gece gece bu başlığa neden girdim kiii:84: yazdıklarınızı okurken düşündüm 7-8 yaşına kadar hiçbir korkum yoktu. o yaşlarda köy evi gibi bir yerde, bir kasabada akşam bahçede otururken tepeden kocaman bir karafatma benzeri böcek düştü biz tabii kardeşim, anne, ben
küçük dilimizi yutacaktık ki, oralılar gayet doğal sanki kuru yaprak düşmüş gibi muhabbete devam ettiler



ondan sonra belki de giderek arttık, sürüngen-böcek türlerine karşı korkum. korku, tiksinme ne derseniz diyin, sadece karıncalar ve uğur böcekleri onlar da uçar zaten, sineklerle de sorunum yoktur, sadece çöplere konduklarını düşünüp tiksinirim ama korkmam.
demekki onlarin kafalarina hergun dusuyor 
ben de eğitim için yurtdışında bulunmak zorunda kaldığım bir zamanda, yemyeşil bahçenin eksi yönü olarak çekirge olsa gerek bir davetsiz misafir girmişti odama, tüm gece köşe kapmaca oynadık, tabii ben zıplaya-ağlaya bi hal oldum. sabah gün ağırırken çıktı eşşek sıpası

tabii ben camı kapayıp sızdım bu sefer azıcık, o suratla eğitime gidince millete ne diyceğimi şaşırmıtım.

yalnız başıma her işin altından kalmış bi çekirgeye yenilmiştim:84::84:
cekirgeeee
sanirim cekirgeyle macerami okudun :)
yok değilsin, eğer delyisen hep beraber deliyiz ben de okurken kaşınıyom çünkü şu anda hele hatır hutur
he he he
onları da ben de boğmak istiyorum bazen

minnacık böcekten korkup sonra belime kadar gelen köpekleri sevince, ee sen hani hayvanlardan korkuyordun demezler mi, kim dedi diyorum o sürüngenimsi:84::84: