• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Çok Dertliyim, Artık Evlenmek İstiyorum

arkadaşın konusunu sabote etmek gibi olmasın da
zaten denklik denince ben hepsini birden algılıyorum

kendi adıma bana ailemden kalacak hiçbir şey yok
ben evimi arabamı 3-5 yıl bana yetecek birikimi hepsini kendim yaptım.
bu sırada birkaç farklı ülkede çalıştım, birkaç yabancı dil öğrendim, gezdim ettim. aileme de pek çok şeye koşturdum çünkü kalabalık ailede ilk çocuğum ama uzun zamandır onlardan ayrı yaşıyorum.

ben benden daha iyisini zaten bulamıyorum da (o da benim beceriksizliğimdir, o ayrı) bi de 30 yaşı da hadi neyse diyelim, 30 yaş nesli bişeylere sahip olmak için çok kötü döneme denk geldi, tamam. ama 40 yaşa doğru yaklaşılınca (ki ben geçtim bile o yaşı zaten) yani bu sefer insan şey diyor, bi ben mi eşşeğim? bi ortadoğu ülkesinde, gece tek başına eve dönmenin mesele olduğu bir ülkede ben bunları yapabilmişim, karşımdaki erkeğin elleri gül mü dermiş bu kadar zaman? kısa ve net soru bu.

benim hayatımda koşturmadığım bişeyler için uğraşmadığım, (sadece para da değil tabi ki kendimi geliştirmek için de) şöyle rahat ense yaptığım zamanım olmadı, olamadı. ben bilmiyor muydum bunları yapmayı?
buna cok katılıyorum. İs dünyası erkekler icin erkekler tarafından yönetiliyor. Ben ailemden para almadan burslarımla okudum, kücük isler de yaptım. üniden mezun olurken hatırı sayılır birikimim vardı ama cok seyden de feragat etmistim. ailemden para almayı gec yardım ettigim oldu. daha 1 yıldır is hayatında olmama ragmen sükür ilk arabamı aldım (hatta 5 yasımda arabamızı sattıgımızdan beri ailemizin ilk arabası oldu). Arabayı satıp üstüne koyup ev almayı düsünmeye basladım. peki erkekler 30 yasına kadar ne yapıyor cidden? Biz kadın halimizle bu kadar cabalayıp bir şeyler ediniyoruz, onların aileleri de is dünyası da arkalarında olmasına rağmen 30a kadar bos beles geziyorlar. Ne bir sağlıklı alıskanlık, kültürel hobi var ne bi birikim. borcu olanlar da gırla… Anlamıyorum gercekten. benim erkek kardes de öyle, calıssam nolacak okusam nolacak diyip diyip evde oturuyor…
Sonuc olarak bence de maas, birikim, aile kültürü, hayata olan bakıs, evlilikten beklenti ve dıs görünüs de denk olmalı.
 
Kızlar üzülmeyin.

Ben 40 yaşıma dek bekardım. Ev araba vardı. 40 yaşımda inanın ki toplum baskısına yenilip evlendim.

Ve şu çok net, bekarlık evlilikten iyi. Bunu içtenlikle yazıyorum. Daha iyi imkanlarım olsa büyük bir şehire taşınır bekar bekar yaşardım. Erkeklerin derdi bitmiyor. Hayat kısa. Yiyip içip gezmek ve özgürce huzurlu yaşamak için bekarlık şart.

Evleniyorsun elin herifi senden hizmet bekliyor. Hem iş hem ev işi inanın çekilecek çile değil. Mantığım almıyor. Çift maaş için çalışan kız arıyolar bi de genç olsun güzel olsun diyolar. Şaka gibi. Erkek milleti çok bencil. İyisini bulmak şans işi.
 
asistanlık ortamında da mı olmadı dr hanım… ben de pratisyenim çok küşük bi hastanedeyim kimseyle tanısamıyorum
Yani asistanlıkta dışarıdan bir sevgilin vardı onunla nişanlanıp ayrıldık zaten 3 sene onunla kaybettim. Ama zaten kadın ağırlıklı bir kliniğiz o olmadaydı da kimse olmazdı diye düşünüyorum.
 
buna cok katılıyorum. İs dünyası erkekler icin erkekler tarafından yönetiliyor. Ben ailemden para almadan burslarımla okudum, kücük isler de yaptım. üniden mezun olurken hatırı sayılır birikimim vardı ama cok seyden de feragat etmistim. ailemden para almayı gec yardım ettigim oldu. daha 1 yıldır is hayatında olmama ragmen sükür ilk arabamı aldım (hatta 5 yasımda arabamızı sattıgımızdan beri ailemizin ilk arabası oldu). Arabayı satıp üstüne koyup ev almayı düsünmeye basladım. peki erkekler 30 yasına kadar ne yapıyor cidden? Biz kadın halimizle bu kadar cabalayıp bir şeyler ediniyoruz, onların aileleri de is dünyası da arkalarında olmasına rağmen 30a kadar bos beles geziyorlar. Ne bir sağlıklı alıskanlık, kültürel hobi var ne bi birikim. borcu olanlar da gırla… Anlamıyorum gercekten. benim erkek kardes de öyle, calıssam nolacak okusam nolacak diyip diyip evde oturuyor…
Sonuc olarak bence de maas, birikim, aile kültürü, hayata olan bakıs, evlilikten beklenti ve dıs görünüs de denk olmalı.
Çünkü kadınlar , seçeneklerinin farkında , ya kendi kazanacak , ya kazanan biri ile evlenecek. Erkeklerin yönettiği , onların lehine dönen bir düzende umursamaz olmaları normal. Kadınlar ise gelecek korkusu yaşadığı için daha planlı ve geleceğe dönük hareket ediyor. Aslında hayat buna bizi zorluyor.
Borçu olan çalışmayan , evde oturan kadının seçeneği kocaya gitmek ve çok büyük riskler içeriyor, siddet , cinsel şiddet, köle gibi kullanılma, terkedilme , çocukların bakım giderlerinin karşılanmaması , öldürülme , yaralanma gibi . Ama erkeklerin böyle bir korkusu yok. Borcu olan , çalışmayan adamın şiddet görme ve diğer kötü olayları yaşama ihtimali yok , o yüzden asla karşılaşmayacakları riskler için önlem almalarına da gerek yok.
 
