bir "anne" fikrine ihtiyacım var...

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

oyleicapetti

Geçici Olarak Hesap Pasiftir !
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
18 Ekim 2025
11
0
1
iyi geceler...nereden başlayacağımı bilemiyorum. çok yoruldum, her şeyden çok yoruldum. küçük bir ilçede, lanet bir mahallede yaşıyorum. maalesef burdan kurtulamıyorum. 3 yıl oldu buraya taşınalı ve ilk günden beri sevmedik. binadakiler zaten sıkıntılı ve insan demeye bin şahit ister. sesleri, kafalarına göre binayı yıkamaları, dedikoduları...her şeylerinden bıktım. bir gün bile muhatap olduğum olmadı, elektrik parası denilir veririm, apartman kapısı bozuldu der veririm.

3 yıldır binanın genel gürültüsünü geçtim hem alttakinin hem üsttekinin sesini çekiyorum. sabahları onlara göre uyanıyor, geceleri onlara göre uyuyorum. bir kez olsun gidip de ses yapıyorsunuz demedik. ilk zamanlar sadece bir kere gece vakti çok ses olunca vurmuştum alttakine, onlar da geri vurdu ve "kiracısınız ses çekeceksiniz" denildi. (2 yıl önce) para istemeye gelince ev sahibinden istenmesi gereken parayı (binada koku vardı boru değişecekmiş. bu arada hâlâ koku var bir şey yapılmadı) kapıma gelip "ille de vereceksin" diye olay çıkardılar (üsttekinin kocası, para toplama işleriyle o ilgileniyor ama bir yönetici vs yok kafalarına göreler) ve o günden sonra iyice nefret ettim, asla muhatap da olmadım. ev sahibi desen o da bunlarla aynı...hiçbiri insan değil ve yoruldum.

burada istediğim gibi doğru düzgün iş bulamadım ve bir türlü hayatımı yoluna sokamadım. defolup gidemedim. geçen eylül ayında bir fabrikada işe girdim, çok memnun olmasam da alışmıştım. içimde değişik bir his vardı, her şey yoluna girecek sanmıştım. sandığım yerden vuruldum...

annemi kaybettim ve ışıklar söndü. annemi kaybettim ve bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmadı. işten eve geldiğimde onu kaybetmiştim. hiçbir şeyi yoktu, sebebini de doktor yüzünden öğrenemedim. aklımı nasıl yitirmedim hâlâ bilmiyorum. yanımda işyerinden arkadaşım vardı (şu anda da tek görüştüğüm kişi, adı s olsun) ve çoğu şeyi hatırlamıyorum bile. aylarca ölü gibiydim, gerçi şimdi de yaşıyor sayılmam.

konumuza gelirsek, binayı kafalarına göre yıkıyorlar. yıkıyorlar dediğim yukarıdan suyu döküveriyor, herkes kendi katını yıkıyor. her katta iki daire var ve her hafta bir diğeri yıkıyor güya ama hiç öyle olmadı. önceleri annem yapardı ve yan taraftaki kadının sırası olmasına rağmen "nolucak kızım ben yaparım kadın çalışıyor" derdi. ayrıca her hafta da yıkamıyorlar, kafalarına göre takılıyorlar. ne saati belli ne günü. ayrıca şu an olmasa da ben de çalışıyordum, evde olmuyorum ne olacak? onların keyfini mi bekleyeceğim?

bunlar sürekli benim dedikodumu yapıyordu ama ben her zaman katı süpürüyordum çünkü su birikmiş oluyordu. buna rağmen yapmadığımın dedikodusu yapılıyordu. hazirandan beri ben yıkıyorum, yan taraftaki kadının umrunda bile değil.

