Çok uzun konu ama akıl danışmalıyım, kimsem yok.

Evet ananede ibnelik olduğundan bende eminim :))) Kayın validem epilepsiydi, çok geçmiş olsun, yıllar geçti hala ilaçlara uyum sağlayamadı, Allah şifalığınızı versin, kötü hastalık (çaresi olmayan o hastalık var ya anmıyorum bile)değil en azından bakın sizde gülüyorsunuz ne kadar güzel elhamdülillah. Bol bol uyuyorsunuzdur da, ilk zamanlar iyi yoruyor. Bende 1200 Mg lityum, ömrümde böyle zorluk çekmedim ama çok şükür hanımefendi iyiyiz. Evet çocuğum yok, eşimde istememişti durumları gördükçe haklı. Ama iyi olur olmaz inşallah yuvamı kurabilirim. Var ise nasipte... Çok memnun oldum Arzu Hanım, sevgiyle kalın.

Evet ananede ibnelik olduğundan bende eminim :))) Kayın validem epilepsiydi, çok geçmiş olsun, yıllar geçti hala ilaçlara uyum sağlayamadı, Allah şifalığınızı versin, kötü hastalık (çaresi olmayan o hastalık var ya anmıyorum bile)değil en azından bakın sizde gülüyorsunuz ne kadar güzel elhamdülillah. Bol bol uyuyorsunuzdur da, ilk zamanlar iyi yoruyor. Bende 1200 Mg lityum, ömrümde böyle zorluk çekmedim ama çok şükür hanımefendi iyiyiz. Evet çocuğum yok, eşimde istememişti durumları gördükçe haklı. Ama iyi olur olmaz inşallah yuvamı kurabilirim. Var ise nasipte... Çok memnun oldum Arzu Hanım, sevgiyle kalın.
çok şükür nöbetlerim azaldı iyi sayılırım... allah kimseyi sağlıkla sınamasın ,ve her şeyi gönlünüzce versin varsa nasipimizde cocuk sahibi olmak oalcağız inş:)
 
Beşiktaşta hayal ettiği uzun saçlı sevgiliden sonrasını okuyamadım. Bence kendinizi buralarda harcamayın. Kitap yazın biz de belki okuruz gerçi böyle hikaye tipli kitapları tercih etmem ama deneyin bence mutlaka entrika seven birileri alır okur.
Zaman kaybetmeyin ciddi söylüyorum.
İpsiz sapsız diye nitelendirdiğimiz bir arkşadaş 4. Kitabını çıkardı. Şuan az biraz satılmaya başladı. Daha çok yolunuz var şimdiden başlasanız iyi olur.
Yalnız bu arsen lüpen olayından bahsetmeyin isim vermeyin yani. Telif hakkı kitabın satışından daha pahalıya gelir. :KK66:
 
Bir doktor demiş: "Psikiyatristlere hastalar gitmez. Gerçek hastaların, hasta ettikleri gider." diye. Siz kendiniz cevabı vermişsiniz. Ailemi tamamen silmeli miyim?, diye. Evet silmelisiniz. Sizi hasta eden, dengenizi bozan onlar. Hikayenizde anneannenizden de nefret ettim. Sizi bırakıp giden annenizden de.
Eski eşiniz iyi bir insan gibi. Sizin çok kahrınızı çekmiş. İnşAllah sıkıntılarınızdan kurtulur ve tekrardan bir araya gelirsiniz.
Zor bir hayatınız olmuş. İnşAllah bundan sonra daha güzel günleriniz olur. 🙏🏻
 
Beşiktaşta hayal ettiği uzun saçlı sevgiliden sonrasını okuyamadım. Bence kendinizi buralarda harcamayın. Kitap yazın biz de belki okuruz gerçi böyle hikaye tipli kitapları tercih etmem ama deneyin bence mutlaka entrika seven birileri alır okur.
Zaman kaybetmeyin ciddi söylüyorum.
İpsiz sapsız diye nitelendirdiğimiz bir arkşadaş 4. Kitabını çıkardı. Şuan az biraz satılmaya başladı. Daha çok yolunuz var şimdiden başlasanız iyi olur.
Yalnız bu arsen lüpen olayından bahsetmeyin isim vermeyin yani. Telif hakkı kitabın satışından daha pahalıya gelir. :KK66:
Böyle hayatlar var maalesef
 
Çocukluğunuzda yaşadığınız yalnızlığı bi yere ait olamamayı aramışsınız heralde annenizin evinde, o yüzden onca yıl çabalamışsınız bence ama artık onlara ihtiyacınız yok
 
Merhaba;
Anlamanız için her şeyi en başından anlatmalıyım ki, ona göre hak verin veyahut vermeyin. Çıkmaz içindeyim bir yol gösterene ihtiyacım var, vaktiniz var ise ilgiye çok ihtiyacım var.
Ananem dedem Almanya'da olan hayatlarında 1 kız çocukları oluyor. Fakat dedem babasının ölmek üzereyken memleketine dön demesi üzerine annem 15 yaşındayken İstanbul'a kesin dönüş yapıyorlar. Ananem 35 yaşında hala genç ve çok güzel bir kadın bunu da ekleyeyim. Dedem 46 yaşlarında ve o dönemlerde cinsel problemleri başlıyor. Ananem hala daha arayışta, anlatacağım detaylı.
Yaz tatilinde annem babam ile tanışıyor , ananemin beğenmesiyle ne kadar hoş çocuk tatlı çocuk falan fişman. İstanbul'da da aşkları devam ediyor. Mektuplaşmalarını mektuplarını buldum, o zaman mektuplaşma varmış. Çoğu ananemin yazısı maalesef. Annem ananemin zorlamasıyla etkilendiğini belirtiyor bilemiyorum ne kadar doğru. İlişkiye giriyorlar, öyle bir aşk devam ediyor. Annem evlenmek istiyor lise de okuyor tabi bu dönemde. Ananem tamam bir söz yapalım, sonrasında evlenirsiniz daha çok erken biraz daha bekleyin demiş ama annem kendimi bıçaklarım yoksa deyip evlenmek istemiş, belki de ben karnında olduğum için bilemem ama beni aldırmak istemiş, kürtaj masasında ilaç ta verilmiş, ananem engel olup ben bakarım demiş. Bu süreçte çapkın ama çok çapkın taksici baba var, 25 yaşına kadar hiç görmedim, gördüğümde de samimi olduk Tekirdağlı bilirsiniz alkol bol, alkol aldıkça kadınlardan Ruslardan bahseden bir adam. 26 Haziran 1986 'da Evleniyorlar. 12 Ocak'ta ben doğuyorum, baba o arada askerde. Babamın mektuplarında gördüğüm ailesine yazdığı ''O evde durmak istemiyorum, kaçmak gitmek istiyorum '' demesi aklıma türlü türlü şeyler getiriyor. Çünkü ananemin banyoda iken ona havlu tuttuğunu söylemişti:sinirli: Yine geçen gün yazlıkta yeşil gözlü kız diye bir kitap gördüm, babam imzalamış. Annem kahverengi gözlü ananem yeşil..
Ben kundakta, baba askerde annem beni kundakta bırakıp Urfalı inşaatta çalışan gerçekten sevdiğim büyük sayılabilecek biriyle kaçıyor. Ananem ile babam arasındakileri anlamadığını daha yeni anladığını iletti, o yüzden kaçtı desem değil. Ananem tam bir arıza bu arada. Bunu da babam anlattı. Babam askerden izin alıp geliyor, annemi soruyor ananemde ''orospu oldu'' diyor düşünebiliyor musunuz? Babam beni almak için babaanneme söylüyor, o da bakmam çok zor diyor, babamda bir daha konuyu açmayın diyerek olayı bitiriyor.
Annem 6 ay sonra dönüyor almak için, tabi başka bir baba ananem izin vermiyor biz alıştık seviyoruz, biz büyüteceğiz deyip vermiyorlar. Fakat kısa bir süreliğine Urfaya gidiyorum, soğan çiğ köfte alışıyorum, dönüş sümüklü bir maymun çocukmuş. Tuhaf, annem gülerek beni bağladıklarını, benimde delikten baktığımı söylemiş. Ananem bırakmamış döndüğümde de.
Ananem inanılmaz iyi ilgilendi ama git gelleri vardı. 6 yaşındayken geçirdiğimi hatırlıyorum. Ne zaman eğleneceğim bir aktivite olacağı zaman (folklöre gidiyordum) bir kavga çıkartırdı mutlaka. 6 yaş diyorum!!! Oda dağınık diye. Bana annen senin o... dedi, baban şöyle, seni kapıya koyucam, seni anana yollucam, gününü göreceksin, açlıktan ölürsün orda orda der tehdit ederdi. O gün zıvanadan çıktığımı hatırlıyorum, bütün her şeyi çıldırıp yerlere atmıştım. Sonra ananem korkmuştu gel seni Capitol (Avm) ye götüreyim, gittik. Hiç oyuncak almazdı, o gün şansımı denedim aldı, o hamur suratlardan. Ama içimden dediğimi hatırlıyorum bugünü hiç unutma.
Okulum ve okul aile birliği ile irtibat içindeydi orta okula kadar. İnanılmaz ilgiliydi anne gibi. Her yere beni de götürürdü, yedirir içirir, hep gezdirir. Parka götürür bekler, çok severdi beni yine de. Ders çalıştırdı ama notlarım 3 olsa bile sağlam dayak yerdim. Bende artık tamamen tembel öğrenciyim :) Hala ders çalışmaktan nefret ediyorum 34 yaşındayım. Çocuklarınızı bu yüzden üzmeyin, sakın.
İnternet çıktı ahanda yandıkkk. Ortaokuldayım, beni de alıp zorla chat yapmaya götürüdü, bende hiç sevmem o zamanda sevmiyordum. En sonunda eve bilgisayar aldı. Geceler boyu chat, aynı odadayız artık ışıklı odada uyumaktan hala nefret ediyorum çıt ses çıkmayacak. Açık üniversite tutturdu bu dönem orada bir hocaya aşık oldu, aynı dönem alkole başladı. Masalarda soğukta balkonda kalıyor, kaldırmaya çalışıyorum bir şaplak geliyor. Büyük bir kist ameliyatı geçirdi, 3,5 kilo yumurtalık kisti aldırdı, ölümden döndü. Ondan sonra tamamen kaybettim. Ben ergenlik çağında, o ilgili anane erkek peşinde koşar olmuştu. Ne subaylar ne genç askerler, kendini de 15 yaş genç söylüyordu. Ve hepsiyle de buluştu.
Haaa dedemi soruyorsunuz? Basiretsiz adam, ya herşeyin farkında çünkü yüksek mimar, ve iq seviyesi yüksek ölçülen biri zamanında. Görmezden geliyor, dayak yersin dedem odaya kapanır, sonra da gelir o hasta kızım der, öper gider. Şu an 84 yaşında ve terk edildi, ama maaşı ananem tarafından sömürülmekte, beşiktaşta o hayal ettiği uzun saçlı adamla birlikte yaşıyor.
Çatalca da üniye göndermedi puan tutuyordu, ben seni okutamam dedi çalışacaksın. Bir gün kadıköyde geziyorduk, o sinirle ilk dükkana girdim ve kabul edildim başladım. Soğuktan sistit mi oldum desem, gece 12 de kadıköyde yürüyüp minübüse biniyordum mu desem, 17 yaşındayım. Nasıl korkmamışım hayret, para tatlı geldi tabi :) Ananem zırnık koklatmaz. O arada dershaneye giden arkadaşlarım görüyor hemde en istemediğim şekilde. Sırtımda ütü masası Bahariye de yürüyorum elim kolum dolu. Sosyetik kızlar, dalga geçen de oldu. Salladım.
Mağazacılıkta devam ettim, mecburi şartlar sebebi ile Cevahir Avm'de çalışmak zorunda kaldım. Her gün Bostancı'dan Şişli'ye. Gençlik hiç koymuyor ama geç çıktığımda 1 de falan eve geliyordum. Kimsenin umrunda deil vay be :)
Evet iyice büyüdüm, yaş 21, yeni bir aşk var, anne İstanbul'a kesin dönüş yaptı, kız kardeşlerimde geldi, yalnızca yaz tatillerinde ve sömestr bayram görüşüyorduk ancak. Ama ben hepsini canlarım ciğerlerim bildim sarıldım. Aç kalma korkumda yoktu, mis gibi çalışıyordum. O arada aşık oldum.
Anneme yerleştim çok mutlu bir şekilde, artık anane ile tartışmalar ağırlaşmıştı. Bana hakaretleri bitmiyordu, erkek arkadaş olunca o....sun dedi, bütün camları kırdım ve üzerinde zıpladım. Tepkilerim çok büyük oluyor kızdığımda herkesin ağzını burnunu kırmak istiyordum.
a a bir dakika problem var. Annem de aynıymış????? Bana bir kızdı, sen sevgilin için yanımıza geldin demez mi? Halbuki öyle değil, ah ne fenasın anne. Arkamdan eliyle deli işaretleri falan yapıyor, gözlerimle gördüm. Ama o kadar yorulmuştum ki, artık benim bir ailem var hiçbir hatayı görmemeliyim diyerek körü körüne içime atarak 15 sene geçirdim. Tek patlama evliliğimde evliliğimde ve şu an da gerçekleşti.
İşte soracağım sorular bunlar üzerine.
Eşimi zor kabul ettirdim, maddi gücü olmadığı için istemediler ve hala hor görürler öyle saygı duymazlar, çok zor oluştu güzel şeyler. Keşke çok uğraşmasaydım iyi olsun her şey diye.
8 sene birliktelik, asker sonrası da artık evlenelim dedik. Eşim askerdeyken bana yapmadığı kalmadı. Evden mi kovmadı, daha neler bir hatırlasam. Her şeye annem karar verdi, peki dedik. Söz olsun, sonra nişan, 1 sene sonra da düğün dedi, peki dedik. İstemeye gelecekler, temizlik yapıyorum bana diyor ki o insanlar için mi, kim ki onlar, allahın kroları ne anlar ama hep böyle.
Tabak çanak aldım güzel insanlara temiz temiz sunum yapayım diye, onlar kimmiş nasıl alırmışım. Bir kavga bir dövüş, ama eşimle de nasıl yıprandığımızı anlatamam, bu arada her şeyi de eşime anlatıyorum, çünkü mücadele edemiyorum. Anlatılmaz diceksiniz ama benim mücadele gücüm yok. Söz olacak normal bir kumaş elbise aldım giyiyorum sevinmişim, geldi eli belinde biz ne giyeceğiz dedi, şaka gibi. Bende o zaman ne salak mışım. Gittim bir etek bir gömlek aldım, giyiyorum daha, yanımda beliriyor bu ne böyle iğrenç diyor.
Söz günü geldiğinde artık ne yapayım, mutfağa tamamen ben giriyorum ben yaparım her şeyi dedim, güvenmiyorum ki, bir sürü de laf cabası. Her zaman giydiğim elbise, gözümün birinin eyelinerı yetişmemiş, bu şekilde kapıyı açtım, neyse sağ salim bitti. Bu arada bütün öfkemi de eşimden çıkarıyorum bu huy oldu.
Nişan sağ salim güzel bitti, evlilikte artık eşime dedim ki ben bir daha ailemle görüşmek istemiyorum bitti. Ama yapamadım 3 gün geçti anneme gittim, tam tersi sanki daha çok ihtiyacım vardı, her anımı herşeyimi ondan akıl alarak yapıyordum.
İpleri eline al, şöyle yap böyle yap, söylemeyin kzılarınıza böyle şeyler anneler. Aramızda eşimle inanılmaz problemler oldu. Bir şey oluyor anneme kızıyor ona kin saçıyordum, her türlü şeyde orda oturma niye oturuyorsun, yatma orda uyuma vs. Yani bir nevi bende annem olmuştum ama farkında değildim. Eşim her kızdığında boşanalım diyordu artık, evden gidiyor 3 gün gelmiyordu. Bir gün daha açmış yazısı sonradan eve geldi, ben perişan vazgeçti. Herşey 2 hafta geçiyor ben hatalarımda tekrar ediyor yine herşey başa sarıyor boşanalım diyor ve üstelik anneme yansıtıyor fikrini. Geçen sene bir de intihar vakam var. Ama sorsanız herkes sırtını döndü, problem olunca aileniz bile kaçıyor. Neyse eşim çevresine yansıtıyor artık dağlara taşlara kuşlara isyan ediyordu eşim. 10 yıllık evlilik 2 ay önce tek celse de bitti.
Ben anneme dönmedim, asla yapamam dedim biliyorum çünkü ama kibarca söyledim böyle daha doğru diye. Tek başıma ev tuttum en doğrusu böyle diye. Benim boşanma durumlarımda küçük kardeşimde evlenme hazırlığındaydı geçen hafta pazar düğünü oldu. Annem işim var çok yoğunum düğün var seninle ilgilenmem zor diyip 5 aydır 2 kere kahvaltıya geldi ve derdimi sormadan hep eğlenceli muhabbetlerine devam etti. Sorunları görmez ya da sormaz hiç, keyfine bakar.
Neyse çok uzadı, mutlaka çok eksik var çok ama biraz durumu anlatabil mişimdir.
Eski eşim döndü bayramdaydı hatta, geldi el öptü, beni doktora götürdü. Eş terapisi için. Fakat bende problem çıktı, ''bipolar'' tanısı konuldu. (Ailenizde problem var diyerek ekledi doktor, bilhassa anneniz hasta) Ama sizin çareniz var dedi beni dinlerseniz.
2 haftadır 1200 mg ilaç içiyorum ve ilk hafta dayanılmaz derecede insanlara saldırdım.
Bu arada boşanma psikolojisinden saçlarım kısacık ve mavi, dudaklarımda dolgu vs var.
Düğün için saçımı düzeltecekmişim, sarı yaptım hatta bğenmedi, ama napalım dedim sustu.
Bir gün tesadüf öylesine anneme video gönderdim, makyajsız dudaktta parlatıcı düşünün işte.
Eski eşime bu videoyu göndermiş, şunun ağzına bak saçına bak or... gibi demiş, eski eşimde ben karışamam kız özgür demiş.
Neden o berbat halimi gönderiyorsun?
Ona da takılmadım, en korkunç haftam biliyorsun ilaç başladık, annem inanmadı sen hastalığın ardına sığınıp bize bozuk karakterini gösteriyorsun dedi. Bir yandan bastırıyor sen 34 yaşındasın yetişkin ol, sen bilirsin 34 sün. Ne demek bu ya, benim hastalığım zaten çocuk gibi yapıyor beni. Bir de dalga geçmelerini de görüyorsunuz bakışları vs. korkunç
Hepsi aklıma geldi ard arda, o uyuyan kafa uyanmıştı. Bir kıyameti koparttım sen beni beğenmiyorsan ben yokum düğünde dedim çok yoruldum.
Evlenen küçük kardeşimde evin asi kızı, tatilde bir aradaydık, bana kötü kötü baktı sürekli, çünkü çok hareketlyim hastalıktan ötürü bende bilmiyorum ayarımın olmadığını. Onu kaybetmemek için her şeyine ok ve güler yüz gösterdim. En son inanılmaz tripler yaparak kalbimi daha da kırdı. ''Birde evleneceği adam 42 yaşında çocuğu var. Bu durumu babamdan sakladılar. Hala adam bilmiyor. Bizimki 26. Adam iş görüşmesinde ablanı çok beğendim diyen bir adam. Aylarca ablan ablan diyen bir adam, ama evliydim o zaman, hayranım falan demiş adam. Onunla evlendi :KK43:((( Ben olsam evlenmezdim, olmaz çünkü dünyadaki son adam değil ki :KK43:(( Bu Nitekim benimle işi olmazmış daha, hayatında başarılar dedi bana. Bende yürü git diye küfür ettim. Bütün sevdiklerime küfür ediyorum genelde, hala ağzımı tutamıyorum. Eşime de böyle yapmıştım.
Kınaya o sinirle gitmedim, ortanca kardeşim abla gel olmaz dedi ikna etti, tamam dedim. Bu sefer cümle aleme covid oldular demiş, komple gün boyunca ağladım ve gidemedim. Ama küçük kardeşimde arkamdan atıp tutmuş, aile büyüklerimize özel eski eşimle olan aramızdaki bir problemi anlatmış. Ben istemedim demiş gelmelerini. Çoğu insan artık konuyu farklı sanıyor.

