• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Birbirine denk olmak..?

evet ona zaman tanımak istiyorum bi yandan..belki herşey bigün düzelir diye ama yaş 25 küçük değiliz..ya olmazsa diye korkularımda yıpratıyor beni.
ve malesef ondan bazen çok kırıcı cümleler duyuyorum bu konuda..
ayrıldığımız bi zamanda artık kendine göre okumuş birini bulursun.ne yapacaksın benim gibi birini..ailene denk biri yakışır biri olsun demeler...sırf canımı acıtmak için..
ve ben böyle bişeyi ona hiç söylemediğim halde..tabii ardından özür dilemeler,affet demeler ve barışma..
Bilmiyorum.ben bu duyguyu nasıl aşarım onunla?

aslında bu okumuşluk okumamışlıktan kaynaklanmıyo.tamamen karakterle ilgili.ben sevgilimden hiç böyle sözler duymadım.hatta tam tersi üniversite okumamış olabilirim ama bi sürü okumuşu cebimden çıkarırım der.bende öyle olduğunu düşünüyorum tabi.belkide onun şartlarından dolayı var ama bu özgüveni.bence sende çok fazla sorun etmezdin bunu onun kompleksleri olmasaydı eğer.senden önce onun aşması gerek.üniversiteye başladığı zaman belki kurtulur bu kompleksten ama birazda geç kalmışsınız.yinede 1-2 sene şans verebilirsin.böyle sözler söylediğinde kompleksli olduğunu kendisini düzeltmesi gerektiğini de açıkca söyleyebilirsin bence.kendi işini yapmayı falan düşünmüyo mu.kafasında işle ilgili hedefleri yok mu.sadece okumamışlığını değil işinden dolayı da komplekse kapılıyo bence.
 
bilemiyorum bence acıyor gibisin, erkek arkadaşın çalışkan sorumluluk sahibi işsiz kalmayacak kapasitede biriyse olabilir ama yok ben bu işte çalışamam, yok emir altında duramam, yok bu maaş çok düşük vs diyen bi tipse kesinlikle evlenme. he bir de aşağılık kompleksi var mı ona dikkat et varsa sana hayatı zindan eder.
tembel biri değil çok zor işlerde çalışmış biri..sosyal ve iletişime çabuk geçen biri aslında...
hatta kendi çevresinde özgüven sahibi olduğunu söyleyebilirm.ama konu bize gelince,okumuş okumamış durumuna gelince malesef kompleksi var..
 
yok kızmıyorum estafurullah ta sadece kendimde olmayacağına inandıramıyorum :KK43:
Sizin ve onun geleceği için en iyisi olur uzun uzun yorum yazıp sizi incitmek gercekten istemedim Allah sizin ve onun için en hayırlısı ne Olucaksa onu nasib etsin inşallah
 
