Boşanmak?

Daha yeni sacımı kestirdim,bateri calıyorum,bisikletle kısalı uzunlu turlar yapıyorum,deli gibi kitap okuyorum bunları resmen aşkla yapıyordum daha öce ki bir konumda da bahsetmiştim.,arkadaslarımla istediğim kadar istediğim yerde vakit geciriyorum.işte eşim içimdeki bu aşkları öldürüyor nasıl yapıyor bilmiyorum ama resmen içimdeki yaşama aşkını öldürüyor.Eşim yanımda olup benim yaşadığım anları paylaşmıyor.Hayattan tek basına zevk alınmaz ki....Artık ne bateri başına oturmak ne de bisikletimi görmek istiyorum.

Senin yaptıklarında normal evlı bı bayanın yaptıgı seyler deyıl baterı calmak bısıklet turu ne bılım yanı.bide ev hanımlarını dusun onlar napsın butun gun ev temızlık yemek cocuk bakımı sosyal faliyet sıfır. Biz kime dert yanalim hiç kimsenın hayatı dort dörtlük deyıl.
 
Benimde böyle bi kuzenim var , ne istediğini bilmeyen bir türlü mutlu olamayan..

Ben eşinize üzüldüm sadece..

Eski konularınızdan birini okudum çünkü.. Eşiniz hastayken bile ne kadar merhametsizsiniz..


ALINTI :

Dün gece eşim kızdırdı beni.Bende gittim içeri odaya yattım.Geldi dil döktü yataga döneyim diye dönmedim.Kendimi de biliyom şimdi kaç gün ayrı yatarım belli değil.
Sabahtan beri arıyo eşim.En sonunda az önce belki bişey olmuştur diye açtım telefonu ve aramızda gecen konuşmayı aynen aktarıyorum.
Sesi çok kötü geliyordu eşimin.

eşim:bitanem napıyosun
ben :nooldu?
e:sesini duymak için aradım
b:benden ses yok
e:çok hastayım ben
b:kış mevsimindeyiz olablir
e:hastaneye gitcem ben
b:benden ses yok
e:sende gelirmisin?
b:gelmicem deyip kapattım telefonu.
 
Son düzenleme:
sen şu an yoğun bir depresyondasın ve eşin ne yaparsa yapsın bu ara ilgini çekmeyecektir. lütfen psikoterapi alın. madem boşanmakta kararlısın o zaman psikoterapistin bunu eşine senin mutlu olman için bir seçenek olarak önerecektir.

diğer bir durum bateri çalan, bisiklete binen, aldatılmak dışında evlilikte bir sorun yaşayınca mutsuz olan kadınlara düşman sevgili kadınlar kulübünün geleneksel kadınlarına söylenecek tek şey: kadının en büyük düşmanı yine kadındır, çocuklarınızı da kendi zihniyetlerinizle yetiştirmeye devam ettikçe mutsuz evliliklerin sürdürücüsü olacaksınız. sıyrılın artık şu toplumsal cinsiyetçi rollerinizden. gidin siz de bisiklete binin. yol kenarlarındaki parklarda bulunan jimlastik aletlerine binerken lömbür lömbür sallanan etlerinizle görünen de siz değil misiniz?
 
Benimde böyle bi kuzenim var , ne istediğini bilmeyen bir türlü mutlu olamayan..

Ben eşinize üzüldüm sadece..

Eski konularınızdan birini okudum çünkü.. Eşiniz hastayken bile ne kadar merhametsizsiniz..


ALINTI :

Dün gece eşim kızdırdı beni.Bende gittim içeri odaya yattım.Geldi dil döktü yataga döneyim diye dönmedim.Kendimi de biliyom şimdi kaç gün ayrı yatarım belli değil.
Sabahtan beri arıyo eşim.En sonunda az önce belki bişey olmuştur diye açtım telefonu ve aramızda gecen konuşmayı aynen aktarıyorum.
Sesi çok kötü geliyordu eşimin.

eşim:bitanem napıyosun
ben :nooldu?
e:sesini duymak için aradım
b:benden ses yok
e:çok hastayım ben
b:kış mevsimindeyiz olablir
e:hastaneye gitcem ben
b:benden ses yok
e:sende gelirmisin?
b:gelmicem deyip kapattım telefonu.




