• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Bugün biraz canımız yandı.

Merhaba anneler, ablalar ve yakınlarında bir 'çocuk' olan herkes. Nasılsınız? İyi olmanız temennim.
Biz de iyiyiz, aslında daha çok sıradanız. Sıradan bir gün geçirdik.
Biz bugün biraz üzgündük, kk anneleri. Biz dediğim; ben ve benim her şeyim, zihinsel engelli kız kardeşim. Otizmli, zeka geriliğine sahip, sürekli gülümseyen bir masum bıdık ve ben. Şimdilerde ergenlik dönemlerinde olsa da, konuşamayan, konuşmamayı yaşadığı acılı dönemlerin ardından bir tercih olarak seçmiş, "garip" el hareketleri olan, özellikle etrafta 'çocuk' gördüğünde istemsizce gülümseyen kardeşim ve ben.
Biz bugün "sıradan" bir üzüntü yaşadık. Sitemizin bahçesindeki tüm o kuş, kedi ve daha nice bahar cıvıltısından cesaret alarak bahçeye çıktık. Gözleri de iyi görmediği için hiç uyum sağlayamadığı o cıvıltılı ortamlara girmeyiz normalde, kendini kötü hissetmesin diye. Kendimiz gezeriz, ablasının abuk subuk gözlemlerini dinler. Biraz dolaştık, biraz oturduk, her zamanki onun cevap vermediği solo diyaloglarımızın arasında, bizim apartmandan iki kız çıkıverdi, 10-11 yaşlarında. Aramızda mesafe vardı fakat çok da değildi. Kardeşimin "garip" el hareketlerini göstererek 'napıyo bu normal değil heralde' dedi biri. Ve gülüştüler. Onlar bisikletlerine binip uzaklaştılar, bense oturduğumuz bankın uçup uzaklaşabilmesini diledim. Daha ütopik bir dünyaya belki. Acıların hala gerçek olduğu, ama o acılara önerilen çözümlerin de gerçek olabildiği bi dünyaya.
Kardeşimin gülüşünün sönüşü, benim tüm o akademik çözümler içinde çaresiz kalışım, duyguları hiç de sönük olmayan ve her şeyi anlayabilen bu çocuğa açıklama yapmakta zorlanışım ilk değil. Bizim için bu üzüntü sıradanlaştı artık yıllardır. Sokaklarda, otobüste, sinemada, çarşıda garipçe bakan, fısıldaşan veya 'acaba ısırır mı' endişesiyle uzak durmaya çabalayan insanlara alışığız. Oysa ki o, üzülüp nadiren konuştuğu anlarda 'allahım al canımı da kurtar' diye ağladığı zamanlarda yalnızca kendine zarar veriyor. Ne bilsinler?

Yetişkinler değil belki ama yetişkinlerin yetiştirdiği çocuklar, birkaç duygudan mahrum büyüyorlar. Ben o çocuklara kızabilirdim bugün, azarlayabilir hatta ailelerine şikayet edebilirdim, onları suçlu bulsaydım eğer. Ama suçlu değiller. Ve tabii, benim çaldığım kapıya bakabilmek için tencerenin altını kısıp da bana ilk önce şaşkın bakışlarla bakacak olan bir anneye 'sağduyu' mesajı verebilecek kadar güçlü hissetmedim o an. Belki başka bi zaman.

Anneler, ablalar, teyzeler, biliyorum zaten yapacak çok işiniz var, öğretecek çok şeyiniz var. Zaten büyük bir sorumluluk altındasınız, belki yorgun ve uykusuzsunuz ama, lütfen, tüm o koşturmacanın arasında yetiştirdiğiniz çocuklara öğretilecekler listesine bi küçük madde daha ekleyin.
Onlar gibi olmayanları sevmek.
Eğer onlar severlerse, onlar gibi olmayanlar bi gün onlar gibi olabilirler. Zor bi denklem evet, ama imkansız değil.
Unutmadan evvel, bugün uyumadan önce onlara modifiye edilmiş, farklı bi masal anlatın, bunu lütfen yapın. Tanrı inancınız varsa, onlara kardeşim gibileri de tanrı'nın yarattığını anlatın, veya inancınız yoksa, böyle olmanın onların seçimi olmadığını anlatın.
Ben bugün hem onun, hem benim içimizden geçen birkaç hissi buraya taşıdım fakat, bunun muhtemelen bize bir faydası olmayacak.
Ben de, kardeşim de hayatta olmayız muhtemelen bu basit ricamın sonuçları vuku bulduğunda. Biz yine de yazmak istedik.
gece gece beni ağlattınız,sizin hep değişik,sıradışı,zaman zaman espirili yazılarınızı okurdum ama bu gece ki duygulandırdı beni.sizi çok iyi anlıyorum,benim de yeğenim otistik,onların çok özel çok farklı dünyaları var,hepsinin bir melek olduğunu düşünüyorum.