Merhaba canım, birebir kendimden canlı örneğini vereyim sana..Ben üniversite mezunuyum, eşim ise lise mezunu..Bence burdaki en önemli ve aşılması gereken nokta çevre baskısı değil aranızdaki durum..Evet bu ilişkiye başlarken çevrenin üstesinden nasıl gelicem diye çok düşündüm ama çok şükür ki eşimle bu konu hakkında en ufak bir sorunu bırak lafı bile olmadı..Hatta ilişkimizin üçüncü yılında ufak bir şaka yapmıştı bu konu hakkında ben de çok kızmıştım, bunu önemsesem bu kadar yıl seninle olmazdım diye..Ve o son oldu..Böyle bir ilişkinin geleceği olacaksa iki tarafın da bu onuda kompleksinin olmaması gerekiyor..Mesela ileride senin maaşının daha yüksek olması muhakkak..Benim de üç kat fazla eşimden..Ama senin önemsediğin noktalar ne onun üzerinde durmalısın ilk önce..Benim şu hayatta en çok önemsediğim şey HUZUR..Bir kişinin yanında huzurluysam, kendimi onunlayken rahat ve iyi hissediyorsam gerisi boş..Boş derken tabibirazcık gerçekçi de bakmak lazım..Bu noktada eşinin maaşı önemli değil ama çalışan çabalayan evine ekmek getirmek için uğraşan yapıda bir insan olması önemli..İnan benden daha az maaş almasına rağmen eşim benden kata kat fazla çalışıyor..Onun çalışıp didindiğini, emeğini görürken niye gerisini önemseyeyim..Eğer ki iki kişinin toplamı bir evi geçindirecek düzeydeyse bence sorun yok..Aile olmak bu değil midir zaten, herkes kendi emeğini ortaya koyar ve bu şekilde çevirilir ev..Senin benim yoktur yani, her şey ortaktır..Benim sana diyeceğim öncelikle sen kendini tam anlamıyla bir ölç tart, geleceği düşün..Bu durum sana dokunurmu, ağır gelir mi ona bak..Sonuçta üniversiteyi bitirememe ihtimali de olabilir.Bu durum seni rahatsız eder mi onu düşün..Ama öncelikle erkek arkadaşınla aranızdaki bu sorunu çözmelisin.Onun kompleksleri olduğu sürece bunun altındna kalakmazsın..Çünkü eğer ki devamı olur da iş resmiyete dökülme aşamasına gelirse etraftan çok fazla tepki alacaksın..Etrafa karşı güçlü olabilmen için de aranızda böyle bir sorun olmaması gerekir..Yoksa üstesinden gelemezsin..Ve kendin çevre baskısına da hazırlıklı ol :) Aslında kendinden ve karşı taraftan emin olduğun müddetçe zor bir durum yok ama aranızda böyle bir problem olduğu müddetçe geleceği zor gibi bence..Çünkü bu durumda ikiniz de çok fazla yıpranırsınız, aradaki bu farkı önemsememenizi sağlayacak olan sevgi saygınızı yitirebilirsiniz..Bayağı çok konuştum canım :) Özet olarak sana tavsiyem aranızdaki problemi çözüp, birbirinizden emin olmadan aileleri karıştırıp ciddi bir şeye başlamayın..
Allah yardımcınız olsun.. :)

Bu arada eşim , benim de ciddi ciddi görüştüğüm ilk kişi diyebilirim..Acaba bundan sebep mi bu denli bağlandım ben de kimbilir :KK48:
evet bağlılığın sebebi birazda bu...gönül işleriden anlamaz biriyken bu hale gelebiliyor insan...
benim sorunumda önce kendi sorunlarımızı halletmemiz,yoksa aileme bahsetme durumum akıl karı değil...
sanırım hepsi benim aklını kullanamayan ,o kadar iyi talibi reddetmiş bi aptal gibi görücek...
ama bunun karşısında benim sonuna kadar savunabileceğim biri yok..üzüntümün sebebi bu..
 
Erkek arkadaşın azmederse mesleki yönden seni bile geçebilir, ona bağlı bu. Benim teyzem avukattır, eşi lise mezunuydu bankada çalışıyordu, eniştem çok çalıştı Ankara Hukuk Fakültesini kazandı, bitirdi, daha sonra sınavlara girdi tekrar hakim oldu, şu an Yargıtay'da hakimlik yapıyor. Tabi bu sadece kişinin içerisinde ki azme bağlı.
Eşler arasında sadece okulda alınan eğitimin değil, aileden gelen kültürel eğitimin de aynı ya da benzer olması gerektiğine inanıyorum ben. Acaba değişir mi, acaba okur mu, acaba ailesiyle anlaşabilir miyim, kompleks yapıp beni ezmeye çalışır mı gibi soruların çözümlerini gör ondan sonra karar ver derim ben.
evet o azimle çalışacak biri aslında ama uzun yıllar geçtiği için benim desteğime çok ihtiyacı olduğunu vurguluyor.dediğim gibi sözel çıkışlı ve ben onu hangi meslek konusunda yönlendirmeliyim...hangi fikirleri sunmalıyım.onu bile bilmiyorum..
 
Sizin ve onun geleceği için en iyisi olur uzun uzun yorum yazıp sizi incitmek gercekten istemedim Allah sizin ve onun için en hayırlısı ne Olucaksa onu nasib etsin inşallah
teşekkür ederim.hayırlısı olur umarım.
 
bu düşüncen aslında senin tüm sorularının cevabı. destek ol ilişkinizi de akışına bırak. içinde geldiği gibi yaşa.

ileride bir gün herhangi bir sebepten ayrılsanız bile en azından ona bir şekilde destek olmuş olursun.

seninki kadar olmasa da benzer bir durum yaşadım. ilk erkek arkadaşımdı. o önlisans ben lisans okuyordum.

bu konunun onu rahatsız ettiğini söylerdi. her ne kadar ben umursamıyorum desem de. tekrar hazırlandı bu sırada ayrıldık fakat şu an lisans okuyor.

