Siddet vardi psikolojik ve fiziksel .beni begenmiyordi.en son cocuga bagirmaya başladı ciktim geldim
Sorsan oğlu için canını verir, doğuma geldi kavga çıkarmaya. 2,5 aylıkken de görmeye geldi haspa. Bazı şeyler başında belli oluyor ama kaderde varmış görmezden geliyoruzAy nasıl bir insan bu ya
böyle analarına düşkün adamlardan hiç bir zaman hayır gelmiyorSorsan oğlu için canını verir, doğuma geldi kavga çıkarmaya. 2,5 aylıkken de görmeye geldi haspa. Bazı şeyler başında belli oluyor ama kaderde varmış görmezden geliyoruz
Eyy cesur kadın sana kendini toplanan için 2 ay daha veriyorum. Sonra artık böyle yayil yayıl olmaz.Doğru anladiniz, hamileyken ayrıldım. Zor süreçler yaşadım ama atlattım kendimle gurur duyuyorum şuanevliyken farklı bir sehirdeydim. Arkadaş onun arkadaşı, akraba onun akrabası derken kimse yoktu etrafimda. Zaten benimle görüşmek isteyenlere şu işi var bu işi var diyormuş gözüm açılmasın diye sanırım bilmiyorum.
Sizi çok iyi anlıyorum aynı süreçten geçtim. Bir çoğumuz geçtik malesef. Aktf, enerjik bir kişiliğiniz var normalde anladığım kadarıyla ama yaşadıklarınız yüzünden şuanki ruh haliniz normal. Ne zaman geçer derseniz siz ayağa kalkınca. Gerisi zaten gelir. Zaman hızla geçiyor zaten hiç karamsarlıkla harcamaya gerek yok. 2. Evliliğimi 42 de yaptım bir oğlum oldu. 10 sene sonra evlendim tekrar. Keşke daha erken toparlayıp ayağa kaşksaydım diyorum bazen. Ama olmayabilior. Ve iyi ki ayağa kalkıp yeniden başlamışım yaşamaya diyorum şimdi. Güç gerçekten tamamen sizin içinizde. Belki klişe bir laf ama öyle. Siz isterseniz olacak herşey. Ve siz nasıl istereniz siz hayata nasıl bakarsanız hayatta size onu verecek. Yarını beklemeyin hemen şimdi başlayın. Gerekirse ufakmadımlarla başlayın gerisi gelecek çünküMerhaba Sevgili Kadınlar.
Bu defa kendi çemberimin içinden yazıyorum size. Ama nereden baslayacagimi bilemiyorum. Burasi cok daginik cunku..
1 sene önce eşimden ayrıldım, "esim" deyince de bir tuhaf oluyorum. Nitekim attığımız o imzalar bizi "eş" kılmaya yetmemişti.
5 senelik bir birliktelikten sonra evlenmiştik. Evlenmeden önce ciddi bir depresyondaydım belkide. Önceleri bana iyi geldi. Sonrası süreçte beni, içimi mahvetti. Sorun şu ki hayata başlamaya korkuyorum. Aslında bu iyi hallerim. Kapıdan çıkmaya korkuyordum, onsuz nasıl yaşayacağımı bilmemekten mi yoksa genel anlamda yaşama anlam verememekten mi bilmiyorum.
Bebeğimi 4 ay önce kucağıma aldım. Bu her kadın için mucizevi tabi ama benim için çok çok farklıydı. Şimdi bir çok kadın bana kızacak ama ben bu bebeği en başında hiç istemiyordum. Ama şimdi iyiki diyorum iyiki o baskılar bana yapılmış ve ben bir çocuk sahibi olabilmişim bu fani hayatta. Fakat şimdi hayatın neresinden tutacağını bilmiyorum. Lise yıllarımda bile hertatilde iş bulup para kazanan bir kadındım ben ne ara böyle korkar oldum hayattan? Bir nefesle dalsam o sulara belkide, belkide değil kesin ferahlayacağım ama neyi bekliyorum? Bunun boşanmakla alakası yok, verdiğim karardan da hayatımdan da memnunum. Özgürüm ama bu kanatları kullanamıyorum. O evde o adamla yasayan kiz aklıma geldiğinde ona açıyorum hatta ama şu kadını bir türlü hayata karistiramiyorum. Saklanıyorum adeta.
Bana akıl verin sevgili kadınlar, kendimin en iyi versiyonunu önce kendim sonra oğlum için yaratmak istiyorum. Bu çemberden çıkmanın yolu var mı?
Kendim için O adamdan ayrılamazdım ama oğlum güçlü bir anneyi hakediyordu, hep buna tutundum. Dönmedim.Eyy cesur kadın sana kendini toplanan için 2 ay daha veriyorum. Sonra artık böyle yayil yayıl olmaz.
