizlik oldu ve görüşürüz deyip telefonu kapattım.
İnanılmazdı çünkü bu sefer üzerinden 1 hafta geçti. Tam 1 hafta boyunca bana tek kelime bile yazmadı.
İki gece önce dayanamadım ve ona bir mesaj attım.
Nerdesin? Seni çok özledim. Seni rüyalarımda görüyorum. Bunun böyle olmasını istemiyorum. dedim beş dakika sonra cevap geldi;
Çok yoğun ve yorgun olduğunu, bu günlerde hayatının karışık olduğunu, bana hak etmediğim gibi davrandığının farkında olduğunu ve bunun için çok üzgün olduğunu yazmış. Yarın seni arayacağım diye de eklemiş.
Bu sabah beni aradı. Yine soğuk bir telefon konuşması geçirdik. Bu sefer bana honey demedi mesela. Sadece işlerinden bahsetti ben de oldukça soğuk konuştum ve yüz yüze konuşmamız gerektiğini, buna ihtiyacımız olduğunu söyledim. Farkındayım dedi. Önümüzdeki hafta buluşmak üzere telefonu kapattık.
Olaylar böyle. Kafam çok karışık. Yüz yüze geldiğimde nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum. Yüz yüze gelsem mi? ondan bile emin değilim. Onu gerçekten çok özledim ve bunu gayet iyi bildiğini biliyorum. Bir anda onu ne bu kadar geri çekmiş olabilir? Nasıl davranmalı ve ne söylemeliyim? Bana yardımcı olursanız sevinirim.
Bu arada bu adamın benden yaşça büyük olduğunun ve hareketlerinin tutarsız olduğunun altını çiziyorum. (not: evli değil evli olmadığından eminim. Yaşından da eminim pasaportunu gördüm.)
Buyurun tartışalım ne olur bu konuyu. Ben kafayı yemeden çözelim. Adama aşık kız pozu vermek istemiyorum. Ben ne yapıyordum da bu benim peşimden koşuyordu anlayamıyorum. Adil Yıldırım izlemekten iflahım kurudu.
Teşekkürler.
Merhaba kızlar. Uzun zamandır yazmıyordum. Burası benim kaçış alanım. Bu sefer işin içinden gerçekten çıkamadım ve yardımınıza ihtiyacım var. Hayatımda ilk kez hakikaten bu kadar ilginç bir şey yaşıyorum. Çok acayip bir ortamda yaklaşık yedi ay önce kendimden yaşça oldukça büyük, Avusturyalı ve pilot bir adamla tanıştım.
Onu ilk gördüğüm saniyeden itibaren çok etkilendim ve ilk başta gerçekten bu durumdan çok korktum. Her an, bucak bucak kaçtım ondan. O ise tam tersi her hafta gittiğim mekanda tüm işine gücüne rağmen, inatla beni görmeye, benimle aynı ortamda bulunmaya çalıştı. Etrafımda onu tanıyan birkaç kişi vardı. Bu insanlar adamı bana karşı o kadar övdüler ki mutlaka benimle bir kahve içmek istediğini, çok iyi niyetli biri olduğunu falan söylediler. Sonunda bir gece yine gittiğim ortamlardan bir tanesinde karşılaştık ve birkaç dakika aynı masada oturduk. İlginç bir şekilde birkaç dakika içerisinde birçok ortak noktamız olduğunu fark ettim. Bunu fark ettiğim an daha çok kaçmaya başladım.
Her sabah bana günaydın yazdı, nasıl olduğumu sordu. Kısa kısa mesajlaşmalar geçti aramızda ve bir gün pes ettim. Tamam dedim yarın akşam dışarıya çıkabiliriz. Çok güzel bir yerde bir şeyler içtik. İnanılmaz bir akşamdı. Ayrılırken birbirimize hiç ayrılmayacakmış gibi sarıldık. Arkasından yine her sabah mesajlaşmalar.... Sonra tekrar görüşmeler... Ben ciddi ciddi yabancı dil çalışmaya başladım. Haftada bir gün değil belki 10 günde bir buluştuk ama mutlaka bana zaman ayırdı. Korona geçirdi, kapısının önüne çorba yapıp bıraktım. Doğum günü oldu, ona video çektim gönderdim, hatta incelik olsun diye videoyu karekod haline dönüştürüp, karekodu bastırıp kutuya koydum falan. Doğum gününü ailesiyle Salzburg'da geçirdi ve saat 00:00 da ailesinin yanında kutuyu açtı falan. Aile sorunlarını konuştuk, hayatını konuştuk, ben anlattım, o anlattı...