her ne olursa olsun şu an onun adına mutluyum.
evet aynen öyle düşünüyorum fakat onu nasıl yönlendirmem gerektiğini bilmiyorum..dediğim gibi sözel çıkışlı yeni yeni ders çalışıyor ve 2 yıllık yada 4 yıllık nasıl bi bölüm olmalı sizce
 
Suçu ailenize atmakla, onun okumamasına bağlamakla vicdanınızı rahatlatmaya çalışıyorsunuz ve fakat kendinize yalan söylemekten vazgeçin, siz ayrılmak istiyorsunuz ve ayrılmak için de nedenler arıyorsunuz ama ne yazık ki erkek arkadaşınız bütün bu olumsuzluklara rağmen sizi yüreğinin en güzel yerinde saklıyor ve siz de bu duruma üzülüp kendinizi ona karşı borçlu hissediyorsunuz ve borcunuzu da ona "seni seviyorum" diyerekten ödemeye yelteniyorsunuz fakat yanlış yoldasınız, siz içten içe ayrılmak istiyorsunuz ama bunu kendinize bile itiraf edemiyorsunuz.

Aranızdaki sürtüşmelerin, anlaşmazlıkların mimarı da sizsiniz....

yazık....
yani benmi ona haksızlık ediyorum ?
beni kırdığı tüm konularda onu affedip yola devam ederek.
 
Ben de önceden bana denk olsun üniversite okumuş, kültürlü, bilgili biri olsun ilerideki eşim derdim.Sonra bu konudaki düşüncelerim doğru olmadığını etrafımdaki insanları gözlemleyerek fark ettim. Diplomalı cahil olacağına karakteri sağlam olsun diye düşünüyorum artık. Bir insan lise mezunu olup akademisyenlere taş çıkartacak kadar bilgili de olabilir.
Hele ki erkek arkadaşın kendini senin yanında yetersiz hissedip okumaya karar vermiş, ne güzel başta kendi için sonrasında kariyeri için güzel bir adım atmış tebrik ediyorum onu. Sen de ne mutlu ki vesile oluyorsun. Şimdiki sistemi sormuşsun bizim zamanımızda öss vardı ama kardeşim başka bir sistemde en küçüğümüz de son sisteme göre sınava girdiğinden az çok bilgi sahibi olduk. İki aşamalı bir sınav ilkinden barajı geçerse ikincisine girme hakkı oluyor. Sınav Nisan gibi yanlış hatırlamıyorsam. Daha çok lise 1 konularından oluşur ilk sınav, diğer ise okumak istediği dala göre sınav seçeneklerinden oluşuyor. Yani sözel çıkışlı olup eksiklerini tamamlayıp kendini geliştirirse tıp da okuyabilir. Eskisi gibi sözel çıkışlısın illa sözel bölüme gidebilirsin olayı yok.
Bir de dikkatimi çeken şey senin ona hislerin. Gerçekten ne hissediyorsun? Seviyor musun acıyor musun? Onunla ömrünün geri kalanını geçirme fikri sana nasıl geliyor? Anlaşmanız nasıl, ortak paydada buluşabiliyor musunuz?
Dipnot : ilk mesajına bakarak yazdım diğer yorumları okumadım
 
Olmayacak diye bir şey yok, benim bir öğretmen arkadaşımın eşi de lise mezunu, yıllardır gül gibi geçinip gidiyorlar.
 