34 yaşımdayım ve yıllardır çözemediğim birşey var;insanlar sürekli eleştirmekle meşguller,bu kısa,bu sakat,bu kızıl,bu şişman,bu kör vs...bu liste uzar gider...ama anlayamadığım bunların hiçbiri bizim tercihimiz değil ki,hepimiz Allah'ın yarattığı bir kuluz,tercih etmek bizim elimizde değil ki,o zaman nasıl olurda bir başkasına kendinden biraz daha farklı diye gülebilirsin ki,üstelik bu onun elinde bile değilken,içim acıyor sadece.

çok güzel,çok duygulu,çok içten yazmışsınız kutlarım.keşke herkes sizin gibi olsa,keşke tüm anne babalar çocuklarını biraz daha bilinçli yetiştirse,üzgünüm.
 
Son düzenleme:
Merhaba anneler, ablalar ve yakınlarında bir 'çocuk' olan herkes. Nasılsınız? İyi olmanız temennim.
Biz de iyiyiz, aslında daha çok sıradanız. Sıradan bir gün geçirdik.
Biz bugün biraz üzgündük, kk anneleri. Biz dediğim; ben ve benim her şeyim, zihinsel engelli kız kardeşim. Otizmli, zeka geriliğine sahip, sürekli gülümseyen bir masum bıdık ve ben. Şimdilerde ergenlik dönemlerinde olsa da, konuşamayan, konuşmamayı yaşadığı acılı dönemlerin ardından bir tercih olarak seçmiş, "garip" el hareketleri olan, özellikle etrafta 'çocuk' gördüğünde istemsizce gülümseyen kardeşim ve ben.
Biz bugün "sıradan" bir üzüntü yaşadık. Sitemizin bahçesindeki tüm o kuş, kedi ve daha nice bahar cıvıltısından cesaret alarak bahçeye çıktık. Gözleri de iyi görmediği için hiç uyum sağlayamadığı o cıvıltılı ortamlara girmeyiz normalde, kendini kötü hissetmesin diye. Kendimiz gezeriz, ablasının abuk subuk gözlemlerini dinler. Biraz dolaştık, biraz oturduk, her zamanki onun cevap vermediği solo diyaloglarımızın arasında, bizim apartmandan iki kız çıkıverdi, 10-11 yaşlarında. Aramızda mesafe vardı fakat çok da değildi. Kardeşimin "garip" el hareketlerini göstererek 'napıyo bu normal değil heralde' dedi biri. Ve gülüştüler. Onlar bisikletlerine binip uzaklaştılar, bense oturduğumuz bankın uçup uzaklaşabilmesini diledim. Daha ütopik bir dünyaya belki. Acıların hala gerçek olduğu, ama o acılara önerilen çözümlerin de gerçek olabildiği bi dünyaya.
Kardeşimin gülüşünün sönüşü, benim tüm o akademik çözümler içinde çaresiz kalışım, duyguları hiç de sönük olmayan ve her şeyi anlayabilen bu çocuğa açıklama yapmakta zorlanışım ilk değil. Bizim için bu üzüntü sıradanlaştı artık yıllardır. Sokaklarda, otobüste, sinemada, çarşıda garipçe bakan, fısıldaşan veya 'acaba ısırır mı' endişesiyle uzak durmaya çabalayan insanlara alışığız. Oysa ki o, üzülüp nadiren konuştuğu anlarda 'allahım al canımı da kurtar' diye ağladığı zamanlarda yalnızca kendine zarar veriyor. Ne bilsinler?

Yetişkinler değil belki ama yetişkinlerin yetiştirdiği çocuklar, birkaç duygudan mahrum büyüyorlar. Ben o çocuklara kızabilirdim bugün, azarlayabilir hatta ailelerine şikayet edebilirdim, onları suçlu bulsaydım eğer. Ama suçlu değiller. Ve tabii, benim çaldığım kapıya bakabilmek için tencerenin altını kısıp da bana ilk önce şaşkın bakışlarla bakacak olan bir anneye 'sağduyu' mesajı verebilecek kadar güçlü hissetmedim o an. Belki başka bi zaman.

