• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Birbirine denk olmak..?

Konu sahibi arkadaşım kusura bakma yazdıktan sonra fark ettim elimden destan çıkmış resmen :)


Biz eşimle flört etmeye başladığımızda ben 18 o 20 yaşındaydık. Ailesi depremden sonra şehrimize gelmiş çok geçimleri olmadığı için küçük yaşta çalışmaya başlamış,3yıl üst üste öss ye girmiş iyi bi puan alamamış bari açıkögretime yazılayım demiş,bilgisayar dükkanlarında çalışan format atıp parasını kazanan hırslı inatçı bir şeyler yapmaya çalışan biriydi.Hiç düşünmemiştim ilerde ne olur ne biter diye.Benim babam yaşadığım şehirde üst düzey bir bürokrattı ve ailemiz çok zengin olmasa da herkes tarafından sevilen sayılan bir aileydi.Onun ise-- sonradan tanıdığım o zamanlar da tahmin ettiğim gibi-- çok bi dünya görüşü olmayan kimseyle görüşüp sosyalleşme çabasına girmeyen bir ailesi vardı.

18 yaşındayken bunların hesabını yapamıyorsun maalesef olsun dedim ne önemi var ki ben seni seviyorum-ki hala aynı düşüncedeyim-.O senesi ben de Mimarlık Fakültesini kazandım aynı şehirde. Eşim de 1 yıl kaldığı açıkögretimde veremediği dersler için benden yardım istedi,ben bu okulu bitirmek istiyorum hem senin hem de kendim için bunu yapmaya mecburum bana yardım edebilir misin dedi.Birlikte kafelere gidip saatlerce Matematik,Türkçe çalıştık.O sırada zincir bi mağazanın satış sorumlusuydu ve satıştan fırsat buldukça tezgahın altına koyduğu kitaplarıyla ders çalıştı,okulunu bitirdi.

Eşim o yaşlarda ve süregelen 3 4 yıl boyunca cok fazla kıskançlık yaptı.Arkadaşlarımı hocalarımı ortamımı kıyafetimi bi şekilde bi şeyi bahane edip sürekli tartıştık,ne ağlamalar ne sıkıntılar.Ben hep bunun komplekslerinden kaynaklandığını, kendisini yetersiz gördüğü için kendine güven problemi yaşadığını düşündüm.O süreç içinde ben defalarca ayrılmayı istedim.Hem bu karakterinin zorluğu hem de ailemin eğitimi ve ailesinin durumunu öğrenince önüme çıkaracağı sorunları düşündüm,olmadı cesaret edemedim bir şekilde aşkım,sevgim hep ağır bastı.

Ben okuldan mezun olup yüksek lisansa başladım bi 6-7 ay sonra da memur olarak başka şehre atandım o da arkadaşlarıyla ortak kendi işyerlerini kurdu.Sonrasında karşımda tüm o komplekslerinden kurtulmuş benimle gurur duyan bir adam vardı.2.5 yıl başka şehirde yaşadım bu arada o askerliğini yaptı geldi.Neredeyse o eski adam gitti yerine pamuk şeker bi çocuk geldi :)

Neyse çok uzattım galiba 2012 de nişanlandık, biraz zor bi süreç oldu. Babam 3 ay beni sorularıyla süründürdü bi türlü istemedi kabullenmedi.Mühendis yok muydu doktor bulamadın mı avukatlar çıkamadı mı karsına falan abuk sabuk şeyler ki babamı gören hayrete düşüyodu o kadar ki sevecen ve mantıklı adamdır, bitanemdir.Sonunda bi şekilde ikna oldu biz nişanlandık ve 2013 yılında 8 senelik beraberlikten sonra evlendik. Annem eşimi tanıdıktan sonra dedi ki ben şimdi anladım neden onu bu kadar sevdiğini,hakediyormuş.Ailede herkesin gözbebeği galiba şuan benden çok seviliyor,babam en doğru verdiğin karar kızım falan diyor :)

Ailesiyle düğün zamanı çok bi sıkıntı yaşamadıysak da aradaki fark epeyce hissedildi hem maddi hem de manevi.Maddi benim için önemli değildi ama anlayışsızlıkların üstesinden de görmeyerek duymayarak umursamayarak geldik çok şükür.Şimdi evimizde mutlu huzurluyuz çok şükür,daima şükür.