Şimdi ben ne yapacağım. Tamamen silmeliyim biliyorum ailemi?
Bipolar bozukluk zor bir rahatsızlık bunu çeken bilir. Aileni silme ama lütfen mesfe koy. Sen de bir an önce kendi düzenini kur bunun için birine ihtiyacın yok. İyi bir işin de olursa hayatın düzene girer ve huzurlu olursun.
 
Böyle hayatlar var maalesef
Çok düşündüm efendim vallahi, ama korktum hatta filmlik o kadar ciddi klinik vaka gibi. Haklısınız çok düşündüm 10 sene kadar önce fakat cesaret edemedim. İnsan bilmediği konuda çok korkuyor gerçekten :) Özellikle kendini sürekli yetersiz görüyorsan daha da zor :)
 
Bipolar bozukluk zor bir rahatsızlık bunu çeken bilir. Aileni silme ama lütfen mesfe koy. Sen de bir an önce kendi düzenini kur bunun için birine ihtiyacın yok. İyi bir işin de olursa hayatın düzene girer ve huzurlu olursun.
Ben arayı mesafeleri koruyabilen bir insan değilim, beni tam olarak tanıyan saf ve salak bilir, gözlerim kördür. Hafta sonu ananem ile görüştüm ve uzun yıllardır görüşmediğim ananem inanılmaz şeyler daha ekledi ailem için, arkamdan deli kafadan kontak neler neler demiş annem, daha kişisel ve özel bir sürü sırrımı anlatmış, inanın çok korkunçtu, ben beddua etmem normalde ama ettim hemde çok büyük, burunları sürtsün ama bir daha asla hayatımda olmasınlar dedim, 2 hafta ruhum bedenimden ayrıldı diyebilirim üzüntüden. Bir yandan ilaçlar sarsıyor, düşündükçe başım dönüyordu. Dedim ki ne yapıyorsun kendine Gizem mal mısın? Yeter artık mallığın, ayaklarının üzerinde dur kimseye ihtiyacın yok!!
 
Çocukluğunuzda yaşadığınız yalnızlığı bi yere ait olamamayı aramışsınız heralde annenizin evinde, o yüzden onca yıl çabalamışsınız bence ama artık onlara ihtiyacınız yok
Çok doğru, üstelik muhtaçcasına yapıştım, bir kötü şey düşünmedim kul köle olacak kadar sevdim onları, ama onlar sevmemiş, benim gibi biri için kötü düşünebilmişler :KK43:
 
Bir doktor demiş: "Psikiyatristlere hastalar gitmez. Gerçek hastaların, hasta ettikleri gider." diye. Siz kendiniz cevabı vermişsiniz. Ailemi tamamen silmeli miyim?, diye. Evet silmelisiniz. Sizi hasta eden, dengenizi bozan onlar. Hikayenizde anneannenizden de nefret ettim. Sizi bırakıp giden annenizden de.
Eski eşiniz iyi bir insan gibi. Sizin çok kahrınızı çekmiş. İnşAllah sıkıntılarınızdan kurtulur ve tekrardan bir araya gelirsiniz.
Zor bir hayatınız olmuş. İnşAllah bundan sonra daha güzel günleriniz olur. 🙏🏻
Hayatımda güzel olan tek insan oymuş ve ben görememişim efendim, bu kadar gerizekalı olamaz bir insan (ben). Onların beni kırdıklarını kocama ödetmişim. Bütün hayatımdaki kırgınlıklarımı ona ödetmişim, ben gülerken o da gülen bir insanmış. Ama onlar çok aramıza girdi ve bende müsaade ettim. Benim kabahatim çok büyük, ama mantık devre dışıydı. İlaç tamam çok fena, zararlı da diyorlar ama mantık geri geldi, düşünebiliyorum Allah'ım. Ne cinciler ne hocalar ne paralar, ne intiharlar... Çok şükür efendim, kafam düşünüyor, silecek miyim evet sileceğim, go home yankeee :))
 
