canım ankarada gimatta yerleri ama bunlar satış ekibi geziolar hepsinin ayrı bölgesi var
canım biz şirket elemanıyız özele bağlıyız yani bize hizmet alımı diolar öle ihaleye çıkılıo 4 yıldır burdayım bu şekilde emekli olanda var ama mesela benim başkanım değişti dielim beni istemezse mecbur çıkarılıorum öle bi durum var bu söylentiler epeydir vardı çok şükür meclisede girmiş yazısı inşallah onaylanırda kadroya geçeriz :Saruboceq:
:1shok: OHA kayınvalideye gellllll vatandaş gelllll
Allah bozmasın canım
bnmkı pztesı yolca cıkacakmışkızlar yılabaşı hediyesinin resmini birtek beta koydu...kimseye ulaşmadımı?
ayyy
akşam bihterin gözünde bi uyku gözlüğü vardı gördünüzmüü
çok güzeldi yaaa
mandilin jeton gec dustu ama komıkmıiş
hayatım yorumlarına oluyorum resımle ıcın dıtyom
yaşasın hediyem geliyoookaydirigubbakcemile2
:roflol: :roflol:
amin canım
öğlen annemede anlattım neler yaptığımızı.
pek memnun oldu oda. çok sevindi.
aramızdaki farknihal'in tülleri çok güzeldi yaa
niye kız
aman inşallah beğenirsin :sinifsinif:
memnun olmaz mı ne kadar güzel bir kaynana
nihal'in tülleri çok güzeldi yaa
niye kız
aman inşallah beğenirsin :sinifsinif:
memnun olmaz mı ne kadar güzel bir kaynana
Mandilinim bu ne kadar güzel bir paylaşım resmennnn çocukluğuma gittimÇOCUKLUĞUMUZDA...
Bizim çocukluğumuzda annelerimiz çalışmazdı.
Okuldan eve geldiğimde boynumdaki anahtarla kapıyı hiç açmadım.
Hatta Babanım bile anahtarı yoktu.
Annem evimizin bir parçası gibiydi, hep evdeydi.
Her yere birlikte giderdik, zaten öyle çok da gidilecek bir yer yoktu ki.....
En büyük eğlencemiz sokaklarda oynamaktı.
Sokakta oynamak diye bir kavram vardı yani.
Cafelerde, alış veriş merkezlerinde buluşmazdık.
Okula arkadaşlarımızla gider, birlikte çıkar, oynaya,zıplaya yürüyerek gelirdik.
Servis falan yoktu. Ayakkabılarımız eskirdi.
Hatta öyle olurdu ki; çantalarımızı kaldırımlara koyar oyuna bile dalardık.
Annelerimiz bu durumu bildiklerinden kardeşlerimizle bizlere ekmek arası bir şeyler hazırlar gönderirdi.
Mahallemizdeki teyzeler Annemiz gibiydi.
Susayınca girer evlerine su içerdik.
Ya da pencereden bize bir sürahi bir bardak uzatırlar,hepimiz aynı bardaktan kana kana içerdik.
Kısacacı evine gidip gelen (...ki;sadece çişi gelen giderdi evine)elinde mutlaka yiyecekle dönerdi.
Anneleri o arada çocuğuna verdiği şeyden bizlere de gönderirdi.
Bu bazen bir kurabiye, bazen bir meyve olurdu.
Cebimizde harçlığımız olduğunda düşmesin diye çıkarır çantamızın üstüne koyar oyun bitince geri alırdık.
Çok garip ama kimse almazdı. Sokaklarımız evimiz kadar güvenli idi.
Düşünce kaldırırlar, kavga edince barıştırırlardı bizi...
Polisler gelmezdi kavgalarımıza, zabıtlar tutulmazdı.
Sonra kavgalarımız da öyle ustura, falçata ile olmaz,onlar nedir bilmezdik bile, asla kanla falan da bitmezdi, en fazla saçlarımızdan çeker, hayvan adları sayar, tekme atar, yine oyuna dalardık.