Saatlerce görüntülü konuştuğumuz günler oldu. Yer yer gözlerime bakarken kaybolduğu anları gördüm. ve sonunda bir gece beraber kaldık. Daha önce de aramızda bir şeyler geçti ama o gece ilk kez yan yana uyuduk. Elimi tuttu uyurken. Ben hep ona sarıldım.... Öncesinde bütün gün yan yanaydık. Mükemmel bir restoranda yemek yedik, ofisime geldi... Gece zaten tek bir sorun bile yoktu öyle söyleyeyim siz anlayın. (ki bu konu beni aşırı geriyordu.)
Sabah uyandım. Benden önce kalkıp başucuma kahve koymuş. Yüzünde bir gariplik vardı. Birkaç dk sonra geçer belki kalkınca böyle oluyordur dedim ama geçmedi. Çok farklıydı, çok soğuktu bana karşı. Gece ne oldu hiç anlamadım. Ona rahat uyuyup uyumadığını sordum, çok rahat uyuyamadığını söyledi. O kadar bozuldum ki. Buz gibiydi sanki bir gece önce , yedi ay boyunca bana öyle içten öyle inanılmaz davranan adam o değil de bir yabancı, bir başkasıydı.
İstersen dedim, bir daha beraber uyumayabiliriz.
-Herşeyi çok düşünüyorsun dedi bana.
Neyse ben artık gideyim dedim. Taksi çağırdım kendime ve gittim.
O günden sonra onu bir daha hiç görmedim. Yer yer yine bana mesaj attı ama artık her sabah değildi.
Bir hafta önce beni arayıp 4 aylığına Miami'ye gitmesi gerektiğini söyledi. Üzüldüm, şaşırdım ama bunun benim için bir önemi yoktu o zaten benim onu bekleyeceğimi ve artık onun hayatında olmak istediğimi biliyordu. Bir sessizlik oldu ve görüşürüz deyip telefonu kapattım.
İnanılmazdı çünkü bu sefer üzerinden 1 hafta geçti. Tam 1 hafta boyunca bana tek kelime bile yazmadı.
İki gece önce dayanamadım ve ona bir mesaj attım.
Nerdesin? Seni çok özledim. Seni rüyalarımda görüyorum. Bunun böyle olmasını istemiyorum. dedim beş dakika sonra cevap geldi;
Çok yoğun ve yorgun olduğunu, bu günlerde hayatının karışık olduğunu, bana hak etmediğim gibi davrandığının farkında olduğunu ve bunun için çok üzgün olduğunu yazmış. Yarın seni arayacağım diye de eklemiş.
Bu sabah beni aradı. Yine soğuk bir telefon konuşması geçirdik. Bu sefer bana honey demedi mesela. Sadece işlerinden bahsetti ben de oldukça soğuk konuştum ve yüz yüze konuşmamız gerektiğini, buna ihtiyacımız olduğunu söyledim. Farkındayım dedi. Önümüzdeki hafta buluşmak üzere telefonu kapattık.
Olaylar böyle. Kafam çok karışık. Yüz yüze geldiğimde nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum. Yüz yüze gelsem mi? ondan bile emin değilim. Onu gerçekten çok özledim ve bunu gayet iyi bildiğini biliyorum. Bir anda onu ne bu kadar geri çekmiş olabilir? Nasıl davranmalı ve ne söylemeliyim? Bana yardımcı olursanız sevinirim.
Bu arada bu adamın benden yaşça büyük olduğunun ve hareketlerinin tutarsız olduğunun altını çiziyorum. (not: evli değil evli olmadığından eminim. Yaşından da eminim pasaportunu gördüm.)
Buyurun tartışalım ne olur bu konuyu. Ben kafayı yemeden çözelim. Adama aşık kız pozu vermek istemiyorum. Ben ne yapıyordum da bu benim peşimden koşuyordu anlayamıyorum. Adil Yıldırım izlemekten iflahım kurudu.
Teşekk
Benim bir erkek arkadaşım da aynısını söylediBir erkek arkadaşımdan duymuştum ayrıca psikoloji literatüründe de okudum, bazı erkekler bir kadınla birlikte olduktan sonra hem kadından soğuyup hem de kendinden tiksiniyormuş. Bunu bizzat hayatından sürekli çok kadın geçen arkadaşımda söylemişti. Sabahına hemen gitsin istiyorum kadını görmek istemiyor dedi.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?