Anneler, ablalar, teyzeler, biliyorum zaten yapacak çok işiniz var, öğretecek çok şeyiniz var. Zaten büyük bir sorumluluk altındasınız, belki yorgun ve uykusuzsunuz ama, lütfen, tüm o koşturmacanın arasında yetiştirdiğiniz çocuklara öğretilecekler listesine bi küçük madde daha ekleyin.
Onlar gibi olmayanları sevmek.
Eğer onlar severlerse, onlar gibi olmayanlar bi gün onlar gibi olabilirler. Zor bi denklem evet, ama imkansız değil.
Unutmadan evvel, bugün uyumadan önce onlara modifiye edilmiş, farklı bi masal anlatın, bunu lütfen yapın. Tanrı inancınız varsa, onlara kardeşim gibileri de tanrı'nın yarattığını anlatın, veya inancınız yoksa, böyle olmanın onların seçimi olmadığını anlatın.
Ben bugün hem onun, hem benim içimizden geçen birkaç hissi buraya taşıdım fakat, bunun muhtemelen bize bir faydası olmayacak.
Ben de, kardeşim de hayatta olmayız muhtemelen bu basit ricamın sonuçları vuku bulduğunda. Biz yine de yazmak istedik.

çok üzüldüm! "kardeşimin gülüşünün sönüşü".....çok üzüldüm....
2 çocuğum var, ikisine de algılayabildikleri ilk günden beri farklı gördükleri insanlara, özellikle çocuklara nasıl "farklı" davranmamaları gerektiğini aşılamaya çalışıyorum
vicdan ve merhamet duygularını aşılamaya çalışıyorum
sevgiyi, hoşgörüyü aşılamaya çalışıyorum
umarım başarılı olabiliyorumdur...(ve sanırım oluyorum)


Çocuklarımi kreşe yazdiracagim zaman iyi bir kreş diye görüşmeye gittik, kreş sahibi okul öncesi mezunu gayet donanimli bir kadın neyse konuşma arasında hem bizim kreste diğerlerinde olduğu gibi özel eğitim öğrencisi de yok dedi.biz almıyoruz diye de ekledi. O anda esimle gozgoze geldik ve bende ipler koptu.sadece ben özel eğitim kurumunda çalışıyorum dedim ve esime hadi kalk gidiyoruz dedim.kadin şok oldu.

Eğitim aileden sonra okulda devam eder o yüzden anneler babalar kadar öğretmenler de bilinçli olmalı.

kızım anaokuluna giderken öğretmeni sınıfa bir süreliğine otistik bir kız çocuğu almaya karar verdi
kaynaştırma programı dahilinde
çocuk derse özel bakıcısı ile birlikte girecekti, çok gerekmedikçe bakıcı hiç dahil olmayacaktı en arkada oturacaktı

bir gün tesadüf okul çıkışı kızımı almaya gittim, normalde çalıştığım ve gidemediğim için velilerden hemen hiç kimseyi tanımıyordum
bu konu biraz önce ortaya çıkmış, bir grup veli biraz açıkta toplanmış konuşuyorlar... konuşulanlardan ben utandım!
ya çocuğuma saldırırsa, ya zarar verirse, benim çocuğum korkar ondan, ne hakla bizden izin almadan sınıfa böyle çocuk alırlar, gerekirse çocuğumu alırım buradan...daha neler neler, hele bir tanesi, başı çeken, bir de avukatmış! hani adil olması, vicdanlı olması gereken avukatlardan!

çocuğun annesi duymuş konuşulanları ve çok ağlamış
kızını bir daha yollamak istememiş
öğretmenimiz hemen ertesi gün toplantıya çağırdı bizleri ve çok sitem etti
nasıl bu kadar acımasız davranıldığını anlayamadığını vs vs bir sürü şey söyledi
o çocuk bu sınıfa gelecek dedi, çocuklarınıza anlatın, öğretin dedi
ben o gün sadece "hocam arkanızdayım, neye ihtiyacınız olursa" diyebildim "siz bakmayın öyle söyleyenlere, lütfen annesini ikna edin getirsin o yavrucağı" diyebildim o kadar

o an, o velilere müdahale etmemiş olmanın vicdan azabı ara ara yoklar beni, her o olayı hatırladığımda, aynen şimdi olduğu gibi
ben ki haksızlığa karşı hiç susamayan ben, yanlarına gidip de hadlerini bildirmemişim ne hikmetse, o akşam düşündükçe farkına vardım...
 
Ahh diyorum ahh :(
Rahmetli kanser hastası kardeşim için özürlü mü diyorlardı anneme..
Annemin üzüntüsü, kardeşimin bakışlardan rahatsız olması ve üzülüp ağlaması..
Ona bir damla gözyası döktüren herkese ettiğim sayısız beddualar! Senin kadar olgun değilim çünkü..

Insanlar bu kadar yaygın olan kanseri bilmiyor ki diğerleri hakkında da hassasiyetleri olsun!!

Cahiliz hem de çok cahil..
Benciliz hem de çok bencil..
Bir de çok acımasızız..

Ahh diyorum ben
Başka bir şey diyemiyorum.

Allah yar ve yardımcınız olsun!
 
