Yaşadıklarınızı tam olarak anlamadan yorum yapmak zor.
Yani şımarık bir çocuk gibi herşeyi isteyen ve bir o kadar da elindekilerden memnuniyetsiz bir kadın mısın yoksa;
dayanılmaz bir kısır döngünün içinde sıkıştığın için artık ne kendini ne de eşini mutlu edemeyecek noktada mısın???
Bir adama ilk günkü gibi aşık olmadan da harikulade evlilik devam edebilir...Ama bir adamı sevmeden...o adamla sevişmeyi sevmeden...
Bu zorlamanın manasız geldiği zamanlarda boşanmak ilk akla gelen çözüm.
Bugün onu ilk gördüğünüzde evet ben bu adamla ilişkime bir şans daha vermek istiyor muyum sorusunu sorun kendinize şöyle uzaktan uzağa onu seyrederek.
Hayır ise cevap,bir daha bakın zira olumsuz kararları çokça kez geçirmek gerekir zihnin ve vicdanın eleğinden...
Evet derseniz,gidin en babasından öpüşün eşinizle.
Bazen bişeyleri harekete geçirmenin en ilkel yoludur bu...
Bateri,bisiklet,kitap vs...sizin keyifleriniz?
Ya onunkiler....satranç mı,maç mı,siyaset mi,dans mı???
Ortak alanlar bulun kendinize,bazen eşimizle üniversitedeki ev arkadaşımızmış gibi dağınık ve plansız yaşamak gerekir hayatı.
Kastıkça kasılıyor insan,sıkıştıkça sıkılıyor...
Sonra eşin karşına geçmiş abartıyorsun,neler var görmüyor musun?Ben seni seviyorum diyor ve bitti sanıyor tüm sorunlar;
Sen şimdi tüm bu anlattıklarımdan bunu mu çıkardın diye daha da nefret ediyorsun adamdan...
Ne sen onun gibi ne de o senin gibi göremez hayatı,ilişkinizi...
Hem biliyor musun bir insanı sevmek istersen onlarca neden bulursun saçma sapan;
ve aynı insandan nefret etmek istersen yine destanlar yazabilirsin...sen ne istiyorsan o oluyor aslında?
işin kötüsü de bateri hocam eşim,o bisikleti de bana o aldı.Çok fazla ortak noktamız var.Ama ben mutlu değilim.sanki o kendi hayatını yaşıyor ben kendi hayatımı yaşıyorum bu kadar ortak nokta içinde.