Giyinecegiz suslenecegiz iş başvurularında bulunmaya başlayacağız.
Kuzu güçlü anne görsün
Elbette çıkış yolu var.
Hem de öyle aydınlık ki…
Bol çaba, bol sabır… Biliyorum kolay değil.
Emin ol sonu ferah!
Allahım yardımcın olsun inşallah arkadaşım.
Tabi ki ama bu iki ayda da diplerde surunmeyelim lütfen.Kendim için O adamdan ayrılamazdım ama oğlum güçlü bir anneyi hakediyordu, hep buna tutundum. Dönmedim.
2 ay hmm evet sevdim bunu
Merhaba canım,bebekte ilk 1 yıl çok zordur,hele ki ilk 6 ay..Bebek sürekli sana yapışık, ihtiyaçları olur sık sık,dışarı adım atman kendine bakman lüks oluyor ilk aylarda.Ben de kendimi aşırı asosyal hissediyordum,bebekle evde hapis hissediyordum.Bunlari beraberken de hissediyor insan zaten,bir de buna boşanma aşamasına giripMerhaba Sevgili Kadınlar.
Bu defa kendi çemberimin içinden yazıyorum size. Ama nereden baslayacagimi bilemiyorum. Burasi cok daginik cunku..
1 sene önce eşimden ayrıldım, "esim" deyince de bir tuhaf oluyorum. Nitekim attığımız o imzalar bizi "eş" kılmaya yetmemişti.
5 senelik bir birliktelikten sonra evlenmiştik. Evlenmeden önce ciddi bir depresyondaydım belkide. Önceleri bana iyi geldi. Sonrası süreçte beni, içimi mahvetti. Sorun şu ki hayata başlamaya korkuyorum. Aslında bu iyi hallerim. Kapıdan çıkmaya korkuyordum, onsuz nasıl yaşayacağımı bilmemekten mi yoksa genel anlamda yaşama anlam verememekten mi bilmiyorum.
Bebeğimi 4 ay önce kucağıma aldım. Bu her kadın için mucizevi tabi ama benim için çok çok farklıydı. Şimdi bir çok kadın bana kızacak ama ben bu bebeği en başında hiç istemiyordum. Ama şimdi iyiki diyorum iyiki o baskılar bana yapılmış ve ben bir çocuk sahibi olabilmişim bu fani hayatta. Fakat şimdi hayatın neresinden tutacağını bilmiyorum. Lise yıllarımda bile hertatilde iş bulup para kazanan bir kadındım ben ne ara böyle korkar oldum hayattan? Bir nefesle dalsam o sulara belkide, belkide değil kesin ferahlayacağım ama neyi bekliyorum? Bunun boşanmakla alakası yok, verdiğim karardan da hayatımdan da memnunum. Özgürüm ama bu kanatları kullanamıyorum. O evde o adamla yasayan kiz aklıma geldiğinde ona açıyorum hatta ama şu kadını bir türlü hayata karistiramiyorum. Saklanıyorum adeta.
Bana akıl verin sevgili kadınlar, kendimin en iyi versiyonunu önce kendim sonra oğlum için yaratmak istiyorum. Bu çemberden çıkmanın yolu var mı?
Inşallah, umut ediyorum ki herşey eskisinden de güzel olacakMerhaba canım,bebekte ilk 1 yıl çok zordur,hele ki ilk 6 ay..Bebek sürekli sana yapışık, ihtiyaçları olur sık sık,dışarı adım atman kendine bakman lüks oluyor ilk aylarda.Ben de kendimi aşırı asosyal hissediyordum,bebekle evde hapis hissediyordum.Bunlari beraberken de hissediyor insan zaten,bir de buna boşanma aşamasına girip
yaşadığın evi terk etmen de eklenince durum bu.Zaman her şeye çare unutma,sabret.
Siz çemberden çıkamayan birini görüyorsunuz kendinizde ben ise çok güçlü bir kadın ve harika bir anne görüyorum. Farklı süreçlerden geçmişsiniz. Bu geçiş evreleri her insanı etkiler.Merhaba Sevgili Kadınlar.
Bu defa kendi çemberimin içinden yazıyorum size. Ama nereden baslayacagimi bilemiyorum. Burasi cok daginik cunku..
1 sene önce eşimden ayrıldım, "esim" deyince de bir tuhaf oluyorum. Nitekim attığımız o imzalar bizi "eş" kılmaya yetmemişti.
