Çocuk yapmayıp pişman olan var mı?

Neden olmasın ki BBC'nin anne olduğuna pişman olan kadınlarla yaptığı bir görüşme vardı kendilerine de kimliklerini gizli tutuyordu toplumca çok kabul gören bir durum değil çünkü. Kadınlardan biri "çocuklarımı çok seviyorum ancak ben anneliği sevmedim." diyordu. Kendi seçimini yapamamış olabilir, üzerine düşünmemiş olabilir ya da kendi kapasitesini bilmiyor olabilir ve bunun neticesinde anne olduğunda anneliğin hayatına zorluk kattığı şeyler kendisinde pişmanlık uyandırabilir. Bu kişi mükemmel bir annelik yapıyor dahi olabilir, çocuklarını canından çok seviyor da olabilir ancak anne olmanın aslında kendi hayallerindeki gibi olmadığını ve böyle bir sorumluluğun altına girmekle hata yaptığını düşünüp çocuktan önceki zamanına özlem duyabilir belki geriye dönse anne olmak istemeyecegini düşünerek pişman olabilir.

Bunun doğal ve bir çok kişinin hissettiği bir durum olduğunu varsayıyorum annelik kutsal dendikçe annelere binen yük daha da arttı. Annelik bir çocuğun hayatta kendini ve kendi yerini bulmasında rehber olmaktan öte değil. Anne yalnızca anne değil aynı zamanda bir birey ve bir kadın neden ulvi bir canlı gibi çocuğuna kendini yüzde yüz adamasını ve annelik sıfatı dışındaki sıfatlardan sıyrilmasini bekliyoruz toplumca.

Ben yeni evliyim ama eşimle uzun zamandır beraberiz. Yaşlarımız da küçük değil. Çocuk istemediğimizi bilmeyen arkadaşlarımız "ee artık evlendiniz, yaşınız da geldi. Çocuk ne zaman?" diye soruyorlar. "Çocuk istemiyoruz, böyle bir planımız yok" dediğimde muhabbet bir anda çocuk sahibi olmanın zorluklarına ve pişmanlıklara geliyor. En iyisini yapıyorsunuz, çocuk çok zor, çok büyük sorumluluk. Şimdiki aklım olsa hiç yapmazdım ya da 3-5 sene ertelerdim vs...

Bu insanlar tabii ki çocuklarını seviyorlar ve sevgiyle bakıyorlar ama "geriye dönsem bambaşka seçimler yapardım" demenin sevgiyle bir alakası yok.
Bu insanların ben ve benim gibi çocuk istemeyen insanların olmadığı ortamlarda çocuklu arkadaşlarıyla görüştüklerinde "oyy iyi ki doğurmuşum gınalı guzumu. Çocuk çok güzel bir şey, bir gülüşüyle bütün yorgunluğum uçup gidiyor." şeklinde konuştuklarına da yemin edebilirim ama ispatlayamam.

Aslında bana söyledikleri de yalan değil, çocuklu arkadaşlarına söyledikleri de. Hem pişmanlığı hem "iyi ki doğmuş"u aynı anda hissediyorlar. Ama her şey her yerde söylenmiyor işte. Herkesin anne-babalığı övdüğü bir ortamda kimse çıkıp da "ben pişmanım" demez. Zaten niye desin :)
Burada bir filmdelisi filmdelisi çıkmış gördüğüm kadarıyla, bir cesur yürek :) Ama aynı şeyi söylemek isteyip söyleyemeyen çok fazla insan olduğunu düşünüyorum.
 
Ben yeni evliyim ama eşimle uzun zamandır beraberiz. Yaşlarımız da küçük değil. Çocuk istemediğimizi bilmeyen arkadaşlarımız "ee artık evlendiniz, yaşınız da geldi. Çocuk ne zaman?" diye soruyorlar. "Çocuk istemiyoruz, böyle bir planımız yok" dediğimde muhabbet bir anda çocuk sahibi olmanın zorluklarına ve pişmanlıklara geliyor. En iyisini yapıyorsunuz, çocuk çok zor, çok büyük sorumluluk. Şimdiki aklım olsa hiç yapmazdım ya da 3-5 sene ertelerdim vs...

Bu insanlar tabii ki çocuklarını seviyorlar ve sevgiyle bakıyorlar ama "geriye dönsem bambaşka seçimler yapardım" demenin sevgiyle bir alakası yok.
Bu insanların ben ve benim gibi çocuk istemeyen insanların olmadığı ortamlarda çocuklu arkadaşlarıyla görüştüklerinde "oyy iyi ki doğurmuşum gınalı guzumu. Çocuk çok güzel bir şey, bir gülüşüyle bütün yorgunluğum uçup gidiyor." şeklinde konuştuklarına da yemin edebilirim ama ispatlayamam.

Aslında bana söyledikleri de yalan değil, çocuklu arkadaşlarına söyledikleri de. Hem pişmanlığı hem "iyi ki doğmuş"u aynı anda hissediyorlar. Ama her şey her yerde söylenmiyor işte. Herkesin anne-babalığı övdüğü bir ortamda kimse çıkıp da "ben pişmanım" demez. Zaten niye desin :)
Burada bir filmdelisi filmdelisi çıkmış gördüğüm kadarıyla, bir cesur yürek :) Ama aynı şeyi söylemek isteyip söyleyemeyen çok fazla insan olduğunu düşünüyorum.

Benim de arkadasim sosyal medyada devamli, hergun cocugunu paylasir, iyi ki dogurmuşum şeklinde şeyler işte. Ancak kizlarla grupta özel olarak konusurken cocugunu cook cok sevdigini ama evliligin de, anneligin de aslinda kendisine gore olmadigini soylemisti ama bunlari başka ortamda asla soylemez. Bir kac arkadasim var benzer, samimiyiz diye konusuluyor bunlar. Konusmayan ne kadar insan vardir.
 
Benim de arkadasim sosyal medyada devamli, hergun cocugunu paylasir, iyi ki dogurmuşum şeklinde şeyler işte. Ancak kizlarla grupta özel olarak konusurken cocugunu cook cok sevdigini ama evliligin de, anneligin de aslinda kendisine gore olmadigini soylemisti ama bunlari başka ortamda asla soylemez. Bir kac arkadasim var benzer, samimiyiz diye konusuluyor bunlar. Konusmayan ne kadar insan vardir.

Ben de bunları 3 ay içinde 4-5 kişiden duydum.
Ya zaten şöyle bir ortam düşün; biri çocuğunun kreşe uyum sürecini anlatıyor, diğeri 2 yaş doğum günü için nasıl bir konsept yapacağından bahsediyor, diğeri hamile ve aldığı beşiği anlatıyor falan. Böyle bir ortamda kim çıkıp da "ya bu kadar anlattık, iyi hoş ama ben bir yandan da pişmanım" der ki? "Geceleri uyuyamıyorum" diyene "biz de öyleydik, geçecek" denir en fazla -ki bizim gibi dram seven bir toplumda o cevabın gelmesi bile çok nadir görülür. Genelde "bunlar daha iyi günlerin" derler.
Güzelleme-hafif yakınma, güzelleme-hafif yakınma... Döngü bu oluyor.
Ama kimse çıkıp da "annelik bana göre değilmiş, o günlere dönebilsem yapmazdım, hayatımı başka türlü planlardım" demeye cesaret edemez.

Bir de bunun daha konuşulabilir olduğu ortamlarda bulunuyoruz biz. Gözünü dünyaya açar açmaz evlenen; üzerine hiç düşünmeden, çevre baskısıyla çocuk yapan insanlar var. Onlar için daha da imkansız bunu dile getirmek.
 
Kürtaj konusunda da bence annen aslında yine de iyi ki aldırmadım demiştir be film. Büyümüş haline en azından bakıp kesin demiştir.
Senin oğlanlar benimkinden zor, ben ilk iki yıl çok zor geçtiğinde her gün ağlardım hayatım bitti diye. Ama işler kolaylaşınca, aradaki paylaşım arttıkça, senin de dediğin gibi bağ arttıkça iyi ki demeye de başlıyor sanki. En azından ben üçüncü yılın sonunda baktıkça ne zordu ha ama büyüdü diye saçma bir gururla seviniyorum. Saçma bir duygusallık da olabilir tabii benimki ama öyle.
Diğer bombana gelecek olursam Anne babalar da evet koşul var bence de. Hatta içten içe birini daha fazla sevdiklerini de düşünüyorum. ama çocukların sevgisinde yok sanki koşul. Ne olsa ne yaşasa da seviyor garipler. Kendimden biliyorum yani annem zor bir kadın biliyorsun belki toksik ebeveyn dahi olabilir ama seçme şansım olsa ben yine benimkini seçerdim, başkası çekmez onu 😁😁