Bu kadar gevezelikten sonra sana demek istediğim şu ki karşındaki insanda o azmi,heycanı görebiliyor musun? Elinden bulunduğu durumdan daha iyi bi yere gelmek için bi çaba gösteriyor mu?Kendini geliştirme arzusu var mı ilerde ben hiç bişey yapmasam da eşim taş taşır bana bakar diyebiliyor musun? Aileler arası dengeyi kuran sen olacaksın kendinde idare edebilecek gücü görebiliyor musun?

Son olarak gerçek aşk her kula nasip olan bir şey değil, eğer bunu bulduğunu düşünüyorsan sakın kaybetme,dilediğince olsun her şey..
bu uzun cevap için teşekkür ederim öncelikle...
Evet bazen onda bu azmi isteği görüyorum ama bana sen olmadan yapamam diyor..yanımda olursan eğer diyor..çünkü uzun yıllardır ara vermiş..
ve yaş 25..çok geç kaldığını düşünüyor bazende..
ona nasıl destek olurum diye düşünürken,,,kendimi bazen yapayalnız hissediyorum.
 
benim sevgilimde lise mezunu.önceden kriter olarak düşünürdüm aslında üniversite mezunu olmasını.ama tabi bana öyle doğru yaklaştı ki..hayır diyemedim sırf bu yüzden.okuldan da etkilenip iletişime geçenler oluyodu sonuçta.bunlar mühendis, psikolog, öğretmen, avukat adayı insanlar.hatta okul dışından memur olanlar,benden hoşlanmayıp tanıdığım meslek sahibi insanlar.kimi çocuk kimi ukala kimi gerizekalı...hepsine söyliycek bi lafım oldu karakterlerinden dolayı.gerçekten okumakla adam olmuyo.bu benim kriterim olamaz diyorum artık.
ailem öğrenince bu çocuk doktor mu avukat mı mühendis mi kızım dediler.bu olayların ardından ben mühendisliği bıraktım özel sektörde çalışmak istemediğim ve zorlandığım için.şuan muallaktayım,tam olarak ne yapıcağımı bilmiyorum.buna rağmen ailem hala meslek konusunda aynı düşüncedeler.ki aramızda maddi açıdan da fark yok.geliri gayet iyi.mühendis olsam onun kadar kazanamazdım ben.
benim doğru mu yanlış mı diye bi düşüncem yok aslında.ama çevre ne der korkusu yiyip bitiriyo beni.daha önce mühendis ablamda lise mezunu biriyle evlendi.ne görüntü ne maddi ne mesleki ne de aile olarak bize uygun değildi.onunda etkisiyle herkes benim gözüme bakar durumda iyi bi evlilik yapmam için.nasıl karşılarlar diye çok korkuyorum bu yüzden.
sizin durumunuz içinde ben olabilir diye düşünüyorum.zaten kendisi de bişeyler için çabalıycakmış.eğer 4 yıllık bi bölüm olmazsa 2 yıllık bi bölüm okuyup (inşaat vs gibi) dgs ile mühendisliğe geçiş yapmayı düşünsün başarabilirse.sözelde pek bi olanak yok çünkü.tabi kompleksini hesaba katmazsak.benim kafamı karaştıran tek şey ben kimimki gibi sözleri.ben sevgilimden hiç böyle bi söz duymadım şimdiye kadar.güvenli kendisine.ben lise mezunuyum ama şimdiye kadar çevreminde aileminde bana yakıştırdığı hemen hemen bütün kızlar üniversite mezunu demişti bi kere.eski ilişkiye doğru giden iletişimlerini de bildiğim için gerçekten öyle.çünkü kendisini üniversite mezunu birinden farklı görmüyo.
belki üniversiteye başladığında kompleksinden kurtulabilir.önce bi sınava girip üniversiteye başlasın.ilişkinizin devamı yada bitmesi konusunda düşünmek için 1-2 yıl var bana göre.hakkınızda hayırlısı olsun.
evet ona zaman tanımak istiyorum bi yandan..belki herşey bigün düzelir diye ama yaş 25 küçük değiliz..ya olmazsa diye korkularımda yıpratıyor beni.
ve malesef ondan bazen çok kırıcı cümleler duyuyorum bu konuda..
ayrıldığımız bi zamanda artık kendine göre okumuş birini bulursun.ne yapacaksın benim gibi birini..ailene denk biri yakışır biri olsun demeler...sırf canımı acıtmak için..
ve ben böyle bişeyi ona hiç söylemediğim halde..tabii ardından özür dilemeler,affet demeler ve barışma..
Bilmiyorum.ben bu duyguyu nasıl aşarım onunla?
 