sabahın köründe elini hiç çekmeden zile basıp (kendi o saatte yıkadı ya sen de kalkacaksın yatamazsın) utanmadan üste çıkan insanlar... neyse. geçen hafta yine apartmanın kapısı bozulmuştu, arkadaşım geldiğinde inip kendim açıyordum. (bu daha önceleri de oldu ve para istenmişti, bu defa otomat değişmiş) geçen hafta yukarıdaki kadının kocası kapıya geldi (ondan önceleri de zile bastı bir iki dk sonra açtım kimse yok, aradan bir saat geçti yine basıldı açıyorum kimse yok)

elinde anahtar, para istiyor. otomatiğin sürekli bozulduğunu söyledim ve "şu an nakitim yok yarın veririm" dedim. bu arada anahtarı da istemedim zaten, parayı verince alırım diye. elini kaldırıp dur yapar gibi "sen yanlışsın, yanlışsın" dedi. neredeyse beni dövecek. "yanlışsın derken?" dedim, "ben buraya göçeli 30 yıl oldu daha önce böyle olmadı" dedi. "e daha önce de para alınmıştı otomatik sürekli bozuluyor" dedim. bu bana bağırmaya başladı, yukarıdan da karısı çıktı "binada yaşayınca vermek zorundasın" dedi "siz niye çarpıtıyorsunuz anlamadım vermiycem mi dedim yarın veririm diyorum" dedim. hakaret etmeye başladı bağırma diye. kendileri kapıma gelmiş olay çıkarıyor, hakaret, tehdit ediyor ve benim susmamı bekliyor.

adam da "siz hep böyle sorun çıkarıyorsunuz, binayı da temizlemiyorsunuz" dedi. o zaman iyice delirdim. "ne sorun çıkarması ya ne parası dediyseniz verdim ayrıca 3 aydır ben yıkıyorum ne diyosun sen" dedim. o sırada yan taraftaki de çıktı, "ben yıkamıyo muyum söylesene" dedim o ara olay koptu zaten. adamın karısı o ara beni tehdit etti "kafana çivi çakarım, binada karşılaşmayalım" bilmem ne diye.

daha ağza alınmayacak tonla laf edildi. (kafasını sallayarak ben senin hayatını biliyorum dercesine)"evden çıkmıyormuşsun, kirayı ödemiyormuşsun, seni bir gecede attırırım" dedi. "eee öyle bir anda çıkılıyor mu, ne ödememesi ya ne saçmalıyorsun sen kimi attırıyorsun pis dedikoducular defolun kapımdan polis çağırırım" dedim. "çağır hadi bekliyorum" dedi adam. ellerim titriyordu kapıyı kapattım, yarım saate yakın hâlâ hakaretler... o ara ben ağlayarak s'yi aradım. sağ olsun, çıktı geldi yarım saate.

anahtarı almaya o gidecekti. (adam daha önce onu bir kez yanımda gördü diye gidip şu kadar elektrik parası var demişti, ben de parayı verirken kuzenime söylemişsiniz diyerek vermiştim) biraz değişik konuştu sinirimi bozdu, yok ben buranın sakini değilim garip geliyor bilmem ne. "seni zaten biliyorlar ama neyse istemiyorum" dedim. yine de yukarı çıktı bu, açmadılar kapıyı. ertesi gün yanımda durmak istedi onca tehditten sonra, çıktık yukarı bastım zile, direkt olarak kadına parayı uzattım tek kelime etmedim. süt dökmüş kedi gibi al anahtarını dedi gittik biz de.

o günden sonra iyice huzurum kaçtı. hatta hissetmiş gibi iki gündür içim sıkılıyordu cumartesi günü yıkamamaya kafayı koymuştum. madem yıkadığım halde yapmıyorsun deniliyor, yapmam olur biter dedim. dün sabahın köründe elini hiç çekmeden zile basıldı, yataktan sıçradım korkarak. kalktım açtım, kimse yok, kim o diyorum ses yok. aşağıdan ses geliyor, yukarıdaki olduğunu tahmin ettim ama görmediğim için bilmiyorum ve "ben yıkamıyorum kim yıkayacaksa yıkasın" dedim. (başta zile ben basmadım dedi bu arada)

yukarıdan biri çıktı merdivende duruyor, bağıramazsın bilmem ne demeye başladı. "ben o kişiyle muhatabım, ne dediğini anlamıyorum zaten o yüzden bağırıyorum" dedim, bağırdığın kişi benim annem bilmem ne dedi o sırada kadın da aşağıdan geldi. "ee kendileri bana bağırırken, kapımda hakaretler ederken iyi" dedim. kadın da "parayı vermiycem demeseydin o zaman" dedi "siz iyi misiniz ya, vermiycem mi dedim yarın vericem dedim verdim de gelip gidip kapımda hakaretler tehditler ediyorsunuz bak yine de teyze diyorum tek bir hakaret etmedim size" dedim. bu yine başladı hakaretlerine.