:53::53::53::53::53:
 
Anladığım kadarıyla beklentileriniz yüksek...Siz mutsuzsanız zaten yapacka bir şey yok...Ya herşeyi göze alıp boşanacaksınız,ya da şikayet etmeyip kabulleneceksiniz....Çıkar yolu yok çünkü...
 
Benimde böyle bi kuzenim var , ne istediğini bilmeyen bir türlü mutlu olamayan..

Ben eşinize üzüldüm sadece..

Eski konularınızdan birini okudum çünkü.. Eşiniz hastayken bile ne kadar merhametsizsiniz..


ALINTI :

Dün gece eşim kızdırdı beni.Bende gittim içeri odaya yattım.Geldi dil döktü yataga döneyim diye dönmedim.Kendimi de biliyom şimdi kaç gün ayrı yatarım belli değil.
Sabahtan beri arıyo eşim.En sonunda az önce belki bişey olmuştur diye açtım telefonu ve aramızda gecen konuşmayı aynen aktarıyorum.
Sesi çok kötü geliyordu eşimin.

eşim:bitanem napıyosun
ben :nooldu?
e:sesini duymak için aradım
b:benden ses yok
e:çok hastayım ben
b:kış mevsimindeyiz olablir
e:hastaneye gitcem ben
b:benden ses yok
e:sende gelirmisin?
b:gelmicem deyip kapattım telefonu.

Bunu okuduktan sonra tek birşey söyleyebilirim..
Boşanın da eşinize bir iyilik etmiş olun..
Bu şekilde büyük zarar veriyorsunuz zira..
 
Benimde böyle bi kuzenim var , ne istediğini bilmeyen bir türlü mutlu olamayan..

Ben eşinize üzüldüm sadece..

Eski konularınızdan birini okudum çünkü.. Eşiniz hastayken bile ne kadar merhametsizsiniz..


ALINTI :

Dün gece eşim kızdırdı beni.Bende gittim içeri odaya yattım.Geldi dil döktü yataga döneyim diye dönmedim.Kendimi de biliyom şimdi kaç gün ayrı yatarım belli değil.
Sabahtan beri arıyo eşim.En sonunda az önce belki bişey olmuştur diye açtım telefonu ve aramızda gecen konuşmayı aynen aktarıyorum.
Sesi çok kötü geliyordu eşimin.

eşim:bitanem napıyosun
ben :nooldu?
e:sesini duymak için aradım
b:benden ses yok
e:çok hastayım ben
b:kış mevsimindeyiz olablir
e:hastaneye gitcem ben
b:benden ses yok
e:sende gelirmisin?
b:gelmicem deyip kapattım telefonu.

Vicdansıza bak hele. Böyleleri neden evlenirki evlenmesin ya adamlara yazık valla.
 
geçmiş konunuzu okudumm
ve Yuhh diorummm
evlenmeseydiniz ne gerek vardıı
gırtlağınamı yapıştı kocan
 
sen şu an yoğun bir depresyondasın ve eşin ne yaparsa yapsın bu ara ilgini çekmeyecektir. lütfen psikoterapi alın. madem boşanmakta kararlısın o zaman psikoterapistin bunu eşine senin mutlu olman için bir seçenek olarak önerecektir.

diğer bir durum bateri çalan, bisiklete binen, aldatılmak dışında evlilikte bir sorun yaşayınca mutsuz olan kadınlara düşman sevgili kadınlar kulübünün geleneksel kadınlarına söylenecek tek şey: kadının en büyük düşmanı yine kadındır, çocuklarınızı da kendi zihniyetlerinizle yetiştirmeye devam ettikçe mutsuz evliliklerin sürdürücüsü olacaksınız. sıyrılın artık şu toplumsal cinsiyetçi rollerinizden. gidin siz de bisiklete binin. yol kenarlarındaki parklarda bulunan jimlastik aletlerine binerken lömbür lömbür sallanan etlerinizle görünen de siz değil misiniz?

Sizin gibi düşünenlerin evliligi mutlumu gidiyo cok merak ettim ıkı cocukla batari calmak bumu mutluluk anlayısınız.
 