evet şimdiden hor görüyorsun diyor ve şok geçiriyorum..neyini?ne zaman?
o kadar çok dikkat ettiğim halde o bunu hissediyor.içten içe bana kızıyor belki..belli etmiyor.ben bunu nasıl aşabilirim

Sanırım bu sizin direk asabileceginiz bir sey degil. Beyler bizden daha değişik bir yapiyla büyütülüyorlar. Eslerinden daha iyi maas almali daha yüksek fakülteleri bitirmeliler gibi.. daha küçükken bunu asiliyorlar erkeklere.. bu açıdan bakış acısını degistirmesine direk bir etkiniz varsa çözebilirsiniz sorunu ama yoksa..
 
sevgimi önplana çıkararak,diğer hiçbişeyin önemli olmadığını söyleyerek aşıyorum.ama ya evlenince artık sevgide ikna etmezse...
Ben sürekli ona açıklama yapan,ikna etmeye rahatlatmaya çalışan ödün veren biri haline gelicem..
işte bundan korkuyorum.
keşke o duyguyu aşabilse 2 yıllıkta olsa düzgün bi bölümde okusa kendine güveni gelecek belki ama ben nasıl yönlendirmem gerektiğini bilmiyorum.
 
Birbuçuk yıldır görüştüğüm bi erkek arkadaşım var.ikimizde 25 yaşındayız ve o benim ilk defa böylesine sevdiğim,ilk görüştüğüm insan.
lise,dersane,üniversite ve yoğun bi ders çalışma derken...amann sevmekte neymiş..ben kimseyi sevemem.derslerim daha önemli diye kimseyi yıllarca kabul etmezken,evliliğin e'sini düşünmezken öyle bişey yaşadımki bu benmiyim diye soruyorum kendime ?
Psikolojim fena halde bozuk.ayrılmalı barışmalı..güvendim güvenmedim derken geçti zaman..
Bu yıl mimarlık bölümünden mezun oldum ve özelde işmi kpssmi diye birsürü sorumluluğum var.
Asıl sorunumda burda başlıyor.
erkek arkadaşımla hiç olmadık bi zamanda karşılaştık..imkansızlığını başından beri kabul eder gibi olsamda neden mücadele etmeyelim diye düşünüyorum bazen..
Çünkü erkek arkadaşım maddi sıkıntılar ve ailesinde çokta okuyan insan olmamasının etkisiyle bence küçük yaşta çalışmaya başlamış..dinlenme tesisleri..maden ocakları..gibi yerlerde..
Bunu bile bile sevdim çünkü mesafelerin...onun okumamış olmasını problem etmenin vicdanıma dokunduğunu hissediyorum.
Merhamet...
Şevkat...onun hayatta yaşadığı zorluklara oturup ağlayacak kadar duygusallık...
kendime olan şaşkınlığım...
Ailemde olan herkesin okumuş olması avukat mühendis hakim vs..bunların ne önemi var.
Önemli olan insanlık değilmi?diye düşünürken.
erkek arkadaşım başlarda bi kaç kez ben sana denk değilim..yarın öbür gün istesek ailen vermez..o zaman ikimizde çok üzülürüz.hakkına girmicem derdi.
Ama ayrılmak öyle söylendiği gibi kolay olmuyormuş.
Helede hayatında ilk defa biriyle görüşüyorsan...saplantılı bi şekilde yürüyor ve ne yapacağımı bilmiyorum...
