Biri geciyor desin

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Şekerim benim hiç gücüm kalmadı,bu aynı şeyin başıma 2.kez gelişi çünkü.

1. kez vazgeçildiğimde 24 yaşımdaydım. Yeni bir sayfa açmak için ülke değiştirdim, şimdi yurtdışındayım.

Aynı olay 2. kez başıma geliyor, şimdi 27yim. Sadece aşk acısı değil bu aslında, 2 olayın toplamı ve birikimi. Yaşıtlarım evlenirken ben yapayalnızım, kendime acıyorum artık. Dibe iyice vurdum, ayağa kalkacak ne isteğim ne gücüm var artık.

Ben de ikinci kez kotu bi insandan ayriliyorum ikinci kez asik oldugum birinden ayriliyorum ama simdi ilkini hatirliyorum bundan 5 sene once ayrilmistim ve uzun sure hayati zindan etmistim kendime esimi bulunca bosuna uzulmusum iyi ki olmamis demistim bence yine ayni seyi deriz. Bence yine iyi ki olmamis deriz. Bakis acin, dusuncelerin, duygularin senin kontrolunde kendini onlara teslim etme lutfen kontrolu ele al.

Ayrica kendine acimak ta neyin nesi. Evlenmek iyi bi hayat vaadetmiyor su konudaki benden en iyi ornegini gorebilirsin ustelik de gencsin.
 
Aslinda sana soylerken kendime soyluyorum bi yerde. Gecmisi bugunun bakis acisiyla yargiladigimiz icin oluyor bu ama o gecmis olmasa bugunku kafa olmazdi boyle de paradoksal bir denklem iste. Daha iyisini yapabilsek zaten yapardik insan kendini kotu yapmaz ki bilerek.

Haklısın o zaman bize doğru gelen oydu ama akla söz geçse de yüreğe geçmiyor bazen insan üzüyor kendini bilerek ya da bilmeyerek...
 
Öyle güzel anlatmışsınız üzerine söyelenecek söz yok neredeyse, çok zor günlerim oldu çok güçlü görünmem gereken günlerim oldu benim de tek duam ;üzülmeme sebep olan ve yanımda olanlara beni anlamaya çalışanlara umarım beni hiç bir zaman anlamazsınız, çünkü bazı şeyler vardır ki yaşamadan bilinemez ve ben bu acıyı bana reva görenlere bile layık göremiyorum.
Bu yüzden bizi güçlü görüyorlar belkide tatlım herşeye dağ gibi dik durup başkasına yansıtmadığımız için


iPad 'den Kadınlar Kulübü aracılığı ile gönderildi

Aynen öyle Aylin Kotil'in Güçlü Kadınlarla ilgili bir yazısı var paylaşmak isterim izninizle o kadar net anlatıyor ki her şeyi.

" Güçlü kadınlar vardır, her işlerini kendileri halletmeye çalışan.. Anne babaları tarafından böyle yetiştirilen. Onlar kendi paralarını kendileri kazanmak isterler.

Evdeki tüm tamirat, tadilat işlerinden anlarlar. Bir erkeğe mecbur kalmadan da hayatlarını devam ettirebilirler. Faturalarını kendileri yatırırlar. Hemen hemen tüm işlerini kendileri yaparlar. Hatta etraflarının yükünü de üstlenirler. Özgürlüğü severler, dik durmayı da, güçlüdürler çünkü...

Âşık olduklarında hissederek yaşarlar. Aşklarına kurallar koymadıkları gibi büyük beklentilere de girmezler. Sevdiklerine problem çıkarmazlar. Bütün gün çalışıp durduktan sonra, akşamları yorgun da olsalar sevgilileri buluşalım dediğinde, hemencecik hazırlanıp sevgililerinin onları evden almalarına gerek kalmadan, o her neredeyse onun olduğu yere giderler.