Bence eksik değil tam tersine fazlasınız. Toplumumuzda erkekler kendinden üstte kadını taşımayı beceremiyor. Sağlıklı bir erkek kendinden daha eğitimli, daha donanımlı bir kadınla birlikte olduğu için kendini şanslı sayar, ama bu topraklarda değil. Bu topraklarda kadınlar meme ve popodan ibaret organizmalar olarak düşünülüyor maalesef, sizin yaşam formuna pek alışık değiller.
Daha haklı bir yorum bulamazdım sanırım.
 
Merhaba hanımlar,

Çok dertliyim. Akademisyenim, çok şükür hiçbir engelim yok ama doğru insan beni bulmadı. Erkekler çoğunlukla beğeniyorlar ama yaklaşmıyorlar. Doktora yaptım. Mesleğimi çok seviyorum ama karşıma çıkan erkekler eğitim düzeyi ve kariyer konusu nedeniyle ya çekiniyorlar ya da lise mezunu veya önlisans çıkıyor. O da zaten denk olmadığı için uyuşmamaya neden oluyor. Çevremdeki bekar akademisyen erkekler de doçentlik derdinde.

33 yaşındayım, yakında 34 olacağım. Yüzüne bakılmayacak kadar çirkin değilim. Arkadaşlarımın çoğu evli ve çocuk sahibi. İnsanların çoğu maalesef laf sokuyor sadece. Kendimi eksik ve yetersiz hissediyorum. Artık yuvam olsun, anne olayım istiyorum. Hayat bana bunu çok görüyor.
Evet ortalamanın üstünde kariyer kadın için bu konuda dezavantaja dönüşebiliyor. Erkekler beğenseler de çekinebiliyorlar. Evlenmeyi kesin olarak istiyorsan gönlünün ısındığı ve iyi biri olduğuna kanaat getirdiğin üniversite veya önlisans mezunu kişilere de şans verebilirsin bakarsın diplomasız ama donanımlı biri çıkar karşına.
 
En başından beri kötü evlilik dedik zaten, kötü evlilik sadece şiddet, aldatma değil dedik, sorumsuzlukta kötü evliliktir. Adam çok iyidir ama ailesine eşini ezdiriyordur, korumuyordur. Bu da kötü evliliktir. Evlilik kötü bile olsa günün sonunda sevişip sarılıyorsun, aile oluyorsun diyen sizsiniz, dışarda mı turmuş oluyorsunuz şimdi?

Yok konfor alanın oldu bile, yok alıştın. Ne kadar tanıyorsunuz beni, tutarlı olmamakla, itiraf etmemekle suçlamışsınız birde. Her zaman, her şartta evlilik kötü bile olsa neden illa güzel şeyler söylemem için ısrar ediyorsunuz ? Neden en kötü sevişiyorum yani, bu da bir şey dememi bekliyorsunuz? Ben sizin gibi düşünmüyorum, ben sizin gibi bakmıyorum evliliğe? Kötü bir evlilikte konfor alanı olmaz, olamaz kişiye göre değişmez olamaz! Bu evliliğe alışmak ve konfor alanı olarak görmek direkt olarak toksik ilişkinin göstergesidir.

Neden boşanmayayım şartlarım iyileşse mesela? Belki beni her şeye yetişmeye çalışmak çok yormuştur, yalnızlaşmak istiyorumdur. Kendi kendime kalmak, kendimi dinlemek, kafamı boşaltmak istiyorumdur. Sadece kendi kararlarımı alıp yaşamak istiyorumdur. Bu saatten sonra dünyanın en mükemmeli bile olsa karşı cinse tahammüllüm yoktur. Ben sizin kadar SEVİŞMEYİ yüce görmüyorumdur, benim için sondan birinci bir eylemdir.

Siz kaç yaşındasınız kuzum? Verdiğiniz örnekler o kadar alakasız ki, parası olup hayatına bakabilecek bir kadınla, kısır olan bir kadını aynı kefeye koymuşsunuz? Aynı şeyler mi gerçekten? Kısır bir kadının çocuk sahibi olma ihtimali yoktur ya da çok zordur. Siz kısır bir kadına çocuk çok güzel bir şey deyip özendirmeye devam edin o zaman.
Siz kaç yaşındasınız?
 
bir cinsin ötekinden daha bilinçli olduğunu düşünmüyorum. eğitim seviyesiyle karakterin paralel gittiğini de düşünmüyorum.

sizin birlikte olmak istediğiniz kişiden beklentileriniz neler? hep eğitim düzeyi, işi vs. konuşulmuş ama ben bunu merak ettim. ne arıyorsunuz ve rastlamıyorsunuz tam olarak?
 
Back
X