Khomyuk benim derdim aslında çocuk bakım ve zorluğu değil.
Tamam, benimkiler standart üstü zor ama en kolay, uysal bebekte de aynısını düşünecektim.
28 yaşında anne oldum ve ben anlıyorum ki olgunluktan yakından uzaktan alakam yokmuş, şuan o hallerime acıyorum altı üstü 5 sene geçti ama bende 20 senelik bir algı yüklendi.
Ha o zaman da zaten çift çizgiyi görünce ağlamış, hastanede testiniz yanlış sizin diye olay çıkarmıştım, aklımın ucundan geçebilecek bir şey değildi, hala öyle.
Bile isteye çocuk yapacak insan değilim ben, keza evlenecek de değildim oldu bir kaza derken zincirlemeye girdi durumum.

Şuan olduğum konumun bir suçlusu varsa benim bu, ne evlendiğim kişi ne de doğurduğum çocuklar. O sebeple iyi ki yapmışım ya da yapmamışım diyebilecek bir şeyim de yok.
Pişmanlığım sadece kendime ve seçimlerime olabilir, çocuklarım konusunda canavarımdır o bambaşka bir boyut.

Ben hayatın a noktasında olmak isterken şuan z deyim, bu bir karmaşa içte yaşanan, üzerimize giydiğimiz rollerden biri gibi.
Z nin tadını çıkarmaktan, hakkını vermekte başka yapabilecek bir şey olmadığına göre bu hayata uyum sağlıyorum, ben de başka şeylere evriliyor ve yeni kimliğimle nefes alıyorum lakin a olmayı hayalimden çıkaramıyorum.
Yineliyorum bir daha dünyaya gelsem a rotasından sapmam, z yi sevmediğimden değil, ‘ben’ dediğim asıl kişinin a ya ait olması çünkü şuan ben sadece anne kimliğimle doğru rol model olmaya uğraşıyorum.

Bu konuda çok detaylı anlatımlarım var, suskun kalan ve tanımlayamadığı için mutsuz olan kadınlar için onlar.
 
30 yaşındasınız daha çocuk yapmak için nereden baksanız 10 seneniz var. eğer erken menapoz vs. durumunuz yoksa- ki varsa onu yazar ve 20 yaşında anne olmadığım içim pişmanım diyebilirsiniz mesela.
evet 30 yaşında olup pişmanım-değilim yazmak, normal şartlar altında, dikkate alınmayacak bir durum.
Tüh ya bi ikna edemedik sizi. Yine abooovv nasıl cocuk istemezler, hadi kadinlar istemedi kocalari ve kaynanalari istediginde nasil yapmadan durabilirler, nasil istemedigini yapmayacak kadar guclu olabilirler, hayir olabilemezzzzz kontenjanından uzayli gibi bakılanlardan olduk.
Siz merak etmeyin 20de de istemiyordum, 30 oldum yine istemiyorum, 40 oldugumda da denk gelirsek o zaman sizi yine aydinlatirim.
10 yilda degismedim aksine fikirlerim ve kararim gayet net, bir 10 yil sonra da degismeyecek.
Cocuk istemiyorum, istemeyen ve beni onaylayan biriyle evlendim ve kimseye bunun aciklamasini yapmadigimiz icin disaridan da etkilenmiyoruz.
Ustelik cocuk yapmamis ve cok mutlu yasayan tanidiklarim var. Turkiyede de vardi simdi Almanyada da var.
Hayat, dunya sizin kucuk pencerenizden cok daha buyuk ve disarida birsuru insan bir suru yasam tarzi milyarlarca fikir ve akan kocaa bir hayat var...
 
Ben de eşim de çocuk yapmayacağız sözüyle ve şartıyla evlendik. Ama sonradan fikrimiz değişti ve çocuk sahibi olduk. Tabi ki ikimiz de isteyerek.