Düşünüyorum çok haklısınız. maddi açıdan en azından bir işe yararlar ömrümde :)
Konun tam kitaplık cnm diyecek bisey bulamiyorum hepimiz imtihandan geçiyoruz rabbim herkese taşıyacağı kadar yuk veriyor unutma senin imtihanın da bu bol bol dua et bu sıkıntılarının karşılığını cennetle mukafatlandirsin ..sevgiyle kal
 
Merhaba;
Anlamanız için her şeyi en başından anlatmalıyım ki, ona göre hak verin veyahut vermeyin. Çıkmaz içindeyim bir yol gösterene ihtiyacım var, vaktiniz var ise ilgiye çok ihtiyacım var.
Ananem dedem Almanya'da olan hayatlarında 1 kız çocukları oluyor. Fakat dedem babasının ölmek üzereyken memleketine dön demesi üzerine annem 15 yaşındayken İstanbul'a kesin dönüş yapıyorlar. Ananem 35 yaşında hala genç ve çok güzel bir kadın bunu da ekleyeyim. Dedem 46 yaşlarında ve o dönemlerde cinsel problemleri başlıyor. Ananem hala daha arayışta, anlatacağım detaylı.
Yaz tatilinde annem babam ile tanışıyor , ananemin beğenmesiyle ne kadar hoş çocuk tatlı çocuk falan fişman. İstanbul'da da aşkları devam ediyor. Mektuplaşmalarını mektuplarını buldum, o zaman mektuplaşma varmış. Çoğu ananemin yazısı maalesef. Annem ananemin zorlamasıyla etkilendiğini belirtiyor bilemiyorum ne kadar doğru. İlişkiye giriyorlar, öyle bir aşk devam ediyor. Annem evlenmek istiyor lise de okuyor tabi bu dönemde. Ananem tamam bir söz yapalım, sonrasında evlenirsiniz daha çok erken biraz daha bekleyin demiş ama annem kendimi bıçaklarım yoksa deyip evlenmek istemiş, belki de ben karnında olduğum için bilemem ama beni aldırmak istemiş, kürtaj masasında ilaç ta verilmiş, ananem engel olup ben bakarım demiş. Bu süreçte çapkın ama çok çapkın taksici baba var, 25 yaşına kadar hiç görmedim, gördüğümde de samimi olduk Tekirdağlı bilirsiniz alkol bol, alkol aldıkça kadınlardan Ruslardan bahseden bir adam. 26 Haziran 1986 'da Evleniyorlar. 12 Ocak'ta ben doğuyorum, baba o arada askerde. Babamın mektuplarında gördüğüm ailesine yazdığı ''O evde durmak istemiyorum, kaçmak gitmek istiyorum '' demesi aklıma türlü türlü şeyler getiriyor. Çünkü ananemin banyoda iken ona havlu tuttuğunu söylemişti:sinirli: Yine geçen gün yazlıkta yeşil gözlü kız diye bir kitap gördüm, babam imzalamış. Annem kahverengi gözlü ananem yeşil..
Ben kundakta, baba askerde annem beni kundakta bırakıp Urfalı inşaatta çalışan gerçekten sevdiğim büyük sayılabilecek biriyle kaçıyor. Ananem ile babam arasındakileri anlamadığını daha yeni anladığını iletti, o yüzden kaçtı desem değil. Ananem tam bir arıza bu arada. Bunu da babam anlattı. Babam askerden izin alıp geliyor, annemi soruyor ananemde ''orospu oldu'' diyor düşünebiliyor musunuz? Babam beni almak için babaanneme söylüyor, o da bakmam çok zor diyor, babamda bir daha konuyu açmayın diyerek olayı bitiriyor.
Annem 6 ay sonra dönüyor almak için, tabi başka bir baba ananem izin vermiyor biz alıştık seviyoruz, biz büyüteceğiz deyip vermiyorlar. Fakat kısa bir süreliğine Urfaya gidiyorum, soğan çiğ köfte alışıyorum, dönüş sümüklü bir maymun çocukmuş. Tuhaf, annem gülerek beni bağladıklarını, benimde delikten baktığımı söylemiş. Ananem bırakmamış döndüğümde de.
Ananem inanılmaz iyi ilgilendi ama git gelleri vardı. 6 yaşındayken geçirdiğimi hatırlıyorum. Ne zaman eğleneceğim bir aktivite olacağı zaman (folklöre gidiyordum) bir kavga çıkartırdı mutlaka. 6 yaş diyorum!!! Oda dağınık diye. Bana annen senin o... dedi, baban şöyle, seni kapıya koyucam, seni anana yollucam, gününü göreceksin, açlıktan ölürsün orda orda der tehdit ederdi. O gün zıvanadan çıktığımı hatırlıyorum, bütün her şeyi çıldırıp yerlere atmıştım. Sonra ananem korkmuştu gel seni Capitol (Avm) ye götüreyim, gittik. Hiç oyuncak almazdı, o gün şansımı denedim aldı, o hamur suratlardan. Ama içimden dediğimi hatırlıyorum bugünü hiç unutma.
Okulum ve okul aile birliği ile irtibat içindeydi orta okula kadar. İnanılmaz ilgiliydi anne gibi. Her yere beni de götürürdü, yedirir içirir, hep gezdirir. Parka götürür bekler, çok severdi beni yine de. Ders çalıştırdı ama notlarım 3 olsa bile sağlam dayak yerdim. Bende artık tamamen tembel öğrenciyim :) Hala ders çalışmaktan nefret ediyorum 34 yaşındayım. Çocuklarınızı bu yüzden üzmeyin, sakın.
İnternet çıktı ahanda yandıkkk. Ortaokuldayım, beni de alıp zorla chat yapmaya götürüdü, bende hiç sevmem o zamanda sevmiyordum. En sonunda eve bilgisayar aldı. Geceler boyu chat, aynı odadayız artık ışıklı odada uyumaktan hala nefret ediyorum çıt ses çıkmayacak. Açık üniversite tutturdu bu dönem orada bir hocaya aşık oldu, aynı dönem alkole başladı. Masalarda soğukta balkonda kalıyor, kaldırmaya çalışıyorum bir şaplak geliyor. Büyük bir kist ameliyatı geçirdi, 3,5 kilo yumurtalık kisti aldırdı, ölümden döndü. Ondan sonra tamamen kaybettim. Ben ergenlik çağında, o ilgili anane erkek peşinde koşar olmuştu. Ne subaylar ne genç askerler, kendini de 15 yaş genç söylüyordu. Ve hepsiyle de buluştu.
Haaa dedemi soruyorsunuz? Basiretsiz adam, ya herşeyin farkında çünkü yüksek mimar, ve iq seviyesi yüksek ölçülen biri zamanında. Görmezden geliyor, dayak yersin dedem odaya kapanır, sonra da gelir o hasta kızım der, öper gider. Şu an 84 yaşında ve terk edildi, ama maaşı ananem tarafından sömürülmekte, beşiktaşta o hayal ettiği uzun saçlı adamla birlikte yaşıyor.
Çatalca da üniye göndermedi puan tutuyordu, ben seni okutamam dedi çalışacaksın. Bir gün kadıköyde geziyorduk, o sinirle ilk dükkana girdim ve kabul edildim başladım. Soğuktan sistit mi oldum desem, gece 12 de kadıköyde yürüyüp minübüse biniyordum mu desem, 17 yaşındayım. Nasıl korkmamışım hayret, para tatlı geldi tabi :) Ananem zırnık koklatmaz. O arada dershaneye giden arkadaşlarım görüyor hemde en istemediğim şekilde. Sırtımda ütü masası Bahariye de yürüyorum elim kolum dolu. Sosyetik kızlar, dalga geçen de oldu. Salladım.
Mağazacılıkta devam ettim, mecburi şartlar sebebi ile Cevahir Avm'de çalışmak zorunda kaldım. Her gün Bostancı'dan Şişli'ye. Gençlik hiç koymuyor ama geç çıktığımda 1 de falan eve geliyordum. Kimsenin umrunda deil vay be :)
Evet iyice büyüdüm, yaş 21, yeni bir aşk var, anne İstanbul'a kesin dönüş yaptı, kız kardeşlerimde geldi, yalnızca yaz tatillerinde ve sömestr bayram görüşüyorduk ancak. Ama ben hepsini canlarım ciğerlerim bildim sarıldım. Aç kalma korkumda yoktu, mis gibi çalışıyordum. O arada aşık oldum.