Allah yar ve yardımcınız olsun.
Bu konuda Anne ve Babalara buyuk gorev dusuyor. Çok çok doğru yazmışsınız. Şuursuz ve bencilce davrananların; aklı selim ve sağduyulu davranacakları gunleri gormek umuduyla. Sevgiler size
 
ben bu konuda oglumu sık sık uyarıyorum basba buyuk ınsan gıbı anlatıyorum
bızımde farklı kısılerın arkadsalıgına ıhtıyacımız var dıyorum ozellıkle
benımde amcaın kızı hem zıhınsel hemde fızıksel ozurlu sanırım Ege buna bıraz fazla alısık
umarım tum anneler duyarlı olur bu konularda
 
En ufak bir farklılığa bile tahammülü olmayan bir toplumuz ne yazık ki. Kendi başımıza gelmeden yaşamadan empati kurmak zor geliyor. Keşkelerimiz çok, ama en çok da keşke insanlarımız daha çok empati kurmayı denese, vicdan denen şeyden mahrum olmasa diye düşünüyorum. Onlar bu kadar masumken bu kadar üzülmeleri haksızlık. Söylenecek çok şey yok aslında, üzüldüm gerçekten. Size sabır dileyebiliyorum, inşallah güzel insanlar çıksın karşınıza.
 
benimde 3 kuzenim zihinsel engelli ve ben onlarla vakit geçirmekten çok mutluyum beni özleyipte telefonda ağlamaları hele beni benden alır eğer anne olursam kimsenin farklı olmadığını herkesin sevilmeye layık olduğunu öğreteceğim
 
bir de öğretmen arkadaşlarıma seslenmek istiyorum lütfen öğrencilerinizi bizim okullarımız gibi özel çocuklar yetiştiren okullara getiriniz,onlara bu hayatta kendilerinden farkı olan insanların da olduğunu gösteriniz.ama bunu bilinçli yapın,öğrencilerin sanki müze gezmeye gelmiş gibi sınıfların kapılarını aralayıp bakarak değil sınıfların içine girip onlarla bir arada olarak yapmalarını sağlayın.

bu çok önemli bence.
 
oğlumun bir tane masalı var."benekli köpek"..kahverengi beyaz ve siyah köpeklerden oluşan bir gurubun arasına bir gün siyah beyaz benekli bir köpek gelir..onlarla oynamak ister ama diğerleri onu hasta zannedip,hakaretler ederek uzaklaştırırlar..benekli çok ağlar hep anlatmaya çalışır ama dinlemezler.daha sonra bir çoban köpeği gelir ve beneklinin durumuna üzülür.onun hasta değil sadece" farklı" olduğunu anlatır diğerlerine..
daha sonra diğer köpekler de hatasını anlayıp özür dilerler benekliden..kıssadan hisse tüm çocuklara öğretmemiz grekn şey farklılara saygı duymak...bu doğuştan gelen bir farklılık olabilir ,fiziksel veya duygusal..
oğlumun kreşinde de farklı bir çocuk vardı..öğretmeni ve arkadaşları sayesinde çocuk konuşmaya başladı ve sosyalleşmeye başladı..annesinin mutluluğunu hiç unutmayacağım..
önce vicdan sonra saygı ve sevgi..
 
Kardeşinizin gülüşü hiç solmasın soldurulmasın

Belki durumunuzla kıyaslanamaz ama bende vitiligo hastasıyım

Çocukluğum ayyy bulaşıcımı sorularıyla geçti gizli gizli ağlardım

Ergenlik döneminde yüzümde de çıktı, tuhaf tuhaf bakanlar, bunun yüzüne ne olmuş diye gülüşenler,ayy yandın mı diye uzayıp giden saçma sorular, içimi yakan hayata küstüren sorular...

Sırf kimse soru sormasın diye makyajla lekelerimi kapatmadan dışarıya çıkmıyorum, kimse beni makyajsız görsün istemiyorum

Eşim benimle evlenmek istediğinde inanamamıştım benim gibi insanların tabiriyle kusurlu biriyle evlenmek istemişti...

32 yaşındayım 20 yıldır bu hastalığı yaşıyorum, iki yıldır bazı insanların yanına makyaj yapmadan çıkıyorum, şu yaşımda yeni yeni o bakışlardan sorulardan rahatsız olmamayı öğrendim sayılır

İki çocuğum var, bilenler cevaplarsa sevinirim,4 yaşındaki büyük oğluma farklı insanlara farklı davranmaması gerektiğini, gözünü dikip bakmaması gerektiğini, onları üzecek şekilde konuşmaması gerektiğini nasıl öğretmeliyim?

Kambur kısa boylu birini görünce ' anne bu amca neden böyle ' diye sormuştu, o an o bey duyacak diye çok üzüldüm ' oğlum her insan farklıdır o amcada öyle ' diyebildim...
 