önce şımarıklık yaptığını düşündüm ve hıhhh dedim :)

ama sonra eski konularından son konunu okunca seni az da olsa anlayabildim. eşin in burcunu merak ettim. en yakın arkadaşım ve eşim senn eşinin sana yaşattıklarını bana yaşatıyor diyebilirm. ikisinide çok seviyorum. derdim sıkıntım olduğunda herşeyi anlatabiliorum. ama ikisinin de ortak özelliği olan durumlar dediğin gibi insanı hayattan soğutuyor.

sanırım eşinde senn enerjini alıyor. bunu zaman zaman bende hissediyorum. ben bi dönem eşimin herşeyiyle ilgilendim. herşeyini bana danışır falan. sonra baktım yoruluyorum artık ilgilenmiyorum.

sende bi süre ilgilenme onun şahsi işleriyle bence. film izleyemiyoruz demiişin bizde çoğu zaman film izlerken sıkıntı yaşıyoruz. 2 saat film şeçemio, benim şeçtiklerime mırın kırın edio ben bıkıorum falan. seni anlıyorum azıcık. sorunun bunlarsa.

ben nasıl aşıyorum dersen, ben seviyorum eşimi. sanırım aradaki fark bu. sevmesem nasıl olurdu bilmiyorum. birde dediğim gibi onun özel işleriyle uğraşmıyorum artık. eşim kararsızdır, bi konu içinn saatlerce konuşup o mu bu mu demeyi sever ama bu benim enerjimi tüketio. bende enerjimi tüketmemeye çalışıyorum. başkasıyla konuşsun napim :1::1::1:

evde sen çok sorumluluk alıosan p sorumlulukları da at. biraz yüklenmişsin, dolmuşsun. önce onları at bi üstünden. hafifle. sonra boşanmaya karar ver.
 
sevmiyorsan ne yapsanız ne deneseniz olmayacaktır ama seviyorsanız evliliğiniz şansı hak ediyor demektir
 
bir de benim merak ettiğim başka bir şey var hanımlar,siz eşinizi sürekli seviyormusuz? yani öyle birkaç aylık dönemlerde sağlam soğudugunuz olmuyor mu?beni evlenmeden önce böyle birkaç dönemim olmustu.Ama burda genel olarak gördüğüm öyle büyük sorunlar dısında ya da dısardan (kayınvalide gibi) faktörler dışında kadınlar eşlerini araya öyle sağlam soğukluklar girmeden hep seviyorlar.Bende sanırım bende bir terslik var diye bakıyorum bu duruma.



Ben eşimi ne olursa olsun, başımıza ne gelirse gelsin hep seviyorum seveceğim de.
Onun da böyle olduğunu biliyorum.Kızsam , küssem ya da çok büyük kavgalar yaşasak dahi bu böyle asla değişmiyor.
Benim sevgimden hiç bir şey eksilmiyor, aksine gittikçe artıyor gibi.

Her evlilikte küçük ya da büyük sorunlar yaşanıyor.
Önemli olan bunları karşılıklı konuşarak çözebilmek.
Evlilik zaten acısıyla tatlısıyla güzel .
Evlilikler güç gösterisine dönüşünce içinden çıkılmaz bir hal alıyor.
Ya kadın erkeği gerçek bir birey ya da erkek kadını bağımsız bir birey olarak ele almıyor.
İşte bu noktada bireyler duysal anlamda birbirlerinden kopuyorlar.


Benim merak ettiğim nokta ise şu:
Siz 6 yıl birlikteliğin ardından evlenmişsiniz ve yaklaşık 1 yıldır da evlisiniz.
Peki duygusal anlamdaki her şey evlilik sürecindeki son 1 yıl da mı değişti?
Yanlış anlamazsanız bir sorum daha var.
Etrafınızda karşı cinsten sizi etkileyen ya da ilgi duyduğunuz birisi var mı?
 
Evlendim güvendim ve güvenim boşa cıktı olmayan olamayacak birşey değil ki bu.

Hayatımda biri olsa eşime hayatımda biri var deyip boşanırdık.Eşiminde hayatında biri olsa ben boşanmak istiyorum dediğimde kabul ederdi.
Benim sorunum zaten eşimin boşanmak istememesi.




Sorumun yanıtını yazmışsınız?
Bence asıl sorununuz her ne olursa olsun eşinizin sizi asla bırakmayacağını düşünmeniz.
Kaybetmenin acısını hiç yaşamamışsınız.
Bir kez yaşayın , seyredin o zaman şu an boşanmayı düşündüğünüz eşiniz nasıl kıymete binecek.
 
