Bu kez tek başıma arınamıyorum bu halden.

inceuclusarjiolanvarmi

Kifayetsiz Muhteris
Kayıtlı Üye
18 Ekim 2011
381
26
46
İstanbul
Ben buradakilerin aksine dert anlatmayacağım. Zira neresinden başlasam, hangisine mana yüklesem bilemiyorum. Açıkçası dertlerden değil kendimden kurtulmak istiyorum. Yıllardır dönem dönem içine girdiğim bu halden bir şekilde sıyrılmayı başardım. Bazen aylar sürdü, bazen birkaç gün. Ancak illa ki ayağa kalktım. Bu kez farklı, bu kez mecalim kalmadı...

Dün sabaha karşı anlamsız bir şekilde, aldığım kilolardan kurtulursam belki bir değişiklik olur diye konu açmıştım. Sonradan aman kilo alsam ne fark eder ki deyip caydım bu fikirden. 1 ay önce bir anda karar verip saçımı kestirip boyattım hiç aklımda olmayan, ilgimi de çekmeyen bir renge. Belki işe yarar diye. Yaramadı. Bu kez kararlıyım beyaz önlüklülerin reçetelerine muhtaç olmayacağım. Kendime bu kötülüğü yapmayacağım. Ancak aklım yetmiyor dirilmeye, ruhum can çekişirken yeniden ayağa kalmak istemiyorum belki de.

2 ay öncesine kadar özel bir kurumda çalışıyordum. Sırf içimdeki bitmek bilmeyen bezginlikten dolayı tüm maaşımı taksi şoförlerine verdim. Zira evden çıkıp yürümek, insanların olduğu bir toplu taşıma aracında bulunmak zulüm geliyordu. Ne birikim yaptım ne de kendime ait olacak herhangi bir nesneye para harcadım. Sadece eve kapanmamak, yine aynı buhrana sürüklenmemek adına çalışmaya devam ettim. Aldığım parayı da taksiye verdim. Sonra dönem tatili oldu ve yatağıma kavuştum. Ölmemek için yemek yediğim, sigaranın dibine vurduğum bir döneme daha merhaba dedim. Çalan telefonları açmama sebebim sorulduğunda verecek cevabım yoktu. "İSTEMEDİM". Herhangi bir canlı ile iletişim kurmak, işkenceden farksız benim için.

En çok da annemi üzüyorum bu dönemlerde. Sesine bile tahammül edemiyorum, bana hiçbir zararı dokunmuyorken bile. Kendi kendine pek yakında gerçekleşeceğini düşündüğü evliliğimle ilgili planlar yapıyor, susuyorum ben de. Evleneceğim zat ise bana tahammül göstermek için sabrının son demlerinde. Vazgeçmiyor, ben olsam vazgeçerdim benden...

Masanın üzerinde yığılmış kıyafetlere bakıyorum. Bundan birkaç ay önce belki düzelirim diye alınmış yeni eşyalara. Hiçbirinin bir kifayeti yok benim bezgin dünyamda. Tembellik mi? Belki. Ancak tembelliği bile sorgulamayacak bir haldeyim şimdi. Yeni değil bu hal, alışkınım aslında. Sadece dirildiğimi sandığım bazı zamanlar var hatıramda. Sonrası yine karanlık...

Mış gibi yapmayı da beceremiyorum artık. Gülemiyorum zorla da olsa. En yakın arkadaşım evleniyor bana ne? Kardeşim üniversite kazanmış kime ne? Evlenecekmişim meğersem, iyi de niye? Başarısızlık değil beni bu hale iten. Elimi neye attıysam başarmanın akabinde hasıl olan değersizlik hissiyle baş başa kaldım. Sonra her şeye yaptığım gibi onları da yarım bıraktım. Belki dedim çoğunluğun normalliğine dahil olmalıyım. Dizi izlemeye başladım. Türk dizilerinin bir bakışmaya dakikalar ayırmasının manasızlığına tahammül edemedim ve yabancı dizilere meylettim. Sayamadığım kadar yarım kalmış dizinin akabinde bundan da vazgeçtim. Merak edemedim hiçbirinin sonunu. Onları da yarım bıraktım...