5 senelik bir birliktelikten sonra evlenmiştik. Evlenmeden önce ciddi bir depresyondaydım belkide. Önceleri bana iyi geldi. Sonrası süreçte beni, içimi mahvetti. Sorun şu ki hayata başlamaya korkuyorum. Aslında bu iyi hallerim. Kapıdan çıkmaya korkuyordum, onsuz nasıl yaşayacağımı bilmemekten mi yoksa genel anlamda yaşama anlam verememekten mi bilmiyorum.
Bebeğimi 4 ay önce kucağıma aldım. Bu her kadın için mucizevi tabi ama benim için çok çok farklıydı. Şimdi bir çok kadın bana kızacak ama ben bu bebeği en başında hiç istemiyordum. Ama şimdi iyiki diyorum iyiki o baskılar bana yapılmış ve ben bir çocuk sahibi olabilmişim bu fani hayatta. Fakat şimdi hayatın neresinden tutacağını bilmiyorum. Lise yıllarımda bile hertatilde iş bulup para kazanan bir kadındım ben ne ara böyle korkar oldum hayattan? Bir nefesle dalsam o sulara belkide, belkide değil kesin ferahlayacağım ama neyi bekliyorum? Bunun boşanmakla alakası yok, verdiğim karardan da hayatımdan da memnunum. Özgürüm ama bu kanatları kullanamıyorum. O evde o adamla yasayan kiz aklıma geldiğinde ona açıyorum hatta ama şu kadını bir türlü hayata karistiramiyorum. Saklanıyorum adeta.
Bana akıl verin sevgili kadınlar, kendimin en iyi versiyonunu önce kendim sonra oğlum için yaratmak istiyorum. Bu çemberden çıkmanın yolu var mı?
Harika tavsiyeniz için çok teşekkür ederim, böyle somut bir uygulamaya çok ihtiyacım vardı.. uygulayacağımSiz çemberden çıkamayan birini görüyorsunuz kendinizde ben ise çok güçlü bir kadın ve harika bir anne görüyorum. Farklı süreçlerden geçmişsiniz. Bu geçiş evreleri her insanı etkiler.
Öncelikle işe insan olduğunuzu bazen bocalayabileceğinizi yine de çok iyi bir iş çıkardığınızı kabul ederek başlayabilirsiniz.
Sonrasında önünüze bir kağıt kalem alın ve kendinizin art-eksilerini yazın. Şu aşamada sizin imkanlarınızda ne yapabilirsiniz bunun bir haritasını çıkarın. Konfor alanınızı, içindekileri ve o alanın dışına çıkmanız için gerekli şeyleri not edin. Önceliklerinizi belirleyip yapılacaklar listesi oluşturun. Kendinizle anlaşma yapın yani. Bu şekilde somut adım atmak daha kolay olabilir.
Her şeyin en güzeli sizinle olsun.
Şükür kurtuldunuzEvet bakıyor gözüyle oda ben foto atarsamöyle doğru bir karar vermisimki gün be gün gösterdi Rabbim.
canım benimZor günlerin yürek ferahlatıcısı.
Senelerdir hep dediğine geldim.
Duaların, dileklerin hep iyiye sevketti.
Dilerim bu arkadaş için de çok güzel günler gelir en kısa zamanda.
Merhaba , hikayenizi biliyorum, şuan korkmanız çok normal daha yeni bebeğinizi kucağınıza aldınız kendinize biraz zaman tanıyın, bunları düsünmeyin bol bol bebeğinizle vakit geçirin, biraz daha toparlayınca iş güç derdine düşer topluma karışırsınız inşallahMerhaba Sevgili Kadınlar.
Bu defa kendi çemberimin içinden yazıyorum size. Ama nereden baslayacagimi bilemiyorum. Burasi cok daginik cunku..
1 sene önce eşimden ayrıldım, "esim" deyince de bir tuhaf oluyorum. Nitekim attığımız o imzalar bizi "eş" kılmaya yetmemişti.
5 senelik bir birliktelikten sonra evlenmiştik. Evlenmeden önce ciddi bir depresyondaydım belkide. Önceleri bana iyi geldi. Sonrası süreçte beni, içimi mahvetti. Sorun şu ki hayata başlamaya korkuyorum. Aslında bu iyi hallerim. Kapıdan çıkmaya korkuyordum, onsuz nasıl yaşayacağımı bilmemekten mi yoksa genel anlamda yaşama anlam verememekten mi bilmiyorum.