Ben hep evliliklerde insanlar evlenince kendilerini boşluyorlar o ilk tanıştıklarında ki insan olmaktan cıkıp biribirleriyle uyumlu evli bir çift oluyorlar ama birbirlerini eskisi kadar begenip esksi kadar beraber olmaktan zevk almıyorlar diye düşünürüdüm.evlilik monotonluğu dediğimiz sey zamanla kendimizi bosvermemiz değil mi?ya da hayat sartları bu hale getiriyor o koşturmacanın arasında böyle oluyor diceksiniz,insan evliyim tribine giriyor diceksiniz.ne bileyim bu mu evlilik monotonluğu.kendimizi koyvermemiz değil mi?cünkü bence bu.
Ne bileyim ben evlenince evliliğin öyle büyütüldüğü gibi birşey olmadığını gördüm.yemek temizilik iş olayı beraber yürüyor(ki eşimde öyle aman aman bana yardım etmez.söylersem yapar),ki benim çalışma saatlerim eşiminden fazla.maddi sorunlarsa e ben kendimi bildim bileli maddi sorunlar hayatımdaydı ailemin evindeyken,öğrenciyken şimdi de evliyken,insan kendi ailesiyle de sorun yaşıyorken eşinin ailesiyle de yaşaması doğal geliyor(ki benim eşimin ailesiyle hiç sorunum olmadı şimdiye kadar).Çocuğum olmadığı için o konuda söylicek birseyim yok.
Evlendikten bir süre sonra olan bu monotonluk insanın kendini koyvermesi değil de nedir peki?

Ben bunu anlayamıyorum.bu nokta da eşimi de anlamıyorum.Ben evlendikten sonra coşmuşken,yeni yürümeye baslayan cocuk gibi herseye saldırırken ki onun hayatını da güzelleştirirken nasıl olur da bu duruma gelirim?





Sizin sorununuz ne maddiyat ne eşinizle birlikte eğlenmek.
Sizin asıl sorununuz 6 yıllık beraberlikte eşinizin size gösterdiği sevgiyi bölüşerek ,
onu sevdiğinizi sanmanız.
Bir umutla belki evlenirsem bir kıvılcım olur diye imzayı atmışsınız ama o kıvılcım daha parlamadan sönmüş.
Zira siz eşinizi ne flört aşamasında ne de evlendikten sonra hiç sevmemişsiniz/sevememişsiniz.
 
sen şu an yoğun bir depresyondasın ve eşin ne yaparsa yapsın bu ara ilgini çekmeyecektir. lütfen psikoterapi alın. madem boşanmakta kararlısın o zaman psikoterapistin bunu eşine senin mutlu olman için bir seçenek olarak önerecektir.

diğer bir durum bateri çalan, bisiklete binen, aldatılmak dışında evlilikte bir sorun yaşayınca mutsuz olan kadınlara düşman sevgili kadınlar kulübünün geleneksel kadınlarına söylenecek tek şey: kadının en büyük düşmanı yine kadındır, çocuklarınızı da kendi zihniyetlerinizle yetiştirmeye devam ettikçe mutsuz evliliklerin sürdürücüsü olacaksınız. sıyrılın artık şu toplumsal cinsiyetçi rollerinizden. gidin siz de bisiklete binin. yol kenarlarındaki parklarda bulunan jimlastik aletlerine binerken lömbür lömbür sallanan etlerinizle görünen de siz değil misiniz?

entellektüel görünmeye çalışarak kendi düşünce yapınızda olmayan insanları aşağılayamazsınız
evet ben o geleneksel dediğin kadınlardanım
evimden işime işimden evime geliyorum işimi ve evimi çok seviyorum
eşimi ve oğlumu çok seviyorum
çocuğumu da inşallah kendi zihniyetimde yetiştiricem
onu sadece anlık zevklerle mutlu olan hevesi geçince, elinden oyuncağı alınınca ya da en ufak bir isteği yapılmayınca mutsuz olacak bir insan olmasını istemiyorum
toplumsal cinsiyetçi rolümden gayet memnunum kadın olmayı ve kadınlığımın gerektirdiği şeyleri yapmayı seviyorum
belki 50 li yaşlarımda ben de lömbür lömbür etlerimle o dediğiniz spor aletlerine binenlerden olucam ama
en azından eşim ve çocuklarımla belki fazla kilolarımla mutlu olmayı BİLECEĞİM...
 
