selam,
7 yıl süren maddi imkansızlıklar nedeniyle ( çok iyi eğitimli bir eşim var sadece önüne geçilemez bir ticaret eğilimi var ) sömürüldüğümü hissetmeye başladım ve boşanma kararı aldım.
ailesi ile zaten yıllardır görüşmüyorum.Kadın ruhundan hiç anlamaz.Sosyal bir insandeğil. Tek düşünüdüğünü söylememe gerek bile yok.
2 tane oğlum var..7 ve 5 yaşlarında....Annem ise su anda başka bir adamla evlenmek üzere..( yanına gidebileceğim tek insan )
çalışıyorum ama herkes gibi ( özel sektör ) garanti oldugunu düşünümüyorum.Ne yapacağım bilmiyorum.Bu ikinci evliliğim ilk eşim de bu yaklaşımların yarısı bile olmamasına ragmen bir delilikle 3. ayda boşanma kararı aldım ama çoluk çocuk falan yoktu tabii.
neyapacağım bilmiyorum...akıl vermek isteyen var mı??
Öncelikle şunu söylemek isterim, herkes, bir şekilde, eşiyle tabii ki gurur duymak ister. Kadın olsun erkek olsun, benim eşim çok iyi yemek yapar, hanım çok titizdir, çocukları şöyle yetiştirir, kocam çalışkandır, başarılıdır, eşim şu okuldan mezun v.s... Çok doğaldır ki, sahip olduğumuz sosyal çevrede, eşlerimizle gurur duyabilmek hoşumuza gider. Ama evin içinde, bize yaşatılan, gerçek hayatımızdır. Başkalarının dışarıdan beğenecekleri başkadır, evde dört duvar arasında bizim bildiklerimiz başkadır. Çok iyi eğitimli ama kadın ruhundan hiç anlamayan bir adam zordur. Kime ne dert anlatacaksınız bilemezsiniz, dışardan pırlanta gibi görünen adamdan şikayet etseniz, bulmuşta bunuyor derler, şikayet etmeseniz, kendinizi içinde hissettiğiniz yalnızlık sizi boğar. Zordur. Hele bir de, inatla ve geçmiş hatalarından ders almadan sizi maddi olarak sıkıntıya sokup duruyorsa, belki bir miktar sizin çalışıp çabalayarak kazandığınız maaşa güvenip luzumsuz riskler alıyorsa, zaman içinde nereye kadar demeye başlarsınız. Üstelik, sosyal değil demenizden bir de, hayatı yaşama tarzınızın da uymadığını çıkarıyorum. 7 sene çok uzun bir zaman, eşinin başarısız, hatta bazen kendisine aptalca gelen ticari girişimlerinden bunalmış, eşinin sonsuz hayallerine ortak olmak zorunda kalmaktan bıkmış, maddi koşullar da bir türlü düzelmeyince, hem evde hem işte çalışıp iyice daralmış bir hanımsınız anladığım kadarıyla. Allah yardımcınız olsun.
Bazen insan mevcut durumundan o kadar bunalır, o kadar bunalır ki, bu durumdan kurtulduğu takdirde, ne olursa olsun daha huzurlu ve rahat yaşayacağına inanır. Genellikle yanlışlar da bu aşamada yapılır. Benim size tavsiyem, öncelikle şunu düşünün, varsayın ki boşandınız, sizce daha iyi bir hayatınız olacak mı ? Evet, belki, kocanızı maddi olarak taşıyor olmaktan ve sömürülüyor olma duygusundan kurtulacaksınız. Bu tamam. Ama lütfen sonrasını da düşünün. İki evladım var diyorsunuz daha çok küçükler, şimdi bir şey anlamazsınız, ama inanın babasız çocuk büyütmek kolay değildir. O çocukların bluğ çağı gelecek, bugünkü, peki annecim diyen çocuklar hırçınlaşacak, otorite boşluğu doğacak ve uzakta olan baba, daima daha az şeyden haberdar olup, daima daha az sorumluluk alacak. Belki, sizin 8-10 senenizi verdiğiniz adam, sizden sonra bir gün başaracak, siz en zor zamanları çekmişken, sefasını bir başkası sürecek, başka bir kadından olan çocukları debdebe içinde yaşarken, sizin çocuklarınız haliyle uzaktan bakmak zorunda kalacak. Siz en vahim zamanlarını çekmişken, boşanmış olmanın getirdiği şokla, kendini derleyip toplayacak, daha iyi ilişkiler kuracak. Belki siz bir gün kendinizi hem hayli yalnız, hem çalışmaktan hem de 2 evladı sırtlanmaktan çok yorulmuş bulacaksınız, yanınızda, ömrünüzde artık bir erkek isteyeceksiniz, belki bulacaksınız bile, ama bugünkü ilişkinizden belki çok daha zor olacak; bir yandan çocuklar, bir yandan kendine yer açmaya çalışan yeni bir adam arasında başka türlü bunalacaksınız bu sefer. Hayat uzun, muhtemelen bu satırları okurken edeceğiniz "bir daha evlenmek mi !" lafını unutturacak kadar uzun ve yalnızlık Allah'a mahsus inanın.