iki yakın arkadaşım dışında kimse bilmiyor bu durumu.
Son bi kaç aydır erkek arkadaşım artık bende okumaya karar verdim zor olsada başlıcam buna..seninle olmak için bu sorun edilecekse ikimiz için bunu yapmam lazım diyor.tabii bunda benim konuşmalarımın etkisi büyük..
En başlarda aşktan o kadar körelmişimki o olsun,beni sevdiğini bileyim yeter bana derdim..sonra bi arkadaşım bana..
-matemm toplumm ne der?
-ailen kabul etmeyebilir...kızlarını okutmuşlar istemezler öyle birini..
-ilerde pişman olursun gibi sözler söylediğinde...
toplumdan banane deyip sahipleniyorum sevgimi..bu şimdide böyle..
Bazen ona çok kırıldığımda oluyor..banatabii sen okumuşsun bizim gibi değilsin...sözler söylediği olur.
Ama bu sözleri asla benden kaynaklı değildir.Haytta insanlar tarafından çok ezildiğini,okumamış olmanın eksikliğini yaşadığını söylerken,onun bazı komplekslerinin olduğunu farkettim.
Bu noktada hiçbi şekilde kendimle övünmeyerek,bunun sadece bi gereklilik olduğunu,sevgimi ona hissettirdiğimde ancak kurtulabiliyoruz o duygudan..
ve bugün bana derse başladığını söyledi..bu arada maden ocağında çalışmaya devam ediyor.şartları kötü ve ben büyük bi vicdani yük altında hissediyorum..
O sırf bu sebeple okuduğunda bile ailemin okumuş olsun kızımızı veririz duygusu yok.ya ilerde herşeye rağmen olumsuz bakarlarsa diye düşünüyorum..sonuçta bende henüz ailesini tanımıyorum.
Ailem için çok iyi kariyer sahibi biri olsada bakacakları özellik okumuş veya zengin olması değil,karakteri ve kimseye muhtaç etmeden yaşatacak kadar kazanması...
Çok karışık yazdım kızlar,farkındayım çünkü düşüncelerim darmaduman..
fikirlerinize ihtiyacım var..erkek arkadaşım düzlise mezunu sözel çıkışlı.benim girdiğim yıllarda öss sınavıydı.şuan sistem nasıldır?
meslekler hakkında,2 yıllık ama çalışma imkanı olan bölümler hakkında bilgiyede ihtiyacım var.
Bana sen yanımda olursan herşeyi aşarız diyor...onu yanlış yönlendirmek istemiyorum.
İlerde ailem ona karşı çıksa bile,okumuş olmasına kendi hayatını kurtarmasına yardımcı olmak bile beni mutlu edecek.
İçimde ona sürekli yardım etme acıma duygusu var.
Bazen acaba acıdığım içinmi seviyorum diye kendime soruyorum?
kafam çok karışık.ayrıldığımda onsuz bi hayatıda istemiyorum.o olmadığında bana teklif eden,görüşmek isteyen bütün erkeklerden nefret ediyorum.ağlama krizlerine giriyorum olmadık zamanlarda...
Lütfen yardımcı olun.bana bi yol gösterin.
2 yillik tip alanlarina gitsin att labovatuar vs. Iş bulmasi rahat..simdiki sistem ygs lys en az 3 sinava girecek ama ygs den baraji gecmesi yeterli sanirim
 
