Birisi izliyormuş hissi

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
bir de bazen nörolojik sebepler, gözle ilgili rahatsızlıkların da kişilerde böyle hissiyata sebebiyet verdiğini bir yerde okumuştum. bulabilirsem link atarım size. her halükarda daha uzun sürerse ve sizi rahatsiz etmeye başlarsa bu durum bir doktor kontrolüne gidin daha sağlıklı olur
Çok rahatsız edici düzeye gelirse doktora giderim. Buraya yazdım çünkü hem biraz rahatlarım belki diye hem de benim gibi yaşayanlar varsa bir öneri de bulunurlar diye. Link bulursanirsaniz okurum
 
Sizden sonra giren genç çift neler yaşamış acaba çok merak ettim.
Böyle şeylerden hem korkarım hem de çpk severim, müdürümü de korkutmuşluğum var valla.
Gizemli hikayeler çok güzel
Geceleyin bir kiz cocugu gülüşüyle uyanmışlar, bir defa, oturma odasında çocuğu ile tren oyununu kurmuşlar ve oynamışlar, sonra çocuğunu yatırmış, bir kaç saat sonra kendileri de yatmış. O da benim gibi aynısını anlattı. Sanki birisi bir tokatla uyandırır gibi, derin uykundan, uyandiriliyorsun. Oturma odasından oynama ve cocuk gülüşü gelmiş. Yüzde yüz kız çocuğuydu dediler. İkisi de aynı anda uyandirilmis, ikiside hiç kıpırdamadan dinlemiş. Önce çocuk kalktı da oynuyor sanmışlar sonra gülüşü duyunca, o çocuk gülüşü bizim çocuğumuzun yaşından fazlaydı dedi. Kalktiklari gibi, ses gitmiş.
Oturma odasında ne bıraktıysan, o bıraktığın şey devam ediyor gece yarısı. Yani sesleri. Ben ütü yapmıştım mesela televizyonun önünde, sonra ütülenmis çamaşırları kaldırdım, fişi çektim ve girdim yattım yatağıma, geceleyin ütü sesiyle uyandım. Sanki birisi ütü yapıyor, durmadan dumanın düğmesine basıyor. Benden sonra giren de yaşamış onu. Ne ben ne de bizden sonra giren çiftler, bir daha oturma odasında birşeyler bıraktık. İşim bittiği gibi kaldırırım. Ama oyuncaklari bazı zaman bırakırdik. Bazı kazalar evin içinde, kafamda çok soru işareti bıraktı. Yani olucak şey değil, büyük sekreter masası, dolabıy la beraber ki, adi ikea masası değildi, antik ve sade odundan. Çok çok ağır. Çalışma odasında duvara yaslanik duruyordu, masaya dolabın arasında, söyle 50-60 santimlik boşluk vardı. Oğlum 2 yasinda mıydı 3 müydü bilemicem, masanın önünden geçerken devrilmiş üzerine, esasinda, öyle bir kazayı katiyyen bir şey olmadan atlatamazdi ama o 60 cm boşluğa denk gelmiş, masayı 3 kişi kaldıramadı. Oğlum kapandı ağlıyor masanın dolabın altında, ben komşularla uğraştım olmadı sonra hemen itfaiyeyi aradım, hemen geldiler ve oğlumu çıkardılar. Masanın dolabı duvarda çok uzun ve kalın vidalarla fix yapılmıştı, yine de üzerine düştü. Adamlar sasip kaldılar, nasıl duvardan o kalın vidalar çıktı diye. Öyle ona benzer bir kaç birşey vana da oldu.
Sanki artık neyse, bizi evde istemiyordu. Elimde ne varsa yapayım defolup gidesiye kadar der gibi. Ve öbür ailede birkaç kaza geçirmiş evin içinde.
 