Merhaba anneler, ablalar ve yakınlarında bir 'çocuk' olan herkes. Nasılsınız? İyi olmanız temennim.
Biz de iyiyiz, aslında daha çok sıradanız. Sıradan bir gün geçirdik.
Biz bugün biraz üzgündük, kk anneleri. Biz dediğim; ben ve benim her şeyim, zihinsel engelli kız kardeşim. Otizmli, zeka geriliğine sahip, sürekli gülümseyen bir masum bıdık ve ben. Şimdilerde ergenlik dönemlerinde olsa da, konuşamayan, konuşmamayı yaşadığı acılı dönemlerin ardından bir tercih olarak seçmiş, "garip" el hareketleri olan, özellikle etrafta 'çocuk' gördüğünde istemsizce gülümseyen kardeşim ve ben.
Biz bugün "sıradan" bir üzüntü yaşadık. Sitemizin bahçesindeki tüm o kuş, kedi ve daha nice bahar cıvıltısından cesaret alarak bahçeye çıktık. Gözleri de iyi görmediği için hiç uyum sağlayamadığı o cıvıltılı ortamlara girmeyiz normalde, kendini kötü hissetmesin diye. Kendimiz gezeriz, ablasının abuk subuk gözlemlerini dinler. Biraz dolaştık, biraz oturduk, her zamanki onun cevap vermediği solo diyaloglarımızın arasında, bizim apartmandan iki kız çıkıverdi, 10-11 yaşlarında. Aramızda mesafe vardı fakat çok da değildi. Kardeşimin "garip" el hareketlerini göstererek 'napıyo bu normal değil heralde' dedi biri. Ve gülüştüler. Onlar bisikletlerine binip uzaklaştılar, bense oturduğumuz bankın uçup uzaklaşabilmesini diledim. Daha ütopik bir dünyaya belki. Acıların hala gerçek olduğu, ama o acılara önerilen çözümlerin de gerçek olabildiği bi dünyaya.
Kardeşimin gülüşünün sönüşü, benim tüm o akademik çözümler içinde çaresiz kalışım, duyguları hiç de sönük olmayan ve her şeyi anlayabilen bu çocuğa açıklama yapmakta zorlanışım ilk değil. Bizim için bu üzüntü sıradanlaştı artık yıllardır. Sokaklarda, otobüste, sinemada, çarşıda garipçe bakan, fısıldaşan veya 'acaba ısırır mı' endişesiyle uzak durmaya çabalayan insanlara alışığız. Oysa ki o, üzülüp nadiren konuştuğu anlarda 'allahım al canımı da kurtar' diye ağladığı zamanlarda yalnızca kendine zarar veriyor. Ne bilsinler?

Yetişkinler değil belki ama yetişkinlerin yetiştirdiği çocuklar, birkaç duygudan mahrum büyüyorlar. Ben o çocuklara kızabilirdim bugün, azarlayabilir hatta ailelerine şikayet edebilirdim, onları suçlu bulsaydım eğer. Ama suçlu değiller. Ve tabii, benim çaldığım kapıya bakabilmek için tencerenin altını kısıp da bana ilk önce şaşkın bakışlarla bakacak olan bir anneye 'sağduyu' mesajı verebilecek kadar güçlü hissetmedim o an. Belki başka bi zaman.

Anneler, ablalar, teyzeler, biliyorum zaten yapacak çok işiniz var, öğretecek çok şeyiniz var. Zaten büyük bir sorumluluk altındasınız, belki yorgun ve uykusuzsunuz ama, lütfen, tüm o koşturmacanın arasında yetiştirdiğiniz çocuklara öğretilecekler listesine bi küçük madde daha ekleyin.
Onlar gibi olmayanları sevmek.
Eğer onlar severlerse, onlar gibi olmayanlar bi gün onlar gibi olabilirler. Zor bi denklem evet, ama imkansız değil.
Unutmadan evvel, bugün uyumadan önce onlara modifiye edilmiş, farklı bi masal anlatın, bunu lütfen yapın. Tanrı inancınız varsa, onlara kardeşim gibileri de tanrı'nın yarattığını anlatın, veya inancınız yoksa, böyle olmanın onların seçimi olmadığını anlatın.
Ben bugün hem onun, hem benim içimizden geçen birkaç hissi buraya taşıdım fakat, bunun muhtemelen bize bir faydası olmayacak.
Ben de, kardeşim de hayatta olmayız muhtemelen bu basit ricamın sonuçları vuku bulduğunda. Biz yine de yazmak istedik.
ağlattın beni böğürtlen :KK43:
içimdeki öyle bir yaraya parmak bastın ki anlatamam
kızım küçücük yavrum herşeyden bihaber meleğim işitme engelli ve ben şimdiden kara kara düşünüyorum..
düşünüyorum çünkü insanlar o kadar acımasız ki..
işitme cihazına bakıp ahlanıp vahlanacaklar yazık duymuyor diye, sanki dünyanın en anormal şeyiymiş gibi, belki duymaması alay konusu olacak, belki dışlanacak, ve çoooooookkkkk canı yanacak biliyorum..
aslında senin benim gibi onların da Allahın yarattığı birer melek, birer birey olduğunu kabullenseler belki çok daha mutlu, vicdanlı, duyarlı nesiller yetişecek ama dediğin gibi çocuklardan önce biz büyükler olarak onların özelliklerini farklılıklarını dışlıyoruz, çocuklar ne yapsın.. hatta bazen büyükler çocuklardan daha bile acımasız oluyorlar yazık ki... :KK43:
Allah yardımcınız olsun, dilerim ki hayalini kurduğun gibi bir dünyaya dönüşürüz. biz görürüz görmeyiz bilemem ama bizden sonrakiler en azından daha vicdanlı bi dünyada yaşasın..
 