yok 30 yıldır burdaymış benim gibisini görmemiş, yok ev sahibime söylermiş. "kime ne söylüyorsan söyle napacak ev sahibi? ben de sizin gibisini görmedim hem dedikoducu hem kötü kalplisiniz" dedim. kapıyı kapattım hâlâ hakaretler ediyor. sonra arkadaşımın geçen haftaki olayda (bu s değil başka) dediği aklıma geldi, ses kaydı al şikayetçi ol diye. ben de olay bir anda gelişti, aklıma gelmedi demiştim. sonra devam ettikleri için açtım, polis çağırıcam git diyorum kocası gibi "çağır polis napacak bana" diyor. kızı yukardan bağıra bağıra atlayarak merdivenden iniyor, elinde süpürge "polisi mi arıyosun sen polis mi çağıracaksın" diye beni dövmeye geliyor. o sırada kaydı açmıştım ama gitsinler diye polis çağırıcam dedim. beni dövmeye yeltenince kapıyı vurdum kapattım.

yine s geldi bir saat sonra, çok sinirlerim bozuktu ama artık ağlayamıyorum bile. ben şikayetçi olacaktım, "polisler zaten bir şey yapmayacak, olay daha da büyüyecek boş ver" dedi. "asıl polis çağırıcam deyip bir şey yapmazsam yüz bulacaklar" dedim. artık iyice huzursuzum. ne yapacağımı bilmiyorum.

ev sahibine gelirsek, evin hiçbir şeyiyle ilgilenmez ve sadece çıkmamı istiyor. baksanıza, binadakilere bile dedikodumu yapmış. kiramı ödememek gibi bir şey söz konusu da değil, iftira atıyor resmen. o gün ona da mesaj döşemeyi düşündüm ama tuttum kendimi. annem gittikten 2 hafta sonra annesini arattırıp, kiraya zam istedi kaç katı. annemin vefat ettiğini ve şu an taşınacak durumda olmadığımı söyledim, zaten biliyormuş. bir başın sağ olsun kızım demiyor da para için arıyor. sonra tekrar oğlu devreye girdi, o da o zamanlar tehdit etmişti çıkıcam zaten ama bir anda olmuyor dememe rağmen.

biz zaten annemle bu binadan taşınmak istiyorduk, biliyorsunuz öyle bir anda pat diye çıkılmıyor yoksa bunca şeyi çeker miyim? çok mu meraklıyım her günüm huzursuz... tehdit ettiği zaman da madem öyle aç dava dedim, 3 ya da 6 aya çıkarsın dedi. o işler o kadar kısa sürmüyor dedim, 13 tane kiracım var gayet sürer demişti ama ne hikmetse ağustos ayında konuştuğumuzda ben öyle bir şey demedim dedi.
şimdi de çıkmamı istiyorlar. yiğeni intihar etmiş, o evde yaşamak istemiyormuş abisi buraya geçecekmiş. başka evleri yokmuş bilmem ne. şu an durum belli dedim o zaman dava açılacak demişti. öyle kaldı. (ayrıca benim ev sahibim kim o bile belli değil, bir annesi aradı bir kendisi bir başka numara aradı.)

s, her koşulda yanımda oldu. ailem gibi gördüm onu ama ben arkadaş olarak görürken o çalıştığımız zamandan beri beni seviyordu. defalarca reddetmeme rağmen vazgeçmedi. evlenelim, her şey senin istediğin gibi olsun, gerekirse diğer evlilikler gibi olmasın dedi ama buna inanmadım tabi ki. kendisini gerçekten canım gibi seviyorum ama o gözle bakmamıştım. bir de evlilik düşünen birisi değildim, ilişki bile istemiyordum. ben annem annem diye acı çekerken bunları düşünecek halim de yoktu.

şimdi tüm bu olanlardan sonra düşünmeye başladım ama evlenmeyi bile hayal etmemişken olursa bu şekilde olacak olması da ayrıca üzüyor. bir şeylerden kurtulmak için evlenmek istemiyorum ama bir taraftan da neden olmasın diyorum. geçen gün anneme gittim, öyle ağladım ki fikrini alamıyorum hiçbir şey anlatamıyorum diye...