Bu iş isteksizce olmaz. Çünkü büyük bir fedakarlık ve sorumluluk istiyor. Tabi ki bilinç de gerekiyor. Bir anlık bir kararla veya toplum baskısıyla saçma bir anne olmaktansa çocuksuz yaşamak daha iyi.

Ama şunu söyleyebilirim ki, anne olunca dünyam ciddi anlamda değişti. Ve ben ciddi anlamda geliştim, kendi annemle olan sorunlarımı kavradım, çözüm yollarına gittim ve dönüştüm. O yüzden iyi ki kısmındayım ben. Ama istemeyen de illa pişman olacak diye bir durum yok. Kendi iç sesinizi dinleyin her zaman...
 
Ben de bunları 3 ay içinde 4-5 kişiden duydum.
Ya zaten şöyle bir ortam düşün; biri çocuğunun kreşe uyum sürecini anlatıyor, diğeri 2 yaş doğum günü için nasıl bir konsept yapacağından bahsediyor, diğeri hamile ve aldığı beşiği anlatıyor falan. Böyle bir ortamda kim çıkıp da "ya bu kadar anlattık, iyi hoş ama ben bir yandan da pişmanım" der ki? "Geceleri uyuyamıyorum" diyene "biz de öyleydik, geçecek" denir en fazla -ki bizim gibi dram seven bir toplumda o cevabın gelmesi bile çok nadir görülür. Genelde "bunlar daha iyi günlerin" derler.
Güzelleme-hafif yakınma, güzelleme-hafif yakınma... Döngü bu oluyor.
Ama kimse çıkıp da "annelik bana göre değilmiş, o günlere dönebilsem yapmazdım, hayatımı başka türlü planlardım" demeye cesaret edemez.

Bir de bunun daha konuşulabilir olduğu ortamlarda bulunuyoruz biz. Gözünü dünyaya açar açmaz evlenen; üzerine hiç düşünmeden, çevre baskısıyla çocuk yapan insanlar var. Onlar için daha da imkansız bunu dile getirmek.
Gerçekleri kimse konuşmuyor hep hep manipüle ediliyor çünkü böyle kötü günler yaşamayan ve çocuksuz olana bunlar anlatılmaz hep güzelleme hep mutluluk pozları çünkü karşı tarafı çocuk yok diye kıskanan da var çünkü karşı tarafın hayatı daha planlı daha düzenli
 
Tüh ya bi ikna edemedik sizi. Yine abooovv nasıl cocuk istemezler, hadi kadinlar istemedi kocalari ve kaynanalari istediginde nasil yapmadan durabilirler, nasil istemedigini yapmayacak kadar guclu olabilirler, hayir olabilemezzzzz kontenjanından uzayli gibi bakılanlardan olduk.
Siz merak etmeyin 20de de istemiyordum, 30 oldum yine istemiyorum, 40 oldugumda da denk gelirsek o zaman sizi yine aydinlatirim.
10 yilda degismedim aksine fikirlerim ve kararim gayet net, bir 10 yil sonra da degismeyecek.
Cocuk istemiyorum, istemeyen ve beni onaylayan biriyle evlendim ve kimseye bunun aciklamasini yapmadigimiz icin disaridan da etkilenmiyoruz.
Ustelik cocuk yapmamis ve cok mutlu yasayan tanidiklarim var. Turkiyede de vardi simdi Almanyada da var.
Hayat, dunya sizin kucuk pencerenizden cok daha buyuk ve disarida birsuru insan bir suru yasam tarzi milyarlarca fikir ve akan kocaa bir hayat var...
o kadar ters anlıyorsunuz ki...
37 yaşındayım bile isteye çocuk yapmadım küçük hanım, gerçekten bu kadar terslikle yapmayın siz zaten...
 