Anneme yerleştim çok mutlu bir şekilde, artık anane ile tartışmalar ağırlaşmıştı. Bana hakaretleri bitmiyordu, erkek arkadaş olunca o....sun dedi, bütün camları kırdım ve üzerinde zıpladım. Tepkilerim çok büyük oluyor kızdığımda herkesin ağzını burnunu kırmak istiyordum.
a a bir dakika problem var. Annem de aynıymış????? Bana bir kızdı, sen sevgilin için yanımıza geldin demez mi? Halbuki öyle değil, ah ne fenasın anne. Arkamdan eliyle deli işaretleri falan yapıyor, gözlerimle gördüm. Ama o kadar yorulmuştum ki, artık benim bir ailem var hiçbir hatayı görmemeliyim diyerek körü körüne içime atarak 15 sene geçirdim. Tek patlama evliliğimde evliliğimde ve şu an da gerçekleşti.
İşte soracağım sorular bunlar üzerine.
Eşimi zor kabul ettirdim, maddi gücü olmadığı için istemediler ve hala hor görürler öyle saygı duymazlar, çok zor oluştu güzel şeyler. Keşke çok uğraşmasaydım iyi olsun her şey diye.
8 sene birliktelik, asker sonrası da artık evlenelim dedik. Eşim askerdeyken bana yapmadığı kalmadı. Evden mi kovmadı, daha neler bir hatırlasam. Her şeye annem karar verdi, peki dedik. Söz olsun, sonra nişan, 1 sene sonra da düğün dedi, peki dedik. İstemeye gelecekler, temizlik yapıyorum bana diyor ki o insanlar için mi, kim ki onlar, allahın kroları ne anlar ama hep böyle.
Tabak çanak aldım güzel insanlara temiz temiz sunum yapayım diye, onlar kimmiş nasıl alırmışım. Bir kavga bir dövüş, ama eşimle de nasıl yıprandığımızı anlatamam, bu arada her şeyi de eşime anlatıyorum, çünkü mücadele edemiyorum. Anlatılmaz diceksiniz ama benim mücadele gücüm yok. Söz olacak normal bir kumaş elbise aldım giyiyorum sevinmişim, geldi eli belinde biz ne giyeceğiz dedi, şaka gibi. Bende o zaman ne salak mışım. Gittim bir etek bir gömlek aldım, giyiyorum daha, yanımda beliriyor bu ne böyle iğrenç diyor.
Söz günü geldiğinde artık ne yapayım, mutfağa tamamen ben giriyorum ben yaparım her şeyi dedim, güvenmiyorum ki, bir sürü de laf cabası. Her zaman giydiğim elbise, gözümün birinin eyelinerı yetişmemiş, bu şekilde kapıyı açtım, neyse sağ salim bitti. Bu arada bütün öfkemi de eşimden çıkarıyorum bu huy oldu.
Nişan sağ salim güzel bitti, evlilikte artık eşime dedim ki ben bir daha ailemle görüşmek istemiyorum bitti. Ama yapamadım 3 gün geçti anneme gittim, tam tersi sanki daha çok ihtiyacım vardı, her anımı herşeyimi ondan akıl alarak yapıyordum.
İpleri eline al, şöyle yap böyle yap, söylemeyin kzılarınıza böyle şeyler anneler. Aramızda eşimle inanılmaz problemler oldu. Bir şey oluyor anneme kızıyor ona kin saçıyordum, her türlü şeyde orda oturma niye oturuyorsun, yatma orda uyuma vs. Yani bir nevi bende annem olmuştum ama farkında değildim. Eşim her kızdığında boşanalım diyordu artık, evden gidiyor 3 gün gelmiyordu. Bir gün daha açmış yazısı sonradan eve geldi, ben perişan vazgeçti. Herşey 2 hafta geçiyor ben hatalarımda tekrar ediyor yine herşey başa sarıyor boşanalım diyor ve üstelik anneme yansıtıyor fikrini. Geçen sene bir de intihar vakam var. Ama sorsanız herkes sırtını döndü, problem olunca aileniz bile kaçıyor. Neyse eşim çevresine yansıtıyor artık dağlara taşlara kuşlara isyan ediyordu eşim. 10 yıllık evlilik 2 ay önce tek celse de bitti.
Ben anneme dönmedim, asla yapamam dedim biliyorum çünkü ama kibarca söyledim böyle daha doğru diye. Tek başıma ev tuttum en doğrusu böyle diye. Benim boşanma durumlarımda küçük kardeşimde evlenme hazırlığındaydı geçen hafta pazar düğünü oldu. Annem işim var çok yoğunum düğün var seninle ilgilenmem zor diyip 5 aydır 2 kere kahvaltıya geldi ve derdimi sormadan hep eğlenceli muhabbetlerine devam etti. Sorunları görmez ya da sormaz hiç, keyfine bakar.
Neyse çok uzadı, mutlaka çok eksik var çok ama biraz durumu anlatabil mişimdir.
Eski eşim döndü bayramdaydı hatta, geldi el öptü, beni doktora götürdü. Eş terapisi için. Fakat bende problem çıktı, ''bipolar'' tanısı konuldu. (Ailenizde problem var diyerek ekledi doktor, bilhassa anneniz hasta) Ama sizin çareniz var dedi beni dinlerseniz.
2 haftadır 1200 mg ilaç içiyorum ve ilk hafta dayanılmaz derecede insanlara saldırdım.
Bu arada boşanma psikolojisinden saçlarım kısacık ve mavi, dudaklarımda dolgu vs var.
Düğün için saçımı düzeltecekmişim, sarı yaptım hatta bğenmedi, ama napalım dedim sustu.
Bir gün tesadüf öylesine anneme video gönderdim, makyajsız dudaktta parlatıcı düşünün işte.
Eski eşime bu videoyu göndermiş, şunun ağzına bak saçına bak or... gibi demiş, eski eşimde ben karışamam kız özgür demiş.
Neden o berbat halimi gönderiyorsun?
Ona da takılmadım, en korkunç haftam biliyorsun ilaç başladık, annem inanmadı sen hastalığın ardına sığınıp bize bozuk karakterini gösteriyorsun dedi. Bir yandan bastırıyor sen 34 yaşındasın yetişkin ol, sen bilirsin 34 sün. Ne demek bu ya, benim hastalığım zaten çocuk gibi yapıyor beni. Bir de dalga geçmelerini de görüyorsunuz bakışları vs. korkunç
Hepsi aklıma geldi ard arda, o uyuyan kafa uyanmıştı. Bir kıyameti koparttım sen beni beğenmiyorsan ben yokum düğünde dedim çok yoruldum.
Evlenen küçük kardeşimde evin asi kızı, tatilde bir aradaydık, bana kötü kötü baktı sürekli, çünkü çok hareketlyim hastalıktan ötürü bende bilmiyorum ayarımın olmadığını. Onu kaybetmemek için her şeyine ok ve güler yüz gösterdim. En son inanılmaz tripler yaparak kalbimi daha da kırdı. ''Birde evleneceği adam 42 yaşında çocuğu var. Bu durumu babamdan sakladılar. Hala adam bilmiyor. Bizimki 26. Adam iş görüşmesinde ablanı çok beğendim diyen bir adam. Aylarca ablan ablan diyen bir adam, ama evliydim o zaman, hayranım falan demiş adam. Onunla evlendi :KK43:((( Ben olsam evlenmezdim, olmaz çünkü dünyadaki son adam değil ki :KK43:(( Bu Nitekim benimle işi olmazmış daha, hayatında başarılar dedi bana. Bende yürü git diye küfür ettim. Bütün sevdiklerime küfür ediyorum genelde, hala ağzımı tutamıyorum. Eşime de böyle yapmıştım.
Kınaya o sinirle gitmedim, ortanca kardeşim abla gel olmaz dedi ikna etti, tamam dedim. Bu sefer cümle aleme covid oldular demiş, komple gün boyunca ağladım ve gidemedim. Ama küçük kardeşimde arkamdan atıp tutmuş, aile büyüklerimize özel eski eşimle olan aramızdaki bir problemi anlatmış. Ben istemedim demiş gelmelerini. Çoğu insan artık konuyu farklı sanıyor.