Geceleyin bir kiz cocugu gülüşüyle uyanmışlar, bir defa, oturma odasında çocuğu ile tren oyununu kurmuşlar ve oynamışlar, sonra çocuğunu yatırmış, bir kaç saat sonra kendileri de yatmış. O da benim gibi aynısını anlattı. Sanki birisi bir tokatla uyandırır gibi, derin uykundan, uyandiriliyorsun. Oturma odasından oynama ve cocuk gülüşü gelmiş. Yüzde yüz kız çocuğuydu dediler. İkisi de aynı anda uyandirilmis, ikiside hiç kıpırdamadan dinlemiş. Önce çocuk kalktı da oynuyor sanmışlar sonra gülüşü duyunca, o çocuk gülüşü bizim çocuğumuzun yaşından fazlaydı dedi. Kalktiklari gibi, ses gitmiş.
Oturma odasında ne bıraktıysan, o bıraktığın şey devam ediyor gece yarısı. Yani sesleri. Ben ütü yapmıştım mesela televizyonun önünde, sonra ütülenmis çamaşırları kaldırdım, fişi çektim ve girdim yattım yatağıma, geceleyin ütü sesiyle uyandım. Sanki birisi ütü yapıyor, durmadan dumanın düğmesine basıyor. Benden sonra giren de yaşamış onu. Ne ben ne de bizden sonra giren çiftler, bir daha oturma odasında birşeyler bıraktık. İşim bittiği gibi kaldırırım. Ama oyuncaklari bazı zaman bırakırdik. Bazı kazalar evin içinde, kafamda çok soru işareti bıraktı. Yani olucak şey değil, büyük sekreter masası, dolabıy la beraber ki, adi ikea masası değildi, antik ve sade odundan. Çok çok ağır. Çalışma odasında duvara yaslanik duruyordu, masaya dolabın arasında, söyle 50-60 santimlik boşluk vardı. Oğlum 2 yasinda mıydı 3 müydü bilemicem, masanın önünden geçerken devrilmiş üzerine, esasinda, öyle bir kazayı katiyyen bir şey olmadan atlatamazdi ama o 60 cm boşluğa denk gelmiş, masayı 3 kişi kaldıramadı. Oğlum kapandı ağlıyor masanın dolabın altında, ben komşularla uğraştım olmadı sonra hemen itfaiyeyi aradım, hemen geldiler ve oğlumu çıkardılar. Masanın dolabı duvarda çok uzun ve kalın vidalarla fix yapılmıştı, yine de üzerine düştü. Adamlar sasip kaldılar, nasıl duvardan o kalın vidalar çıktı diye. Öyle ona benzer bir kaç birşey vana da oldu.
Sanki artık neyse, bizi evde istemiyordu. Elimde ne varsa yapayım defolup gidesiye kadar der gibi. Ve öbür ailede birkaç kaza geçirmiş evin içinde.
Vay vaay, çok ilginç gerçekten, nasıl bir dünyada yaşıyoruz, anlamlandıramadığımız ne çok şey var, belliki sorum ev ile ilgiliydi, oradan taşınınca bittiğine göre
 
Anladım ben kendimden örnek vereyim yanlız yaşarım bazen elektirikli süpürgeyi kullanırken korkarım falan ama çoğunlukla izlediğim şeylerin etkisinde kalırım okuyun bol bol allahın izniyle bişeycik olmaz.

Aaa elektirk süpürgesi ve saç kurutma makinesi açıkken bende sırtımı duvara yaslamak isterdim bi 6 ay öncesine kadar. Sanki o sesler olunca diğer tehlikeleri far etmeyeceğim duymayacağım gbi gelirdi. Tamamen duygusal olarak zayıf zamanlarda oluyor. uzun süre devam etti sonra kendiliğinden bitti gitti.
Siz yazana kadar sadece kendimde var sanıyordum.
 
Aaa elektirk süpürgesi ve saç kurutma makinesi açıkken bende sırtımı duvara yaslamak isterdim bi 6 ay öncesine kadar. Sanki o sesler olunca diğer tehlikeleri far etmeyeceğim duymayacağım gbi gelirdi. Tamamen duygusal olarak zayıf zamanlarda oluyor. uzun süre devam etti sonra kendiliğinden bitti gitti.
Siz yazana kadar sadece kendimde var sanıyordum.
Bana sanki ses geliyorda çalıştığı için duyamıyorum gibi gelirdi daha çok ara ara olur ama ben gün boyu yanlız olduğum için bide ota boka korkarım yani ona yoruyorum okuyunca geçiyor şükür.
 