Valla benim bir arkadaşım var 4 aylık bebeğiyle kamp falan yapıyor, sırtına bağlayıp dere bayır geziyorlar, çocuk da bir uyumlu bir uslu maşallah, biberonu ver eline öyle kendisi takılıyor falan :KK57: :KK57: Sürekli dışarda çocuk bebek arabasında kafasına göre uykusu gelince uyuyor, her kafeden de biberonluk ılık su elde edebiliyor. Böyle rahat takılan insanlar da yok değil kendinden ödün vermeyen. Ben bırak gezmeyi evde yemek bile yiyemiyorum, gezdirmeye parka çıkarıyorum, dönüşte ya uykusu geliyor ağlıyor ya kucak istiyor bağırıyor çığlık kıyamet eve dönüyoruz. Her çocuk da bir değil, ya da alıştırdığın gibi gidiyor ne bileyim çözemedim :KK70:
Ay kahkaha attım ya çığlık kıyamet eve dönüyoruz kısmına 😂😂😂
 
Benim de arkadasim sosyal medyada devamli, hergun cocugunu paylasir, iyi ki dogurmuşum şeklinde şeyler işte. Ancak kizlarla grupta özel olarak konusurken cocugunu cook cok sevdigini ama evliligin de, anneligin de aslinda kendisine gore olmadigini soylemisti ama bunlari başka ortamda asla soylemez. Bir kac arkadasim var benzer, samimiyiz diye konusuluyor bunlar. Konusmayan ne kadar insan vardir.
Cocugu bilmem de evlenip iyiki evlenmisim diyen var mı ya?🤣
BEnce samimi degiller🤣
Evlilik dünyanın en gereksiz icadı bence🤦🏻‍♀️
 
Ben 6 yıl hazır olmadığım için yapmadım, çevremdekiler olmadığı için yapmıyorum sanmış. Onlar için evlilik=çocuk doğurmak.
Hamile kaldıktan sonra da tüp bebekle oldu sanmışlar hani 6 yıl çocuk yapmadık ya.
Tabi bunların hepsini ben hamile kaldıktan sonra söylediler öncesinde söylemeye cesaret bulamamışlar😀
 
bende bu fikre mecburi adepte olmaya çalışıyorum o kadar korkak o kadar aciz bir insanım ki doktor tüp bebek dediği andan beri 1 aydır bunu kaldırıcak cesarette olmadığımı,boşanmayı düşünüyorum zihnim hiç durmuyo sırf korkudan çocuktan bile vaz geçeceğimi düşünüp sonra tekrar hayır olmaz diye sürekli bu düşünce ile yaşıyorum 1 aydır. Zihnim hiç durmuyo hastanelerden tüp bebekten herşeyden korkuyorum 31 yaşındayım ama cocuk gibiyim o kadar zor bir şeyki :KK43:
 
Var, ben gayet pişmanım.
Pişmanlık ayrı, sevmek ayrı.
Varolan bir şeyin elbet yok olmasını dileyemezsiniz ama kendiniz için hata yaptığınızı kabul edebilirsiniz.
En azından ben ediyorum, ikinci çocuğum için değil ama ilki büyük pişmanlık bende.
Yanlış anlamayın lütfen neden ilki pişmanlık? Ben de ikinci çocuğuma karşı bi pişmanlık yaşıyorum. Ve dediğiniz gibi kendime yaptıgım en büyük kötülük olarak görüyorum pişmanlığım bu yüzden. Zaten bi tane vardı. Her zorlukta aklıma bu düşünceler geliyor
 
İstemeyebilirsiniz. Gayet normal.

Nasıl ki ben ikinci çocuk için uğraşıyorsam, sizin de hiç istememe gibi bir fikrinizin olması son derece doğal..
Kaldı ki ben de ikinci için aşırı kararsızdan istekliye geçtim.

Sizin için en uygunu yumurta dondurtmak olur bence..
 
Hah aynen öyle.
Eşten bağımsız evlilik hayatının size göre olmadığını anlar ve bunun yerine hayatınızı başka yöne sokmak isteyebilirsiniz eğer bir daha dünyaya gelseniz.

Öyle bir baskı kuruluyor ki kadınlar üstünde ne evlilikten pişman olacak ne çocuktan ne işinden, her ne gelirse kabulü ve şükrü olacak çünkü ‘bak onu bulamayanlar var sen çok iyisin’.
E iyiyim de arkadaş ruhum buna müsait değilmiş, başıma gelince anladım.
Dünyaya bir küslüğümüz sıkıntımız yok fakat geçmişe gitsek değiştireceğimiz kararlarımız olamaz mı?
No ayni sey degil..cocugumdan pisman oldum demek ve keske evlenmeseydim demek asla ayni degil.. 40 tane koca bulursun ama evladin bambaska..
 