1 aydır bir şeyler değişmeye başladı aramızda. ne hissettiğimi bilmiyorum, hoşlanıyor gibiyim ama adını koyamıyorum. hep evlensem bile aşık olarak evleneceğimi düşünmüştüm. annemden sonra sanki kalbim de öldü. bir şey hissedemediğim için uzun zaman kendimi suçladım ve acaba sürekli baskı gördüm diye mi şimdi hoşlanıyorum gibi geliyor diye sorguluyorum. hatta bunu kendisine de söyledim çünkü hiç yalan söylemedim.

o sevmesem de razıydı, bu da bana hep saçma geldi. sen kendine bunu layık görebilirsin ama ben göremem demiştim. onu görmediğim zaman özlüyorum, merak ediyorum, yanındayken güvende hissediyorum, konuşmayı, kahve içmeyi, kedilere köpeklere mama vermeye gittiğimde eşlik etmesini seviyorum ama öyle aşık gibi hissetmiyorum. aşık değilim de dedim. hep dürüst oldum. belki de 1 yıla yakın arkadaş gözüyle baktığım ve hep olmaz dediğim için şu an hoşlandığımı mı kabul edemiyorum?

o kadar karışığım ki. normalde hep bir şeyler hissederek bir ilişkiye başlardım ama son bir yıldır ne normal ki? yaşadıklarımın ağırlığından kalbimi duyamıyorum. çok uzun oldu, kusura bakmayın ama kızınız, kız kardeşiniz olsa ne derdiniz? öyle bunaldım ki, hata yapmaktan korkuyorum. ailemden başka kimse yok. hem başka şehirdeler hem de görüşmüyorum.

evlensem bile düğünüm olmayacak mesela...düğünüm olsa kim gelecek ki? annem olmayacak en başta. her şey zoruma gidiyor. taa en başından yanımda oluşu için herhangi bir beklentisi olduğundan değil, arkadaş olduğumuzdan, bana kıymet verdiğinden olduğunu söylemişti. minnettar olmak ayrı bir şey bu ayrı, eğer inanmasaydım yanımda olmasına da müsaade etmezdim. şimdi kabul etsem, on güne kalmaz burdan kurtulurum evet ama ben doğru düzgün karar vermek istiyorum. mutlu olacağımdan emin değilim, evet beni seviyor, düşünüyor, şüpheye düşmüyorum, güveniyorum. her koşulda da yanımdaydı sağ olsun...ama bunlar evlenmeye yeter mi?

belli başlı farklılıklar var, ben sınırlarıma müdahale ettirmem ve açıkça da söyledim. (dizimdeki bir elbiseye yorum yapmıştı, bozmuştum) bu tarz şeyler beni korkutuyor. hayatım hep mücadeleyle geçti, okumak için babamla savaştım, yaşamak için hayatla... şimdi burdayım. yaşamak istediğimden bile emin değilim. ben sadece burdan, bu şehirden gitmek istiyorum ama iş bile bulamıyorum. her yerden köşeye sıkıştırılmış hissediyorum. yanlış adımlar atmak istemiyorum. annesiz olmak ne zormuş...anneme dedim ki "senin bile annen hayatta ama sen neden beni bırakıp gittin? ben artık çok yoruldum."
ama cevap gelmedi.

okuduğunuz için teşekkür ederim...
 