Çoğu zaman sevgililerinin ya da kocalarının haberi bile olmaz yaşadıkları sıkıntıdan, yansıtmazlar çünkü. Para var mı, işyerinde sıkıntı mı oldu, birine canı mı sıkıldı, hiç bunlarla yormazlar birlikte oldukları erkeği. Çünkü istemezler kimse onlara acısın. Sonra da bir bakarlar ki, bu kadar dik durmanın ve sorun çıkarmamanın karşılığında gerçekten de kimse onlara acımaz.

Bu durum zamanla gelenekselleşir ve acınmama ile sorun çıkarmama hali yaşam tarzına dönüşür. Ezkaza dayanamayıp sorunlarını paylaşmaya kalksalar, bu sefer de sorunlu kadın, kaprisli kadın, tahammül edilmez kadın damgasını yerler. Bu yüzden de terk edildiklerinde bile hiç seslerini çıkarmaz bu güçlü kadınlar! Terk eden erkek de bilir onun ne kadar güçlü olduğunu ve onsuz da yaşayabileceğini, içinde yaşadığı fırtınalardan bihaber.

Sonra bir dosttan, eşten, ya da tanıdıktan duyarlar ki onu terk eden erkek gitmiş, muhtaç yaşamak zorunda olan biriyle beraber olmaya başlamış.

Erkekler çok severler böyle kadınları. Birinin ona muhtaç olduğunu görmek bir çok duygusunu okşar erkeğin. Onlara kendini erkek gibi hissettirir! Bu zayıf kadınlar erkeklere bağımlıdır.


Mesela fatura filan yatıramazlar, anlamazlar çünkü. Nereden yatırılır onu da bilmezler. Ev ya da yemek alışverişi de yapmazlar, çünkü taşıyamazlar onca torbayı. Hep yorgun olurlar, bütün gün spor salonları, kuaför, o mağaza, bu mağaza gezerler.
Akşama yemek yapmaya fırsat bulamazlar.
Akşam eşleri eve geldiğinde, bugün nereye yemeğe gidelim, diye sorarlar. En kötü ihtimal dışarıdan yemek söylerler. Zayıf kadınlar doğurdukları çocuğa bakacak gücü de kendilerinde bulamazlar, pamuklar içinde yaşamaya alışmışlardır bir kere. Kendilerini hep altın tepsi içinde sunarlar.

Huysuzluk da ederler, ama bu erkeğin hoşuna gider, çünkü kadın ona muhtaçtır, söylenmeyen güçlü kadının aksine, hiçbir şeyi beğenmedikleri gibi devamlı da mutsuzdurlar. Pek teşekkür etmezler, kıskançlık krizlerini de severler Kocasının ve sevgilisinin hayatlarını karartırlar. Erkekler bu kadınları asla terk edemezler.

Çünkü o güçsüz, kırılgan bir kadındır. Ayrılırsa kurda kuzuya yem olur. Koruyup kollanmalıdır her an o!.

Zayıf kadınlar hiç çökmez, buruşmaz ve yıpranmazlar.
Ancak işin ilginç yanı her zaman daha değerli olanlar da onlardır.

Ve geride kalan güçlü kadınlar tüm bunların nasıl gerçekleşebildiğine sadece bakakalırlar. 

Aylin Kotil
 
sorunuzda gizli, zamanla gecicek
bugünden yarina olmuyor, gün gectikce daha güclü olucaksiniz bu yüzden her günü bir basari olarak görün,
bir kac ay sonra acinizin yavas yavas azaldigini hissedeceksiniz, bu zamanin gecme sürecinde size bol bol sabir diliyorum
 
Son düzenleme:
Aynen öyle Aylin Kotil'in Güçlü Kadınlarla ilgili bir yazısı var paylaşmak isterim izninizle o kadar net anlatıyor ki her şeyi.

" Güçlü kadınlar vardır, her işlerini kendileri halletmeye çalışan.. Anne babaları tarafından böyle yetiştirilen. Onlar kendi paralarını kendileri kazanmak isterler.

Evdeki tüm tamirat, tadilat işlerinden anlarlar. Bir erkeğe mecbur kalmadan da hayatlarını devam ettirebilirler. Faturalarını kendileri yatırırlar. Hemen hemen tüm işlerini kendileri yaparlar. Hatta etraflarının yükünü de üstlenirler. Özgürlüğü severler, dik durmayı da, güçlüdürler çünkü...