Sadece sigara. Çare olduğunu düşündüğümden değil, bilmiyorum niye. Yarım bırakamadığım tek şey olduğundan belki de.

Bu kez tek başıma arınamıyorum göğsüme bağdaş kurmuş bezginlikten. Bu kez yapamıyorum. Ancak diğer insanların yardım taleplerine yahut seslerine de yok tahammülüm. Dertleri anlatıp çözüm arayacak kadar dahi yok isteğim. İçimde kalan son umut parçasını da hayata dönmek için harcamaya meylettim. Ne yapmalıyım da arınmalıyım bu durumdan, inanın bilmiyorum. Ya ölmeli ya da dirilmeliyim. Başka türlü yaşamama tahammülü yok diğerlerinin.

Depresyon diyeceksiniz, ne olur demeyin. Beyaz önlüklülerin ruhumu sıradanlaştırmasına yoktur müsaadem. Denedim, o da işe yaramadı. Bir amacım kalmadı ancak dirilmek için bir sebep arıyorum. Sebep bulamasam da zihnimin bana bahşedemediği yöntemlere talibim. Yazmak iyi gelirdi eskiden, şimdi ona bile yok gayretim.

Haftalardır erteliyorum iş başvurularını. Haftalardır erteliyorum yaşamayı. Biliyorum bencillik, biliyorum ötekilerin hayatlarını da kendi karanlığımla yok etmeye hakkım yok. Ancak ölümün önünde duran bir inanç var. O yok olmadan vasıfsız varlığım yer işgal etmeye devam edecek dünyada. Madem seçeneğim yok yaşamak için, diğerlerinin tahammülünü daha fazla zorlamamaktır niyetim.

Ne yapmak lazım, nasıl dirilmek lazım bilmiyorum. Kendime dahi yetemezken buraya yazarak belki çözüm bulmak ne kadar doğru bilmiyorum ama yazmak istedim yine de. Teşekkürler tahammül gösterip okuduğunuz için.
 
Anlattiklarinin cogu bana da uyuyor. Ama ben derdimin ne oldugunu biliyorum ve duzelse her sey cok guzel olacak ve ben iyi hissedecegim. İcimdeki kucuk umut beni ayakta tutuyor. O umut biterse cok kotu olacak biliyorum. Peki senin derdin ne? Ya da nedensiz sekilde mi boylesin?
 
Sonunu okmamıştım eve inanıyorsun okuduğum kadarıyla, yokmazlar bazen bu anlattığın kadarıyla olmasa bile banada aynı haller olur arada ,İslam inancına göre biz buna Kabz hâli diyoruz tatlım ...yani açmak gerekirse ,nasıl açılınca yemek yiyorsan ruhunda aç oldugunda onu duyurmalısın ,sen yemek yerken uşeniyormusun ? Eminim aç kalmayacak kadar yıyorsundur ;) şaka bir tarafa , sen eğer ibadetlerıne dikkat etmıyorsan bilhassa. Namaz da yoksa ,inancını bunlarla besleniyorsan , bu hal normal tatlım ... Dua ettınmı hıç Rabb'ime , İnan burda bizim sana soyleyeceklerımız senı azıcık rahatlatır ama , şöyle bir gusül abdesti alsan , sonraseccadenı sersen , bak ramazandayız , namazını kılıf bir güzel derdını Rabb'ime anlatsan tatlım ...biz nedesek boş ... Seni en iyi Rabbim anlar .. O yarattıklarını bilmezmi hiç ... Sana şah damarından daha yakınken ... İnan rahatlayacağına adım gibi eminim ...hele birde kuranokursan ... Allah senı görüyor tatlım ... Rabbim yardımcın olsun inş ...
 