Bebeğimi 4 ay önce kucağıma aldım. Bu her kadın için mucizevi tabi ama benim için çok çok farklıydı. Şimdi bir çok kadın bana kızacak ama ben bu bebeği en başında hiç istemiyordum. Ama şimdi iyiki diyorum iyiki o baskılar bana yapılmış ve ben bir çocuk sahibi olabilmişim bu fani hayatta. Fakat şimdi hayatın neresinden tutacağını bilmiyorum. Lise yıllarımda bile hertatilde iş bulup para kazanan bir kadındım ben ne ara böyle korkar oldum hayattan? Bir nefesle dalsam o sulara belkide, belkide değil kesin ferahlayacağım ama neyi bekliyorum? Bunun boşanmakla alakası yok, verdiğim karardan da hayatımdan da memnunum. Özgürüm ama bu kanatları kullanamıyorum. O evde o adamla yasayan kiz aklıma geldiğinde ona açıyorum hatta ama şu kadını bir türlü hayata karistiramiyorum. Saklanıyorum adeta.
Bana akıl verin sevgili kadınlar, kendimin en iyi versiyonunu önce kendim sonra oğlum için yaratmak istiyorum. Bu çemberden çıkmanın yolu var mı?
Ne bu yapacaginizi biliyorsunuz zaten,sadece bir adım ve gerisi gelecek.Allah kolaylik versinBir nefesle dalsam o sulara belkide, belkide değil kesin ferahlayacağım ama neyi bekliyorum?
1,5 aylık hamileyken ayrıldığımız için zaten bir babası varmış gibi gelmedi hiç. Bazen düşünüyorum da haksızlık mi ediyorum oğluma diyorum ama benim ailemle çok mutlu ve büyüdüğünde de mutlu olacak biliyorum. Onun iyiliği bizim ayriligimizdi, çünkü hayati boyunca babasının isteklerini yerine getirmek için zorlayacaktı kendini ve hicbir zaman tam hissedemeyecekti. Benim diğerlerinden farkım sanırım bu ayrılığa hazırlıksız yakalanmak ve üniversiteden sonra hemen evlenmem. Hoş eski eşim meslektasimdi senelerce ona iş yaptım, bu da bir tecrübe sayılır ama piyasa tecrübem yok ne yazıkki.Farzedin ki eski eşiniz öldü yok bu hayatta artık. Konularınızı bilmiyorum ama kir-papatyasii 'nın yazdığına göre iğrenç bir adamdan kurtulmuşsunuz.
Size komik gelecek ama ben çalışırken, öğle tatillerinde nerede yemek yediysem oralara gittim. Yani bebeği pusete koyup, çalışanlarla aynı anda öğle yemeklerine gittim. Amacım o havayı tekrar solumaktı. Yani "ben buradayım bir yere gitmedim sadece ara verdim tekrar döneceğim" i hissetmek istedim. Bazen eski arkadaşlarıma denk geldim, bebeği sevdiler ne zaman dönüyorsun, ne şanslısın anne oldun çok tatlı bebeğin var dediler. Bu bile bana moral olmuştu.
Anne olduktan sonra hayattan korkmayan kadın var mıdır?
Evde bırakıp bir yere gitsen koşarak dönersin eve. Bakıcı ya da anneye bırakıp işe gitsen; acaba yerken nefes borusuna kaçar mı, yedikten sonra uykusunda kusar mı, yatakta yan dönerse diye destek koydular mı, yanında uyuyup kalsam bebeğin üstüne yatıp nefessiz bırakır mıyım, bana araba çarpar mı, kaza yapar mıyım, işten çıkarılırsam yeni iş bulabilir miyim... Milyon tane senaryo.
Anne olmadan önce her yere hadi hoppa giden ben klostrofobik oldum. Mağara veya yer altı şehri görünce ekranı kapatıyorum. Farkında olmadan nefes alışım sıklaşıyor. Cam tabanlı yerlerde hoplaya zıplaya fotoğraf çeken ben şimdi adım atamıyorum. Kalabalık yerlere uzun süre girememiştim durduk yere bir şey çıkar hatta bir manyak saldırır da polislik olurum bebeği nasıl emziririm diye.
Dediğim gibi eski eş ölürse ne yapardınız onu yapın. Hepsi geçecek demek isterdim ama bazıları geçmiyor kalıyor. Acımayın elalemin kadınına ne münasebet. İsterlerse altın saray inşa edip içinde fink atsınlar. Bırakın gezip tozup eğlensinler, bunlar sizin değiştirebileceğiniz şeyler değil. Başka bir konuya da yazdım, çocuğu biz istersek doğuruz istemezsek doğurmayız, son karar bizim. O nedenle, eğer doğurduysak da tüm sorumluluk plan program bizde. Baba iyiyse, ilgiliyse ne alâ ama babalıkla ilgisi yoksa, çocuğunu görmek istemeyip ilgilenmezse iş başa düşüyor.
Aslında hepimizde içgüdü var. Kucağına çocuk bile almamış kadınlar anne olunca bir güç kuvvet geliyor. En geç 1 haftada alışıyoruz. Yavaş yavaş başlayın.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?