merhaba şimdi siz geçiminizi nasıl sağlıyorsunuz annenizle mi ikiniz yaşıyordunuz baba ayrı mı yardım ediyor mu tek iseniz tamam taşınmak zor ama zaten kiradasınız tüm eşyaları satıp 1+0 bile yeter size aparta çıksanız büyük şehirde evet zor küçük şehirde iş bulsanız ne mesleğiniz var belki yardımcı olan çıkar burdan
başınız sağolsun anne kaybı eminim zordur hem de bu kadar sorun var iken ama şu an duygusal boşluktasınız s ile evlilik düşünmeniz onun sizi düşünmesi tamamen bu yüzden en azından yakın zamanda
kaç yaşındasınız evlilik öyle bir anda karar verilcek bir şey değil sonra çok pişman olursunuz şayet evlenirseniz muhtemelen mantık evliliği olacak ve hep ya da en azından olabilecek en ufak sorunda acaba ben sevmiş seçmiş olsaydım ne olurdu diye düşüneceksiniz ayrıca size tavsiyem belli yaştan sonra ve çalışma koşulu ile evlenmeniz karşınızdaki ne diyor bu konuda tek maaş yeticek mi
biraz karışık yazmışsınız açıkçası hem apartman hem anne kaybı hem evlilik konusu..
ayrıca düğün yapmasanız da olur çok mu gerekli bu hayat şartlarında karşı taraf illa isterse yapsınlar annesiz zordur inanın benim vardı da noldu beni nikahta tek bıraktı yani o en güzel gününüzde etrafınız kalabalık iken içiniz buruk olsa da bir şekilde toparlanacaksınızdır bunlar en son konu
kesin olarak evliliğe karar verin sonraki konular bunlar
l kimseniz yok mu akraba vs
 
şunu da söyleyeyim benim durumumda sizin gibiydi seçen değil de seçilen olmak
şu an onun batan davranışları evlenince çarpı bin olacak her hareketi sevgi ve ilgi azaldığı durumlarda batıcak çünkü aşırı severek evlenmediniz
ama şu da var bakın aşk meşkmiş bunlar dizilerde olur aşk gider öncelik sevgi saygı
ama sizin durumunda önceliğiniz sağlıklı düşünce de olmak zaman sadece zaman bırakın beklesin eğer beklemiyorsa zaten yeterince sevmiyordur
 
öncelikle çok teşekkür ederim... karışık olmasının sebebi artık çok doldum ve üst üste binadakiler de canımı sıkınca içimi dökmek istemiştim. evet annem, kardeşim, ben yaşıyorduk. ayrılardı. kendisiyle 10 yıldır görüşmüyorum, okutmak istemedi beni. birikmişim vardı, o şekilde sağlıyorum şu anlık, iş arıyorum bir taraftan.

evet ben de evleneceksem çok severek olmasını isterim. bu yüzden detaylıca anlattım kafam karışık. 26 yaşındayım mesleğim ataması olan bir meslek değil, fabrikalara bakıyorum o yüzden.

benim düşünmem duygusal boşluktan ama onunki neden öyle olsun ki? tüm bu olaylar olmadan önce açılmıştı o bana, kabul etmedim. sonra tüm bunlar oldu işte. kabul etmememe rağmen, bekleme dememe rağmen bekledi. düğün falan da gerekli değil tabi ki ama onlar isterse benim tarafımdan kimse olmaması üzücü...
 
evet ben de yanlış karar almaktan korkuyorum işte. bir taraftan da zamanında sevdik de noldu diyorum. hoşlanmak evlenmemi sağlayacak bir duygu değil çünkü evlilik hayalleri olan birisi olmadım hiçbir zaman ama şu son zamanlar düşünmeye başladım artık..
 
peki lisans mezunu iseniz düz memurluklara baksanız 4001 atamasına malum seçim senesi 2 yıl geçerli puanlar atama çok olucak deniyor eğer denerseniz olabilir ama illa iş derseniz fabrika da tabi şartları iyi olanda vardır ama ne kadar ücret vericekler onun yerine sekreterlik ya da pastane çiğköfteci tarzı yerler düşünseniz eğer ücret iyiyse tabi fabrika daha iyiyse çalışırsınız ama zor yahu
özelde iş imkanı nasıl küçük şehir eşyalı apart bence düşünün eşya parası da çıkar satabilirseniz
onun burcu ne acaba meraktan:) su grubu mu bunlar böyle kapılır
siz daha iyi bilirsiniz tabi ama ne oldu da sizi sevdi çok mu aşık siz tepkisiz iken ilanı aşk ede ede zorluyor mu ilişki olması için
bakın emin olun kimsenizin olmaması onların işine gelir dünürden talep gelmiycek diye bu evet buruk olursunuz ama çözülür peki teyze anneanne yok mu
 
