- 15 Kasım 2015
- 2.317
- 4.183
- 133
Aslında ben kadının çalışmamasından ziyade, insanın çok çalışmasından bahsediyorum. Yani eşim için de aynı durum geçerli. Bir yere kıpırdayamıyorsun, eş dost ile şehir dışına kaçamak yapalım desen cumartesi izni için ıkınıp sıkınıyorsun falan. Yani çok da reel şeylerden bahsetmiyorum aslında. Tamamen ruhsal. "E izin isteyeceksin tabii" şeklinde yaklaşıma açık değil yani :) Bu şekilde hayat akan bir nehir ve ben yanından bile geçemiyorum gibi geliyor. Oysa su hayat için gerekli.Çalışma hayatının artılarının eksilerinden daha fazla olduğunu düşünüyorum. Emekliliğimizin olması ,ev hayatı ve komşulardan ibaret .kadın günlerinden ibaret bir yaşam da kolay değil. Çok aktif bir ev hanımı olunacaksa o ayrı tabi.
Mahallenin kadınları ile örgütlenip fırınları filan denetlemek gibi işer yapılacaksa ev hayatı güzel olabilir ama onun dışında rutin geliyor bana .
Aynen öyle. Hiçbir şeye vakit kalmayacak kadar çalışıyoruz, hiçbir şeye yetmeyecek paralarla geçiniyoruz. Benim zoruma gidiyor. Kaptırıp gidemiyorum iş hayatına...Normalde değil ama türkiyede evet.. kimse hakettiği ücretle insani şartlarda calismiyor ki... ömür de geçip gidiyor öyle.
Çok çalışmak zorunda kalmamız sosyal haklarımızın olmadığındandır.Aslında ben kadının çalışmamasından ziyade, insanın çok çalışmasından bahsediyorum. Yani eşim için de aynı durum geçerli. Bir yere kıpırdayamıyorsun, eş dost ile şehir dışına kaçamak yapalım desen cumartesi izni için ıkınıp sıkınıyorsun falan. Yani çok da reel şeylerden bahsetmiyorum aslında. Tamamen ruhsal. "E izin isteyeceksin tabii" şeklinde yaklaşıma açık değil yani :) Bu şekilde hayat akan bir nehir ve ben yanından bile geçemiyorum gibi geliyor. Oysa su hayat için gerekli.
Aynen öyle. Hiçbir şeye vakit kalmayacak kadar çalışıyoruz, hiçbir şeye yetmeyecek paralarla geçiniyoruz. Benim zoruma gidiyor. Kaptırıp gidemiyorum iş hayatına...
Normalde değil ama türkiyede evet.. kimse hakettiği ücretle insani şartlarda calismiyor ki... ömür de geçip gidiyor öyle.
Normal olması gereken bu degil işte birçok ülkede olduğu gibi türkiyede de öyle. İçinde bulunduğumuz ülke de bu o yüzden ona göre yorum yaptım. Afrika'ya kıyasla daha iyi durumdayız diye de bakabiliriz olaya elbette.Bu dediginiz sadece Türkiye icin gecerli degil. Malesef dünya üzerinde bircok ülkede insanlar kötü sartlar altinda karin tokluguna calismak zorunda kaliyor.
Normal olması gereken bu degil işte birçok ülkede olduğu gibi türkiyede de öyle. İçinde bulunduğumuz ülke de bu o yüzden ona göre yorum yaptım. Afrika'ya kıyasla daha iyi durumdayız diye de bakabiliriz olaya elbette.
valla arkadaşım biz yıllık iznimizi beraber almıştık ve günü birlik tatile gidebildik anca bu geçtiğimiz sene .. ve evde duruken canımız o kadar sıkıldıki iş hayatını özledik ikimizde o 15 gün bitmek bilmedi ilk bir haftasını gezdik ama bitti ayoll . sonra baktık birbirimizin yüzünee..Olay kadının çalışması degil aslında. Eslerimizin de sabah gidip aksam gelmesi haftanın 5 günü is yerindeki arkadaşlarını çocuğundan ve karısından daha fazla görmesi ve hayata yetişmemek arkadaşın bahsettiği sorun burada.
