bu tarz yorumları okurken yalnız olmadıgımı anlıyorum cok zor durum cunku tek basıma kaldıgımda hep NEDEN BEN dıyorum neden benım cocugum olmuyor , nasıl bir sınav bu diyorum ,ben bu kadar caresız kaldıgımı hıc bılmezdım ...yanım da cocuk denilse bebeklı aileler görsem ister istemez gözlerim doluyor...NEDEN BEN benim neyim eksik ben ne yapıyorum da böyle oldu ...YA SABIR diyorum susuyorum...Allah yardımcımız olsun ...cogu seyin farkındayız bunada sükür diyoruz ama içimizdeki yara hiç kapanmıyor devamlı hissettiriyor kendini...
3,5 yıldır evlıyım erken menopozluyum tup bebek ten baska sansım yok,
gene de Allah bilir belki bir mucize olur bilemeyiz...
sakın neden ben demeyin.size bir hikaye yazacağım.bu arada ben de yaklaşık 3 yıllık evliyim ve durumum erken menopoz...
Bir gün okyanusta yol alan bir gemi kaza geçirerek battı. Gemiden tek bir kişi sağ kurtuldu. Dalgalar bu adamı küçük ıssız bir adaya kadar sürükledi.
Adam ilk günler kendisini kurtarması için Allahü Teala’ya yalvardı ve yardım bulurum umuduyla ufka baktı. Ama ne gelen oldu ne giden…
…
Daha sonra rüzgardan yağmurdan ve vahşi hayvanlardan korunmak için ağaç dallarından ve yapraklarından bir kulübe
yaptı. Sahilde bulduğu gemiden arta kalan konserve pusula gibi eşyaları bu kulübeye koydu.
Günler hep aynı şekilde geçiyordu.Balık avlıyor pişirip yiyor ve ufku gözlüyordu. Allahü Teala’ya dua ediyordu.
Bir gün tatlı su getirebilmek için yola koyulmuştu. Döndüğünde bir de ne görsün binbir emekle yaptığı ve tek tutunduğu dal olan tahta kulübesi alevler içerisinde cayır cayır yanıyordu..
Başına gelebilecek en kötü şeydi bu. Keder ve öfke içinde donakaldı. Artık bu ıssız adada başını sokabileceği bir kulübesi bile kalmamıştı.
Bu üzüntüyle Allahım bunu bana nasıl yapabildin diye feryat etti. O geceyi üzüntü ve keder içinde geçirdi.O kadar dua ettiği halde bu olayı başına getirmesinden dolayı Allahü Teala’ya sitemler etti.
Ertesi sabah erken saatlerde adaya yaklaşmakta olan bir geminin düdük sesiyle uyandı. Onu kurtarmaya geliyorlardı.
Benim burada olduğumu nasıl anladınız? diye sordu bitkin adam kendisini kurtaranlara.
Cevap onu hem şaşırttı hem de çok utandırdı:
“Dumanla verdiğiniz işareti gördük”