bence ortam değiştirmek ve merkezden uzakta tek başına yaşıyor olman seni gereğinden fazla hassaslaştırmış. ben de bu senenin başında atandım çalıştığım okula. bir önceki okulumda daha az kişiydik, çoğumuz benzer yaşlardaydık ve ilk atamaydık. aramızda güzel bir dostluk oluşmuştu. herkes birbirine yardımcı olmaya çalışırdı. okul dışında da zaman geçirirdik. idarecilerimiz de çok iyiydi. şimdiki okulum çok kalabalık, 70 ten fazla öğretmen var. herkes kendi başına takılıyor. bana da hoşgeldin diyen onca kişinin içinde toplasan bir elin parmağını geçmezdi. ben 26 yaşındayım, benden sonraki en genç öğretmen 35lerinde, belki de daha fazla, düşün. kimseyle merhaba iyi günler, çay var mı vs dışında muhabbetim yok desem yeridir.
bizim okulda da suratına bakmadan geçen, bir günaydın ı çok gören öğretmenler var ve ben bunların nasıl öğretmen olduklarına cidden şaşırıyorum. öğretmenş geçtim medeni aklı başında her insan iş arkadaşına selam vermez mi, nerde yetiştiler çok merak ediyorum. ama artık şaşırmayı ve kafaya takmayı bıraktım. bana nasıl davranılıyorsa ben de öyle davranıyorum insanlara. halen öğle yemeklerine tek başına gittiğim oluyor. asla davet falan etmezler.
bu dönem yeni tayini çıkan birkaç arkadaş oldu, onlara hoşgeldiniz deyip sohbet ettim. bana nasıl bakıyor eskiler bir görseniz. tuhaf, yapılmaması gereken bşr şey yapıyormuşum gibi. yeniler de can simidi bulmuş gibilerdi, şimdi hepsiyle muhabbetimiz var birkaç gündür.
diyeceğim o ki maalesef böyle şeyler yaşanıyor ama senin bunu bu kadar kafaya takman gereksiz. farklı ortamlara gir, eski arkadaşlarınla görüş. kurslara katıl, yenilerini edin. çok anlamsız bir ego oluyor bazılarında maalesef.