- 12 Aralık 2009
- 3.061
- 5.085
- 358
- 40
- Konu Sahibi gadjo dilo
- #101
anladigim kadariyla esinle evde iyi anlasiyorsunuz. maddi yöndende iyi durumdasiniz.
butik pastane olabilir
butik pastane olabilir
Aşağıdaki videoyu izleyerek sitemizi ana ekranınıza web uygulaması olarak nasıl kuracağınızı öğrenebilirsiniz.
Not: Bu özellik bazı tarayıcılarda mevcut olmayabilir.
Ben bu sene uzatarak okuduğum okulumdan mezun oldum. Mezun olmadan önce okurken evlenmiştim. Bu sene KPSS'ye A grubundan girdim. 70-75 arası puan aldım. Hiç bir şeye yetmedi. Tekrar gireceğim. Bu arada 25 yaşındayım.
Okuluma başlarken kariyer hayallerim vardı. İdealist bir öğrenci olarak eğitim hayatıma başladım. Gelgelelim eşim son yıllarda kazancını kat kat kat artırdı. Benim devlette bir uzman yardımcısı veya müfettiş yardımcısı olmam durumunda bile alacağım maaş şuan ne çerez paramıza ne tatilimize ne yemeğimize yetecek bir para olacak. Hayat standardımızı maddi anlamda yükseltmeyecek. Aksine biz ne istediğimiz zaman dışa çıkacak ne birlikte doya doya vakit geçirecek ne istediğimiz Zaman şehir dışına ailelere veya tatile gidebileceğiz. Eşim evde bütün gün bensiz kalacak. (Evde internet üzerinden çalışıyor). Gündüz yemeklerini evde bensiz yiyecek. Kendine kahvaltı hazırlama huyu yoktur. Muhtemelen ben gelene kadar aç duracak. Eşim sıradan bir ücret kazansaydı çalışma motivasyonum düşmezdi ama şuan hiç çalışma motivasyonum yok. Bir diğer bahanem eşim home ofis çalışıyor. Yani bütün gün birlikteyiz. Sıkıldığımız hiç olmuyor aksine vakitler yetmiyor. 6-7 yılı geçti birlikteliğimiz. 3-4 yıldır aynı evdeyiz. Çalışma sisteminde belli saat standartları yok. Her şey otomatik. İşlerinde sıkıntı olduğunda mesaj geliyor otomatik, bilgisayardan hallediyor. Onun dışında günlük rutin işlerini yapıyor ama sabahtan akşama kadar değil, istediği bir anda bir veya birkaç saat.
Diyelim ki bu yıl canımı dişime taktım kazandım. Ankara'da kariyer grubunda işe girebilmem için zaten çok çok sıkı çalışmam ve çok başarılı olmam gerek. Olmadı başka illere tercih yapmam gerekecek. Büyük bir şehirden, paraya ihtiyacımız yokken evimizi düzenlimizi bırakıp gitmemiz gerekecek. Belki de eşim ben kazandıktan sonra gitmek istemeyecek, yani bana şuan dediği bir çalışma disiplinini yaşayıp deneyimlemeni isterim ama çalışmasan da olur.
E ben koca yıl deli gibi çalışıp edip sonra kazandığım yere gitmeyecek miyim? Veya bir süre çalışıp işten mi ayrılacağım?
Boşuna mı çalışıp kazanmış olacağım? Ben çalışırsam ilişkimizin de bozulmasından korkuyorum. Bana yoksun diyecek. Gerek yok çalışmana diyecek. tüm düzenimiz, yerleşimimiz her şey bozulacak ve buna ne kadar katlanabilir? Çünkü bir zorunluluk yok.
Diğer yandan ben boşuna mı dirsek çürüttüm?
İşi bir kenara bırakıp ales'e mi yoğunlaşsam diyorum bazen. Kafam çok karışık. Ben de kendi paramı kazanmak istiyorum ama dediğim gibi kazandığım parayla yatırım bile yapamam giderlerimiz yüzünden. Eşime masrafları sen karşıla benim paramla yatırım yapalım demem söz konusu olmaz. Kazandığım parayı yaşantımıza katkısız asla kenarda tutmam. Giderlere harcarım ama durum dediğim gibi. Çerez paramız. Motivasyonum sıfır.
İleride iş kurma planlarımız var uzun vadede. Belki bu şekilde çalışırım diyorum ama bu da uzun vade.
Lütfen bana yardımcı olun.
ne işi yaptığını merak ettim...
çalışma onun yerine yüksek lisans yap...
memur olduğum için işi bırakamıyorum. memur olmasaydım bırakırdım... çalışana ev tatlı geliyor, çalışmayana iş. memnun olan yok galiba. ama siz memnunsunuz gerek yok bence
![]()
Evet ülkede 2600 liranın çerez parası olduğu insanlar var. Benim de bunu kabullenmem Zaman aldı. Hatta belki de kabullenemediğini için çalışmak hakkındaki düşüncelerim böyle. Çerez mecazi bir kavram kuruyemiş parası değil.Bence düşünceleriniz cook sacma . Bende uzmanim 2600 aliyorum. 2600 cerez parasimiymiiis????? Alla alllaaaa hayal kirikligina ugradim suan.? Siz zaten calissanizda kazanamazsiniz çünkü cerez parasi için ugrasmazsiniz. Bu nedir ya?
