Asla size şiddetini haklı çıkaracak bir şey yok. Bir erkeğin çalışmayı şart koymasını bende doğru bulmuyorum. Bakmak olarak algılaması da korkunç. Ama doğrusu yaşam birlikte yönetiliyor.
Bir akrabam da siz gibi. İş yok diye çalışmıyor. Ve eşinin ailesinden gördüğü hakaret diz boyu. Ben olsam inanın çalışırdım ve çalıştım. Okurken markette kasiyerlik yaptım, yerleri sildim, tuvaleti ovdum. İhtiyacım olsun yine yaparım zerrece bundan gocunmam. Namusla en nihayetinde. Sizin statü saplantınız, manasız gururunuz, sevginizden üstün gelmiş. Sevdiğimiz hayatımızı birleştirdiğimiz kişiden taşı sıksa suyunu çıkarmasını bekliyoruz, müştereklik güdüyoruz, özveri bekliyoruz. Biz niçin yapamıyoruz?
Siz eşiniz size bunu söylemeden ne olursa olsun bir yerde işe girmeniz gerekirdi. Emeğinizi gördüğünde daha çok perçinlenebilirdi.
Siz ondan mutsuz olduğu bir iş yerinde çalışmasını bekliyorsunuz, devam etmesi için fedakarlık bekliyorsunuz ama statünüze zeval gelmesin diye çalışmıyorsunuz. Fedakarlık tek taraflı mı?
O akrabamda küçük bir cennette yaşıyor. Kayın ailenin parasını misli misli hakaretlerle yedi. Satatü için boyun eğdi. İnanın yapmam. Rutubetli evde otururum, tatile çıkmam, markette çalışırım. Onurumla yaşarım satatünün kölesi olmazdım.
Siz de bana o akrabam gibi göründünüz