Son düzenleme:
peki kardeş dediniz o nolcak evlenınce işsizsiniz karşı taraf ne diyor bu duruma durumu iyi mi evi var mı
evlilik doğru insan varsa güzel doğru insana denk gelme de çok düşük oran artık sizin yaşlarda da çoğu kişi ya evli ya sevgili kaçırdım diye de üzülebilirsiniz ama evlenınce garanti mutlu olursunuz diye bir kuralda yok piyango gibi ne çıkarsa düşünme sebebi ev kaynaklı mı
 
ben de öyle düşünüyorum, kafamı toparlayamasam da denemek istiyorum, gireceğim sınava. inanın pastane, sekreter gibi işler bile yok ama arıyorum bakalım. fabrikada da asgari oluyor zaten üretim bölümü. burcu maalesef ikizler :) bu arada çalışma konusuna cevap vermeyi atlamışım, asgari üstü alıyor, ben zaten çalışmayı seven biriyim, düzgün bir yer olsun istiyorum ve evlensem de evlenmesem de çalışacağım fakat çalışmasam da sıkıntı etmez.

noldu da sevdi bilmiyorum ama ilk günden beri öyleymiş, zaten diğer çalışan ablalar falan da söylüyordu. aracı olmaya çalışanlar oldu ama ben işini yap git kafasında olduğum için samimi olmadım kimseyle. onunla da çok sonraları gelişti arkadaşlığımız. evet çok aşık ve buna inanıyorum da ama karşılıklı olması daha güzel her şeyin.

bana göre zorluyordu, ara ara hep konusunu açıyordu. defalarca tartıştığım da oldu, arkadaşlığımızı kabul etmeyeceksen ben kimseye engel olmak istemem diye. hayır akrabalarımdan kimseyle görüşmüyorum. özellikle annemden sonra tamamen çıkarttım hayatımdan hepsini, onlar da ayrı hikaye.

haklısınız belki de işlerine gelir, benim tek isteğim sağlıklı bir karar alabilmek.

(bu arada konuyu silmek yasakmış, geri getirilmesi problem değil. uzunluğundan linçlenirim diye tek soru olsun bari demiştim.)
 
kardeşim babasıyla yaşıyor artık...zaten ortaokulda daha. iş aradığımı biliyor, cv vermeye gittiğimde eşlik ediyor birlikte bakıyoruz. ailesiyle yaşıyor, ev babasının ama durumları orta.

aslında böyle üzüntülerim pek yok. haklısınız hiçbir şey garanti değil, aşık olup evlensem de mutluluğun garantisi yok zaten o yüzden acaba mutlu olur muyum onunla diye düşünüyorum.

hayır düşünmemin sebebi ev kaynaklı değil, evlilik konusu ilk zamanlardan beri var. ben hiçbir hissim olmadan o bana aşık diye evlenmek istemiyordum, şimdi sadece hoşlanıyorum. binadaki olaylar tuzu biberi oldu, bunlar olmasa da burdan taşınmak istiyordum zaten. o da diyor ki, iş bulup taşınmayı uzatacağına evet de, taşınalım işte yuvamız olsun.
 
anladım bu kişi fabrikadan yani anladığım kadarıyla bakın asgari üstü de iki katı üç katı mı eğer 30 35 civarı ise kira falan verseniz nasıl geçineceksiniz kaldı ki ikinizde bu civarda alsanız yetmez emin olun yetmez sorun etmez dediniz evlenınce öyle bir eder ki evlendiğinizde emin olun aşk sevgi 3 5 ay konuşulur sonra gelsin maddi sorunlar gitsin ailesidir seninde ailen yakın değil burdan vurmalar
ayrıca bakın bu şaşmaz o elde edene kadar ölüp biticek esas siz aynı eve gireceksiniz ya o zaman esas hayat başlayacak
beni yanlış anlamayın siz üniversite mezunusunuz o fabrika işçisi mi detay verilmediği için böyle düşündüm kültür farkı maddi sorun tek taraflı sevgi siz ilk bunları tartınız bence
 
peki ayrı ev olacak mı eşyaları kim alıcak bakın esas sorun bunlar evlilik kolay bir imza bu yolda sizin istekleriniz vardır karşılayacak mı
 
peki ayrı ev olacak mı eşyaları kim alıcak bakın esas sorun bunlar evlilik kolay bir imza bu yolda sizin istekleriniz vardır karşılayacak mı
bu kadar kesin konuştuğuna göre hazırlığı var gibi düşündüm yani hem ev tutup hem eşyalar düğün masrafı düğün olmasa da nikahta iyi kötü masraflı gelinlik vs
 
