Boşa Yaşıyormuşum Hissi

Koalina

Nirvana
Anneler Kulübü
Kayıtlı Üye
26 Eylül 2010
17.558
32.867
798
İyi akşamlar.
Uzun süredir canım sıkkın aslen tam olarak canımı sıkan nedir anlayamıyorum ama hiç bir şeyden memnun değilim ve hayatım hiç de istemediğim bir yöne doğru gidiyor.
Sert mizaçlıyım, odunum bile denebilir; sevgimi fedakarlık yaparak gösteririm daha çok. Kimseye özledim demek, sarılmak ne bileyim durduk yere öpmek, canım cicim demek gibi gösterilerde bulunamam.Çocukluktan gelen bir şey. Kimseye derken eşim de dahil buna. Ancak sevgi gösterisi elbette beklerim, ufak bir bakış olur, hal hatır sorma olur.
Şu an hayatımdaki tek yolunda giden şey işim ve arkadaşlık ilişkilerim. Gerçekten sosyal çevremi seviyor ve işe gidince rahatlıyor, kafa dağıtıyorum.
Ama şu ev yok mu, bir gün çakmakla yakasım, papağanlarımı uçurasım, köpeğimi salasım geliyor çoğu zaman. Eşim evde olmasın, gitsin ( ama bütün döklüntüleriyle gitsin), evi kirletmesin, bana iş çıkarmasın istiyorum. Odalar üstüme üstüme geliyor, bütün eşyaları atasım var ki çaktırmadan çok şey atıyorum. Her yerden köpek kılı toplamayayım istiyorum. Sabah uyanınca ilk işim kuşlara yem vermek, yumurta haşlamak, buğday haşlamak, ceviz-fındık kırmak olmasın istiyorum. Eşim, evde geçirdiği bütün vakti telefon ve bilgisayarda harcamasın istiyorum. Hafta sonları plan yaparken bana sormasın, kendisi de bir şeyler istesin istiyorum. Laf olsun, ağzım kapansın diye bir yere götürmesin, gittiğimiz yerde de vaktini telefona bakarak geçirmesin istiyorum. Mutsuz olduğumu söylediğimde "sen zaten hep mutsuzsun" demesin, önemsesin istiyorum. Adam bildiğimiz 50 yaş emekli modunda, hiç bir şekilde tatmin olmuyorum eşim açısından.
Gelelim maddi kısma, bir yerlere ulaşmamız daha kolay olur, eşime muhtaç olmam diye kendimi çok çok zorlayarak araba aldım bu sene. Biraz da eşimin 2. motoru alma söylemleri vardı, zaten bir tane varken ne gerek var diye düşündüm ve ondan önce davranmak istedim. Eşime güvendim beni destekler diye ama yeri geliyor koyacağım benzin param olmuyor, tamam kendisi alıyor ama bu sefer kafamı dağıtmak için, kendime bakmak için param kalmıyor. 2 gün tatil yapalım desem borcumuz var, günübirlik bir yere gidelim desem paramız yok. 3 yıldır şöyle spontane bir şey yapamadık yok hayvanlar var yok paramız kalmadı yok arabamız yok diye diye.
Uykum da çok düzensiz ve sabahın köründe ayaktayım. Öğleci olmama rağmen çoğu zaman 5'te uyanıp 7 ye kadar dönüp duruyorum, bazen 6 buçuk 7 de. Gece kırk kere kalkıp su içiyorum, tuvalete giriyorum, telefona bakıyorum.
Kısacası çok mutsuzum hava sıcak olsa niye sıcak, soğuk olsa niye soğuk; dışarı çıksak yoruldum evde otursak sıkıldım modundayım. Çirkinmişim gibi geliyor, siyah saçlıydım saçımı açtırdım onu da sevmedim. Gittim spora yazıldım bakalım ondan ne zaman sıkılacağım. Botoks mu yaptırsam, bir anda il dışı tayin isteyip memlekete mi taşınsam, ülke mi değiştirsem, başka okula mı geçsem bilemedim. Tek bildiğim şu anki hayatımdan memnun değilim, hiç evlenmek isteyen biri değildim ben ne çocuk isterim ne yuvam olsun modundaydım. Her zaman tek yaşamak daha cazipti ama sevdim de evlendim işte. Şu an aynı ailemin evindeki gibi tek başıma odamdayım ama ekstradan elin adamının kirlilerini yıkamak ve dağınıklığını toplamak da bana kaldı. Ayrıca koca evin işleri.
Psikoloğa verecek param yok, tek seans yetecekse belki ama bir kaç seansı götürebilmem mümkün değil. Yakın çevremdeki hastanelerde de hep psikiyatri var baktığım kadarıyla. Durum bu.
 
Kendini fazla dinliyorsun gibime geldi.
Anlatmaya kalksam karşılıklı ağlarız desem...
Sabahları kahvaltıda gevreğini hiç kimseden yardım almadan yiyebiliyorsan yaşa gitsin.
Son 3 yıldır mottom budur.
Yani aslen ben yaşarım tek başıma, kimseye de ihtiyacım yok ama şu an bir de ekstradan surat çekmek, seni mutlu etmeyen birinin gölgesini görmek bile batıyor.
Köstek olunmasın ben yaşarım gerçekten.
 