Mala güveniyor olsam zaten niye çalışmayı düşüneyim. Öyle bir izlenim mi verdim?mala güvenme bir kıvılcım yeter derler ben olsam çalışırdım.
insanın kendi mesleği, kendi kazandığı para gibisi yok.
ancak sizde çalışacak psikoloji yok, o zorlukları gözünüz almıyor.
o yüzden bırakın o işleri isteyenler uğraşsınlar.
çünkü şu anki haliyle çalışsanız da zora gelirse istifa edersiniz gibi geliyor.
ben bölümüme ilgi duymuyorum. spor, gıda, tekstil gibi hevesli olacağım bir şey okusaymışım keşke. ama puanımı öldürmek istemedim. benim okulum zorunlu hazırlıkla 5 yıldı. ama ben 7 yılda bitirdim. bir seferinde ödev teslimi sunumuma düğünüm denk geldi. ikincisinde bir ders için bir yıl daha uzadı. okula çok şapşal başladığım için ilk yıldan okulu uzattım. arkadaşlarım 50 ile 60'la ders geçtiklerini anlatırdı. üniversite bilincim geç oluştu. benim geçme notum 70'ti ama 7 dersten ikisinden kaldığımda ortalamamın 1,80'in altında kalabileceğinin farkında değildim ve 1,794 gibi bir rakamla 1,8'in altında olduğu için ilk yıldan okulu uzattım. hep çapraza kaldım, bu da okul hayatım boyunca kamburum oldu. ilk yıl böyle bir salaklık yapmasaydım belki çoktan hayatıma yön vermiş olurdum iş açısından. okulu uzatmak beni alanımdan soğuttu.Şu 4 sene okumuş olma olayı bazen beni de anlamsız anlamlı şekillerde dürtüyor. Mesela beni şu an bıraksan gidip D&R ya da Teknosa, MediaMarkt gibi mağazalarda gider çalışırım çünkü iki alanı da seviyorum ve hobi olarak kitaplarla ve teknolojiyle ilgileniyorum ama işte 4 sene okuduk o işi mi yapacağız, asgari ücrete mi çalışacağız, o maaş nasıl yetecek falan düşüncesi geliyor bilmiyorum belki de biraz toplumsal baskıdan dolayı. Herkes ihtiyaç için sevdiği, sevmediği işlerde çalışıyor mecburen. Keşke kimsenin paraya ihtiyacı olmasa...
Mala güveniyor olsam zaten niye çalışmayı düşüneyim. Öyle bir izlenim mi verdim?
ben memnunum hamdolsun.
devletteyim, kendi alanımdan atandım.
ayın 15'inde çekiyorum paramı
minnetsiz harcıyorum.
Bölümünüz ne?ben bölümüme ilgi duymuyorum. spor, gıda, tekstil gibi hevesli olacağım bir şey okusaymışım keşke. ama puanımı öldürmek istemedim. benim okulum zorunlu hazırlıkla 5 yıldı. ama ben 7 yılda bitirdim. bir seferinde ödev teslimi sunumuma düğünüm denk geldi. ikincisinde bir ders için bir yıl daha uzadı. okula çok şapşal başladığım için ilk yıldan okulu uzattım. arkadaşlarım 50 ile 60'la ders geçtiklerini anlatırdı. üniversite bilincim geç oluştu. benim geçme notum 70'ti ama 7 dersten ikisinden kaldığımda ortalamamın 1,80'in altında kalabileceğinin farkında değildim ve 1,794 gibi bir rakamla 1,8'in altında olduğu için ilk yıldan okulu uzattım. hep çapraza kaldım, bu da okul hayatım boyunca kamburum oldu. ilk yıl böyle bir salaklık yapmasaydım belki çoktan hayatıma yön vermiş olurdum iş açısından. okulu uzatmak beni alanımdan soğuttu.
asgari ücretle çalıştırıyor olmasalar benim de çalışmak isteyebileceğim bir sürü alan olabilir. ama işte puanmış, bilmem neymiş.
Teşekkür ederim önerilerin için. :)hımmm konu derin
ama empati yaparak yorum yapacağım.. ben memurum eşimde öyle. bir de bebeğim vra.
çalışmam gerek ve bebeğim kreşte.. şayet eşim o kadar çok çok yüksek maaş alsaydı ben yine çalışırdım.. hayatta bir işi başardığını bilmek 3-5 kuruş da olsa maaş almak çok keyifli..
ewt standartlarım daha yüksek olurdu ama yine de çalışırdım.. ayrıca kenara attığın para bencilce bir davranış olmaz ki.. mesela çocuğum olursa bununla ona bir ev almak istiyorum dersin. onun okul giderleri için kullanacağım dersin. ya da eşine evine bir ihtiyaç alırsın kendi paranla.. çok güzel bu. zaten çalıştığım kurumdan bildiğim uzmanlar 4000 falan alıyor ki bu da hiç küçük meblağ değil..
ayrıca asıl düzeni kuran sen olursun. iş 8 de başlayıp 17 de biter genelde.. benim eşimin öyle değil ama düzenlisi budur.. yemek uyku temizlik herşey düzenli olur..
bir diğer konuda 3 günlük tatil parası da olsa maaşını senin alın terinle kazanılmış bir parayı çatır çatır harcamak da çok keyifli olur..
bence gençken bişeyler yap.. zira mecburda değilsin. stres yok iş kaygısı yok çoluk çocuk yok.. gayet müsaitsin çabalamaya..