Acele ile karar vermeniz gerekmiyor ki zaten. Tam tersi ben evlilikleri kurtarmak için savaş verilmesi taraftarıyım ama bu savaş için kendinizden ödün verecek duruma gelirseniz sorun esas o zaman başlıyor. Kendinizi çok güzel ifade ediyorsunuz gördüğüm kadarı ile... Yüzyüze konuşmak çözüm değilse hislerinizi bir mektup şeklinde toparlayıp eşinize verseniz? Bazen konuşurken istediklerimizi söyleyemiyoruz çeşitli sebeplerden ama yazdığımızda öyle olmuyor...evet bencede doğrusu bu şuan hayal kırıklıklarım var. kolay değil benim içim umutlarım vardı ve hepsi bir gecede bitti gitti. biraz daha zamana ihtiyacım var sonrasında bir çözüm bulucam elbet.
inanır mısın bunu aylardır düşünüyorum her sabah yeni bir gün yeni bir fırsat şimdi diyorum evet dün olmadı ama bugün kendini affettiricek öyle hazırım ki affetmeye. yok hiç bir hamle yok. ve hep kendime söylediğim yorgun üzgün kırgın öyle demek istememiştir vs... iyide neden bunu ben hep kendime söylüyorum o neden söylemiyor. çünkü o bunları hissetmiyor bunlar benim hissetmek istediklerim.bilmiyorum çok kırgınım biraz zaman sonra karar vericem düşünüp tartıp.Kızgınlık ve sinir harbiyle kendi canınız acıdığında, karşınızdakinin de acımasını istediğiniz zamanlar vardır, şahsen benim öyle bir yapım var.
Eşinizi savunmak istemem ama, yukarıdaki açıkladığım gibi sizi incitmek için belki de en hassas noktanızdan vuruyor olabilir çok yanlış ve dediğiniz belaltı olsa da...
Şuan üzgün ve kırgınsınız anladığım kadarıyla.
Sakin bir zamanda gerçekten düşünün, hiç mi güzel anlarınız yok?
Şefkatle yaklaşılan, aşktan ve tutkudan öte yan yana olmanın size kuvvet verdiği, hayat arkadaşı olmanın en sağlam dostluk gibi hissettirdiği, beraber olduğunuz için şanslı hissettiğiniz anlar...
Eğer bulamıyorsanız böyle anılar, o zaman boşanmayı düşünün derim.
ona yazmam çünkü bunla ilgilide kötü bir anım var. bir keresinde gömleğinin ceketinin cebine notlar koymuştum. tek cümlelik. sonrasında çöp kutusunun içinde yazdığım notu görünce bir daha yazmadım ona.Acele ile karar vermeniz gerekmiyor ki zaten. Tam tersi ben evlilikleri kurtarmak için savaş verilmesi taraftarıyım ama bu savaş için kendinizden ödün verecek duruma gelirseniz sorun esas o zaman başlıyor. Kendinizi çok güzel ifade ediyorsunuz gördüğüm kadarı ile... Yüzyüze konuşmak çözüm değilse hislerinizi bir mektup şeklinde toparlayıp eşinize verseniz? Bazen konuşurken istediklerimizi söyleyemiyoruz çeşitli sebeplerden ama yazdığımızda öyle olmuyor...
Anlıyorum. Tamamen duyarsız bir adam, hislere değer vermiyor...ona yazmam çünkü bunla ilgilide kötü bir anım var. bir keresinde gömleğinin ceketinin cebine notlar koymuştum. tek cümlelik. sonrasında çöp kutusunun içinde yazdığım notu görünce bir daha yazmadım ona.
Her ne kadar genellemelerden hoşlanmasam da, bir gerçek var ki; erkeklerle aynı düşünme ağına sahip olmamamız!inanır mısın bunu aylardır düşünüyorum her sabah yeni bir gün yeni bir fırsat şimdi diyorum evet dün olmadı ama bugün kendini affettiricek öyle hazırım ki affetmeye. yok hiç bir hamle yok. ve hep kendime söylediğim yorgun üzgün kırgın öyle demek istememiştir vs... iyide neden bunu ben hep kendime söylüyorum o neden söylemiyor. çünkü o bunları hissetmiyor bunlar benim hissetmek istediklerim.bilmiyorum çok kırgınım biraz zaman sonra karar vericem düşünüp tartıp.
dinlemiyor ki beni. dinlese bunları ona söylerdim. ben lafa girdiğimde hemen onun için düşündüklerimi o bana söylüyor sen şusun sen busun diye ama hayır o sensin diyemiyorum bile ve inan öyle yoruluyorum ki onunla konuşurken karşılık vermek bile istemiyorum.Her ne kadar genellemelerden hoşlanmasam da, bir gerçek var ki; erkeklerle aynı düşünme ağına sahip olmamamız!
Onlar söylüyor ve bitiyor.
Ne ertesi güne sizin söylediğiniz cümleleri taşıyorlar ne de kendi yaralayıcı anlatılarını.
Ama biz kadınlar çoğu zaman içimize attığımızdan, kafamızda bunu büyütüp, kendilerinin anlamalarını beklediğimizden hiç o bahsettiğiniz 'bugün farklı olacak, kendini affettirecek' gününe ulaşamıyoruz.
Dediğiniz gibi ölçüp tartın ve açıkça zamanı geldiğinde içinizi dökerek konuşun.
onunla konuştum ilk kez belkide beni gerçekten dinlediğini gördüm. ona herşeyi anlattım ve kendimi bana ne kadar değersiz hissettirdiğinden tut herşeyi uzun bir süre bunun üstünde düşündüğümü falan. dinledi ama bir cevap yok tabi.sonra arabadan inmek istediğimi söyledim o hiç itiraz etmeden durdu bende indim ben gene şoklardayım tabi ne kadarda benden kurtulmak istiyormuş gibi şeyler dolanırken aklımda burnumdan da kıl aldırmıycam ya bindim bir taksiye gittim anneme. en yakın arkadaşımızı aramış o da beni arıyor çok kötü gel diye. gelmiyceğimi söyledim. ama ondan hala bir ses yok annemede daha birşey söylemedim. bugünde kardeşi aradı. ya ben anlamıyorum ya bu kadar kötüsün madem sen neden aramıyorsun neden gelmiyorsun. millete aratıyorsun ki. ne boşanıyorum dedim ne bitti dedim. sadece bir ses çıkmayınca burda inicem dedim sanki dolmuşcuya musait bir yerde der gibi. o da indirdi ve gitti. ay allahım ya her hareketini hazmedemiyorum bu adamın. beni nasıl bıraktı gitti. ya çıldırıcam ya... ne yapıyor aklından ne geçiyor hiç bir fikrim yok.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?