Ben aslında problem etmezdim, etmemde .. Ama bı arkadaşım bu sebeple evlılıklerı tukendı.. Bir dönem ayrdıldılar sonra tekrar bırlestıler ama guc bela ılerlıyor ılıskılerı.. Arkadasın şimdiden kompleks halıne gelmıs bu tutumu var.. İleride daha buyuk sorun olabilir.. Eger okumasını sağlarsanız bellı bı nebze telafı edılebılır belkı durum.. Arkadasınıza başarılar..
 
Birbuçuk yıldır görüştüğüm bi erkek arkadaşım var.ikimizde 25 yaşındayız ve o benim ilk defa böylesine sevdiğim,ilk görüştüğüm insan.
lise,dersane,üniversite ve yoğun bi ders çalışma derken...amann sevmekte neymiş..ben kimseyi sevemem.derslerim daha önemli diye kimseyi yıllarca kabul etmezken,evliliğin e'sini düşünmezken öyle bişey yaşadımki bu benmiyim diye soruyorum kendime ?
Psikolojim fena halde bozuk.ayrılmalı barışmalı..güvendim güvenmedim derken geçti zaman..
Bu yıl mimarlık bölümünden mezun oldum ve özelde işmi kpssmi diye birsürü sorumluluğum var.
Asıl sorunumda burda başlıyor.
erkek arkadaşımla hiç olmadık bi zamanda karşılaştık..imkansızlığını başından beri kabul eder gibi olsamda neden mücadele etmeyelim diye düşünüyorum bazen..
Çünkü erkek arkadaşım maddi sıkıntılar ve ailesinde çokta okuyan insan olmamasının etkisiyle bence küçük yaşta çalışmaya başlamış..dinlenme tesisleri..maden ocakları..gibi yerlerde..
Bunu bile bile sevdim çünkü mesafelerin...onun okumamış olmasını problem etmenin vicdanıma dokunduğunu hissediyorum.
Merhamet...
Şevkat...onun hayatta yaşadığı zorluklara oturup ağlayacak kadar duygusallık...
kendime olan şaşkınlığım...
Ailemde olan herkesin okumuş olması avukat mühendis hakim vs..bunların ne önemi var.
Önemli olan insanlık değilmi?diye düşünürken.
erkek arkadaşım başlarda bi kaç kez ben sana denk değilim..yarın öbür gün istesek ailen vermez..o zaman ikimizde çok üzülürüz.hakkına girmicem derdi.
Ama ayrılmak öyle söylendiği gibi kolay olmuyormuş.
Helede hayatında ilk defa biriyle görüşüyorsan...saplantılı bi şekilde yürüyor ve ne yapacağımı bilmiyorum...
iki yakın arkadaşım dışında kimse bilmiyor bu durumu.
Son bi kaç aydır erkek arkadaşım artık bende okumaya karar verdim zor olsada başlıcam buna..seninle olmak için bu sorun edilecekse ikimiz için bunu yapmam lazım diyor.tabii bunda benim konuşmalarımın etkisi büyük..
En başlarda aşktan o kadar körelmişimki o olsun,beni sevdiğini bileyim yeter bana derdim..sonra bi arkadaşım bana..
-matemm toplumm ne der?
-ailen kabul etmeyebilir...kızlarını okutmuşlar istemezler öyle birini..
-ilerde pişman olursun gibi sözler söylediğinde...
toplumdan banane deyip sahipleniyorum sevgimi..bu şimdide böyle..
Bazen ona çok kırıldığımda oluyor..banatabii sen okumuşsun bizim gibi değilsin...sözler söylediği olur.
Ama bu sözleri asla benden kaynaklı değildir.Haytta insanlar tarafından çok ezildiğini,okumamış olmanın eksikliğini yaşadığını söylerken,onun bazı komplekslerinin olduğunu farkettim.
Bu noktada hiçbi şekilde kendimle övünmeyerek,bunun sadece bi gereklilik olduğunu,sevgimi ona hissettirdiğimde ancak kurtulabiliyoruz o duygudan..
ve bugün bana derse başladığını söyledi..bu arada maden ocağında çalışmaya devam ediyor.şartları kötü ve ben büyük bi vicdani yük altında hissediyorum..
O sırf bu sebeple okuduğunda bile ailemin okumuş olsun kızımızı veririz duygusu yok.ya ilerde herşeye rağmen olumsuz bakarlarsa diye düşünüyorum..sonuçta bende henüz ailesini tanımıyorum.
Ailem için çok iyi kariyer sahibi biri olsada bakacakları özellik okumuş veya zengin olması değil,karakteri ve kimseye muhtaç etmeden yaşatacak kadar kazanması...
Çok karışık yazdım kızlar,farkındayım çünkü düşüncelerim darmaduman..
fikirlerinize ihtiyacım var..erkek arkadaşım düzlise mezunu sözel çıkışlı.benim girdiğim yıllarda öss sınavıydı.şuan sistem nasıldır?
meslekler hakkında,2 yıllık ama çalışma imkanı olan bölümler hakkında bilgiyede ihtiyacım var.
Bana sen yanımda olursan herşeyi aşarız diyor...onu yanlış yönlendirmek istemiyorum.
İlerde ailem ona karşı çıksa bile,okumuş olmasına kendi hayatını kurtarmasına yardımcı olmak bile beni mutlu edecek.
İçimde ona sürekli yardım etme acıma duygusu var.
Bazen acaba acıdığım içinmi seviyorum diye kendime soruyorum?
kafam çok karışık.ayrıldığımda onsuz bi hayatıda istemiyorum.o olmadığında bana teklif eden,görüşmek isteyen bütün erkeklerden nefret ediyorum.ağlama krizlerine giriyorum olmadık zamanlarda...
Lütfen yardımcı olun.bana bi yol gösterin.
Farkında olmadan okumamışlığını takıyorsun kafana.
Ama evet denklik önemli.Bazen sadece iyi olmak yetmiyor.Kafa yapısı,çevresi,hayata bakışı,hal ve hareketleri de önemli.Senin sevgline karşı nedne bu kadar vicdan yaptığını da anlamış değilim.Acıdığım adamla da bir hayat kuramam şahsen.
 
bilemiyorum bence acıyor gibisin, erkek arkadaşın çalışkan sorumluluk sahibi işsiz kalmayacak kapasitede biriyse olabilir ama yok ben bu işte çalışamam, yok emir altında duramam, yok bu maaş çok düşük vs diyen bi tipse kesinlikle evlenme. he bir de aşağılık kompleksi var mı ona dikkat et varsa sana hayatı zindan eder.
 