Aynen öyle. Kös kös oturalım demiyorum. Ama insanca çalışalım. Dediğin gibi günün en verimli saatleri. Güneş var mesela dışarıda, bir temiz hava alayım diyemiyorsun. Ya bunun hapis hayatından ne farkı var Allah aşkına. İnsan açık havaya, güneşe hasret kalır mı? Yarım saatlik yemek molası nedir? Ben yavaş yiyorum misal, yarım saatte kafamı mı toplayayım, yemeğimi bitirmenin derdine mi düşeyim? 1 saat öğle molası olan şanslı sayılıyor. Bana çok ama çok tuhaf geliyor.Olay kadının çalışması degil aslında. Eslerimizin de sabah gidip aksam gelmesi haftanın 5 günü is yerindeki arkadaşlarını çocuğundan ve karısından daha fazla görmesi ve hayata yetişmemek arkadaşın bahsettiği sorun burada.
Dünyaya bu adamı/kadını zengin etmeye gelmişim diye düşünmek ne acı. Sanki kendi hayatının önemi yokmuş gibi. Sanki ölüp gidince yaptığım abidik gubidik işlerin bir anlamı kalacakmış gibi, adıma anıt yaptırılıp "Çok iyi fatura keserdi" diyeceklermiş gibi... Sen yine öğretmenmişsin. Eminim zorlandığın anlar oluyordur ama inan bana çok daha anlamlı bir iş yapıyorsun. Eşin için üzüldüm. Umarım bir gün daha mutlu olacağı bir iş nasip olur.Kesinlikle haklısın.. Yarama tuz bastı bu konuBen öğretmenim, çalışma saatlerim çok kötü sayılmaz o konuda rahatım ancak benimde maduriyetim eşimin işi.. Kendisi muhasebeci, sabah gidiyor akşam yorgun argın dönüyor. Tüm gün hesaplama yapmaktan beyni sulanmış oluyor garibimin.. Yeni evliyim, ben 15 tatildeyim, tüm gün evde eşimi beklemekten depresyona girdim resmen.. Cumartesi bile tam gün çalışıyor. Bir pazar günü de hiçbirşeye yetmiyor. Günün en verimli saatleri hep iş yerinde geçiyor, benimde tüm günüm onu özlemekle geçiyor. Aldığın maddi karşılık konusuna hiç girmiyorum bile. Bedavaya çalışıyorsun resmen.. Lanet olsun böyle çalışma saatlerine ve çalışma şartlarına
Çok haklısın flores'cim.. İnan evlilik hazırlıklarından iş yerinden bir gün izin almak için ne taklalar attı eşim. İnsana evlenmek için izin bile vermiyorlar. O kadar önemli işleri. Ve çalışan biri için kendi evliliğindense başkasını zengin etmen daha önemli hale getiriliyor dediğin gibi. Evlilik izninide yasal süre o kadar olduğu için 3 gün verdiler. 1 gün bile fazladan vermediler. Balayına bile çıkamadık. Şuan 5 günlük bir gelin olarak evde koca yolu bekliyorum, depresyona girmeme ramak kaldı inan bana..Dünyaya bu adamı/kadını zengin etmeye gelmişim diye düşünmek ne acı. Sanki kendi hayatının önemi yokmuş gibi. Sanki ölüp gidince yaptığım abidik gubidik işlerin bir anlamı kalacakmış gibi, adıma anıt yaptırılıp "Çok iyi fatura keserdi" diyeceklermiş gibi... Sen yine öğretmenmişsin. Eminim zorlandığın anlar oluyordur ama inan bana çok daha anlamlı bir iş yapıyorsun. Eşin için üzüldüm. Umarım bir gün daha mutlu olacağı bir iş nasip olur.