Âşık olduklarında hissederek yaşarlar. Aşklarına kurallar koymadıkları gibi büyük beklentilere de girmezler. Sevdiklerine problem çıkarmazlar. Bütün gün çalışıp durduktan sonra, akşamları yorgun da olsalar sevgilileri buluşalım dediğinde, hemencecik hazırlanıp sevgililerinin onları evden almalarına gerek kalmadan, o her neredeyse onun olduğu yere giderler.


Çoğu zaman sevgililerinin ya da kocalarının haberi bile olmaz yaşadıkları sıkıntıdan, yansıtmazlar çünkü. Para var mı, işyerinde sıkıntı mı oldu, birine canı mı sıkıldı, hiç bunlarla yormazlar birlikte oldukları erkeği. Çünkü istemezler kimse onlara acısın. Sonra da bir bakarlar ki, bu kadar dik durmanın ve sorun çıkarmamanın karşılığında gerçekten de kimse onlara acımaz.

Bu durum zamanla gelenekselleşir ve acınmama ile sorun çıkarmama hali yaşam tarzına dönüşür. Ezkaza dayanamayıp sorunlarını paylaşmaya kalksalar, bu sefer de sorunlu kadın, kaprisli kadın, tahammül edilmez kadın damgasını yerler. Bu yüzden de terk edildiklerinde bile hiç seslerini çıkarmaz bu güçlü kadınlar! Terk eden erkek de bilir onun ne kadar güçlü olduğunu ve onsuz da yaşayabileceğini, içinde yaşadığı fırtınalardan bihaber.

Sonra bir dosttan, eşten, ya da tanıdıktan duyarlar ki onu terk eden erkek gitmiş, muhtaç yaşamak zorunda olan biriyle beraber olmaya başlamış.

Erkekler çok severler böyle kadınları. Birinin ona muhtaç olduğunu görmek bir çok duygusunu okşar erkeğin. Onlara kendini erkek gibi hissettirir! Bu zayıf kadınlar erkeklere bağımlıdır.


Mesela fatura filan yatıramazlar, anlamazlar çünkü. Nereden yatırılır onu da bilmezler. Ev ya da yemek alışverişi de yapmazlar, çünkü taşıyamazlar onca torbayı. Hep yorgun olurlar, bütün gün spor salonları, kuaför, o mağaza, bu mağaza gezerler.
Akşama yemek yapmaya fırsat bulamazlar.
Akşam eşleri eve geldiğinde, bugün nereye yemeğe gidelim, diye sorarlar. En kötü ihtimal dışarıdan yemek söylerler. Zayıf kadınlar doğurdukları çocuğa bakacak gücü de kendilerinde bulamazlar, pamuklar içinde yaşamaya alışmışlardır bir kere. Kendilerini hep altın tepsi içinde sunarlar.

Huysuzluk da ederler, ama bu erkeğin hoşuna gider, çünkü kadın ona muhtaçtır, söylenmeyen güçlü kadının aksine, hiçbir şeyi beğenmedikleri gibi devamlı da mutsuzdurlar. Pek teşekkür etmezler, kıskançlık krizlerini de severler Kocasının ve sevgilisinin hayatlarını karartırlar. Erkekler bu kadınları asla terk edemezler.

Çünkü o güçsüz, kırılgan bir kadındır. Ayrılırsa kurda kuzuya yem olur. Koruyup kollanmalıdır her an o!.

Zayıf kadınlar hiç çökmez, buruşmaz ve yıpranmazlar.
Ancak işin ilginç yanı her zaman daha değerli olanlar da onlardır.

Ve geride kalan güçlü kadınlar tüm bunların nasıl gerçekleşebildiğine sadece bakakalırlar. 