Ben de önceden bana denk olsun üniversite okumuş, kültürlü, bilgili biri olsun ilerideki eşim derdim.Sonra bu konudaki düşüncelerim doğru olmadığını etrafımdaki insanları gözlemleyerek fark ettim. Diplomalı cahil olacağına karakteri sağlam olsun diye düşünüyorum artık. Bir insan lise mezunu olup akademisyenlere taş çıkartacak kadar bilgili de olabilir.
Hele ki erkek arkadaşın kendini senin yanında yetersiz hissedip okumaya karar vermiş, ne güzel başta kendi için sonrasında kariyeri için güzel bir adım atmış tebrik ediyorum onu. Sen de ne mutlu ki vesile oluyorsun. Şimdiki sistemi sormuşsun bizim zamanımızda öss vardı ama kardeşim başka bir sistemde en küçüğümüz de son sisteme göre sınava girdiğinden az çok bilgi sahibi olduk. İki aşamalı bir sınav ilkinden barajı geçerse ikincisine girme hakkı oluyor. Sınav Nisan gibi yanlış hatırlamıyorsam. Daha çok lise 1 konularından oluşur ilk sınav, diğer ise okumak istediği dala göre sınav seçeneklerinden oluşuyor. Yani sözel çıkışlı olup eksiklerini tamamlayıp kendini geliştirirse tıp da okuyabilir. Eskisi gibi sözel çıkışlısın illa sözel bölüme gidebilirsin olayı yok.
Bir de dikkatimi çeken şey senin ona hislerin. Gerçekten ne hissediyorsun? Seviyor musun acıyor musun? Onunla ömrünün geri kalanını geçirme fikri sana nasıl geliyor? Anlaşmanız nasıl, ortak paydada buluşabiliyor musunuz?
Dipnot : ilk mesajına bakarak yazdım diğer yorumları okumadım
bilgi için sağolun..sözel çıkışlı olup istediği mesleğe göre çalışma yapabilmesi çok iyiymiş..
şimdi onu doğru meslek konusunda yönlendirmeliyim..hata yapma gibi şansımızda yok.
Benim duygularıma gelince..karmakarışık..mesela o benim ilk erkek arkadaşım son olsun istediğim..
ama o öncesinde enaz 4-5 kızla çıkmıştır..sanki çok kötü bi geçmiş yaşamış gibi üstünü kapat hiç açma diyor bana.ama tedirginim aslına bakarsanız.
birde zaman zaman kurduğu kompleksli cümleler...ben kimimki..yada ailene denk olma durumları..
o bu eksikliği hiç hissetmesin diye destek olmaya çalıştığım halde bunları söylemesi...
nasıl aşacağımı bilmiyorum.
 
Uzmanlik alanim cinsellik ve cinsel islev bozukluklari ayni zamamda ciftler ve aileler. Bir iliskinin bitimini bu sekilde genelleyen bir uzmanin da ben etik ve profesyonellik anlayisini merak ettim. Hic bir psikolog ciftlerin dinamigini gozardi edip kisisel ozelliklerini bakmaksizin noyle birbgenellemede bulunmaz. Kaldi ki sizin o verdiginiz doktor es orneginde adam da okumamis etmemis bir kadini tanistirmaktan utanabilir ya da evliligi bu sebeplerden bitirebilir. Kisiler arasi egitim denkligi onemli bulunuyor olsada tek ele alinacak bu degildir. Lise mezunu olup kulturel acidan kendini cok gelistirip iyi bir iste iyi bir maasla calisabilen cok insan var. Egitim denkliginden ziyade ciftlerin hayata bakis acilarinda ki uyum daha onemli. Universite mezunu ciftler bile farkli kulturlerden dolayi ayrilirken.

Bununla ilgili yapılmış bir sürü araştırmalar var. İlginizi çekerse bir kaç tane aşağıda gönderiyorum. Her ne kadar siz konusunda uzman bu insanların böyle genellemeler yapmasını doğru bulmasanız da araştırmalar da aynı genellemelere dayanıyor. İstisnalar olabilir tabi, ama bu kaideyi bozmuyor. Bir de erkeklerin yapı olarak megaloman oldukları düşünülürse flört ederken problem olmayan eğitim farkı evlendikten sonra aşağılık kompleksi olarak geri dönüyor. Eğitim farkı, yaşadığım için biliyorum, kadını da yavaş yavaş sosyal çevresinden koparıyor. Bir süre sonra erkek kadını aşağı doğru çekmeye başlıyor. Diyeceksiniz ki bunlar sizin yaşadıklarınız. Evet bunlar benim yaşadıklarım ama benim gibi bir sürü bu durumu yaşayan örnekler de mevcut. Amacım sadece konu sahibine yardımcı olmaktı, atışmak değil.

Eğer vaktiniz varsa aşağıdaki makaleleri incelemenizi öneririm. Bunun gibi yüzlerce makale olduğunu da unutmayın. Bu konuda yazılmış kitaplar da mevcut.

Differentials in marital instability: 1970;
LL Bumpass, JA Sweet - American Sociological Review, 1972 - JSTOR

The effects of socioeconomic heterogamy and changes on marital dissolution for firstmarriages;
MS Tzeng - Journal of Marriage and the Family, 1992 - JSTOR

Does marriage make people happy, or do happy people get married?