Çoğu zaten acıdığından aşık oluyor ama sonra adam canavara dönüşüyor , eninde sonunda maskesi düşüyor , konu sahibi kendine dert arıyor
Farkında olmadan okumamışlığını takıyorsun kafana.
Ama evet denklik önemli.Bazen sadece iyi olmak yetmiyor.Kafa yapısı,çevresi,hayata bakışı,hal ve hareketleri de önemli.Senin sevgline karşı nedne bu kadar vicdan yaptığını da anlamış değilim.Acıdığım adamla da bir hayat kuramam şahsen.
 
Erkek arkadaşın azmederse mesleki yönden seni bile geçebilir, ona bağlı bu. Benim teyzem avukattır, eşi lise mezunuydu bankada çalışıyordu, eniştem çok çalıştı Ankara Hukuk Fakültesini kazandı, bitirdi, daha sonra sınavlara girdi tekrar hakim oldu, şu an Yargıtay'da hakimlik yapıyor. Tabi bu sadece kişinin içerisinde ki azme bağlı.
Eşler arasında sadece okulda alınan eğitimin değil, aileden gelen kültürel eğitimin de aynı ya da benzer olması gerektiğine inanıyorum ben. Acaba değişir mi, acaba okur mu, acaba ailesiyle anlaşabilir miyim, kompleks yapıp beni ezmeye çalışır mı gibi soruların çözümlerini gör ondan sonra karar ver derim ben.
 
Ilerde belki aileler degil siz anlasamayip ayrilacaksiniz. sen onu kotu yolasevk etmiyorsun sonucta. Okumaya devam etmesi cok guzel olmus ilerde daha iyi bir isi olabilir hersey bir vesiledir. Bu yuzden zamana birakin hersey olcagina varir
 
evet ona zaman tanımak istiyorum bi yandan..belki herşey bigün düzelir diye ama yaş 25 küçük değiliz..ya olmazsa diye korkularımda yıpratıyor beni.
ve malesef ondan bazen çok kırıcı cümleler duyuyorum bu konuda..
ayrıldığımız bi zamanda artık kendine göre okumuş birini bulursun.ne yapacaksın benim gibi birini..ailene denk biri yakışır biri olsun demeler...sırf canımı acıtmak için..
ve ben böyle bişeyi ona hiç söylemediğim halde..tabii ardından özür dilemeler,affet demeler ve barışma..
Bilmiyorum.ben bu duyguyu nasıl aşarım onunla?