Vay vaay, çok ilginç gerçekten, nasıl bir dünyada yaşıyoruz, anlamlandıramadığımız ne çok şey var, belliki sorum ev ile ilgiliydi, oradan taşınınca bittiğine göre
Evet. Sade ev ile ilgisi vardı ve daha hala devam ediyor. Cünkü durmadan zilde ve posta kutusunda isimler değişiyor. Eve giren çok fazla kalamıyor ve çıkıyor.
 
Evet. Sade ev ile ilgisi vardı ve daha hala devam ediyor. Cünkü durmadan zilde ve posta kutusunda isimler değişiyor. Eve giren çok fazla kalamıyor ve çıkıyor.
Acaba hangi bölgedeydi burası merak ettim.
Benimde buna benzer anılarım var, kardeşim benden 10 yaş küçük, yeni doğduğunda annem akşam vakti bana emanet edip gitmişti.Ben mutfakta bulaşık yıkarken açık camdan annemin kardeşimi sevme sesi geliyor.Anne geldin mi dedim, gelmemiş, bir kaç defa yaşandı.
O evimiz müstakildi, ben bir düğüne gitmiştim hava karardıktan sonra döndüm.Annem bana desi ki 5dk önce gelip kapıyı çaldın mı? Meper bwn gelmeden önce kapıyı çalmışlar o zaman kapılar çelik değildi mavi renkli metal kapılardandı.
Annem çoğu kez söylerdi evimizin arkasındaki bayırdan pat pat diye adamların koşma sesi gelirmiş.
Ben aynı evimizin o mavi kapısını temizliyordum yaş 12.Bir baktım kapının demiri ike camın arasına annem sabun koymuş, kız ne pissin buraya sabun konulur mu deeim.Annem dedi ki kız ne sabun koyması delimisin! Bir baktıl katı bir yağ var, ondan sonra evin dışındaki elektrik kablolarının arkasına sokulmış bir sürü aynı katı yağ var. Bizde de saflık varmış aldık onu vitrine koyduk unuttuk gitti.Belki bir kaç sene sonra alıp akan suya attım.
O ev istimlak oldu.
 
Acaba hangi bölgedeydi burası merak ettim.
Benimde buna benzer anılarım var, kardeşim benden 10 yaş küçük, yeni doğduğunda annem akşam vakti bana emanet edip gitmişti.Ben mutfakta bulaşık yıkarken açık camdan annemin kardeşimi sevme sesi geliyor.Anne geldin mi dedim, gelmemiş, bir kaç defa yaşandı.
O evimiz müstakildi, ben bir düğüne gitmiştim hava karardıktan sonra döndüm.Annem bana desi ki 5dk önce gelip kapıyı çaldın mı? Meper bwn gelmeden önce kapıyı çalmışlar o zaman kapılar çelik değildi mavi renkli metal kapılardandı.
Annem çoğu kez söylerdi evimizin arkasındaki bayırdan pat pat diye adamların koşma sesi gelirmiş.
Ben aynı evimizin o mavi kapısını temizliyordum yaş 12.Bir baktım kapının demiri ike camın arasına annem sabun koymuş, kız ne pissin buraya sabun konulur mu deeim.Annem dedi ki kız ne sabun koyması delimisin! Bir baktıl katı bir yağ var, ondan sonra evin dışındaki elektrik kablolarının arkasına sokulmış bir sürü aynı katı yağ var. Bizde de saflık varmış aldık onu vitrine koyduk unuttuk gitti.Belki bir kaç sene sonra alıp akan suya attım.
O ev istimlak oldu.
Bizim o zaman kaldığımız ev 3 kat üzerindeydi ve biz giriş kattaydik. Her katta 3 daire vardı. O ev 1890 larda yapılmış, cok güzel yüksek duvarları, cok büyük pencereleri vardı ve baştan orda, cok zenginler kalıyormuş. İki tane merdivenleri vardı. Bir merdiveni pencereli, aydınlık içinde ve halı vardı merdivenlerde, öbür merdiven karanlık, penceresiz ve doğru evlerin mutfağına kapısı vardı. Bastan hizmetciler hep o karanlık verdi enleri kullaniyormuslar. Daha çok o zengin yerlerde yahudiler kalıyormuş. Acaba 2. Dünya savaşında bir ailenin çocuklarına mi yoksa annesine ve çocuklarına o evde işkence mi yapıldı, yoksa başka bir şiddet, bilmiyorum. Kız çocuğunun gülmesini biz bir defadan fazla duyduk.
Ben dış memlekette yaşıyorum ve arkadaşlarımdan birisi kilisede papaz, o bana dediki, bazı insanlar bu dünyadan giderken, bazı insanlara karşı besledikleri kini, nefreti, öbür dünyaya alıyorlar. Yada bazı insanları hiç affetmiyorlar. Onun için ruhları huzur bulamıyor olabilir dedi. En iyisi, başımıza ne gelirse gelsin, affedelim, hakkımızı helal edelim ve temiz kalp ve ruhla ayrılalım bu dünyadan dedi. Ama o da tabi emin değil. Belki o yüzden olabilir dedi.
 