eski konularınıza da biraz baktım. konuda bir arkadaş,eski konunuzdan alıntı yapınca merak ettim...

sizin sorununuz eşiniz değil, kendinizle. kendinizle ilgili sorunları çözemediğiniz için adama sarıp duruyorsunuz. adam ağzıyla kuş tutsa size yaranamaz. kadınlarda böyle varlıklar işte. kendi kimliklerini erkek üzerinde tanımlamaya çalışır bazen, sonra o hiçbirşey yapmıyor bir anlam ifade etmiyor duygusunu yaşar ve erkeği suçlar. oysa başta bu yola giren kendisidir...

siz boşansanız da mutlu olmanız zor bu şekilde. belki bir süre yeni bir hayat kaçma ve özgürlük duygusunun verdiği hissiyatla daha iyi hissedersiniz ama sonra daha büyük bunalıma girersiniz. çünkü sorun eşiniz değil ve onu kaybettiğinizde ne kadar büyük bir kaybınız olduğu farkedeceksiniz...

şimdi ise körleşmiş durumdasınız. boşanmayı bir kurtuluş olarak görüyorsunuz. hayatınıza getireceğiniz yeni bir bakış, yeni bir yol olarak görüyorsunuz bunu.

o bulamadığınız iç huzuru eşinizi hayatınızdan çıkararak elde edemezsiniz. bunun farkına varın öncelikle. ha ister boşanın ister boşanmayın o sizin bileceğiniz durum ama boşanmayı bu amaçla istiyorsanız buna sahip olamayacağınızı bilin.

huzur mu istiyorsunuz? biraz daha derin düşünün. hayata karşı körleşen, herşeyin alabildiğine sıradanlaştığı ve önemsizleştiği hayatınıza biraz sarsıntı getirin..
 
Tüm konularını az önce okudum.
Şu kuzeniniz ile ilgili konuyu bizzat sizin yaşadığınızı düşünüyorum.
 
Ne desem bilemedim, şu resmi eklemek geldi içimden.. :40:

$hhj.webp
 
Sizin gibi düşünenlerin evliligi mutlumu gidiyo cok merak ettim ıkı cocukla batari calmak bumu mutluluk anlayısınız.


mutluluk anlayışı bateri çalmak değil, çiftlerin birbirlerinin bireysel yaşam alanlarına da saygı duyarak ortak bir yaşam oluşturmalarıdır. sorunuza gelince şükürler olsun ki çok mutlu bir evliliğim var.
 
entellektüel görünmeye çalışarak kendi düşünce yapınızda olmayan insanları aşağılayamazsınız
evet ben o geleneksel dediğin kadınlardanım
evimden işime işimden evime geliyorum işimi ve evimi çok seviyorum
eşimi ve oğlumu çok seviyorum
çocuğumu da inşallah kendi zihniyetimde yetiştiricem
onu sadece anlık zevklerle mutlu olan hevesi geçince, elinden oyuncağı alınınca ya da en ufak bir isteği yapılmayınca mutsuz olacak bir insan olmasını istemiyorum
toplumsal cinsiyetçi rolümden gayet memnunum kadın olmayı ve kadınlığımın gerektirdiği şeyleri yapmayı seviyorum
belki 50 li yaşlarımda ben de lömbür lömbür etlerimle o dediğiniz spor aletlerine binenlerden olucam ama
en azından eşim ve çocuklarımla belki fazla kilolarımla mutlu olmayı BİLECEĞİM...[/QUOTE]

sanırım siz kendinizi farkında olmadan, bahsettiğim bisiklete binip bateri çalan kadına düşman ama parklarda herkesin gözü önünde spor yapanlarla karıştırdınız. benim bahsettiğim şey kadının çocuğuyla eşiyle ilgilenmesi değil ki..ben de eşime yemek yapmaktan çok keyif alıyorum, işimi seviyorum ...benim takıldığım kendi mahremini gözler önüne sererken çekinmeyen ama bir başkası marjinal bir edimde bulununca hemen eleştiren kadınlardı.. kimse anlık zevkler peşinde değil, insan evliliği süresince hobiler edinebilir..
 
Back
X