Aylin Kotil

ben arada bir yerdeyim herhalde saçma sapan kapris yapmadığımı söyleyemem ya da saçma mıydı kaprislerim yoksa onun bu tavırlarının bir yansıması mı bilemiyorum ama annem hep bizi büyütürken kimseye muhtaç olmayın, kimsenin eline bakmayın, kimseye boynunuzu bükmeyin dedi. hele ki bir erkeğe...

o da beni hiç bırakamazdı. belki de zayıftım darbe yiyince güçlendim bilemiyorum ama ben arkamı dönüp gittim ya ona şaşıyorum. asla onsuz olmaz gibi gelmişti bana hep onla olacaktım sanki ömür boyu, ondan başkasından çocuklarım olamazdı gibi gelmişti. kapris yapmış olabilirim ama şunu eksik ettin bana diyemez. onun için iki gün hazırlık yaptığımı hiç bilmediğim yemeklere giriştiğimi bilirim. sırf seviyor diye. striptiz yapmayı öğrendim. onun hoşuna gitsin diye. oryantal öğrenecektim o seviyor diye. içimde tutmayı öğrendim, huzursuzluk çıkarmamayı o huzur istiyor diye. sonra bir gün somurttum ki benim küçük kaprislerim, sızlanıp ağlamalarım batar oldu. teşekkürü ele güne rezil edilmek, aşağılanmak oldu. ben neyi eksik yaptım ki? ona yansıttığım benim içimde kopanların sadece 100de biriydi. eğer %1i onu bu kadar çıldırttıysa o düşünsün ben %100üyle her gün yaşıyordum.. :31:

kısacası bazı insan o kadar içini sömürür ki. ister hep dahasını ister. artık dahası kalmadığında da yakınmaya başlar. hala ki benim için ne yaptın diyebiliyorsa ona yazıklar olsun. o bağırdı, bunalımdayım borcum var dedi bana günlerce ben alttan aldım her gün bi umut uyandım yanına gidip sarıldım o soğuktu somurtuyordu tüm gün. ben sessizce yastığa kafamı gömüp ağladım yarın düzelsin lütfen diye içim yandı.

sonra bir kez somurttum, bir gün somurttum, bir saatlik somurttum ve bunlar oldu...
 
Ağlayasım geldi böyle yazınca, içimi dökünce tuhaf oldum
Belki de arada yazıp bir yerlere çiziktirip rahatlamalıyım..
 
Ağlayasım geldi böyle yazınca, içimi dökünce tuhaf oldum
Belki de arada yazıp bir yerlere çiziktirip rahatlamalıyım..

İçinizi ferah tutun siz elinizden geleni yapmışsınız "nerede hata yaptım?" diye sormanıza gerek yok pişmanlık duymayın siz emek vermişsiniz ama yine de bittiyse vardır bir hayır öyle düşünün
ben evli değildim ama ilişki için de hiç çaba sarf etmedim mesela hep bekledim o bir şeyler yapsın şimdi o günleri düşününce aklıma şaşıyorum ona ulaşma şansım varken elimi kolumu bağlayıp oturmuşum,yazık.
şimdi ona ulaşmam imkansız...
Kaybedince anlıyor insan elindekilerin kıymetini maalesef
kendi elinizle yapıp pişman olmak çok daha kötü emin olun ben kendimi affedemiyorum
Allah bana çok güzel bir şans vermişti ben geri teptim bir daha şans verirmi ki, kadir kıymet bilmeyen kuluna diyorum
İnanın böylesi çok daha zor...
Başkasını affetmek kolay insanın kendisini affetmesi en zoru.
Yaptıklarından değil de yapmadıklarından,yaşadıklarından değil de yaşayamadıklarından duyduğu pişmanlık tarif edilemez bir acı...
 