Beyaz önlüklülerin ruhumu sıradanlaştırmasına yoktur müsaadem

demişsiniz ama başka çıkar yolu yok. onlara kalmadan sıradanlaşmış zaten tıpkı bir bitki gibi olmuşsunuz. ben yaşadım tüm bunları depresyon bir yana ucundan sosyal fobiye doğru gidiyor gibi.
kendinize bu eziyeti etmeyin.
 
Anlattiklarinin cogu bana da uyuyor. Ama ben derdimin ne oldugunu biliyorum ve duzelse her sey cok guzel olacak ve ben iyi hissedecegim. İcimdeki kucuk umut beni ayakta tutuyor. O umut biterse cok kotu olacak biliyorum. Peki senin derdin ne? Ya da nedensiz sekilde mi boylesin?

Bir adet derdim yok. Yüzlerce derdin her biri beni bu hale getirecek vasfa sahip değildir diye düşünüyorum. Değiştirilemeyecek şeyler var insanın hayatında. Değiştirildiği takdirde birçok insanı geride bırakmanı gerektirecek şeyler. Sırf sen gibi düşünmüyorlar diye. O yüzden anlatmama gerek yok tüm yaşadıklarımı. Sadece kabullenip ileriye bakmaktır isteğim. Ona da yok mecalim. Ne istiyorum sizlerden diye sorarsanız, ne bileyim.. Belki de benim bulamadığım bir cevap.
 
açıkçası diğer konuların daha önce dikkatimi çektiği için bunda da bişeyleri dalgaya alarak beni güldüreceğini sandım ve yazının sonuna kadar bunu bekledim ama sen dışı seni içi beni yakar modundaymışsın haberimiz yokmuş :25:

bi aralar çok benzer şeyler yaşadım, kimseye anlatamadım, anlatamadığım için herkesi kırdım, insanların yanında güldüm eğlendim, yalnız kalınca hıçkıra hıçkıra ağladım, kolay değil bundan kurtulmak, tam olarak geçmiş sayılmaz hala, geceleri başını yastığa koyunca gelir depresyon dediğiniz vatandaş :ssz: tak kulaklığını, dünyadan uzaklaş bi süreliğine de olsa. başka türlü rahatlayamıyor insan
:ssz:
 
Sonunu okmamıştım eve inanıyorsun okuduğum kadarıyla, yokmazlar bazen bu anlattığın kadarıyla olmasa bile banada aynı haller olur arada ,İslam inancına göre biz buna Kabz hâli diyoruz tatlım ...yani açmak gerekirse ,nasıl açılınca yemek yiyorsan ruhunda aç oldugunda onu duyurmalısın ,sen yemek yerken uşeniyormusun ? Eminim aç kalmayacak kadar yıyorsundur ;) şaka bir tarafa , sen eğer ibadetlerıne dikkat etmıyorsan bilhassa. Namaz da yoksa ,inancını bunlarla besleniyorsan , bu hal normal tatlım ... Dua ettınmı hıç Rabb'ime , İnan burda bizim sana soyleyeceklerımız senı azıcık rahatlatır ama , şöyle bir gusül abdesti alsan , sonraseccadenı sersen , bak ramazandayız , namazını kılıf bir güzel derdını Rabb'ime anlatsan tatlım ...biz nedesek boş ... Seni en iyi Rabbim anlar .. O yarattıklarını bilmezmi hiç ... Sana şah damarından daha yakınken ... İnan rahatlayacağına adım gibi eminim ...hele birde kuranokursan ... Allah senı görüyor tatlım ... Rabbim yardımcın olsun inş ...

Midemdeki açlık hali sinirimi bozuyor diye yemek yiyorum evet :) İnanın tüm bu dediklerinizi yaptm. Daha büyük bir şüpheye itti beni. Var oluşu sorgulatan bir şüpheye. Kendimi zorlayarak yaptığım tüm bu yakarışlarda, elimde kalan tek şeyin inancın kaybına doğru ilerliyordum ve kendimi zorlamaktan vazgeçtim bu yüzden.