Birbirimizin suyundan içer, elmasına diş atardık.
Misket oynamaktan parmaklarımız kanar yine de mikrop kapmazdık.
Azar işitip, acillere taşınmazdık. Düşerdik ekmek çiğner basarlardı alnımıza, oyuna devam ederdik. Röntgenlere, ultrasonlara girmezdik.
Ben bizim çocukluğumuzu çok özledim.
Sokaklarımız ruhsuzlaştı sanki. Komşumu tanımıyorum ama evinin camında, temizliğe gelen kadını haftada bir görür kolay gelsin der konuşurum.
Onun dışında orada kim oturur hiç bilmem.
Evimizi kendimiz temizlerdik, kapı silmece; bilmem kaç kuruş hepimizin elinde bezler güle oynaya bitirirdik işleri.
Evlerimiz var, içinde yaşayan yok. Parklarımız var, içinde oynayan çocuk yok.
Ama her yıl sökülüp yenilenen kaldırımlar, lüks binalar, ışıl ışıl vitrinler, girip çıkan yapay insanlar...
Ruh yok, buz gibi buz, bu biz değiliz..
Tahta iskemlelerimizde oturan yaşlılarımız, onlara dede, nene diye
hatırını soran çocuklarımız yok oldu.
Ben kapılarında 'vale'lerin, 'bady'lerin beklediği yerlerden hep korkmuş çekinmişimdir.
Kapısını çarparak örtüyor diye çocuğuna kızıp, taksidini bitiremediği arabanın anahtarını, hiç tanımadığı birine vermek ters gelir bana.
Benim değildir bu kültür.
Ne ruhuma, ne kültürüme ne de cüzdanıma hitap eder.
Nedir bunlar?
Reklamlarla desteklenen beyni, ruhu ele geçirilmiş insanlar olduk.
Birbirimize yabancı, yalnızlıklarımızla yaşar olduk.
İyi de neden böyle olduk ?
Biz mi istemiştik?
Yoksa birileri mi böyle istedi?..
'Her toplum hakettiği gibi yönetilir'derler ya, hakettiği gibi de yaşar diyelim mi?
sinaycım aynen katılıyorum balım opuyorumnanaktanmandilinim çok güzel bi yazıydı
paylaşım için teşekkürler tatlım
ben hep böle şeyleri duyunca okuyunca düşünüyorum sonra diorum ki
yok yok benim çocuğum olursa çalışmıcam
ona öğlen yemek hazırlıcam gelince beraber tv karşısında sıcacık yemeğimizi yiyecez
sonra onla gidicem heryere
dersine yardım edicem
ve paylaşmayı sevdircem
bunları arkadaşlarına verme yada git kendin ye diyen annelerin mantığından nefret ediyorum
benim annem ev hanımıydı şükür
geldiğimizde hep sıcak yemeğimiz ocağın üstünde olurdu hemen elimizi yıkar
üstümüzü çıkarıp hapur hupur yerdik
şimdiki yemekler bana onlar kadar lezzetli gelmio
ben eskiyi çok özlüyorum gerçekten
bahçede çamur oynardık
bütün gün güneşin altında hiç sıkılmadan
şimdi ki çocuklara bakıyorumda ellerinde boncuk tabancası torpiller
Allah sonumuzu hayır etsinlmaz:
nihalın odadada varben bihterlerin odadaki
pembe koltuğa ve pembeli tablo var parça parça gibi onu beğeniom
nihalın odadada var
bende senin gibi çalışıyorum canım.
zaten 4yılı doldurunca kadroya alınabiliyormuş sanırım işyerinin isteğine göre.
bnm daha 3.yılım. ve sözleşmem bitti.
ne olacağımda belli değil.:sinifsinif:
1ay içinde netleşecek herşey
bnmkı pztesı yolca cıkacakmış
ben bugunverıyorum
gülay ekleyebılırmı bılmıyorum
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?