  • A Stutzer, BS Frey - The Journal of Socio-Economics, 2006 - Elsevier

 
evet aynen öyle düşünüyorum fakat onu nasıl yönlendirmem gerektiğini bilmiyorum..dediğim gibi sözel çıkışlı yeni yeni ders çalışıyor ve 2 yıllık yada 4 yıllık nasıl bi bölüm olmalı sizce

sözel çıkışlı olmadığım için alanlarını pek bilmiyorum :KK43: ama açıktan bile okuyabilir. açık öğretim bile olsa elinde bir diploması olması bence iyi bir şey onun adına.
 
Bununla ilgili yapılmış bir sürü araştırmalar var. İlginizi çekerse bir kaç tane aşağıda gönderiyorum. Her ne kadar siz konusunda uzman bu insanların böyle genellemeler yapmasını doğru bulmasanız da araştırmalar da aynı genellemelere dayanıyor. İstisnalar olabilir tabi, ama bu kaideyi bozmuyor. Bir de erkeklerin yapı olarak megaloman oldukları düşünülürse flört ederken problem olmayan eğitim farkı evlendikten sonra aşağılık kompleksi olarak geri dönüyor. Eğitim farkı, yaşadığım için biliyorum, kadını da yavaş yavaş sosyal çevresinden koparıyor. Bir süre sonra erkek kadını aşağı doğru çekmeye başlıyor. Diyeceksiniz ki bunlar sizin yaşadıklarınız. Evet bunlar benim yaşadıklarım ama benim gibi bir sürü bu durumu yaşayan örnekler de mevcut. Amacım sadece konu sahibine yardımcı olmaktı, atışmak değil.

Eğer vaktiniz varsa aşağıdaki makaleleri incelemenizi öneririm. Bunun gibi yüzlerce makale olduğunu da unutmayın. Bu konuda yazılmış kitaplar da mevcut.

Differentials in marital instability: 1970;
LL Bumpass, JA Sweet - American Sociological Review, 1972 - JSTOR

The effects of socioeconomic heterogamy and changes on marital dissolution for firstmarriages;
MS Tzeng - Journal of Marriage and the Family, 1992 - JSTOR

Does marriage make people happy, or do happy people get married?

  • A Stutzer, BS Frey - The Journal of Socio-Economics, 2006 - Elsevier
cevabınız için teşekkür ederim.
bahsedilen o istisnalardan olmazsam eğer,yaşadığım beraberliğin sonu ayrılık...
 
cevabınız için teşekkür ederim.
bahsedilen o istisnalardan olmazsam eğer,yaşadığım beraberliğin sonu ayrılık...

Ben kimsenin ayrılmasını istemem. Biz de eşimle 4 sene flört ettikten sonra evlendik. Flört devri ile evlilik çok çok farklı. Boşanmak da inan hiç kolay değil. Flörtte ayrılmak istiyorum diyorsun ve bitiyor ama evliliklerde sadece iki kişi evlenmiyor. Her ne kadar imzayı atan iki kişi olsa da aslında iki aile evleniyor. Yuvanın yıkılmasının ne demek olduğunu iyi bilirim. Yuva yıkılırken yaşanan acıyı, travmayı tarif edecek kelime bile bulamıyorum. Ben yaşadım, sizin de bu acıyı yaşamanızı istemem. Toparlanması o kadar uzun zamana alıyor ki, hiç bir zaman da eskisi gibi olamıyorsunuz.
Size tavsiyem bu kişiyle flörtünüzü devam ettirmek istiyorsanız devam ettirin ancak evlilik için epey bir düşünmenizi rica edeceğim. Çünkü flörtte geri dönüş kolay; ama evlendikten sonra boşanmak hiç de o kadar kolay değil.

Kusura bakmayın, sadece size yardım etmek istemiştim. Haddimi aştıysam özür dilerim. Sadece iyi düşünmenizi rica edeceğim. lütfen sadece duygularınızla hareket etmeyin.

Sevgiyle kalın...
 
Ne kadar karektersiz pislik var biliyir musun okumus.Hemde docent olmus prof olmus tipler...birsey deyincede kimse anlamiyor koskoca adamlar oyle yapar mi deniliyor.o yüzden susuyoruz ama sustukca bu pislikler konumlarini kullanıp insanlara zarar vermeye devam ediyor.oda gercek.kimseye laf anlatamiyorsun cunku burasi turkiye.burda bir yerlere gelmis adamlara agzini acamazsin.neyse kardesim gonlun seviyorsa egitime bakma.okul kisilik kazandirmaz.
 
Back
X