Beyaz önlüklülerin ruhumu sıradanlaştırmasına yoktur müsaadem

demişsiniz ama başka çıkar yolu yok. onlara kalmadan sıradanlaşmış zaten tıpkı bir bitki gibi olmuşsunuz. ben yaşadım tüm bunları depresyon bir yana ucundan sosyal fobiye doğru gidiyor gibi.
kendinize bu eziyeti etmeyin.

İnsan hayatında kaç kere depresyona girebilir ve kaç tedavi görebilir? Benim kullanmadığım ilaç kalmadı pek. İyileşip bırakmamın akabinde yine aynı durumla karşı karşıya kaldım. Bu yüzden doktorlara başvurmak istemiyorum artık. Zayıf ya da çaresiz değilim. Normal bir insanın dayanmakta zorluk çekeceği türlü sıkıntılarla mücadele ettim. Ancak içimi yavaş yavaş kemiren bu bezginliğe çare bulamadım. Kurtulamadım.
 
Kimi geride birakman gerekiyor? Aile? Arkadas? Sevgili?

Hepsi. Zira bulduğum tek çözüm bu. Bir arada yapamıyorsam hiçbiriyle, ardımda kalmalılar belki de. Sorun sizde değil bende klişesine sığınmak insanları rahatlatmıyor. Belki de bencillikle suçladıkları beni, kendi bencillikleriyle daha da karanlığa sürüklüyorlar. Neşeli, güçlü biri sevecekleri ve yanında olmak isteyecekleri kişidir zira.
 
açıkçası diğer konuların daha önce dikkatimi çektiği için bunda da bişeyleri dalgaya alarak beni güldüreceğini sandım ve yazının sonuna kadar bunu bekledim ama sen dışı seni içi beni yakar modundaymışsın haberimiz yokmuş :25:

bi aralar çok benzer şeyler yaşadım, kimseye anlatamadım, anlatamadığım için herkesi kırdım, insanların yanında güldüm eğlendim, yalnız kalınca hıçkıra hıçkıra ağladım, kolay değil bundan kurtulmak, tam olarak geçmiş sayılmaz hala, geceleri başını yastığa koyunca gelir depresyon dediğiniz vatandaş :ssz: tak kulaklığını, dünyadan uzaklaş bi süreliğine de olsa. başka türlü rahatlayamıyor insan
:ssz:

:) dalgaya almak diye tabir ettiğiniz durum kızgınlığımdan ötürü meydana çıkıyordu aslında. İnsanların ufacık dertlerde en son düşünmeleri gereken çözümlere sığınmalarına olan öfkemden ötürü, kırmamak için kendimce bir çözüm bulmuştum işte. Şimdi de ben çöktüm. Lakin dalga geçecek arkadaşlara kızmam, geçebilirler diledikleri gibi. Keşke bundan etkilenebilecek kadar hisse sahip olabilsem.
 
:) dalgaya almak diye tabir ettiğiniz durum kızgınlığımdan ötürü meydana çıkıyordu aslında. İnsanların ufacık dertlerde en son düşünmeleri gereken çözümlere sığınmalarına olan öfkemden ötürü, kırmamak için kendimce bir çözüm bulmuştum işte. Şimdi de ben çöktüm. Lakin dalga geçecek arkadaşlara kızmam, geçebilirler diledikleri gibi. Keşke bundan etkilenebilecek kadar hisse sahip olabilsem.

haklısın, zaten en çok gülen içi en çok yanan değil mi :ssz: keşke her duygumuzu açığa vurabilsek çekinmeden :ssz:
 
Biliyorum sucluyum..
Kentin kirli suyuyum..
SEvmesini bilmiyorsam..
"GECMISIN SONUCUYUM"..

Saniyorumki kendini kentin kirli suyu gibi hissedicek kadar coker bazen insan.. Ve bu cokuslerin nedeni suphesiz gecmistendir.. Zamaninda yasananlar, zamaninda yasaman gerekecek olanlara engel oluyor.. Oyle bir hal aliyor ki yasadiklarin yasacaklarina mecal biraktirmamis sende.. Ve bakiyorsun gencsin aslinda .. Herkesin yasadiklarini yasamak ,dogmus olmaktan oturu seninde hakkin oldugunu biliyorken bu mecalsizlikte neyin nesiydi ? Genc ve mecalsiz olmak hayata ... yasama .. En zor dar sokaklarindan hayatin.. Kuruyan dudaklarina nefesini surmesi gereklidir belki gayipten bir sesin..