Ayyy canım benim hayırlı uğurlu olsun evliliğiniz.Çok haklısın flores'cim.. İnan evlilik hazırlıklarından iş yerinden bir gün izin almak için ne taklalar attı eşim. İnsana evlenmek için izin bile vermiyorlar. O kadar önemli işleri. Ve çalışan biri için kendi evliliğindense başkasını zengin etmen daha önemli hale getiriliyor dediğin gibi. Evlilik izninide yasal süre o kadar olduğu için 3 gün verdiler. 1 gün bile fazladan vermediler. Balayına bile çıkamadık. Şuan 5 günlük bir gelin olarak evde koca yolu bekliyorum, depresyona girmeme ramak kaldı inan bana..
Aynen öyle. Kös kös oturalım demiyorum. Ama insanca çalışalım. Dediğin gibi günün en verimli saatleri. Güneş var mesela dışarıda, bir temiz hava alayım diyemiyorsun. Ya bunun hapis hayatından ne farkı var Allah aşkına. İnsan açık havaya, güneşe hasret kalır mı? Yarım saatlik yemek molası nedir? Ben yavaş yiyorum misal, yarım saatte kafamı mı toplayayım, yemeğimi bitirmenin derdine mi düşeyim? 1 saat öğle molası olan şanslı sayılıyor. Bana çok ama çok tuhaf geliyor.
Şu an işsizim. Para da lazım haliyle. Kara kara düşünmekten, bunalımdan bunalıma koşuyorum. Mutsuzluklardan birini seçmek zorundayım. Ya parasız yaşamak, ya da para kazanıp, yaşamamak.
Sin durumunuz farklı biraz o zaman eşimle ve çocuğuma geçirdiğim fazladan saatleri bile kar sayarım. Çalışmayı sevmedigimden değil. Öğretmenim yarım gün çalışıyorum zaten. Ama çevredekiler görüyorum. Mezara koşar adım gidiyoruz... bu arada eşinize çocuğunuz ailenzle ne kadsr çok süre beraber olup ne kadar çok güzel ani biriktirirseniz kar bana göre. Bu biraz da kişinin mutlu olma şekliyle alakali sanırım.valla arkadaşım biz yıllık iznimizi beraber almıştık ve günü birlik tatile gidebildik anca bu geçtiğimiz sene .. ve evde duruken canımız o kadar sıkıldıki iş hayatını özledik ikimizde o 15 gün bitmek bilmedi ilk bir haftasını gezdik ama bitti ayoll . sonra baktık birbirimizin yüzünee..
Çok iyi yapıyorsunuz gerçekten. Eminim çocukların da zihni açılıyordur :) Mutlu oluyorlardır.bende bunu dusunurum gunun en guneslı en hos saatlerınde calısıyoruz dıyordum sonra kendımce bır cozum buldum. öğretmenim ben. baktım dısarısı cok guzel gunes var ne yapıyorsak sınıfı oylece bırakıp cıkıp hava alalımmı dıyorum eveeeeeetttt cıglıkları eslıgınde gıyıyoruz ustumuzu basımızı hemen meyvemızı sutumuzu alıyoruz hemen bahceye az pıknık az top az kosturmaca ıkı oyun derken hevesımızı alıp yorulup ıcerı gırıyoruz :)
bu konuda en sanssız doktorları göruyorum ben hastanelere gıttıkce onlara üzülüyorum. cok guzel kazancları var ama harcıycak vakıtlerı bıle olmuyor.. ancak guzel evler guzel arabalarla harcıyorlar o da ıyı ımkan evet ama kımının odasında pencere bıle yok.. sabah gırıyorlar hastahaneye aksam cıkıyorlar butungun dert hastalıkla ıc ıceler.. kayıplar yasanıyor hasta yakınları vs... atanamadıkca doktolara ozenıp sonrada bunları dusunup oda kötü diyorum..
ona göre bır ıs secsenız mesela beledıyelerde gezıcı ısler cok basın olsun arge olsun ne bıleyım proje tabanlı ısler olabılır. bu tarz ıslerde hemen alan sureklı degısıyor hem calısma mekanları bazen ıcerı bazen dısarı farklı mekanlar oluyor ? ne dersın olamazmı boyle bırsey ?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?