Yahu ne idealistliğimiz kaldı, ne feministliğimiz, ne tatlı su modernistliğimiz. İşin komiği de bu kelimelerin hakaretvari kullanılması. Halbuki idealist, feminist ve modern bir kadın olmak, olabilmek ne kadar güzel bir şey. Bu özellikleri taşıyor muyum pek emin değilim, ama dışardan öyle görünüyorsam ne mutlu bana.
İdealistim, ideallerim var. Hayatta başarmak istediğim hedefler, yapmak istediğim işler, görmek istediğim yerler var. Hayallerim, umutlarım, arzularım var. Başarmak, gerçekleştirmek için enerjim var.
Feminist miyim bundan çok emin değilim. Feminizm nedir? Benim gözümde kadınların haklarını tanımak, korumak, eşitsizliği ortadan kaldırmak. Bir sürü türü var yok ekofeminizm yok liberal feminizm. İlgi alanım olmadığı için pek bilmem. Benim bildiğim kadın erkek eşit haklara sahip olmalıdır. Bunun ötesinde pozitif ayrımcılığa da karşıyım.
Feminist demek erkeklerden nefret eden, yanına yaklaştırmak istemeyen kadın demek değildir. Yeterli bilgiyi verdiğimize göre diğer maddeye geçelim.
Tatlı su modernisti. Tatlıyı tuzluyu bilmem, modernist de saçma bir kelime bence. Tam olarak anlamı ne bilmiyorum. Fizyoterapist gibi bişey sanırım

Hah nerdeydik, evet modern bir kadınım. Yaşadığım çağa ayak uydurmaya, gelişmeleri takip etmeye çalışıyorum. Konuyla bağlantılı kısmına gelirsek modernliğin, bu çağda kadının eşya gibi mülkiyeti olamsına, babasından kocasına devredilmesine karşı çıkıyorum. Kadına belli görevler, ödevler yüklenmesine karşı çıkıyorum. Erkekten üç adım geride kalmasına (mecaz) karşı çıkıyorum. Kocamın himayesine girmeye karşı çıkıyorum. Ben birinin yatak arkadaşı, hizmetçisi, aşçısı, kukla bebeği, çocuğunun anası olmak için evlenmedim. Sevdiğim adamla hayatı birlikte yaşamak, zorlukları göğüslemek, mutlulukları kucaklamak için evlendim. Ve sanırım biyolojik saatim bozuk, analık genleri kodlanmamış bana. Kısmet...
Kısacası, bir insanın evlilik hayalleri, annelik hayalleri olması kadar olmaması da normaldir. İkisinin de eleştirilecek bir tarafı yok. Normal olmayan 30'lu yaşlarında evlenmemiş bir kadının kendine evde kaldım, turşu oldum muamelesi yapmasıdır.
90 katlı rezidansın 72. katından selam eder, gözlerinizden öperim.