Yazdiklarin ne kadar aklin basinda gosteriyorken bu akil kendine gelince neden calismaz diye sitemkar olmayi yada olamamayi imkansiz kiliyor .. Ruhdasim.. Paylasmak isterim sikintini sikintimi...

Sevgiler..
 
Sana bazı ufak çözümler yazacağım ama büyük ihtimalle canın istemeyecek.
Ne yazık ki senin durumundaki 2 kişiye çok yollar gösterdim,hatta kendim önayak oldum ama olmadı.
İnşallah sen kendini zorlayıp birşeyler yaparsın.

Maddi durumunu ve yaşam tarzını bilemediğim için genel yazıyorum:

*İmkanın varsa tatile çık.2 gün bile olur.Çevrenden uzaklaş,bomboş bir tatil olsun.Hatta kitap bile okuma.

*Mutlaka spor yap.Spor salonuna gidemiyorsan her gün aynı saatte yürüyüş yap.İstanbul'dasın sanırım.Üşenme deniz kenarına gidip yürü.Spor yapınca endorfin salgılanıyor.Hele açıkhavada spor yapınca çok daha fazla.Hem kilo vermene yardımcı olur.Endorfin ayrıca güneşlenince salgılanıyor.O yüzden tatil ve açıkhavada yürüyüş önemli.Güneşlenmek için illaki plaja gitmek gerekmez.Bahçede,parkta oturmak da güneş almaktır.

*Uzun zamandır görüşmediğin eski arkadaşlarını arayıp buluş.Mesela çocukluk arkadaşı,ilkokul arkadaşı,eski komşu gibi...

*Tamamen gereksiz ama senin sevdiğin bir konuda kursa yazıl.Mesela Çince veya TSM veya fotoğrafçılık,seramik vs...

*Kimsenin bilmeyeceği ama seni gülümsetecek iyilikler yap.Mesela küçük de olsa bir bağış,huzurevi ziyareti,sokak hayvanlarını beslemek,kitap bağışı gibi...

*Hiç veya sık gitmediğin yerlere git.Semtlerden de olabilir,mekanlardan da...Resim sergisi,konser,tiyatro olabilir.

*Odanda ve dolaplarında ayıklama işlemi yap.Eskimiş makyaj malzemeleri,bir daha asla okunmayacak kitaplar,yıllardır giyilmemiş ayakkabılar,hiç sevilmemiş çantalar...

*Ne yaparsan yap ama evden çık:)Tv veya pc başında bunu atlatamazsın.
 
Biliyorum sucluyum..
Kentin kirli suyuyum..
SEvmesini bilmiyorsam..
"GECMISIN SONUCUYUM"..

Saniyorumki kendini kentin kirli suyu gibi hissedicek kadar coker bazen insan.. Ve bu cokuslerin nedeni suphesiz gecmistendir.. Zamaninda yasananlar, zamaninda yasaman gerekecek olanlara engel oluyor.. Oyle bir hal aliyor ki yasadiklarin yasacaklarina mecal biraktirmamis sende.. Ve bakiyorsun gencsin aslinda .. Herkesin yasadiklarini yasamak ,dogmus olmaktan oturu seninde hakkin oldugunu biliyorken bu mecalsizlikte neyin nesiydi ? Genc ve mecalsiz olmak hayata ... yasama .. En zor dar sokaklarindan hayatin.. Kuruyan dudaklarina nefesini surmesi gereklidir belki gayipten bir sesin..

Yazdiklarin ne kadar aklin basinda gosteriyorken bu akil kendine gelince neden calismaz diye sitemkar olmayi yada olamamayi imkansiz kiliyor .. Ruhdasim.. Paylasmak isterim sikintini sikintimi...