Eşekten düşenin halinden eşekten düşen anlar. Sizi çok takdir ettim maşallah kendi kardeşini kabullenmeyen bile var. Öğretmesi zorunlu şeyleri öğretmiyorlar düşünün artık gerisini . Bazende böyle sizin gibi duyarlı insanların hatırlatması lazım.
 
Oglum henuz 4 yasini doldurmadi, sokaga ciktigimizda insanlarla cok ilgili neredeyse her gordugunun eline yapisir ya da uzun uzun inceler. Henuz kucuk ve sevimli oldugu icin insanlari cok rahatsiz etmiyor bu hareketleri ve genelde sevliyorlar onlar da oglumu. Niye konusmuyor sorulariyla karsi karsiya geliyoruz en fazla, bir de farkli oldugunu bence insanlar hareketlerinden anliyorlar ama kotu birseyle karsilasmadim sokakta simdiye kadar. Sadece birkere top havuzuna gittigimizde hasta mi diye soran bir bayan olmustu ve ilk defa boyle bir soruyla karsilastigim icin hayir diyebilmistim sadece. Biz daha cok kendi kuzenleriyle sorun yasiyoruz, oglum yigenimin arkasindan abi abi diye dolasirken ve onu gordugunde cok mutlu olurken malesef kuzeni ben onu sevmiyorum diye soyleniyor. Oglumun en ihtiyaci olan sey sevgiyken bunlari duymasi hele de en yakinindan cok uzuyor beni, hem de anlamadan hala abi diye pesinden kosturmasi.

Kendi adima cok agir tepkiler gormedigim icin insanlari anlamaya calisiyorum, basina gelmeden bire bire anlamak cok zor. tabi ki empati yapmak lazim, oglum biraz daha buyudugunde disaridakilerin elini tuttugunda insanlar bu kadar sicak davranmayacaktir, buyudukce zorlasacak hersey. Caresizlik zor, evladina dunyalari vermek isterken cogu kez anlamaz gozlerle dunyaya bakmasi zor, suratina seni sevmiyorum diye soylenirken onun hala gulumsemesi zor. Ben anneyim , her haline raziyim onun, ayni diger cocuklar gibi annesinin kuzusu, herseyi, emanetim o benim. Gelecek korkutuyor elbette.

Ben suan icin cok agir seyler yasamasamda cevreyle ilgili, tanidigim cok insan var agir seyler yasayan. Taksi cagirip, taksiye kusar diye taksiye alinmayan, otubuslerde rahatsiz olup kavga cikaran mi, deli mi diyen, ne ararsaniz. Ben sadece nefes alan cocugunu sirtinda fizik tedaviye getiren anneler gordum, bir umut. Bu ailelerin ayaklari opulur , birakin hor gorulmeyi.

Hayatta ufak seyleri takmama adina da birseyler katanlar olur hatatina ins, ben bile gorduklerimden sonra halimize hamd ediyorum.

Rabbim kimseyi sagligiyla ailesinden biriyle imtihan etmesin, daha duyarli bir hayat dilegiyle.
 
Offf içim acıdı ne diyebilirim ki. Ebeveynler öğrenmeli herşeyden önce bu insaniyet duygusunu. Gayet sağlıklı çocuklara bile kilo, boy, saçrenginden ötürü yakıştırma yapılabiliyor okullarda maalesef kaldı ki sizin kardeşiniz gibi meleklere misliyle oluyordur maalesef.
Biz duyarlı olabilsek, bizim yetiştirdiğimiz nesillerde duyarlı olabilir. Biz ki kaldırimdaki tek rampanın önüne, otoparklardaki hamile, engelli park yerlerine hiç düşünmeden araç parkediyoruz. Biraz düşünsek, biraz saygılı olsak başkalarının yaşam alanlarına ,daha farklı olur herşey. Kendi adıma azami dikkat ediyorum, çocuğumu da bu doğrultuda yetiştirmeye çalışıyorum.
İnşallah hepimiz güzel, saygılı nesiller yetişirebiliriz.
Kardeşinizi melek kalbinden öpüyorum, Allah yar ve yardımcınız olsun, inşallah güzel insanlarla karşılaştırsın.
 