Yanlış anlamayın lütfen neden ilki pişmanlık? Ben de ikinci çocuğuma karşı bi pişmanlık yaşıyorum. Ve dediğiniz gibi kendime yaptıgım en büyük kötülük olarak görüyorum pişmanlığım bu yüzden. Zaten bi tane vardı. Her zorlukta aklıma bu düşünceler geliyor
Bana göre çocuk olduktan sonra ha 1 ha 5.
Hayat gitmiş zaten, anne kimliğini aldığınız an sayısı farketmiyor.
İnsandan çok şey götürse de ben tek çocuktan ziyade iki çocuklu olmayı sevdim.
Daha rahatım, bilgim tecrübem daha iyi, ilk çocuğumda belki hatalı ya da endişeliydim onu görebiliyorum hatta en önemlisi benim yetiştirdiğim canlıların ne olursa olsun ayrı karakterleri var, ne yaparsam yapayım değiştiremeyeceğim şeyler olduğunu kabullendim böylece.
Bunları deneyimlemek hayatı farklı algılamama yol açtı.
Ayrıca ilk çocuğum gerçekten o kadar o kadar zor bir çocuk ki hala öyle, şöyle diyeyim kardeşi bir mucize, evimize bir şebek oldu ortamı sakinleştirdi:)
 
Bana göre çocuk olduktan sonra ha 1 ha 5.
Hayat gitmiş zaten, anne kimliğini aldığınız an sayısı farketmiyor.
İnsandan çok şey götürse de ben tek çocuktan ziyade iki çocuklu olmayı sevdim.
Daha rahatım, bilgim tecrübem daha iyi, ilk çocuğumda belki hatalı ya da endişeliydim onu görebiliyorum hatta en önemlisi benim yetiştirdiğim canlıların ne olursa olsun ayrı karakterleri var, ne yaparsam yapayım değiştiremeyeceğim şeyler olduğunu kabullendim böylece.
Bunları deneyimlemek hayatı farklı algılamama yol açtı.
Ayrıca ilk çocuğum gerçekten o kadar o kadar zor bir çocuk ki hala öyle, şöyle diyeyim kardeşi bir mucize, evimize bir şebek oldu ortamı sakinleştirdi:)
Ben de eskiden hep 3 çocuk yapıcam peş peşe derdim.Allah korusun 🙏🏻 Bana da ha 1 ha 2 gibi geliyordu ama şimdi tek çocuklu hayatımı çok özlüyorum ne kolaymış sadece birine göre yaşamak. Su an büyük uyudu mesela küçükle ugrasıyoruz hep içimden olmasaydı hayatım nasıl olurdu diye düşünüyorum. 😔
 
Ben de eskiden hep 3 çocuk yapıcam peş peşe derdim.Allah korusun 🙏🏻 Bana da ha 1 ha 2 gibi geliyordu ama şimdi tek çocuklu hayatımı çok özlüyorum ne kolaymış sadece birine göre yaşamak. Su an büyük uyudu mesela küçükle ugrasıyoruz hep içimden olmasaydı hayatım nasıl olurdu diye düşünüyorum. 😔
İşte o şuanda bende büyük olan😂

Çok çocuklu annelerde eğer ilk çocuk sakin, huyu suyu ılımlı ise ikide çok çok zorlanıyor, benim gördüğüm bu.
Büyük şans öyle bir bebeğe sahip olmak mesela, ben hiç yaşamadım😂
İkisi de birbirinden beterdir her konuda, her şeyleri zıttır.
Biri laf dinler ama asla durmaz susmaz ahtapot gibi elini kolunu zapt edemezsiniz.
Diğeri hareketli koşturur eder fakat normal çocuk kadar ama bir ağlar bir ağlar offff.
Susmaz kısaca, komut almaz, kurallara uymaz, her durumda çıkıntıdır 1 istiyorsa 1 veririz 2 diye gene olay çıkarır onu yaparız 3 dye.
Sonu yok bunun ve bebekken de öyleydi, Allah canımı aldı da geri verdi büyütürken öyle bir zor çocuktu.
Ve bendeki psikoloji daima ‘sen istemediğin için böyle oldu bak evren seni cezalandırıyor senin suçun’ şeklindeydi.
İkinci çocuğumla bunu anca aşabildim ben.
 
X