Son düzenleme:
ben arada bir yerdeyim herhalde saçma sapan kapris yapmadığımı söyleyemem ya da saçma mıydı kaprislerim yoksa onun bu tavırlarının bir yansıması mı bilemiyorum ama annem hep bizi büyütürken kimseye muhtaç olmayın, kimsenin eline bakmayın, kimseye boynunuzu bükmeyin dedi. hele ki bir erkeğe...

o da beni hiç bırakamazdı. belki de zayıftım darbe yiyince güçlendim bilemiyorum ama ben arkamı dönüp gittim ya ona şaşıyorum. asla onsuz olmaz gibi gelmişti bana hep onla olacaktım sanki ömür boyu, ondan başkasından çocuklarım olamazdı gibi gelmişti. kapris yapmış olabilirim ama şunu eksik ettin bana diyemez. onun için iki gün hazırlık yaptığımı hiç bilmediğim yemeklere giriştiğimi bilirim. sırf seviyor diye. striptiz yapmayı öğrendim. onun hoşuna gitsin diye. oryantal öğrenecektim o seviyor diye. içimde tutmayı öğrendim, huzursuzluk çıkarmamayı o huzur istiyor diye. sonra bir gün somurttum ki benim küçük kaprislerim, sızlanıp ağlamalarım batar oldu. teşekkürü ele güne rezil edilmek, aşağılanmak oldu. ben neyi eksik yaptım ki? ona yansıttığım benim içimde kopanların sadece 100de biriydi. eğer %1i onu bu kadar çıldırttıysa o düşünsün ben %100üyle her gün yaşıyordum.. :31:

kısacası bazı insan o kadar içini sömürür ki. ister hep dahasını ister. artık dahası kalmadığında da yakınmaya başlar. hala ki benim için ne yaptın diyebiliyorsa ona yazıklar olsun. o bağırdı, bunalımdayım borcum var dedi bana günlerce ben alttan aldım her gün bi umut uyandım yanına gidip sarıldım o soğuktu somurtuyordu tüm gün. ben sessizce yastığa kafamı gömüp ağladım yarın düzelsin lütfen diye içim yandı.

sonra bir kez somurttum, bir gün somurttum, bir saatlik somurttum ve bunlar oldu...
bende aynı şeyleri düşünüyorum duygularıma tercüman olmuşsun ..bende onu bırakıp gideceğimi hiç düşünmezdim bunu yapacak gücü kendimde bılamzdım ama yaptım ...demekki canıma tak etmiş ...ben eşimden başka kimseyle nasıl olurum bizim bi oğlumuz olsun bitane daha kızımız olsun oğlum onun gibi yakışıklı olsun diye hayal kurarken şimdi boşanma planları yapıyoruz hayat neden bu kadar acımasız ...ikiarada bi deredeyim ne ona olabiliyorum nede onsuz
 
İçinizi ferah tutun siz elinizden geleni yapmışsınız "nerede hata yaptım?" diye sormanıza gerek yok pişmanlık duymayın siz emek vermişsiniz ama yine de bittiyse vardır bir hayır öyle düşünün
ben evli değildim ama ilişki için de hiç çaba sarf etmedim mesela hep bekledim o bir şeyler yapsın şimdi o günleri düşününce aklıma şaşıyorum ona ulaşma şansım varken elimi kolumu bağlayıp oturmuşum,yazık.
şimdi ona ulaşmam imkansız...
Kaybedince anlıyor insan elindekilerin kıymetini maalesef
kendi elinizle yapıp pişman olmak çok daha kötü emin olun ben kendimi affedemiyorum
Allah bana çok güzel bir şans vermişti ben geri teptim bir daha şans verirmi ki, kadir kıymet bilmeyen kuluna diyorum
İnanın böylesi çok daha zor...
Başkasını affetmek kolay insanın kendisini affetmesi en zoru.
Yaptıklarından değil de yapmadıklarından,yaşadıklarından değil de yaşayamadıklarından duyduğu pişmanlık tarif edilemez bir acı...

bence yine de pişmanlık hissetmemelisin çünkü o zaman öyle düşünmüş öyle yapmışsın şimdi neden neden dmek anlamsız zaten daha iyisini yapabilsen yapardın...
 