Şimdi ben ne yapacağım. Tamamen silmeliyim biliyorum ailemi?
Aileni silsende ailen bir süre sessiz kal akışına bırak kendini topla guclen sen güçlü olursan kimseye ihtiyacım olmaz onların sana ihtiyacı olur ve gün gelir arkandan koşarlar banada deli diyorlar nolmus deliysem kimsenin boğazını sıkmadim ya kendini topla ve eşinle barışmaya bak kimseye kendine laf söyletme azimli ol kendine güven ben böyle durumlarda hep Allah sığınırım ona dayanır ondan sabır ve yardım isterim yaradan eninde sonunda bana doğru yolu gösterir Allah sağlık huzur mutluluk versin kardeşim 😊
 
Cook üzüldüm. Genc yasta psikolojik Siddete Maruz kaldin.

Sen kendine Yeterlisin. Burda yazdiklarini kesin Kaleme ver elinde bir kitabin olsun nezaman icin sikisiyorsa nefes darligi yasiyorsan ac kitabini ve Sana yapilanlari oku. Birazdan tekrar okucam..
 
Merhaba;
Anlamanız için her şeyi en başından anlatmalıyım ki, ona göre hak verin veyahut vermeyin. Çıkmaz içindeyim bir yol gösterene ihtiyacım var, vaktiniz var ise ilgiye çok ihtiyacım var.
Ananem dedem Almanya'da olan hayatlarında 1 kız çocukları oluyor. Fakat dedem babasının ölmek üzereyken memleketine dön demesi üzerine annem 15 yaşındayken İstanbul'a kesin dönüş yapıyorlar. Ananem 35 yaşında hala genç ve çok güzel bir kadın bunu da ekleyeyim. Dedem 46 yaşlarında ve o dönemlerde cinsel problemleri başlıyor. Ananem hala daha arayışta, anlatacağım detaylı.
Yaz tatilinde annem babam ile tanışıyor , ananemin beğenmesiyle ne kadar hoş çocuk tatlı çocuk falan fişman. İstanbul'da da aşkları devam ediyor. Mektuplaşmalarını mektuplarını buldum, o zaman mektuplaşma varmış. Çoğu ananemin yazısı maalesef. Annem ananemin zorlamasıyla etkilendiğini belirtiyor bilemiyorum ne kadar doğru. İlişkiye giriyorlar, öyle bir aşk devam ediyor. Annem evlenmek istiyor lise de okuyor tabi bu dönemde. Ananem tamam bir söz yapalım, sonrasında evlenirsiniz daha çok erken biraz daha bekleyin demiş ama annem kendimi bıçaklarım yoksa deyip evlenmek istemiş, belki de ben karnında olduğum için bilemem ama beni aldırmak istemiş, kürtaj masasında ilaç ta verilmiş, ananem engel olup ben bakarım demiş. Bu süreçte çapkın ama çok çapkın taksici baba var, 25 yaşına kadar hiç görmedim, gördüğümde de samimi olduk Tekirdağlı bilirsiniz alkol bol, alkol aldıkça kadınlardan Ruslardan bahseden bir adam. 26 Haziran 1986 'da Evleniyorlar. 12 Ocak'ta ben doğuyorum, baba o arada askerde. Babamın mektuplarında gördüğüm ailesine yazdığı ''O evde durmak istemiyorum, kaçmak gitmek istiyorum '' demesi aklıma türlü türlü şeyler getiriyor. Çünkü ananemin banyoda iken ona havlu tuttuğunu söylemişti:sinirli: Yine geçen gün yazlıkta yeşil gözlü kız diye bir kitap gördüm, babam imzalamış. Annem kahverengi gözlü ananem yeşil..
Ben kundakta, baba askerde annem beni kundakta bırakıp Urfalı inşaatta çalışan gerçekten sevdiğim büyük sayılabilecek biriyle kaçıyor. Ananem ile babam arasındakileri anlamadığını daha yeni anladığını iletti, o yüzden kaçtı desem değil. Ananem tam bir arıza bu arada. Bunu da babam anlattı. Babam askerden izin alıp geliyor, annemi soruyor ananemde ''orospu oldu'' diyor düşünebiliyor musunuz? Babam beni almak için babaanneme söylüyor, o da bakmam çok zor diyor, babamda bir daha konuyu açmayın diyerek olayı bitiriyor.
Annem 6 ay sonra dönüyor almak için, tabi başka bir baba ananem izin vermiyor biz alıştık seviyoruz, biz büyüteceğiz deyip vermiyorlar. Fakat kısa bir süreliğine Urfaya gidiyorum, soğan çiğ köfte alışıyorum, dönüş sümüklü bir maymun çocukmuş. Tuhaf, annem gülerek beni bağladıklarını, benimde delikten baktığımı söylemiş. Ananem bırakmamış döndüğümde de.
Ananem inanılmaz iyi ilgilendi ama git gelleri vardı. 6 yaşındayken geçirdiğimi hatırlıyorum. Ne zaman eğleneceğim bir aktivite olacağı zaman (folklöre gidiyordum) bir kavga çıkartırdı mutlaka. 6 yaş diyorum!!! Oda dağınık diye. Bana annen senin o... dedi, baban şöyle, seni kapıya koyucam, seni anana yollucam, gününü göreceksin, açlıktan ölürsün orda orda der tehdit ederdi. O gün zıvanadan çıktığımı hatırlıyorum, bütün her şeyi çıldırıp yerlere atmıştım. Sonra ananem korkmuştu gel seni Capitol (Avm) ye götüreyim, gittik. Hiç oyuncak almazdı, o gün şansımı denedim aldı, o hamur suratlardan. Ama içimden dediğimi hatırlıyorum bugünü hiç unutma.
Okulum ve okul aile birliği ile irtibat içindeydi orta okula kadar. İnanılmaz ilgiliydi anne gibi. Her yere beni de götürürdü, yedirir içirir, hep gezdirir. Parka götürür bekler, çok severdi beni yine de. Ders çalıştırdı ama notlarım 3 olsa bile sağlam dayak yerdim. Bende artık tamamen tembel öğrenciyim :) Hala ders çalışmaktan nefret ediyorum 34 yaşındayım. Çocuklarınızı bu yüzden üzmeyin, sakın.
İnternet çıktı ahanda yandıkkk. Ortaokuldayım, beni de alıp zorla chat yapmaya götürüdü, bende hiç sevmem o zamanda sevmiyordum. En sonunda eve bilgisayar aldı. Geceler boyu chat, aynı odadayız artık ışıklı odada uyumaktan hala nefret ediyorum çıt ses çıkmayacak. Açık üniversite tutturdu bu dönem orada bir hocaya aşık oldu, aynı dönem alkole başladı. Masalarda soğukta balkonda kalıyor, kaldırmaya çalışıyorum bir şaplak geliyor. Büyük bir kist ameliyatı geçirdi, 3,5 kilo yumurtalık kisti aldırdı, ölümden döndü. Ondan sonra tamamen kaybettim. Ben ergenlik çağında, o ilgili anane erkek peşinde koşar olmuştu. Ne subaylar ne genç askerler, kendini de 15 yaş genç söylüyordu. Ve hepsiyle de buluştu.
Haaa dedemi soruyorsunuz? Basiretsiz adam, ya herşeyin farkında çünkü yüksek mimar, ve iq seviyesi yüksek ölçülen biri zamanında. Görmezden geliyor, dayak yersin dedem odaya kapanır, sonra da gelir o hasta kızım der, öper gider. Şu an 84 yaşında ve terk edildi, ama maaşı ananem tarafından sömürülmekte, beşiktaşta o hayal ettiği uzun saçlı adamla birlikte yaşıyor.
Çatalca da üniye göndermedi puan tutuyordu, ben seni okutamam dedi çalışacaksın. Bir gün kadıköyde geziyorduk, o sinirle ilk dükkana girdim ve kabul edildim başladım. Soğuktan sistit mi oldum desem, gece 12 de kadıköyde yürüyüp minübüse biniyordum mu desem, 17 yaşındayım. Nasıl korkmamışım hayret, para tatlı geldi tabi :) Ananem zırnık koklatmaz. O arada dershaneye giden arkadaşlarım görüyor hemde en istemediğim şekilde. Sırtımda ütü masası Bahariye de yürüyorum elim kolum dolu. Sosyetik kızlar, dalga geçen de oldu. Salladım.
Mağazacılıkta devam ettim, mecburi şartlar sebebi ile Cevahir Avm'de çalışmak zorunda kaldım. Her gün Bostancı'dan Şişli'ye. Gençlik hiç koymuyor ama geç çıktığımda 1 de falan eve geliyordum. Kimsenin umrunda deil vay be :)