evet fabrikadan ama o da ordan ayrıldı. valla haklısınız, ben bana söylediklerine yansıttıklarına bakarak sorun etmez dedim sonuçta bilemem. gerekirse iki iş bile yaparım dediği için öyle düşündüm, hatta ne ara dinleneceksin öyle saçma şey mi olur demişliğim var. geçinmek zaten başlı başına zor, yok o da üniversite mezunu, aslında alakasız bir iş yapsa da mühendis ve kendi mesleğini yapmak istiyor. sınava çalışalım memur olalım, deneyelim başka yolu yok diyor. fark olan şeyleri yazmıştım ama uzun diye yorum gelince düzenledim. kıyafet konularına falan müdahale edebilecek potansiyel hissettim ve sınırımı çizdim. karışmam etmem diyor ama öyle hissetmiyorum pek.
 
peki ayrı ev olacak mı eşyaları kim alıcak bakın esas sorun bunlar evlilik kolay bir imza bu yolda sizin istekleriniz vardır karşılayacak mı
evet o yüzden bina olayını detaylı yazmıştım. hem şikayetçi olmalı mıyım yoksa uğraşmamalı mıyım hem kabul etmeli miyim evlenmeyi diye. isteklerimi karşılayacağını söylüyor, çok mutlu edermiş. eşyaları da kendisi alacak zaten her şeyi bir anda alamaz, benim de öyle bir beklentim yok illa tam olsun gibi.
 
bu kadar kesin konuştuğuna göre hazırlığı var gibi düşündüm yani hem ev tutup hem eşyalar düğün masrafı düğün olmasa da nikahta iyi kötü masraflı gelinlik vs
zamanında çalışırken altın falan yapmış. çok bir şey değil ama eşyalara falan yeteceğini söylüyor. siz de benzer bir şey yaşamışsınız benim de zaten bu tip endişelerim var, kabul ettikten sonrası adına...kimse mükemmel değil, iyi ve doğru biri olduğunu düşünüyorum ama bir insanın iyi olması da evlenmek için yeterli olmuyor. umarım sağlıklı karar veririm. teşekkür ederim gerçekten iyi geldi konuşmak.
 
rica ederimm ne demek umarım hayırlısı olur ama sizde o da iş arıyor ya da sınava hazırlanacaksınız sınava gir atama bekle nerden baksanız 2 3 yıl mühendislerin puanı yüksek kapatıyor hem iş hem sınav çok zor tamam belki potansiyel vardır alır bu da en az 2 yıl demek uzun süreç sakın iş bulmadan evlenmeyin geçim çok zor tabiki fazlasında gözünüz olmasın bir odada yaşayın yeter ki huzur olsun ama onun dedikleri fazla ütopik en azından basit yatak koltuk dolap halı perde derken yeter mi muamma biraz sallıyor gibi geldi
atama bi kere aynı şehri tutturmanız bile çok zor hem çalış hem sınava hazırlan bu daha da zor Allâh yardımcınız olsun
 
ben hala sizin eşyalı apart tutup ordan çıkmanız taraftarıyım evet zor ama inanın uğraşsanız bi kere sonuçlanana kadar avukat parası bilmem ne parası değer mi
aslında zaman varsa değer ama sizin öncelik iş bence iş arama daha önemli hazıra dağ dayanmaz sonsuz paranız olmalı yetmesi için bakın bütçeniz gelir gider yönetiminizi bilemem eğer akış yok ise hazırdan yeniyorsa öncelik bu çözülmeli
evlilikte bir yol fakat o da işsiz sınav diyorsunuz yani bu uzun vade de ise sizin orda oturmamanız yine de gerekir muhtemelen hem eşya alımı hem bu süreçler uzun ee 2 3 yıl sonranın konuları için sizi nasıl oturduğunuz binadan kurtaracak
 
amin inşallah hepimiz için. evet bunlar için yeter, zaten benim evimde de eşyalar var. her şeyin sıfır olmasına gerek yok. sağlıklı bir karar aldıktan sonra eşyaları falan önemsemiyorum
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…