bende aynı şeyleri düşünüyorum duygularıma tercüman olmuşsun ..bende onu bırakıp gideceğimi hiç düşünmezdim bunu yapacak gücü kendimde bılamzdım ama yaptım ...demekki canıma tak etmiş ...ben eşimden başka kimseyle nasıl olurum bizim bi oğlumuz olsun bitane daha kızımız olsun oğlum onun gibi yakışıklı olsun diye hayal kurarken şimdi boşanma planları yapıyoruz hayat neden bu kadar acımasız ...ikiarada bi deredeyim ne ona olabiliyorum nede onsuz

bizim de oğlumuzun adı belliydi son dönem elimde test bi bebek hayali kuruyordum hep ama..
ben geçen günkü konuna yazdığım gibi sanki hiç eşim olmamış gibi hissediyorum resimlerine bakınca çok tuhaf geliyor sanki o adam o değil sanki o kadın da ben değilim. hiç tanışmamış birbirimizi sevmemiş sanki bir YABANCI gibi bana tanımıyorum o adamı sesini unuttum çok tuhaf bi his :26: ve hiç özlemiyorum sadece tuhaf hissediyorum
 
bizim de oğlumuzun adı belliydi son dönem elimde test bi bebek hayali kuruyordum hep ama..
ben geçen günkü konuna yazdığım gibi sanki hiç eşim olmamış gibi hissediyorum resimlerine bakınca çok tuhaf geliyor sanki o adam o değil sanki o kadın da ben değilim. hiç tanışmamış birbirimizi sevmemiş sanki bir YABANCI gibi bana tanımıyorum o adamı sesini unuttum çok tuhaf bi his :26: ve hiç özlemiyorum sadece tuhaf hissediyorum

Ben de aynı olmasa da benzer duyguları yaşıyorum şu an arkadaşım...:43:
Geçiyor diyemiyorum belki ama, geçecek...
 
bizim de oğlumuzun adı belliydi son dönem elimde test bi bebek hayali kuruyordum hep ama..
ben geçen günkü konuna yazdığım gibi sanki hiç eşim olmamış gibi hissediyorum resimlerine bakınca çok tuhaf geliyor sanki o adam o değil sanki o kadın da ben değilim. hiç tanışmamış birbirimizi sevmemiş sanki bir YABANCI gibi bana tanımıyorum o adamı sesini unuttum çok tuhaf bi his :26: ve hiç özlemiyorum sadece tuhaf hissediyorum

bende unttum sesini devamlı resimlere bakıyorum yüzünü unutmayayım diye telde video su var açtım sesini ble untmuşum ne kadar kötü bi şey 8 yıl hergün aynı yastığa baş koyup uyuduğun insan sana yabancı onsuz yatamam dediğim kişi olmdan 7 aydır tek yatıyorum
 
Ben de aynı olmasa da benzer duyguları yaşıyorum şu an arkadaşım...:43:
Geçiyor diyemiyorum belki ama, geçecek...

boşanıyor musunuz...
ben beklediğimden çok daha iyiyim.
ne yapsa katlanırım onsuz olamam diye düşünüyordum ama bakın dimdik duruyorum üstelik ona ihtiyaç da hissetmiyorum. 3-5 dk hüzünlenicem diye onun kahrını çekmem bundan sonra.
adam olup ona sunduğum 39543547 tane fırsatı değerlendirseymiş. her gün hırpalayacağına bir şansı değerlendirseymiş. 6 ay boyunca peşinde koştum eski halimize dönelim diye. dönsem nolcak dönmicem işte vs. uzattı da uzattı bana da tak etti artık
şimdi hiç dönmesin.
 
bende unttum sesini devamlı resimlere bakıyorum yüzünü unutmayayım diye telde video su var açtım sesini ble untmuşum ne kadar kötü bi şey 8 yıl hergün aynı yastığa baş koyup uyuduğun insan sana yabancı onsuz yatamam dediğim kişi olmdan 7 aydır tek yatıyorum

bence biz bu birden solmasına üzüldük hayallerimize yani yoksa onların yokluğuna değil. zaten nasıl oluyor da yokluklarına üzülmedik diye böyle hissediyoruz sanırım. şahsen hala bu evde yaşıyorum ama aklıma gelmiyor gün içinde çok nadir önceden olsa izmirde bile yaşayamam onsuz vs saçmalardım
 