Ve belki de, yukarıda yazdıklarımın hiç biri olmayacak, boşanacaksınız ve herşey harika olacak.
Demek istediğim şu : Kendinize herşeyden önce şunları sorun. Nelerden kurtulmak istiyorum , bunun bedellerinin ne olabileceğini iyice etraflıca hesapladım mı, gelecekten ne umarak buna kalkışacağım, umduklarımı bulmak için gerekli donanıma sahip miyim ? Ve en önemlisi " Durum mu hakikaten bu kadar çekilmez, yoksa ben mi çok bunaldım ? "
Naçizane anlatmaya çalıştığım şu, bunalmış bir halde verilen kararlar, genellikle yanlış kararlardır. Çok ama çok daraldığınızı anlıyorum, ama n'olur, bu daraltıyı bir nebze de olsa giderebilmek için çözüm arayın, bir süre ailenizin yanına gidin mesela. Anneniz olmuyor mu, teyzeniz, halanız, amcanız, bir arkadaşınız ? Kime deseniz ki, evliliğim sallantıda, yanlış kararlar almaktan korkuyorum, Allah rızası için size kapısını açar. Ama bir süre sizi bunaltan koşullardan uzak durmaya çalışın. Size boşanın, boşanmayın diyemem, kapalı kapılar ardında ne cennetler ne cehennemler yaşanıyor, kimse kimseninki bilemez. Ama n'olur, bu bunalmışlıkla karar almaya kalkmayın.
Allah yardımcınız olsun.
Bu yazı o kadar doğru o kadar doğru kiii, benim de şu an içinde bulunduğum duruma bi de bu açıdan bakmamı sağladı. Mailime kopyalayıp kendime gönderiyorum, bi ablanın tavsiyesi gibi açıp açıp okumak üzere
Öncelikle şunu söylemek isterim, herkes, bir şekilde, eşiyle tabii ki gurur duymak ister. Kadın olsun erkek olsun, benim eşim çok iyi yemek yapar, hanım çok titizdir, çocukları şöyle yetiştirir, kocam çalışkandır, başarılıdır, eşim şu okuldan mezun v.s... Çok doğaldır ki, sahip olduğumuz sosyal çevrede, eşlerimizle gurur duyabilmek hoşumuza gider. Ama evin içinde, bize yaşatılan, gerçek hayatımızdır. Başkalarının dışarıdan beğenecekleri başkadır, evde dört duvar arasında bizim bildiklerimiz başkadır. Çok iyi eğitimli ama kadın ruhundan hiç anlamayan bir adam zordur. Kime ne dert anlatacaksınız bilemezsiniz, dışardan pırlanta gibi görünen adamdan şikayet etseniz, bulmuşta bunuyor derler, şikayet etmeseniz, kendinizi içinde hissettiğiniz yalnızlık sizi boğar. Zordur. Hele bir de, inatla ve geçmiş hatalarından ders almadan sizi maddi olarak sıkıntıya sokup duruyorsa, belki bir miktar sizin çalışıp çabalayarak kazandığınız maaşa güvenip luzumsuz riskler alıyorsa, zaman içinde nereye kadar demeye başlarsınız. Üstelik, sosyal değil demenizden bir de, hayatı yaşama tarzınızın da uymadığını çıkarıyorum. 7 sene çok uzun bir zaman, eşinin başarısız, hatta bazen kendisine aptalca gelen ticari girişimlerinden bunalmış, eşinin sonsuz hayallerine ortak olmak zorunda kalmaktan bıkmış, maddi koşullar da bir türlü düzelmeyince, hem evde hem işte çalışıp iyice daralmış bir hanımsınız anladığım kadarıyla. Allah yardımcınız olsun.