Oglum henuz 4 yasini doldurmadi, sokaga ciktigimizda insanlarla cok ilgili neredeyse her gordugunun eline yapisir ya da uzun uzun inceler. Henuz kucuk ve sevimli oldugu icin insanlari cok rahatsiz etmiyor bu hareketleri ve genelde sevliyorlar onlar da oglumu. Niye konusmuyor sorulariyla karsi karsiya geliyoruz en fazla, bir de farkli oldugunu bence insanlar hareketlerinden anliyorlar ama kotu birseyle karsilasmadim sokakta simdiye kadar. Sadece birkere top havuzuna gittigimizde hasta mi diye soran bir bayan olmustu ve ilk defa boyle bir soruyla karsilastigim icin hayir diyebilmistim sadece. Biz daha cok kendi kuzenleriyle sorun yasiyoruz, oglum yigenimin arkasindan abi abi diye dolasirken ve onu gordugunde cok mutlu olurken malesef kuzeni ben onu sevmiyorum diye soyleniyor. Oglumun en ihtiyaci olan sey sevgiyken bunlari duymasi hele de en yakinindan cok uzuyor beni, hem de anlamadan hala abi diye pesinden kosturmasi.

Kendi adima cok agir tepkiler gormedigim icin insanlari anlamaya calisiyorum, basina gelmeden bire bire anlamak cok zor. tabi ki empati yapmak lazim, oglum biraz daha buyudugunde disaridakilerin elini tuttugunda insanlar bu kadar sicak davranmayacaktir, buyudukce zorlasacak hersey. Caresizlik zor, evladina dunyalari vermek isterken cogu kez anlamaz gozlerle dunyaya bakmasi zor, suratina seni sevmiyorum diye soylenirken onun hala gulumsemesi zor. Ben anneyim , her haline raziyim onun, ayni diger cocuklar gibi annesinin kuzusu, herseyi, emanetim o benim. Gelecek korkutuyor elbette.

Ben suan icin cok agir seyler yasamasamda cevreyle ilgili, tanidigim cok insan var agir seyler yasayan. Taksi cagirip, taksiye kusar diye taksiye alinmayan, otubuslerde rahatsiz olup kavga cikaran mi, deli mi diyen, ne ararsaniz. Ben sadece nefes alan cocugunu sirtinda fizik tedaviye getiren anneler gordum, bir umut. Bu ailelerin ayaklari opulur , birakin hor gorulmeyi.

Hayatta ufak seyleri takmama adina da birseyler katanlar olur hatatina ins, ben bile gorduklerimden sonra halimize hamd ediyorum.

Rabbim kimseyi sagligiyla ailesinden biriyle imtihan etmesin, daha duyarli bir hayat dilegiyle.
tüm kalbimle tek diyebildiğim amiinnn....
allah hepimizin evladına sağlık versin, Allah hep iyilerle karşılaştırsın onları
 
Herşey Çocukları eğitmek ile başlıyor işte. Tablet kullandığında övünmek yerine insanları farklılıklarıyla sevmeyi öğrendiğinde mutluluk duyabileceğimiz nesiller yetiştirmek dileğiyle.. Kardeşini öp benim içinn yanacıklarından :)
 