Evet iyice büyüdüm, yaş 21, yeni bir aşk var, anne İstanbul'a kesin dönüş yaptı, kız kardeşlerimde geldi, yalnızca yaz tatillerinde ve sömestr bayram görüşüyorduk ancak. Ama ben hepsini canlarım ciğerlerim bildim sarıldım. Aç kalma korkumda yoktu, mis gibi çalışıyordum. O arada aşık oldum.
Anneme yerleştim çok mutlu bir şekilde, artık anane ile tartışmalar ağırlaşmıştı. Bana hakaretleri bitmiyordu, erkek arkadaş olunca o....sun dedi, bütün camları kırdım ve üzerinde zıpladım. Tepkilerim çok büyük oluyor kızdığımda herkesin ağzını burnunu kırmak istiyordum.
a a bir dakika problem var. Annem de aynıymış????? Bana bir kızdı, sen sevgilin için yanımıza geldin demez mi? Halbuki öyle değil, ah ne fenasın anne. Arkamdan eliyle deli işaretleri falan yapıyor, gözlerimle gördüm. Ama o kadar yorulmuştum ki, artık benim bir ailem var hiçbir hatayı görmemeliyim diyerek körü körüne içime atarak 15 sene geçirdim. Tek patlama evliliğimde evliliğimde ve şu an da gerçekleşti.
İşte soracağım sorular bunlar üzerine.
Eşimi zor kabul ettirdim, maddi gücü olmadığı için istemediler ve hala hor görürler öyle saygı duymazlar, çok zor oluştu güzel şeyler. Keşke çok uğraşmasaydım iyi olsun her şey diye.
8 sene birliktelik, asker sonrası da artık evlenelim dedik. Eşim askerdeyken bana yapmadığı kalmadı. Evden mi kovmadı, daha neler bir hatırlasam. Her şeye annem karar verdi, peki dedik. Söz olsun, sonra nişan, 1 sene sonra da düğün dedi, peki dedik. İstemeye gelecekler, temizlik yapıyorum bana diyor ki o insanlar için mi, kim ki onlar, allahın kroları ne anlar ama hep böyle.
Tabak çanak aldım güzel insanlara temiz temiz sunum yapayım diye, onlar kimmiş nasıl alırmışım. Bir kavga bir dövüş, ama eşimle de nasıl yıprandığımızı anlatamam, bu arada her şeyi de eşime anlatıyorum, çünkü mücadele edemiyorum. Anlatılmaz diceksiniz ama benim mücadele gücüm yok. Söz olacak normal bir kumaş elbise aldım giyiyorum sevinmişim, geldi eli belinde biz ne giyeceğiz dedi, şaka gibi. Bende o zaman ne salak mışım. Gittim bir etek bir gömlek aldım, giyiyorum daha, yanımda beliriyor bu ne böyle iğrenç diyor.
Söz günü geldiğinde artık ne yapayım, mutfağa tamamen ben giriyorum ben yaparım her şeyi dedim, güvenmiyorum ki, bir sürü de laf cabası. Her zaman giydiğim elbise, gözümün birinin eyelinerı yetişmemiş, bu şekilde kapıyı açtım, neyse sağ salim bitti. Bu arada bütün öfkemi de eşimden çıkarıyorum bu huy oldu.
Nişan sağ salim güzel bitti, evlilikte artık eşime dedim ki ben bir daha ailemle görüşmek istemiyorum bitti. Ama yapamadım 3 gün geçti anneme gittim, tam tersi sanki daha çok ihtiyacım vardı, her anımı herşeyimi ondan akıl alarak yapıyordum.
İpleri eline al, şöyle yap böyle yap, söylemeyin kzılarınıza böyle şeyler anneler. Aramızda eşimle inanılmaz problemler oldu. Bir şey oluyor anneme kızıyor ona kin saçıyordum, her türlü şeyde orda oturma niye oturuyorsun, yatma orda uyuma vs. Yani bir nevi bende annem olmuştum ama farkında değildim. Eşim her kızdığında boşanalım diyordu artık, evden gidiyor 3 gün gelmiyordu. Bir gün daha açmış yazısı sonradan eve geldi, ben perişan vazgeçti. Herşey 2 hafta geçiyor ben hatalarımda tekrar ediyor yine herşey başa sarıyor boşanalım diyor ve üstelik anneme yansıtıyor fikrini. Geçen sene bir de intihar vakam var. Ama sorsanız herkes sırtını döndü, problem olunca aileniz bile kaçıyor. Neyse eşim çevresine yansıtıyor artık dağlara taşlara kuşlara isyan ediyordu eşim. 10 yıllık evlilik 2 ay önce tek celse de bitti.
Ben anneme dönmedim, asla yapamam dedim biliyorum çünkü ama kibarca söyledim böyle daha doğru diye. Tek başıma ev tuttum en doğrusu böyle diye. Benim boşanma durumlarımda küçük kardeşimde evlenme hazırlığındaydı geçen hafta pazar düğünü oldu. Annem işim var çok yoğunum düğün var seninle ilgilenmem zor diyip 5 aydır 2 kere kahvaltıya geldi ve derdimi sormadan hep eğlenceli muhabbetlerine devam etti. Sorunları görmez ya da sormaz hiç, keyfine bakar.
Neyse çok uzadı, mutlaka çok eksik var çok ama biraz durumu anlatabil mişimdir.
Eski eşim döndü bayramdaydı hatta, geldi el öptü, beni doktora götürdü. Eş terapisi için. Fakat bende problem çıktı, ''bipolar'' tanısı konuldu. (Ailenizde problem var diyerek ekledi doktor, bilhassa anneniz hasta) Ama sizin çareniz var dedi beni dinlerseniz.
2 haftadır 1200 mg ilaç içiyorum ve ilk hafta dayanılmaz derecede insanlara saldırdım.
Bu arada boşanma psikolojisinden saçlarım kısacık ve mavi, dudaklarımda dolgu vs var.
Düğün için saçımı düzeltecekmişim, sarı yaptım hatta bğenmedi, ama napalım dedim sustu.
Bir gün tesadüf öylesine anneme video gönderdim, makyajsız dudaktta parlatıcı düşünün işte.
Eski eşime bu videoyu göndermiş, şunun ağzına bak saçına bak or... gibi demiş, eski eşimde ben karışamam kız özgür demiş.
Neden o berbat halimi gönderiyorsun?
Ona da takılmadım, en korkunç haftam biliyorsun ilaç başladık, annem inanmadı sen hastalığın ardına sığınıp bize bozuk karakterini gösteriyorsun dedi. Bir yandan bastırıyor sen 34 yaşındasın yetişkin ol, sen bilirsin 34 sün. Ne demek bu ya, benim hastalığım zaten çocuk gibi yapıyor beni. Bir de dalga geçmelerini de görüyorsunuz bakışları vs. korkunç
Hepsi aklıma geldi ard arda, o uyuyan kafa uyanmıştı. Bir kıyameti koparttım sen beni beğenmiyorsan ben yokum düğünde dedim çok yoruldum.
Evlenen küçük kardeşimde evin asi kızı, tatilde bir aradaydık, bana kötü kötü baktı sürekli, çünkü çok hareketlyim hastalıktan ötürü bende bilmiyorum ayarımın olmadığını. Onu kaybetmemek için her şeyine ok ve güler yüz gösterdim. En son inanılmaz tripler yaparak kalbimi daha da kırdı. ''Birde evleneceği adam 42 yaşında çocuğu var. Bu durumu babamdan sakladılar. Hala adam bilmiyor. Bizimki 26. Adam iş görüşmesinde ablanı çok beğendim diyen bir adam. Aylarca ablan ablan diyen bir adam, ama evliydim o zaman, hayranım falan demiş adam. Onunla evlendi :KK43:((( Ben olsam evlenmezdim, olmaz çünkü dünyadaki son adam değil ki :KK43:(( Bu Nitekim benimle işi olmazmış daha, hayatında başarılar dedi bana. Bende yürü git diye küfür ettim. Bütün sevdiklerime küfür ediyorum genelde, hala ağzımı tutamıyorum. Eşime de böyle yapmıştım.
Kınaya o sinirle gitmedim, ortanca kardeşim abla gel olmaz dedi ikna etti, tamam dedim. Bu sefer cümle aleme covid oldular demiş, komple gün boyunca ağladım ve gidemedim. Ama küçük kardeşimde arkamdan atıp tutmuş, aile büyüklerimize özel eski eşimle olan aramızdaki bir problemi anlatmış. Ben istemedim demiş gelmelerini. Çoğu insan artık konuyu farklı sanıyor.

