Konunuzu okuyorum, aldatılmak ne kadar yaralar biliyorum.
Bir mesajınız vardı, ortada bırakılmış poşet gibi hissediyorum yazmıştınız sanırım. Demiştim ki kendi kendime, ben de böyle hissetmiştim, aynı kırıklar başka ruhlarda da var...
Ailesinin, eşinizin tutumundan nutkunuz tutuluyor değil mi, ne yapacağınızı şaşırıyorsunuz. Ben bir enkazın altında bırakılmıştım, kimse sesimi duymadı, hani depremlerde insanların haykırışları vardı, sesimi duyan yok mu diye... Aynen öyle işte... Kimse duymadı, hergeçen zamanda bir darbe daha geldi üstüne, kıpırdanmaya çalışsam enkazın parçaları daha çok yıkıldı üstüme...
En güvendiğimden yemiştim en büyük darbeyi...
Hikayemin sonumu, şimdi iyiyim, kendimle ve yavrumlayım... Beni o enkazda bırakan için üzülmeyi bıraktım sanırım.
Kendi başıma çıktım o enkazdan, yaralı bereli... Hiç o denli hırpalanmayı bilmiyordum. Yaralarımı da zaman iyileştiriyor... O enkazdan çıktığıma seviniyorum, ruhum ölmüştü ya da can çekişiyordu... Geçti, demeye korkuyorum inanır mısınız, korkuyorum aynı azaplardan. Temkinliyim o yüzden , umrumda değil gibi büyük laflar etmemeye çalışıyorum, kendimi tekrar enkazın içinde bulmamak için...
Zaman, alıştırıyor, geçiştiriyor bazı şeyleri... Yavrunuz can olacak size, o güldükçe herşey daha kolay olacak...
Biraz gayret, geçecek bunlar....