Öncelikle merhabalar,
Bir devlet hastanesinde hemşire olarak çalışıyorum. Bizim çalışma saat aralıklarımızı bilirsiniz. 08-16, 16-08, 08-08 şeklinde üç düzende çalışabiliyoruz. Yani normal sekiz saatlik mesai, on altı saatlik nöbet ve yirmi dört saatlik nöbet şeklinde çalışabiliyoruz.
Bizim servisimiz çok yoğun bir servis. Ve servis yoğunluğu ağırlıklı olarak hafta içi gündüzde toplanıyor. Yani hafta içi gündüzler hafta sonuna ve akşama göre aşırı yoğun geçiyor.
Servise iki tane öğrenci geldi. Bunlar daha önce hemşirelik okumuş sonrasında farklı bölüm kazanmışlar. Çok yüksek puanlı bölümler değil zaten küçük bir ilde çalışıyorum puanlar genel olarak çok düşük. Ve bunlar öğrenci oldukları için hafta içi on altı nöbetine hafta sonu yirmi dört nöbetine gelip hafta içi gündüz okula gidiyorlar. Ve bu düzenin olması için de ben ve birkaç kişi sürekli gündüz mesaisine gelmek zorunda kalıyoruz ki onlar akşamına on altı gelebilsin diye. Yani ben normalde ayda yedi tane yirmi dört nöbetine gidip ayı tamamlayabiliyordum. Ama böyle olunca mesela beş tane yirmi dört gidiyorum ki o da hafta içi oluyor çünkü dediğim gibi onlar hafta sonunu da doldurdukları için bir de altı tane falan gündüz 08-16 mesaisine gitmek zorunda kalıyorum. Yani bir ayda gitmek zorunda kaldığım sayı hem artıyor hem de yoğunluk açısından baktığımızda servisin yükünü biz sırtlanmış oluyoruz, gündüzün kaosunu derleyip toplayıp akşama sakin servisi onlara bırakıyoruz. Üstüne hafta sonu hafta içine göre çok rahat oradan da onlar avantajı alıyor.
Mesleği ben de sevmiyorum daha önce burada konu açmıştım. Bir ara yeni bir bölüm için hazırlanacaktım ama daha sonra yoğunluktan kafamı toparlayamadım bir de açıkçası okulumu iş hayatı idare etmez diye düşündüm. Ama şimdi ben birilerini idare etmeye mecbur bırakılıyorum.
Sorumlumla açık açık da konuştum istemiyorum diye. Sorumlumu da gerçekten çok severim bu arada ama bu konuda ortak bir noktada buluşamıyoruz. Çünkü anladığım kadarıyla listeyi onların okuluna göre ayarlamak bir kural değil aslında. Yani gerçekten bana ne yani bana mı okuyorlar ben niye yeni tanıdığım insanları tolere etmek zorunda kalıyorum gerçekten bilmiyorum. Üstelik benden kıdemli olmalarına rağmen titiz, düzenli ve iyi çalışan kişiler değiller dolayısıyla sabah geldiğimde bir de arkalarını toplamak zorunda kalıyorum ya da birlikte nöbet tutuyorsak iş yükü yarı yarıya olmuyor bu da ayrı zoruma gidiyor. Ben kimse beni idare etmez serviste diye yüksek lisansın ya da yeni bir lisansın üstüne çok düşmedim pişmanım. Ama şimdi bu kişiler sınava girince uyusan kazanılabilecek bölümlere kayıt yaptırdılar diye iş hayatında çalışma saatleri ve iş yükü olarak hırpalanıyorum. Bu gerçekten adil mi?
Bir devlet hastanesinde hemşire olarak çalışıyorum. Bizim çalışma saat aralıklarımızı bilirsiniz. 08-16, 16-08, 08-08 şeklinde üç düzende çalışabiliyoruz. Yani normal sekiz saatlik mesai, on altı saatlik nöbet ve yirmi dört saatlik nöbet şeklinde çalışabiliyoruz.
Bizim servisimiz çok yoğun bir servis. Ve servis yoğunluğu ağırlıklı olarak hafta içi gündüzde toplanıyor. Yani hafta içi gündüzler hafta sonuna ve akşama göre aşırı yoğun geçiyor.
Servise iki tane öğrenci geldi. Bunlar daha önce hemşirelik okumuş sonrasında farklı bölüm kazanmışlar. Çok yüksek puanlı bölümler değil zaten küçük bir ilde çalışıyorum puanlar genel olarak çok düşük. Ve bunlar öğrenci oldukları için hafta içi on altı nöbetine hafta sonu yirmi dört nöbetine gelip hafta içi gündüz okula gidiyorlar. Ve bu düzenin olması için de ben ve birkaç kişi sürekli gündüz mesaisine gelmek zorunda kalıyoruz ki onlar akşamına on altı gelebilsin diye. Yani ben normalde ayda yedi tane yirmi dört nöbetine gidip ayı tamamlayabiliyordum. Ama böyle olunca mesela beş tane yirmi dört gidiyorum ki o da hafta içi oluyor çünkü dediğim gibi onlar hafta sonunu da doldurdukları için bir de altı tane falan gündüz 08-16 mesaisine gitmek zorunda kalıyorum. Yani bir ayda gitmek zorunda kaldığım sayı hem artıyor hem de yoğunluk açısından baktığımızda servisin yükünü biz sırtlanmış oluyoruz, gündüzün kaosunu derleyip toplayıp akşama sakin servisi onlara bırakıyoruz. Üstüne hafta sonu hafta içine göre çok rahat oradan da onlar avantajı alıyor.
Mesleği ben de sevmiyorum daha önce burada konu açmıştım. Bir ara yeni bir bölüm için hazırlanacaktım ama daha sonra yoğunluktan kafamı toparlayamadım bir de açıkçası okulumu iş hayatı idare etmez diye düşündüm. Ama şimdi ben birilerini idare etmeye mecbur bırakılıyorum.
Sorumlumla açık açık da konuştum istemiyorum diye. Sorumlumu da gerçekten çok severim bu arada ama bu konuda ortak bir noktada buluşamıyoruz. Çünkü anladığım kadarıyla listeyi onların okuluna göre ayarlamak bir kural değil aslında. Yani gerçekten bana ne yani bana mı okuyorlar ben niye yeni tanıdığım insanları tolere etmek zorunda kalıyorum gerçekten bilmiyorum. Üstelik benden kıdemli olmalarına rağmen titiz, düzenli ve iyi çalışan kişiler değiller dolayısıyla sabah geldiğimde bir de arkalarını toplamak zorunda kalıyorum ya da birlikte nöbet tutuyorsak iş yükü yarı yarıya olmuyor bu da ayrı zoruma gidiyor. Ben kimse beni idare etmez serviste diye yüksek lisansın ya da yeni bir lisansın üstüne çok düşmedim pişmanım. Ama şimdi bu kişiler sınava girince uyusan kazanılabilecek bölümlere kayıt yaptırdılar diye iş hayatında çalışma saatleri ve iş yükü olarak hırpalanıyorum. Bu gerçekten adil mi?