Merhaba canım, birebir kendimden canlı örneğini vereyim sana..Ben üniversite mezunuyum, eşim ise lise mezunu..Bence burdaki en önemli ve aşılması gereken nokta çevre baskısı değil aranızdaki durum..Evet bu ilişkiye başlarken çevrenin üstesinden nasıl gelicem diye çok düşündüm ama çok şükür ki eşimle bu konu hakkında en ufak bir sorunu bırak lafı bile olmadı..Hatta ilişkimizin üçüncü yılında ufak bir şaka yapmıştı bu konu hakkında ben de çok kızmıştım, bunu önemsesem bu kadar yıl seninle olmazdım diye..Ve o son oldu..Böyle bir ilişkinin geleceği olacaksa iki tarafın da bu onuda kompleksinin olmaması gerekiyor..Mesela ileride senin maaşının daha yüksek olması muhakkak..Benim de üç kat fazla eşimden..Ama senin önemsediğin noktalar ne onun üzerinde durmalısın ilk önce..Benim şu hayatta en çok önemsediğim şey HUZUR..Bir kişinin yanında huzurluysam, kendimi onunlayken rahat ve iyi hissediyorsam gerisi boş..Boş derken tabibirazcık gerçekçi de bakmak lazım..Bu noktada eşinin maaşı önemli değil ama çalışan çabalayan evine ekmek getirmek için uğraşan yapıda bir insan olması önemli..İnan benden daha az maaş almasına rağmen eşim benden kata kat fazla çalışıyor..Onun çalışıp didindiğini, emeğini görürken niye gerisini önemseyeyim..Eğer ki iki kişinin toplamı bir evi geçindirecek düzeydeyse bence sorun yok..Aile olmak bu değil midir zaten, herkes kendi emeğini ortaya koyar ve bu şekilde çevirilir ev..Senin benim yoktur yani, her şey ortaktır..Benim sana diyeceğim öncelikle sen kendini tam anlamıyla bir ölç tart, geleceği düşün..Bu durum sana dokunurmu, ağır gelir mi ona bak..Sonuçta üniversiteyi bitirememe ihtimali de olabilir.Bu durum seni rahatsız eder mi onu düşün..Ama öncelikle erkek arkadaşınla aranızdaki bu sorunu çözmelisin.Onun kompleksleri olduğu sürece bunun altındna kalakmazsın..Çünkü eğer ki devamı olur da iş resmiyete dökülme aşamasına gelirse etraftan çok fazla tepki alacaksın..Etrafa karşı güçlü olabilmen için de aranızda böyle bir sorun olmaması gerekir..Yoksa üstesinden gelemezsin..Ve kendin çevre baskısına da hazırlıklı ol :) Aslında kendinden ve karşı taraftan emin olduğun müddetçe zor bir durum yok ama aranızda böyle bir problem olduğu müddetçe geleceği zor gibi bence..Çünkü bu durumda ikiniz de çok fazla yıpranırsınız, aradaki bu farkı önemsememenizi sağlayacak olan sevgi saygınızı yitirebilirsiniz..Bayağı çok konuştum canım :) Özet olarak sana tavsiyem aranızdaki problemi çözüp, birbirinizden emin olmadan aileleri karıştırıp ciddi bir şeye başlamayın..
Allah yardımcınız olsun.. :)

Bu arada eşim , benim de ciddi ciddi görüştüğüm ilk kişi diyebilirim..Acaba bundan sebep mi bu denli bağlandım ben de kimbilir :KK48:
 
Sana tavsiyem istesen bir aile terapisti ile görüş, fikir al ancak onların tecrübeleri de şunu söylemekte: eğer evlilikte kadın erkeğe göre daha üst seviyede ise, erkeğin belli etmese de bunu zamanla kompleks yaptığı ve böyle evliliklerin yürümediği; eğer erkek kadına göre üst seviyede ise bu tip evliliklerin yürüdüğü yönünde. Karar senin.

Hangibuzmanliga dayanarak bir meslek grubunu icine katip biyle bir genllemede bulunuyorsunuz. Ben de bir psikoligun taraflar gorulmeden kisilerin ozellikleri.durumlari.anlasilmadan sadece bir denkleme bakarak.hic bir terapist boyle bir yonlendirme yapmaz. Her insan farkli oldugu gibi her cift ve iliskinin dinamigi farklidir sunlarda.boyle.olur digerlerin boyle denmez. Konuyu acan arkadasa diyebilecegim ise herkesden salt olarak konuyu kensi icinde dusunme. Gercekten ustesinden gelip gelemediginizi gormen lazim. Belki de sadece ustunu kapatiyorsunuz.
 
yolyakınken ayrılmalımıyım?
zaten çoğu kere aramıza soğukluk giriyor ve onun özür dilemeleriyle devam ediyorum.
birde tartışarak ayrıldığımız bi zamanda bana -artık kendi ailene yakışan birini bulursun demişti...
ardından binlerce özür..ben gerçekten çok saf olduğumu düşünüyorum.ne oluyosa birden bire bi umut..evet herşey düzelicek diyor.ne saçma.


hele bir de böyle kompleks içine girecekse işin çok zor gerçekten. bu önemli bir şey. genelde erkekler kompleks yapıyor bunları. ilerde bu sorunlar 10 kat olara çıkacak karşına.
 
İlerde ailem ona karşı çıksa bile,okumuş olmasına kendi hayatını kurtarmasına yardımcı olmak bile beni mutlu edecek.

bu düşüncen aslında senin tüm sorularının cevabı. destek ol ilişkinizi de akışına bırak. içinde geldiği gibi yaşa.

ileride bir gün herhangi bir sebepten ayrılsanız bile en azından ona bir şekilde destek olmuş olursun.

seninki kadar olmasa da benzer bir durum yaşadım. ilk erkek arkadaşımdı. o önlisans ben lisans okuyordum.

bu konunun onu rahatsız ettiğini söylerdi. her ne kadar ben umursamıyorum desem de. tekrar hazırlandı bu sırada ayrıldık fakat şu an lisans okuyor.

her ne olursa olsun şu an onun adına mutluyum.
 