Bazı evlerin enerjisi yaramıyor. Bizim oturdugumuz bir evin ışık almayan bir odasi vardı. O oda beni hep ürkütürdü. Şakayla bu oda onlarin odasi falan derdim. Girmeye korkardim, yalniz basima o odanin kapisini acmazdim. Sonra bir gün uyurken uyku felci gibi bir sey gecirdim. Rüyamda o odadan 4 tane varlık çıktı. 1 tanesi yüzü tanıdığım bir insan digerlerinin yüzü görünmüyor şapka palto vs var ustlerinde. Bana dediler ki korkma biz burada misafiriz, geçiciyiz. Şimdi arkadaslarimi gezmeye götürcem🤣
Sonra uyandım. Komik bir rüyaydı. Bu rüyayı yorumlayabilecek birine anlattik o evden tasindiktan sonra. Iyi ki taşınmışsınız dedi. artik ne anlama geliyor bilmiyorum.
Evden hiç hoşlanmıyordum zaten. Hiç sevmiyordum. Enerjimiz tutmadi demek ki. Sizin de boyle bir durum olabilir. Evde üzerlik otu adaçayı yakin. Bunlar enerjiyi temizler.
 
Aynısını ben ilk çocuğum 2 haftalikken, büyük şehirden küçük bir köye, orman kenarında, giriş katta tuttuğumuz evde oldu. Esim çok zaman pazartesinden cuma gününe kadar başka şehirlerde çalıştığı için, 3 türlü kilit yaptırdık kapıya ve pencerelerin panjurlarina da, içersen bir emniyet kilitli yaptırdık ki, dışarıdan kimse panjurlari yukarıya itmesin diye. Ama ben gunduzleyin, kendimi sanki birileri gözetliyormus gibi gelirdi. Bir gün ögleden sonra kayinvalidem kahve içmeye geldi ve 4 - 5 tane kadın necmuasi getirdi, kendisi okumuş, canin sıkılırsa okursun dedi. Akşama o gitti, ben oğlumu doyurdum, banyo yaptırdım yatırdım. Kendim de sonra biraz ev işiyle oyalandim, saat 9 a doğru ben de yattım. Bütün pencereler kapalı, ve evin kapısı 3 kilitle kitliydi. Mecmualar, kayinvalidem in bıraktığı yerde, oturma odasında, yemek masasının üstünde duruyorlar. Gece yarısı, sanki bana birisi bir kuvvetli şamar atmış gibi, birden bir uyandım, ama kipirdamadim, sade uyandım ve duyduğuma inanamıyordum. Mecmualar sayfa sayfa açılıyor. Açma sesi geliyor oturma odasından. Kafamı üşütecektim korkumdan. Sonra dedim kendi kendime, panjurlar aşağıda ve emniyetli, pencereler kapalı, kapı kilitli, dışarıdan hiç bir kimse giremez. Hiç kıpırdamadan dinledim, sayfalar nasıl açılıyor. Sonra kalktım yataktan, cocuk odasına gitmek için ve hemen sesler kesildi. Gittim baktım oğlum yatağında uyuyor, oturma odası boş, bütün dolapları aradım, kimse yok. Sonra bana benzer şeyler birkaç defa daha oldu ve 4 sene sonra, kızım doğunca taşındık başka eve ve kurtuldum. Ama o eve bizden sonra girenler, en çok 2 yıl kalıp kaçıp gittiler. Bizden sonra giren bir çift tesadüfen gördüm bir gün alışveriş de ve sordum, aynı yaşadıklarımı, o da yaşamış ve o yüzden çıkmışlar. Bazı zaman köpeğimle gezmeye çıkınca, o köye yürüyorum ve bakıyorum zilin üstündeki isimlere, o eve taşınıp sonra çok çabuk çıkan çok. Durmadan değişiyor kiracılar.
Bana bu gece uyku yok
 