bence biz bu birden solmasına üzüldük hayallerimize yani yoksa onların yokluğuna değil. zaten nasıl oluyor da yokluklarına üzülmedik diye böyle hissediyoruz sanırım. şahsen hala bu evde yaşıyorum ama aklıma gelmiyor gün içinde çok nadir önceden olsa izmirde bile yaşayamam onsuz vs saçmalardım

ben halen aynı evimde onsuz yaşasam kafayı yerdim hastanedeyken duramadım evde annemlerde kaldım devamlı gömleklerini kokladım ...yine hüzün çöktü içime ve :14::14::14:
 
boşanıyor musunuz...
ben beklediğimden çok daha iyiyim.
ne yapsa katlanırım onsuz olamam diye düşünüyordum ama bakın dimdik duruyorum üstelik ona ihtiyaç da hissetmiyorum. 3-5 dk hüzünlenicem diye onun kahrını çekmem bundan sonra.
adam olup ona sunduğum 39543547 tane fırsatı değerlendirseymiş. her gün hırpalayacağına bir şansı değerlendirseymiş. 6 ay boyunca peşinde koştum eski halimize dönelim diye. dönsem nolcak dönmicem işte vs. uzattı da uzattı bana da tak etti artık
şimdi hiç dönmesin.

Henüz evli değilim, sevgilimden ayrıldım sadece....
Ve yükü o kadar ağır geldi ki, anlatamam size..
Ve eminim; boşanmak çok daha zor ve çetrefilli bir süreç, fakat biz kadınlar evlat acısını atlatan bir türüz...
Ayrılık acısı da, geçer umuyorum ki....
 
ben halen aynı evimde onsuz yaşasam kafayı yerdim hastanedeyken duramadım evde annemlerde kaldım devamlı gömleklerini kokladım ...yine hüzün çöktü içime ve :14::14::14:

sen acıyorsun eşine biraz da ondan ben acımıyorum ne hali varsa görsün her şeyini attım hatta şu an onun aldığı eşofmanları giyiyorum ama onunla bağdaştırmıyorum :) mis gibi eşofman valla neden atayım gibi düşünüyorum. bu evi de hiçbir şeyi onla bağdaştırmamayı öğreneceğim ben zamanla

Henüz evli değilim, sevgilimden ayrıldım sadece....
Ve yükü o kadar ağır geldi ki, anlatamam size..
Ve eminim; boşanmak çok daha zor ve çetrefilli bir süreç, fakat biz kadınlar evlat acısını atlatan bir türüz...
Ayrılık acısı da, geçer umuyorum ki....

ben acı çekmiyorum ama adapte de olamadım soru işaretleri var kafamda hiçbir zaman cevaını bulamayacağım ve cevabını bulamayacağım için pişmanlık hissediyorum saçma ama öyle işte :/
 
sen acıyorsun eşine biraz da ondan ben acımıyorum ne hali varsa görsün her şeyini attım hatta şu an onun aldığı eşofmanları giyiyorum ama onunla bağdaştırmıyorum :) mis gibi eşofman valla neden atayım gibi düşünüyorum. bu evi de hiçbir şeyi onla bağdaştırmamayı öğreneceğim ben zamanla



ne hali varsa görsün demeyi okadar çok isterimki bugün bana doğum günümde aldığı eteği giydim ne kadar hevesli almıştı onu bana okdar hayallerimiz vardıki ....neden bu erkekler bizim hayatımızı mahvediyor
 
ne hali varsa görsün demeyi okadar çok isterimki bugün bana doğum günümde aldığı eteği giydim ne kadar hevesli almıştı onu bana okdar hayallerimiz vardıki ....neden bu erkekler bizim hayatımızı mahvediyor

giy tabi neden giymeyesin o aldı diye giymeyecek misin mahvedemez hayatını sen izin vermedikçe kararından emin olmalısın hayaller yıkılır yerlerine yenileri daha sağlamları kurulur
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Back
X