Şimdi ben ne yapacağım. Tamamen silmeliyim biliyorum ailemi?
Yani okuyamadım tam inanır mısınız ? İnanın sizle açınızı paylaşıyorum. Şimdinin olayı değil, küçük çocuğun kalbi yaralı.. bu yaşanılanlar dan sonra psikoloji bir rahatsızlıga sahip olmak çok normal... Ama yaş artık 34 öncelikle tedaviye başlayın, kendiniz için. İlk adım bu. Şuan öfke, kızgınlık, kirilmislik ve daha nice bir sürü duygu vardır eminim. Yazilanlar da size anlamsız gelecektir ama anne anane eş kardeş boşverin ve tedavinize odaklanın. Zaten kendi ayaklarınızın üzerinde durmayı hala basariyorsunuz eviniz ayrı, maddi geliriniz ayrı. Görüşmeyin hiçbiriyle gerek yok. Siz çocukluktan kalma hislerle belli ki sizi sevsinler kabullensinler değer versinler istiyorsunuz. Belki yaşadığınız travmalardan şuan siz kendinizi sevilmeyee layık bile görmüyorsunuzdir. Konunun derinine inseniz neler çıkar ortaya... Ancak onlar sizin çocuğunuz değil, siz onların çocuğusunuz ve bir yaşam nasıl ziyan edilir ailenizde örneği olmuş. Bir de çok isterim Meltem Güner videolarını izlemenizi. Kendim de uygun şartlarda birebir seans almak istediğim biri. Ama videolarından da çok sey ogreneceginize eminim
 
Sizi çok iyi anlıyorum ben. Küçükken sevilmemiş çocuklar büyüdükçe birilerinden sevgi görmek, kabul görmek adına saçma sapan şeyler yapabiliyorlar. Kendimden bilirim. Sizin durumunuzda affınıza sığınarak söyleyeceğim ki sevilmek, sevgi görmek, bağ kurmak için ısrarla ailenize sarılmanız aynı bu durum. Sizi üzen insanlardan sessizce uzaklaşın. Size değer veren bir eski eşiniz var belli ki. Bazen bağlarımızı canımız yansa da koparmalıyız. Beni sevmiyorlar, o yüzden böyleler demeyi bilmeliyiz. Kabullenip her yerden engelleyip sıfırdan yeni hayat kurmalıyız. Geçmişi değiştiremiyoruz maalesef, ama gelecek gerçekten de elimizde.
 
Yani okuyamadım tam inanır mısınız ? İnanın sizle açınızı paylaşıyorum. Şimdinin olayı değil, küçük çocuğun kalbi yaralı.. bu yaşanılanlar dan sonra psikoloji bir rahatsızlıga sahip olmak çok normal... Ama yaş artık 34 öncelikle tedaviye başlayın, kendiniz için. İlk adım bu. Şuan öfke, kızgınlık, kirilmislik ve daha nice bir sürü duygu vardır eminim. Yazilanlar da size anlamsız gelecektir ama anne anane eş kardeş boşverin ve tedavinize odaklanın. Zaten kendi ayaklarınızın üzerinde durmayı hala basariyorsunuz eviniz ayrı, maddi geliriniz ayrı. Görüşmeyin hiçbiriyle gerek yok. Siz çocukluktan kalma hislerle belli ki sizi sevsinler kabullensinler değer versinler istiyorsunuz. Belki yaşadığınız travmalardan şuan siz kendinizi sevilmeyee layık bile görmüyorsunuzdir. Konunun derinine inseniz neler çıkar ortaya... Ancak onlar sizin çocuğunuz değil, siz onların çocuğusunuz ve bir yaşam nasıl ziyan edilir ailenizde örneği olmuş. Bir de çok isterim Meltem Güner videolarını izlemenizi. Kendim de uygun şartlarda birebir seans almak istediğim biri. Ama videolarından da çok sey ogreneceginize eminim
Rumuzunuzun hakkını vermişsiniz gerçekten ben duygulandım. Şu an kimse kıramaz beni, değer yargılarım bir anda değişti tabi lityumun etkisi büyük, kalbim yönetiyordu beni şimdi mantığım yönetiyor Allah razı olsun doktorumdan da. Ama dediğiniz gibi kendi kendime aile saydığım her ne olursa olsun sarıldığım aile sandığım bu insanları hayatım yapmıştım. Saat başı aklıma geliyorlar ve içim daralıyor sürekli geri gönderiyorum, rüyalarıma annem giriyor huzursuz oluyorum, midem alt üst oluyor. Çok daha az düşünüyorum ama kimsenin olmayışı insanı tuhaf yapıyor. Dost arkadaşta bu devirde çok zori hep ağzınızdan laf almaya acılarınızı ne yaşadıklarınızı da başkalarına anlatmaya meyilliler. Kendine güven diyorum kendine. Ama ben kendi zekasına bile güvenmeyen biriydim, ah diyordum gerizekalı sen nasıl bir gerizekalısın :) kendi stresini kendi yaratıp kavgasını kendi içinde yaşayan çok çekingen biriydim. Şimdi o streste yok çok şükür ama çok yeni acılarım ve yeni kafam. Takip edeceğim, yapılacaklar listeme not aldım. Çok teşekkür ederim :)
 
X