Sevgiler..

Hiçbir şey anlatmadan anlaşılmak ne de güzelmiş, kendimi anlayamadığım halde..."akıllı" ve "zeki" yakıştırmaları, kendi hayatını çekilmez kılan bir zat için dudak kenarında oluşan hafif bir gülümsemeden başka bir işe yaramıyor ne yazık ki. Aklın varlığı bedene ve ruha fayda sağlamadıkdan sonra, aptallıkla yer değiştirebilir gönüllü olarak. Teşekkür ederim anlatmama lüzum olmadan anlayabildiğin ve yazdığın için.

Sana bazı ufak çözümler yazacağım ama büyük ihtimalle canın istemeyecek.
Ne yazık ki senin durumundaki 2 kişiye çok yollar gösterdim,hatta kendim önayak oldum ama olmadı.
İnşallah sen kendini zorlayıp birşeyler yaparsın.

Maddi durumunu ve yaşam tarzını bilemediğim için genel yazıyorum:

*İmkanın varsa tatile çık.2 gün bile olur.Çevrenden uzaklaş,bomboş bir tatil olsun.Hatta kitap bile okuma.

*Mutlaka spor yap.Spor salonuna gidemiyorsan her gün aynı saatte yürüyüş yap.İstanbul'dasın sanırım.Üşenme deniz kenarına gidip yürü.Spor yapınca endorfin salgılanıyor.Hele açıkhavada spor yapınca çok daha fazla.Hem kilo vermene yardımcı olur.Endorfin ayrıca güneşlenince salgılanıyor.O yüzden tatil ve açıkhavada yürüyüş önemli.Güneşlenmek için illaki plaja gitmek gerekmez.Bahçede,parkta oturmak da güneş almaktır.

*Uzun zamandır görüşmediğin eski arkadaşlarını arayıp buluş.Mesela çocukluk arkadaşı,ilkokul arkadaşı,eski komşu gibi...

*Tamamen gereksiz ama senin sevdiğin bir konuda kursa yazıl.Mesela Çince veya TSM veya fotoğrafçılık,seramik vs...

*Kimsenin bilmeyeceği ama seni gülümsetecek iyilikler yap.Mesela küçük de olsa bir bağış,huzurevi ziyareti,sokak hayvanlarını beslemek,kitap bağışı gibi...

*Hiç veya sık gitmediğin yerlere git.Semtlerden de olabilir,mekanlardan da...Resim sergisi,konser,tiyatro olabilir.

*Odanda ve dolaplarında ayıklama işlemi yap.Eskimiş makyaj malzemeleri,bir daha asla okunmayacak kitaplar,yıllardır giyilmemiş ayakkabılar,hiç sevilmemiş çantalar...

*Ne yaparsan yap ama evden çık:)Tv veya pc başında bunu atlatamazsın.

Yakın zamanda tatil yaptım. Tatilimi birlikte geçirdiğim zatların "neyin var senin?" sorularından o kadar bunaldım ki, 4 gün sonunda bir sinir krizi ile sonuçlandı tatil. Güneşi sevmiyorum, oldum olası yaz aylarını da güneşi de sevemedim. Olabildiğince kaçıyorum güneşten bu yüzden. Perdem tülümü kamufle ediyor gündüz vaktinde bile. Karanlık ve sessizlik daha makbul nazarımda. Zamanında ilgimi çeken tüm uğraşlara katılmıştım. Kick box'tan kaligrafiye kadar eğitim aldım. Hepsinde başarıya ulaşır ulaşmaz, tatminsizlik sonucunda yarım bıraktım. Son 4 ayda defalarca ayıklama işlemi yaptım. Yetmedi giyindiğim, kullandığım eşyaları dahi dağıttım. İşe yaramadı. Sadece kitaplarıma dokunmadım. Nedense onlara dokunmak, geçmişimi hatırlatıyor. Tek bağ onlar kaldı ondandır belki de. Bir dönem çocuk esirgeme kurumlarına gittim. Oradaki çocukların ailelerine karşı öyle büyük bir öfkem oluştu ki, daha da kötü olup bıraktım. Kendine hayrı olmayanın başkasına ne hayrı olacaktı ki...Son kısıma gelirsek, ne yaparsan yap evden çık önerisine sonuna dek katılıyorum. Ancak evden çıkamıyorum. Her sabah çıkma kararıyla uyanıp, tekrar çöküyorum. Teşekkür ederim tüm önerilerin için ancak inan hepsini denedim. Hadi artık kıyamet kopsun diye bekleyen klişe abidesine dönüştüm. Hayrolsun, bir türlü gelemeyen sonumuz.