Bazen insan mevcut durumundan o kadar bunalır, o kadar bunalır ki, bu durumdan kurtulduğu takdirde, ne olursa olsun daha huzurlu ve rahat yaşayacağına inanır. Genellikle yanlışlar da bu aşamada yapılır. Benim size tavsiyem, öncelikle şunu düşünün, varsayın ki boşandınız, sizce daha iyi bir hayatınız olacak mı ? Evet, belki, kocanızı maddi olarak taşıyor olmaktan ve sömürülüyor olma duygusundan kurtulacaksınız. Bu tamam. Ama lütfen sonrasını da düşünün. İki evladım var diyorsunuz daha çok küçükler, şimdi bir şey anlamazsınız, ama inanın babasız çocuk büyütmek kolay değildir. O çocukların bluğ çağı gelecek, bugünkü, peki annecim diyen çocuklar hırçınlaşacak, otorite boşluğu doğacak ve uzakta olan baba, daima daha az şeyden haberdar olup, daima daha az sorumluluk alacak. Belki, sizin 8-10 senenizi verdiğiniz adam, sizden sonra bir gün başaracak, siz en zor zamanları çekmişken, sefasını bir başkası sürecek, başka bir kadından olan çocukları debdebe içinde yaşarken, sizin çocuklarınız haliyle uzaktan bakmak zorunda kalacak. Siz en vahim zamanlarını çekmişken, boşanmış olmanın getirdiği şokla, kendini derleyip toplayacak, daha iyi ilişkiler kuracak. Belki siz bir gün kendinizi hem hayli yalnız, hem çalışmaktan hem de 2 evladı sırtlanmaktan çok yorulmuş bulacaksınız, yanınızda, ömrünüzde artık bir erkek isteyeceksiniz, belki bulacaksınız bile, ama bugünkü ilişkinizden belki çok daha zor olacak; bir yandan çocuklar, bir yandan kendine yer açmaya çalışan yeni bir adam arasında başka türlü bunalacaksınız bu sefer. Hayat uzun, muhtemelen bu satırları okurken edeceğiniz "bir daha evlenmek mi !" lafını unutturacak kadar uzun ve yalnızlık Allah'a mahsus inanın.
Ve belki de, yukarıda yazdıklarımın hiç biri olmayacak, boşanacaksınız ve herşey harika olacak.
Demek istediğim şu : Kendinize herşeyden önce şunları sorun. Nelerden kurtulmak istiyorum , bunun bedellerinin ne olabileceğini iyice etraflıca hesapladım mı, gelecekten ne umarak buna kalkışacağım, umduklarımı bulmak için gerekli donanıma sahip miyim ? Ve en önemlisi " Durum mu hakikaten bu kadar çekilmez, yoksa ben mi çok bunaldım ? "
Naçizane anlatmaya çalıştığım şu, bunalmış bir halde verilen kararlar, genellikle yanlış kararlardır. Çok ama çok daraldığınızı anlıyorum, ama n'olur, bu daraltıyı bir nebze de olsa giderebilmek için çözüm arayın, bir süre ailenizin yanına gidin mesela. Anneniz olmuyor mu, teyzeniz, halanız, amcanız, bir arkadaşınız ? Kime deseniz ki, evliliğim sallantıda, yanlış kararlar almaktan korkuyorum, Allah rızası için size kapısını açar. Ama bir süre sizi bunaltan koşullardan uzak durmaya çalışın. Size boşanın, boşanmayın diyemem, kapalı kapılar ardında ne cennetler ne cehennemler yaşanıyor, kimse kimseninki bilemez. Ama n'olur, bu bunalmışlıkla karar almaya kalkmayın.
Allah yardımcınız olsun.
Öncelikle şunu söylemek isterim, herkes, bir şekilde, eşiyle tabii ki gurur duymak ister. Kadın olsun erkek olsun, benim eşim çok iyi yemek yapar, hanım çok titizdir, çocukları şöyle yetiştirir, kocam çalışkandır, başarılıdır, eşim şu okuldan mezun v.s... Çok doğaldır ki, sahip olduğumuz sosyal çevrede, eşlerimizle gurur duyabilmek hoşumuza gider. Ama evin içinde, bize yaşatılan, gerçek hayatımızdır. Başkalarının dışarıdan beğenecekleri başkadır, evde dört duvar arasında bizim bildiklerimiz başkadır. Çok iyi eğitimli ama kadın ruhundan hiç anlamayan bir adam zordur. Kime ne dert anlatacaksınız bilemezsiniz, dışardan pırlanta gibi görünen adamdan şikayet etseniz, bulmuşta bunuyor derler, şikayet etmeseniz, kendinizi içinde hissettiğiniz yalnızlık sizi boğar. Zordur. Hele bir de, inatla ve geçmiş hatalarından ders almadan sizi maddi olarak sıkıntıya sokup duruyorsa, belki bir miktar sizin çalışıp çabalayarak kazandığınız maaşa güvenip luzumsuz riskler alıyorsa, zaman içinde nereye kadar demeye başlarsınız. Üstelik, sosyal değil demenizden bir de, hayatı yaşama tarzınızın da uymadığını çıkarıyorum. 7 sene çok uzun bir zaman, eşinin başarısız, hatta bazen kendisine aptalca gelen ticari girişimlerinden bunalmış, eşinin sonsuz hayallerine ortak olmak zorunda kalmaktan bıkmış, maddi koşullar da bir türlü düzelmeyince, hem evde hem işte çalışıp iyice daralmış bir hanımsınız anladığım kadarıyla. Allah yardımcınız olsun.