Sanki bana hep yaşadığın hayat içine sinmiyor gibi geliyor koalina, yani dönemsel bir sıkkınlık değil de yanlış seçimlerden kaynaklı bi olmamışlık hissi gibi. Yanılıyor muyum?
Yani muhtemelen, oldu olacak bu sefer düzeldi derken seneler geçmiş Ve ben asla "emekli gibi akşam oturup çay içen" biri olmayacağımı söylerken yanımda oturup benimle muhabbet edecek birine bile hasret kaldım.
Kesinlikle olmadı ama bunu bazen kabul ediyorum, bazen de yok canım eskisine göre iyi diye kendimi kandırıyorum.
 
Yani aslen ben yaşarım tek başıma, kimseye de ihtiyacım yok ama şu an bir de ekstradan surat çekmek, seni mutlu etmeyen birinin gölgesini görmek bile batıyor.
Köstek olunmasın ben yaşarım gerçekten.
Tamam güzel de harekete de geçmiyorsun ki.

Mızmızlanma için eminim çok gençsindir.
 
Tamam güzel de harekete de geçmiyorsun ki.

Mızmızlanma için eminim çok gençsindir.
Yaş 32, çok da genç diyemem. Tam olarak nereden başlamam gerektiğini bilmiyorum aslında. Daha çok intikam odaklıyım desem yalan olmaz. Boşanayım da kurtulayım değil de bana hakettiğimi versin vermezse gününü görür gibi düşüncelerim var...Kendisinin de mutlu olduğunu zannetmiyorum, insan eve huzur bulmaya gelir biz öyle sarılmıyoruz bile durduk yere. O kadar kopuğuz. Bu konularda hep suçu bana atıyor ayrıca.
 
yaz akşamında efil efil birkaç gün vakit geçirsen, kafanı toparlasan ne güzel olur.


evlenince ben de böyle bir mutsuzluğa kapılırım gibi geliyor. bekarken, yalnızken o kadar mutluyum ki.


bence yalnızlık sana çok iyi gelecek.
 
Sizce boşansanız mesela daha mutlu olur musunuz? Şöyle bir hayal edin ama gerçekten dürüst bir şekilde kendinize cevap verin. Boşansanız nasıl bir hayat kurmayı hayal ediyorsunuz? Sizce bu hayal gerçekçi ve yapılabilir birşey mi ve siz gerçekten bunun için çaba gösterir misiniz?

Şöyle eksileriyle artılarıyla bu soruların cevabını bulmaya çalışın. Bazen insanlar herşeyi evliliklerine bağlayabiliyorlar bekar olsaydım şunu yapardım bunu yapardım gibi.. Sonra bakıyorsunuz boşanıyor fakat yine aynı mutsuzluk ve yılgınlık içinde buluyor kendini. Yine yapmıyor istediklerini. Sonuç olarak "benim kendimden kaynaklı bir mutsuzluğum da varmış ya sanki" noktasına varıyorlar.
 
Çok benziyorsun bana bu evlilik, çocuk, ev konusunda. Gerçekten yalnız daha iyiyim ben de. Bazı kişiler evliliğe uygun olmuyor bundan artık eminim. Yanımızda olan kişi bizi mutlu etmek için uğraşmazsa imkansız yürütemeyiz evliliği. Benimki her şeyi yapmasına rağmen bazen bekarlığı özlüyorum. Karşıma çıkmasaydı, sevmeseydim evlenmezdim hiç derken buluyorum kendimi. Senin gibi hissedip dibe batıp, saçma ve tamamen kendimi haklı çıkarmak için inandırdığım sorunlarla boşandım. Yok eski nişanlısını aramış güvenilmezmiş, erkeklerin canı cehenneme gazıyla boşandım. Kafam rahatken yine evlendik eşimle nikah yaptık. Adamın çekeceği varmış benden. Onun imtihanı da benim diyorum. Kendi de kabul ediyor. Aman öyle işte. Senin eşin uğrşmıyorsa hiç çekilmez, dayanmaya çalıştıkça tükenirsin.
 
Sizce boşansanız mesela daha mutlu olur musunuz? Şöyle bir hayal edin ama gerçekten dürüst bir şekilde kendinize cevap verin. Boşansanız nasıl bir hayat kurmayı hayal ediyorsunuz? Sizce bu hayal gerçekçi ve yapılabilir birşey mi ve siz gerçekten bunun için çaba gösterir misiniz?

Şöyle eksileriyle artılarıyla bu soruların cevabını bulmaya çalışın. Bazen insanlar herşeyi evliliklerine bağlayabiliyorlar bekar olsaydım şunu yapardım bunu yapardım gibi.. Sonra bakıyorsunuz boşanıyor fakat yine aynı mutsuzluk ve yılgınlık içinde buluyor kendini. Yine yapmıyor istediklerini. Sonuç olarak "benim kendimden kaynaklı bir mutsuzluğum da varmış ya sanki" noktasına varıyorlar.
Ondan emin değilim, bekarken de çok mutlu değilim. Evlenince kendi kurallarım olacak olmasına seviniyordum aslında. Tel yaşarsam da çok mutlu olmam ama bundan mutlu olurum gibi geliyor.
 
Back
X