Suçu ailenize atmakla, onun okumamasına bağlamakla vicdanınızı rahatlatmaya çalışıyorsunuz ve fakat kendinize yalan söylemekten vazgeçin, siz ayrılmak istiyorsunuz ve ayrılmak için de nedenler arıyorsunuz ama ne yazık ki erkek arkadaşınız bütün bu olumsuzluklara rağmen sizi yüreğinin en güzel yerinde saklıyor ve siz de bu duruma üzülüp kendinizi ona karşı borçlu hissediyorsunuz ve borcunuzu da ona "seni seviyorum" diyerekten ödemeye yelteniyorsunuz fakat yanlış yoldasınız, siz içten içe ayrılmak istiyorsunuz ama bunu kendinize bile itiraf edemiyorsunuz.

Aranızdaki sürtüşmelerin, anlaşmazlıkların mimarı da sizsiniz....

yazık....
 
denklik önemli bence..sevgiliniz yarın bigün evlendiğinizde aşağılık kompleksine girip sürekli sizi bu konuda yıpratabilir..ailenizede sızlanamazsınız senin seçimindi der..ilk defa böyle bişey yaşadığınızdan kopamam sanışınız..
 
Hangibuzmanliga dayanarak bir meslek grubunu icine katip biyle bir genllemede bulunuyorsunuz. Ben de bir psikoligun taraflar gorulmeden kisilerin ozellikleri.durumlari.anlasilmadan sadece bir denkleme bakarak.hic bir terapist boyle bir yonlendirme yapmaz. Her insan farkli oldugu gibi her cift ve iliskinin dinamigi farklidir sunlarda.boyle.olur digerlerin boyle denmez. Konuyu acan arkadasa diyebilecegim ise herkesden salt olarak konuyu kensi icinde dusunme. Gercekten ustesinden gelip gelemediginizi gormen lazim. Belki de sadece ustunu kapatiyorsunuz.
Bu bir aile danışmanının yaptığı genelleme idi ki (ismini burada vermek istemiyorum ama istersen veririm) toplumda da bunun bir sürü örneği var zaten (İstisnalar kaideyi bozmaz). Mesela adam doktor olmuş ve karısı ilkokul mezunu olan ama evlilikleri yürüyen ya da benim gibi üniversitede öğretim üyesi olup eşi ilkokul mezunu olup evliliği biten... bir sürü örnek verebilirim. Etrafına bakarsan bir sürü örnek görebilirsin. Masallarda bile örneklerini bulabilirsin:)) Psikolog olmana sevindim ama uzmanlık alanını merak ettim doğrusu...
 
Bu bir aile danışmanının yaptığı genelleme idi ki (ismini burada vermek istemiyorum ama istersen veririm) toplumda da bunun bir sürü örneği var zaten (İstisnalar kaideyi bozmaz). Mesela adam doktor olmuş ve karısı ilkokul mezunu olan ama evlilikleri yürüyen ya da benim gibi üniversitede öğretim üyesi olup eşi ilkokul mezunu olup evliliği biten... bir sürü örnek verebilirim. Etrafına bakarsan bir sürü örnek görebilirsin. Masallarda bile örneklerini bulabilirsin:)) Psikolog olmana sevindim ama uzmanlık alanını merak ettim doğrusu...
Uzmanlik alanim cinsellik ve cinsel islev bozukluklari ayni zamamda ciftler ve aileler. Bir iliskinin bitimini bu sekilde genelleyen bir uzmanin da ben etik ve profesyonellik anlayisini merak ettim. Hic bir psikolog ciftlerin dinamigini gozardi edip kisisel ozelliklerini bakmaksizin noyle birbgenellemede bulunmaz. Kaldi ki sizin o verdiginiz doktor es orneginde adam da okumamis etmemis bir kadini tanistirmaktan utanabilir ya da evliligi bu sebeplerden bitirebilir. Kisiler arasi egitim denkligi onemli bulunuyor olsada tek ele alinacak bu degildir. Lise mezunu olup kulturel acidan kendini cok gelistirip iyi bir iste iyi bir maasla calisabilen cok insan var. Egitim denkliginden ziyade ciftlerin hayata bakis acilarinda ki uyum daha onemli. Universite mezunu ciftler bile farkli kulturlerden dolayi ayrilirken.
 
Back
X