evlenmeden önce eşini işii neydi bilmiyomuydunki böle bi soru sorma ihtiyacı duydun.
Evlenmeden önce eşimin işini biliyordum da konu benim işim ya da eşim değil. Ben bir örnek verdim orada, "Çalışan bayanlar evle ve eşle yeterli ilgilenemediği için daha çok aldatılır." savı olan arkadaşlarımıza sordum ben onu. Eşi yoğun çalışma nedeniyle kendilerine yeterince ilgi göstermeyen kadınlar eşlerini aldattığında, bu durumu da doğal mı sayacağız? Arkadaşlar böyle bir konu açtıklarında "Eeee eşin de senle ilgilenmiyorsa, aldatman normal tabi." mi diyeceğiz?
Herneyse, anlatabilmek çok zor bazı şeyleri, çünkü görüyorum ki bizler toplumsal dayatmalarla öyle bloke olmuşuz ki başka olasılıkların varlığını bahsedenlere hakaret etmek bile rahatsız etmiyor bizi. (Bu laf alıntı yaptığım kişiye değil, "Çalışırsan erkekleşirsin, evinle ilgilenmezsin, eşine işve yapmazsın" diye hükmünü tek sözle veren herkese.) Halbuki kadın kadınlığını bilmek için aslında aynı çizgide durabilmeli. Hani deniyor ya doğalarımız farklı, erkekle kadın bir değil diye. İşte tam da bu yüzden biz eşitlik talep etmeliyiz daha çok. Evet doğalarımız farklı, aynı değiliz; ama eşitliği hakediyoruz. Bu nedenle erkelerimizle omuz omuza aynı çizgide durabilecek gücümüz olmali ki farklılığımız bize zayıflık olarak geri dönmesin.
Birden çok kez yazdım bu konuya ve epeyce şey söyledim. Daha fazlasını gereksiz görüyorum, en çok da bir önceki paragrafta bahsettiğim blokajdan dolayı.
Ama konuyu açan arkadaşa bir örnek vereyim. Bir teyzem var (kendi teyzem değil ama akrabamız), bundan 32 yıl önce gelin gelmiş İstanbul'a. Zamanında lise mezunu parmakla gösterilirken kız meslek lisesi mezunu, kendi zamanının koşullarında iyi eğitimli bir gelin. Aradan geçen yıllar, olan onca şey, büyütülen iki çocuktan sonra şimdi ilk kez hayatında çalışmaya başladı. İhtiyaçları vardı başladı, eşi ile arasında ayrılık durumu filan yok. Bunu konuşurken söylediği sözü aktarıp bitireyim lafımı: "Ah kızım ah, babam rahmetliyi çok severdim, gözümün nuru babam. Ama beni işe girmeden evlendirmesini affedemiyorum. Tek başıma İstanbul'a gelin geldiğimde, evde oturup kocamı beklemek yerine, evden burnumu çıkarmamı salayacak bir işim olsaydı, şu kazandığım azıcık parayı gençken kazansaydım, ihtiyacım var diye değil, elimde ekonomik gücüm olsun diye çalışsaydım keşke. O zaman ben bambaşka bir kadın olurdum, annen gibi olurdum belki. Şimdi de bu yaştan sonra çalışıyorsam, şu iki kız için. Onlar bunu yaşamasın diye, onların okulu bitene kadar çalışacağım."
32 yıl sonra gelen sözler, belki bir fikir verir arkadaşıma... İlk konuyu açarken sorduğun soru değil aslında çalışma kararı verirken esas önemli olan kriter. Daha önce de dedim elbette kocan para verecek, aile bütçesi birdir zaten, senin benim olmaz. Ama çalışmak bunun için değil, birey olarak senin için gerekli. Umarım bir damla katkımız olmuştur.
Sevgiler.