ağlattın beni böğürtlen :KK43:
içimdeki öyle bir yaraya parmak bastın ki anlatamam
kızım küçücük yavrum herşeyden bihaber meleğim işitme engelli ve ben şimdiden kara kara düşünüyorum..
düşünüyorum çünkü insanlar o kadar acımasız ki..
işitme cihazına bakıp ahlanıp vahlanacaklar yazık duymuyor diye, sanki dünyanın en anormal şeyiymiş gibi, belki duymaması alay konusu olacak, belki dışlanacak, ve çoooooookkkkk canı yanacak biliyorum..
aslında senin benim gibi onların da Allahın yarattığı birer melek, birer birey olduğunu kabullenseler belki çok daha mutlu, vicdanlı, duyarlı nesiller yetişecek ama dediğin gibi çocuklardan önce biz büyükler olarak onların özelliklerini farklılıklarını dışlıyoruz, çocuklar ne yapsın.. hatta bazen büyükler çocuklardan daha bile acımasız oluyorlar yazık ki... :KK43:
Allah yardımcınız olsun, dilerim ki hayalini kurduğun gibi bir dünyaya dönüşürüz. biz görürüz görmeyiz bilemem ama bizden sonrakiler en azından daha vicdanlı bi dünyada yaşasın..
Evladın işitme engelli ama inan artık insanlar bu konuda daha duyarlı. Ben çocukken TRT'nin köşesindeki işaret dili tercümanına hayran olurdum ve iki sene önce de işaret dili kursuna gittim hatta şarkı falan dinlerken kendi çapımda tercüme de etmeye çalışırım. Elbette farklı özellikleri olan, özel çocuklar yetiştiriyorsun ve endişelerinde haklısın. Ama işitme cihazıyla yaşayan insanlar var kendini üzmemeye çalış ;) Evladın ailesine, topluma iyi bir birey olacak inşallah. Ayrıca meleğini benim için öp olur mu? :KK60:
Oglum henuz 4 yasini doldurmadi, sokaga ciktigimizda insanlarla cok ilgili neredeyse her gordugunun eline yapisir ya da uzun uzun inceler. Henuz kucuk ve sevimli oldugu icin insanlari cok rahatsiz etmiyor bu hareketleri ve genelde sevliyorlar onlar da oglumu. Niye konusmuyor sorulariyla karsi karsiya geliyoruz en fazla, bir de farkli oldugunu bence insanlar hareketlerinden anliyorlar ama kotu birseyle karsilasmadim sokakta simdiye kadar. Sadece birkere top havuzuna gittigimizde hasta mi diye soran bir bayan olmustu ve ilk defa boyle bir soruyla karsilastigim icin hayir diyebilmistim sadece. Biz daha cok kendi kuzenleriyle sorun yasiyoruz, oglum yigenimin arkasindan abi abi diye dolasirken ve onu gordugunde cok mutlu olurken malesef kuzeni ben onu sevmiyorum diye soyleniyor. Oglumun en ihtiyaci olan sey sevgiyken bunlari duymasi hele de en yakinindan cok uzuyor beni, hem de anlamadan hala abi diye pesinden kosturmasi.

Kendi adima cok agir tepkiler gormedigim icin insanlari anlamaya calisiyorum, basina gelmeden bire bire anlamak cok zor. tabi ki empati yapmak lazim, oglum biraz daha buyudugunde disaridakilerin elini tuttugunda insanlar bu kadar sicak davranmayacaktir, buyudukce zorlasacak hersey. Caresizlik zor, evladina dunyalari vermek isterken cogu kez anlamaz gozlerle dunyaya bakmasi zor, suratina seni sevmiyorum diye soylenirken onun hala gulumsemesi zor. Ben anneyim , her haline raziyim onun, ayni diger cocuklar gibi annesinin kuzusu, herseyi, emanetim o benim. Gelecek korkutuyor elbette.

Ben suan icin cok agir seyler yasamasamda cevreyle ilgili, tanidigim cok insan var agir seyler yasayan. Taksi cagirip, taksiye kusar diye taksiye alinmayan, otubuslerde rahatsiz olup kavga cikaran mi, deli mi diyen, ne ararsaniz. Ben sadece nefes alan cocugunu sirtinda fizik tedaviye getiren anneler gordum, bir umut. Bu ailelerin ayaklari opulur , birakin hor gorulmeyi.

Hayatta ufak seyleri takmama adina da birseyler katanlar olur hatatina ins, ben bile gorduklerimden sonra halimize hamd ediyorum.

Rabbim kimseyi sagligiyla ailesinden biriyle imtihan etmesin, daha duyarli bir hayat dilegiyle.
Ah canım yaaa yazın duygulandırdı beni:cry: Kıyamam ben onun abi deyişine... Oğlun hasta değil, sadece özel bir çocuk. Maşallah içindeki sevgiye hayran kaldım:nazar: Allah sana ve kendini zor durumda hisseden herkese güç versin, miniğini de öpüyorum:KK15:
 
oğlumun bir tane masalı var."benekli köpek"..kahverengi beyaz ve siyah köpeklerden oluşan bir gurubun arasına bir gün siyah beyaz benekli bir köpek gelir..onlarla oynamak ister ama diğerleri onu hasta zannedip,hakaretler ederek uzaklaştırırlar..benekli çok ağlar hep anlatmaya çalışır ama dinlemezler.daha sonra bir çoban köpeği gelir ve beneklinin durumuna üzülür.onun hasta değil sadece" farklı" olduğunu anlatır diğerlerine..
daha sonra diğer köpekler de hatasını anlayıp özür dilerler benekliden..kıssadan hisse tüm çocuklara öğretmemiz grekn şey farklılara saygı duymak...bu doğuştan gelen bir farklılık olabilir ,fiziksel veya duygusal..
oğlumun kreşinde de farklı bir çocuk vardı..öğretmeni ve arkadaşları sayesinde çocuk konuşmaya başladı ve sosyalleşmeye başladı..annesinin mutluluğunu hiç unutmayacağım..
önce vicdan sonra saygı ve sevgi..
Farklılığı anlatmak adına güzel bir masalmış. Bu akşam ben de anlatacağım :KK66:
 
Back
X