Bazen insan mevcut durumundan o kadar bunalır, o kadar bunalır ki, bu durumdan kurtulduğu takdirde, ne olursa olsun daha huzurlu ve rahat yaşayacağına inanır. Genellikle yanlışlar da bu aşamada yapılır. Benim size tavsiyem, öncelikle şunu düşünün, varsayın ki boşandınız, sizce daha iyi bir hayatınız olacak mı ? Evet, belki, kocanızı maddi olarak taşıyor olmaktan ve sömürülüyor olma duygusundan kurtulacaksınız. Bu tamam. Ama lütfen sonrasını da düşünün. İki evladım var diyorsunuz daha çok küçükler, şimdi bir şey anlamazsınız, ama inanın babasız çocuk büyütmek kolay değildir. O çocukların bluğ çağı gelecek, bugünkü, peki annecim diyen çocuklar hırçınlaşacak, otorite boşluğu doğacak ve uzakta olan baba, daima daha az şeyden haberdar olup, daima daha az sorumluluk alacak. Belki, sizin 8-10 senenizi verdiğiniz adam, sizden sonra bir gün başaracak, siz en zor zamanları çekmişken, sefasını bir başkası sürecek, başka bir kadından olan çocukları debdebe içinde yaşarken, sizin çocuklarınız haliyle uzaktan bakmak zorunda kalacak. Siz en vahim zamanlarını çekmişken, boşanmış olmanın getirdiği şokla, kendini derleyip toplayacak, daha iyi ilişkiler kuracak. Belki siz bir gün kendinizi hem hayli yalnız, hem çalışmaktan hem de 2 evladı sırtlanmaktan çok yorulmuş bulacaksınız, yanınızda, ömrünüzde artık bir erkek isteyeceksiniz, belki bulacaksınız bile, ama bugünkü ilişkinizden belki çok daha zor olacak; bir yandan çocuklar, bir yandan kendine yer açmaya çalışan yeni bir adam arasında başka türlü bunalacaksınız bu sefer. Hayat uzun, muhtemelen bu satırları okurken edeceğiniz "bir daha evlenmek mi !" lafını unutturacak kadar uzun ve yalnızlık Allah'a mahsus inanın.
Ve belki de, yukarıda yazdıklarımın hiç biri olmayacak, boşanacaksınız ve herşey harika olacak.
Demek istediğim şu : Kendinize herşeyden önce şunları sorun. Nelerden kurtulmak istiyorum , bunun bedellerinin ne olabileceğini iyice etraflıca hesapladım mı, gelecekten ne umarak buna kalkışacağım, umduklarımı bulmak için gerekli donanıma sahip miyim ? Ve en önemlisi " Durum mu hakikaten bu kadar çekilmez, yoksa ben mi çok bunaldım ? "
Naçizane anlatmaya çalıştığım şu, bunalmış bir halde verilen kararlar, genellikle yanlış kararlardır. Çok ama çok daraldığınızı anlıyorum, ama n'olur, bu daraltıyı bir nebze de olsa giderebilmek için çözüm arayın, bir süre ailenizin yanına gidin mesela. Anneniz olmuyor mu, teyzeniz, halanız, amcanız, bir arkadaşınız ? Kime deseniz ki, evliliğim sallantıda, yanlış kararlar almaktan korkuyorum, Allah rızası için size kapısını açar. Ama bir süre sizi bunaltan koşullardan uzak durmaya çalışın. Size boşanın, boşanmayın diyemem, kapalı kapılar ardında ne cennetler ne cehennemler yaşanıyor, kimse kimseninki bilemez. Ama n'olur, bu bunalmışlıkla karar almaya kalkmayın.
Allah yardımcınız olsun.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?