Ben korku anılarımı anlatsam topic kapanır :D
Acayip korkak bir insanım
Bu konuyu okuduğuma da pişman oldum.
Şimdi 1 hafta evde eşime yapışık gezeceğin
 
Aynısını ben ilk çocuğum 2 haftalikken, büyük şehirden küçük bir köye, orman kenarında, giriş katta tuttuğumuz evde oldu. Esim çok zaman pazartesinden cuma gününe kadar başka şehirlerde çalıştığı için, 3 türlü kilit yaptırdık kapıya ve pencerelerin panjurlarina da, içersen bir emniyet kilitli yaptırdık ki, dışarıdan kimse panjurlari yukarıya itmesin diye. Ama ben gunduzleyin, kendimi sanki birileri gözetliyormus gibi gelirdi. Bir gün ögleden sonra kayinvalidem kahve içmeye geldi ve 4 - 5 tane kadın necmuasi getirdi, kendisi okumuş, canin sıkılırsa okursun dedi. Akşama o gitti, ben oğlumu doyurdum, banyo yaptırdım yatırdım. Kendim de sonra biraz ev işiyle oyalandim, saat 9 a doğru ben de yattım. Bütün pencereler kapalı, ve evin kapısı 3 kilitle kitliydi. Mecmualar, kayinvalidem in bıraktığı yerde, oturma odasında, yemek masasının üstünde duruyorlar. Gece yarısı, sanki bana birisi bir kuvvetli şamar atmış gibi, birden bir uyandım, ama kipirdamadim, sade uyandım ve duyduğuma inanamıyordum. Mecmualar sayfa sayfa açılıyor. Açma sesi geliyor oturma odasından. Kafamı üşütecektim korkumdan. Sonra dedim kendi kendime, panjurlar aşağıda ve emniyetli, pencereler kapalı, kapı kilitli, dışarıdan hiç bir kimse giremez. Hiç kıpırdamadan dinledim, sayfalar nasıl açılıyor. Sonra kalktım yataktan, cocuk odasına gitmek için ve hemen sesler kesildi. Gittim baktım oğlum yatağında uyuyor, oturma odası boş, bütün dolapları aradım, kimse yok. Sonra bana benzer şeyler birkaç defa daha oldu ve 4 sene sonra, kızım doğunca taşındık başka eve ve kurtuldum. Ama o eve bizden sonra girenler, en çok 2 yıl kalıp kaçıp gittiler. Bizden sonra giren bir çift tesadüfen gördüm bir gün alışveriş de ve sordum, aynı yaşadıklarımı, o da yaşamış ve o yüzden çıkmışlar. Bazı zaman köpeğimle gezmeye çıkınca, o köye yürüyorum ve bakıyorum zilin üstündeki isimlere, o eve taşınıp sonra çok çabuk çıkan çok. Durmadan değişiyor kiracılar.
Ya hu öyle korkak bir insan da değilim ama bunu şimdi okudum Allah'tan.
Yani Allah'tan eşim gece vardiyasinda değil. :KK57:
 
Bekarken iki yıl yalnız yaşadım.
Evdeki eşyalar sürekli konuşuyordu.
Hele buzdolabı, gecenin yarısında uykumdan çok sıçrardim, cattt cuttt. Gece soğuyunca genlesen eşyalar vs. hele ev degistirdigimde ilk geceler iki hafta kadar çok zor geçti sonra alıştım bayılıyordum yalnız yaşamaya.
Hepsi kafamızın içinde inanin.
Kendi kendinize rahatça çozebilirsiniz, ben öyle çözmüştüm,kaldi ki siz yalnız yaşamıyorsunuz bile.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Back
X