Tükenmişlik Sendromu olabilir mi? :25:
Belki de bugüne kadar içine attığın şeylerin patlamasını yaşıyorsundur.:25:

Tükenmişlik sendromu :) Açıkçası psikoloji alanında ad verilmiş tüm kavramlardan tiksinecek kıvamdayım. Adı malum sanatçı yaşayana dek böyle bir sendromun varlığı bile dillendirilmiyordu bu ülkede. Tıpkı zamanında bilinmeyen bipolar hastalığı gibi. Şimdilerde ne hikmetse herkesin mustarip olduğu bir hastalık oldu. Çerez niyetine ilaçları dağıtılıyor. Tükendiğim doğrudur da bunun bir sendrom olacak kadar geçici bir durum olduğundan emin değilim :) Patlayacağım günü iple çekiyorum aslında. Henüz patlayamadım.
 
çok etkilendim okurken yardım etmek için elimden geleni yapmak istiyorum ufak ufak araştırmalar yaptım senin için ve kendi düşüncelerimi de söylemek istiyorum
bence depresyon demek bir tanı gibi bu insanların ruhunun bezginliği bir yerde koy vermek ..
kendine kesinlikle hemen bu durum bitecek gibi davranmamalısın bu zaman alır ve ancak kendine sen istersen olur
her bunaldığın an gününde şükür edip bol bol nefes al o bunalım geçip gidesiye kadar sadece nefes al ve beslen temel ihtiyaçlarını gidermen gerekli ancak düzenli beslenmeye çalış ve unlu hamurlu şekerli şeylere bir süre ara ver sadece seni ayağa kaldırmak için beslen bol bol müzik dinle sözsüz olsun eskiden seni eğlendiren şeyleri düşün yapmaya çalış sosyal yaşamdan kopma özellikle de anneciğinden yazdıklarından nasıl değer verdiğini nasıl sevdiğini anlayabiliyorum bunlarla başlamalısın eminim arkasını getireceksin...
 
Peki bunca yolu deneyip sonuc alamadiysan ve basliktan yola cikarak daha onceki durumlardan kendin nasil arindin? Burda iki sey geliyor aklima ya hayat durmadan basina kotu olaylar getiriyor , yada aslinda sen dsha oncede tek basina arinamamissin..
 
Hemen hepimizin dönem dönem yaşadığı abartılı duygular bunlar.
Sizde bu kadar ağır ve geçmeyen şekilde devam etme sebebi belkide " bencillik ve şımarıklık" olabilir.
Bu hayatta mutlu olmak için birilerini de mutlu etmek gerekir.
Bazen beni bir hastaneye yatırsalar , 15 gün kımıldamadan yatsam dediğim günler oluyor,ama böyle bir lüksüm yok.
Önce çocuklarım, sonrada eşim ve ailem var benim düşünmem gereken.
Bu sorumluluk belkide çoğumuzu ayakta tutan.
Siz ailenize şımarıyorsunuz ve sanırım evlenmek üzere olduğunuz adamı yeterince sevmiyorsunuz.
3 sene flört etmemize rağmen her buluşmamızı iple çekerdim ben.
Sizi yeterince heyecanlandırmayan bu adamla evlenmeyin bence.
Ve kendinize bir sorumluluk alın, en azından bir kedi , köpek.
 
Back
X